• 278
    muslera'nın çıkardığı pozisyon kırılma anıydı. orada golü yeseydik konyaspor 2-3'ü rahat bulabilirdi. o pozisyon tam galatasaray'ın yemelik eldeki maçı vermelik klasik pozisyonuydu.
    bu kadar mahkum oynamak kimsenin hoşuna gitmedi.
    rakipte serdar gürler geçtiği iki kanatta baya iyi işler yaptı. konya bir tık şanslı olsa buradan galibiyetle çıkardı.
    iğne ve çuvaldızı batırıp kendimize bakmalıyız.
    milli maç arası dönüşler sancılı oluyor. bu maçtaki rezalet futbolun bahanesini buna veriyor hepimizin canını sıkan hususlardan saha kenarındaki teknik ekibin gereken ikazları alacağına inanıyorum.
  • 279
    maçın tek olumlu yanı bitmesiydi.
    ilk yarı iyi oynadık, biraz becerikli olsak 3 gol bulurduk. ancak ikinci yarı çok kötü bir futbol izledik.
    bizim kesici bir liberomuz yok bu yüzden top kapma süremiz çok fazla. hemen hemen rakipteki her top pozisyon olarak dönüyor bize.
    baktın top konya da at luyindama'yı içeri al oyundan halil'i koy alpaslan'ı libero pozisyonuna. orada cebelleş olsun. madem taylan çıkıyor yerine daha yumuşak gustavo girmez. taylan çıkarsa direnç verecek adam lazım oraya. koy ömer bayram'ı sol kolidor işlesin.
    yani elinde genç ama çok esnek bir kadro var. sayın terim lig özelinde sınıfta kalmaya devam ediyor.
  • 280
    çok şükür kazandık ama oyun olarak cok tatmin olamadık. geçen sezon alanyaspor'u deplasmanda 1- 0 yendiğimiz maçın bir benzeri olan 90 dakika oldu. o gün ligin sonları yaklaşıyor ve önemli olan 3 puan diye önemsemedim ama bu maç için eleştri gerekiyor. kazanmak güzel, iyi defans yapmak da güzel ama hücum noksanlığı ve oyun kurma anlamında iyi olmamamız eksi. ne hızlı hücumda ne de sette iyi değiliz. diğerleri de halil'e uysal çok daha iyi olacak..

    kötü oynamadık ama konya'dan iyi değildik..
  • 281
    pilot olmanın kolay, yazar kalmanın olay olduğu bir maç. o yüzden maçı izlerken entry girmemeye dikkat ettim. böyle rezalet bir futbolla kazanmak gerçekten tahmin ettiğim kadar iyi değil. bazı arkadaşlar ilk yarı iyi 2. yarı kötü olduğumuzu söylemişler ama 4. dakikadan itibaren maç konyaspor’un hakimiyetinde geçti. halil dervişoğlu’nun pozisyonunu saymazsak kontra atak dahi yapamadık.
  • 282
    atletico madrid, chelsea ve real madrid maçlarımız vardı son dönem meşhur, hani sahada acz içinde kıvrandığımız. işte bir zamanlar o maçlara isyan ediyorduk "yahu herkes oynuyor bu takımlarla tamam fark yiyen de çok oluyor eyvallah ama birader bu kadar da tamamen yok hükmünde hiçbir şey yapmayan takım olamayız, bir iki tane de akıllı çıkmaz mı bir takım" filan derdik. o takımlara karşı bile içimize sindirimezdik bu pasifliği, galatasaray'ın tarihine yakıştıramazdık filan.
    o günlerden beri ileri gideceğimize aynı acziyeti evimizde konyaspor'a karşı bile yaşayacak noktaya gelmişiz. daha bunun ötesinde ne denilebilir ki?
  • 284
    ilk yarıyı izleyemedim, ikinci yarının ise ilk 15 dakikası korkunçtu. değişikliklerle biraz dengelik ama genel olarak topu rakibe bırakıp gömülen bir anlayışla oynadık. memnun olduum tek nokta bu genç takımın 3 puan almış olması. kazandıkça büyüyecekler. kötü oynayarak da kazanabilmeleri çok önemli. çünkü iyi oynadıkları 2 maçta 2-0 dan 2-2 maç verdiler ve oyun psikolojik olarak geriye gitti.

