38
altyapı oyuncularımızın her birinin birer pırlanta olduğunu, temmuz ayındaki hull city karşılaşmasında arka arkaya üç gol yemelerinin sebebinin okan hoca tarafından plansız bir şekilde sahaya atılmalarından kaynaklandığını savunan tezlere büyük bir darbe vuran maç. bu gençlerin hull city maçında 10 dakika içerisinde sudan çıkmış balığa dönmelerinin aradaki sıklet farkından kaynaklandığı düşünülmüştü, gençlerimiz ise bize "konu sıklet değil, bizim uluslararası düzeyde etimiz budumuz bu kadar" şeklinde cevaplarını ilettiler bugün itibariyle.
eyüp aydın'ın altyapıya sahip olduğu fizik açısından örnek olması gerektiği yönünde bazı entryler okumuştum geçtiğimiz günlerde. eyüp aydın sadece fizik olarak değil, sahip olduğu mantalite olarak da gençlerimize örnek olmalı. kendisi 19 yaşına geldiğinde bayern münih'te daha fazla ilerleyemeyeceğini ve orada kadroya giremeyeceğini anlayınca, rotasını galatasaray'a çevirdi. şansını başka bir yerde denemek istedi, kariyerine yeni bir yön verdi. bizim altyapı oyuncularımızın fizikten, taktikten önce en büyük eksiklikleri bu. hedefsiz olmaları, korkak olmaları, konfor alanlarından çıkmaya cesaret edememeleri en büyük problemleri.
19 yaşına gelmiş bir oyuncunun galatasaray altyapısında bir işi yok artık. o oyuncunun ya a takıma çıkarılması gerekir ya da ülke içerisinde galatasaray'dan daha alt düzeyde bir takıma kiralanması/satılması gerekir. ama bayern münih'ten galatasaray'a gelen eyüp'ün sergilediği tutumu örneğin hamza akman'dan göremeyiz. florya'da, altyapıda ne işi var hamza'nın? ne kazanacak, ne öğrenecek hamza florya'da? hiçbir şey. gitmesi, başka bir yerde oynamak için çabalaması, mücadele etmesi lazım ama kim uğraşacak şimdi bunlarla? altyapı oyuncularımızın çoğu bu kafada. sınırlı bir yetenek, yüksek bir ego ve rahat sevdası. bu özellikleri barındıran gençlerden de büyük sporcular çıkmaz maalesef.
eyüp aydın'ın altyapıya sahip olduğu fizik açısından örnek olması gerektiği yönünde bazı entryler okumuştum geçtiğimiz günlerde. eyüp aydın sadece fizik olarak değil, sahip olduğu mantalite olarak da gençlerimize örnek olmalı. kendisi 19 yaşına geldiğinde bayern münih'te daha fazla ilerleyemeyeceğini ve orada kadroya giremeyeceğini anlayınca, rotasını galatasaray'a çevirdi. şansını başka bir yerde denemek istedi, kariyerine yeni bir yön verdi. bizim altyapı oyuncularımızın fizikten, taktikten önce en büyük eksiklikleri bu. hedefsiz olmaları, korkak olmaları, konfor alanlarından çıkmaya cesaret edememeleri en büyük problemleri.
19 yaşına gelmiş bir oyuncunun galatasaray altyapısında bir işi yok artık. o oyuncunun ya a takıma çıkarılması gerekir ya da ülke içerisinde galatasaray'dan daha alt düzeyde bir takıma kiralanması/satılması gerekir. ama bayern münih'ten galatasaray'a gelen eyüp'ün sergilediği tutumu örneğin hamza akman'dan göremeyiz. florya'da, altyapıda ne işi var hamza'nın? ne kazanacak, ne öğrenecek hamza florya'da? hiçbir şey. gitmesi, başka bir yerde oynamak için çabalaması, mücadele etmesi lazım ama kim uğraşacak şimdi bunlarla? altyapı oyuncularımızın çoğu bu kafada. sınırlı bir yetenek, yüksek bir ego ve rahat sevdası. bu özellikleri barındıran gençlerden de büyük sporcular çıkmaz maalesef.