    ayrıca herkesin atladığı çok önemli bir mevzu var. lokomotif deplasmanına gideceğiz ve bizden 1 gün fazla dinlenmiş bir takım ile oynayacağız. sonra inönü deplasmanına gideceğiz ve bizden 2 gün fazla dinlenmiş bir beşiktaş ile oynayacağız. önümüzde 2 tane hedef maç varken topu bilerek rakibe bırakmış da olabiliriz.
  • 286
    skor olarak iyi ancak oyun olarak kötü bir görüntü verdiğimiz maç. önliberoda ciddi sıkıntılar yaşıyoruz taylan ilk yarıda pas dağıtımını yapması gerekirken sadece rakibi izledi, 2.yarı ise bu misyonu gustavoya yüklemek şu an için çok erken gibi duruyor fizik olarak gerçekten zayıf kalıyor. konyanın oynadığı bizim izlediğimiz saçma bir maç oldu açıkçası canımda çok sıkıldı bu oyundan. bu tür maçlardan 3 puan çıkarmak tabiiki önemli ama konya golü bulsa işlerin daha da kötüye gideceği gün gibi ortadaydı, bu futbol bizi iyiye götürmez. muslera mümkün olduğunca topu kullanmamalı vede sürekli geriye oynayan özgüvensiz bir futbol oynamak büyük bir takıma hiç yakışmıyor, sahamızda böyle oyun oynamak bana göre ayıp.
  • 287
    ıkına ıkına kazanmamıza rağmen ilk yarıdan koparabileceğimiz ama ilk yarıdaki oyunu da beğenmediğim 9. hafta mücadelesi.

    transfer dönemi de çok söyledim: bu genç, yeni kurulmuş ve yıllardır iyi bir savunma önü oyuncusuna susamış takımın; güçlü, oyun kurabilen, omurgada takımı diri tutacak, oyun hızını ve boyunu belirleyecek tecrübeli bir oyuncuya ihtiyacı var. o oyuncu olsa her şey ters düz olmaz tabii. ama takımı daha dengede tutup, oyun içindeki gidip gelmeleri hasarsız atlatmana yardımcı olur.

    şu an gökten oyuncu inmeyeceğine göre orada taylan/berkan ilk ve son yazılacak isimler.assuncao maalesef alternatif bile olamaz şu haliyle.

    ileri dörtlüye de kısa bir parantez açacak olursam; birbirinden kopuk ve topa basıp akıl koyamayan bir hücum hattıydı. halil, her ne kadar bazen yanlış ve aceleci tercihler yapsa da takımın en iyisiydi. kerem'in oyun konsantrasyonu çok düşük. çok net söylüyorum şu haliyle babel'i kesemez. beşiktaş maçında muhtemelen emre oynar. oyuncu üzerinden değerlendirmeyi pek sevmiyorum oyunu ama böyle.

    en başa dönecek olursam bu takımın tahtaya ilk yazılacak isimleri taylan ve berkan'dır. en kötü ikisinden biri hep sahada olmalı. bu, onların çok çok iyi olduğundan değil, alternatifsiz olduklarından kaynaklanıyor. ki gayet iyi de oynuyorlar.

    marcao, berkan ve boey dönünce takım biraz daha toparlanacaktır. oyunu tutmada, rakibe üstünlük kurmada yaşadığımız problemlere bir nebze ilaç olurlar. ama takım organizasyonu ve hocanın tercihleri çok düşündürücü.

    nihayetinde beşiktaş'ın kaybettiği ve trabzonspor-fenerbahçe maçının olduğu hafta kazanmak elzemdi. ayrıca muslera, alpaslan ve yedlin çok iyi maç çıkardı.
  • 288
    topa sahip olamadığımız maç. ama bu çok da büyük bir sürpriz deği herhalde. halil, kerem, morutan topu aldığında direkt olarak kaleye gitmeyi düşünen, topu takımın kontrolünde tutma gibi herhangi bir karakterleri olmayan oyuncular. bu üçlünün aynı anda sahada olmasının tek yolu, halil’in tek santrafor olarak oyunda olacağı bir dizilim olabilir. ama mohammed ya da diagne ile çift santrafor olarak oynanacaksa, morutan ya da kerem’den birinin kenarda olması gerekli. kenarların kerem ve morutan’a emanet edildiği bir 4-4-2’de orta ikiliye müthiş yük bindi. asunçao’nun oyuna girişi mantıklıydı ama taylan yerine kerem çıkabilir, halil sola kayabilirdi. sarı kartı olan taylan’ı koruma amacıyla yapılmış bir değişiklik olsa da zaten çok zorlanan göbek ikilinin ikinci yarı işini daha da zorlaştırdı. bir de pasla çıkmak yerine muslera’nın uzun vuruşlarla başlaması, ileride top tutulamaması ikinci yarıyı tamamen konya kontrolüne bırakmış oldu. beni daha çok üzen fatih hocanın maç sonu analizi. sorunları tam olarak görebiliyor mu, tam emin değilim.
  • 290
    konyaspor'un galatasaray gibi oynadığı maç. iki takımın oyuncuları formaları değiştirse herkesin beklediği gibi bir karşılaşma olurdu sanırım. mücadelenin ilk on dakikası haricinde topa sahip olup, tempoyu belirleyen taraf deplasman ekibiydi. pozisyonlara da girdiler ancak golü bulamadılar ve maçın dördüncü dakikasında mostafa'nın attığı golle galip geldik. her ne kadar ortaya koyduğumuz oyun canımı sıksa da gelecekte daha iyiye gideceğimize inanıyorum.
  • 291
    bizim kötü oyunumuzdan ziyade konyaspor'un oldukça iyi oynadığını söylemeliyim. çok diri ve sahaya çok iyi yayılan bir takım olmuşlar.

    maçın ilk yarısında en az 2-3 tane net pozisyondan yararlanamadık. halil'le muhammed'le ve morutan'la rahatlıkla 2 ya da 3. golü bulabilirdik ilk yarıda. 35. dakikadan sonra konyaspor cidden oyunu domine etti. ayrıca bence maç 2-0 olsa bile konyaspor oyunu yine domine edecekti. çok iyi takım olmalarına rağmen maç boyunca sadece 2 tane önemli fırsattan yararlanamadılar. topla çok oynadılar, sahaya iyi yayıldılar ama ceza sahası içinde hiç etkin olamadılar. ayrıca savunmamız da çok iyi oynadı.

    milli maç dönüşü beşiktaş ve fenerbahçe'nin kaybettiği haftada böylesine zor bir karşılaşmadan 3 puan almak önemliydi.

    ayrıca konyaspor yediği gole neden bu kadar itiraz etti anlamadım. kaleciyle defans oyuncuları çarpıştı ve ikisi de yerde kaldı. mustafa muhammed'in en ufak bir müdahalesi bile yoktu. tartışmaya bile açık değildi pozisyon. zaten pozisyona faul diyen bir tane bile yorumcu çıkmadı.
  • 292
    konyaspor oyunu domine etti çünkü galatasaray takımı oyuncularının aklındaki asıl şey 3 gün sonra çıkacaklar avrupa ligi deplasmanındaydı. cicaldau, morutan, kerem gibi oyuncuların çoğu idare etmek adına oynadılar ki idare de ettiler. sonuç olarak 1-0 kazandık.

    uefa grubunda lider bu takım. oyuncular da avrupa'da kendilerini gösterip daha büyük liglere transfer olmanın peşinde. akıllarında avrupa maçı olması çok normal. lokomotiv moskova'dan deplasmanda alınacak 3 puan çok fazla şey demek.
  • 293
    konyaspor'un kötü hücum performansı sayesinde galip geldiğimiz maç. maça rakibin defanstaki hatası nedeniyle 1-0 önde başladık. golü bulduktan sonra topu daha çok konyaspor'a bıraktık. konyaspor iyi hücum edemediği için pozisyon vermedik, ama topu aldığımız zamanlarda da iyi oynayamadık. yine de ilk yarıda farkı açabilecek pozisyonları bulduk ama değerlendiremedik.

    2. yarı ise malesef çok çok kötü oynadık. zaten orta sahada üstünlüğü alamadığımız maçta taylan - assunçao değişikliği sonrası konyaspor oyunu domine etti. öncesindeki 2 maç gibi oyunumuzu daha ileri götüremediğimiz, daha az şanslı olsak kazanamayacağımız bir maç oldu. gelecek adına umut vermedi.
  • 294
    bu akşam için denecek tek olumlu şey 3 puan almamızdı. onun haricinde her şey rezaletti. ligde sürekli eziliyoruz. lig sonuncusu rizespor’u bile son saniye golüyle yendik.

    ocak ayına kadar sabredelim diyeceğim, ama takımda olumlu giden hiçbir şey yok. geçmiş seneler nasılsa, aynıyız. kişisel becerilerle kazanılan maçlar, keyif vermeyen bir futbol, kötü oyuncu değişiklikler vb.

    sürekli aynı şeyleri deneyerek, farklı sonuçlar elde edemeyeceğimizi bir kez daha anladık.
  • 295
    hani anadolu takımları ali sami yen'de 0:0'a yatar ve kilidi kırana kadar kabız oluruz ya, golü maçın hemen başında bulunca iyi bari güzel maç izleriz konyaspor da oynar dedim. ne var ki yakaladığımız fırsatları değerlendirip farkı açamayınca, ikinci yarı bizim takımın aynı şeyi yapacağını hiç düşünmemiştim. ne izledik biz ya? barcelona ile nou camp'ta falan mı oynadık? ikinci yarı rakip %70'in üzerinde topla oynayıp sağlı sollu ablukaya aldı kalemizi. galatasaray nasıl bu hale düşer? muslera net pozisyon çıkardı. rakip futbolcu bir pozisyonda ise bomboş kaleye ayağının içini çevirip yuvarlayamadı. şu maçtan 3 puan almamız bir mucize ama aynı akşam malum takım, trabzon'da kaybettiği için afyonumuzu aldık yine. tıpkı milli maç arası öncesi kötü futbola rağmen rizespor'u yenip kutladığımız gibi. bu futbolla nereye kadar bilmiyorum. tek teselli 3 puan ama böyle ezilerek alınan 3 puan geleceğe dair endişe veriyor.
  • 296
    üzücü, galatasaray bu şekilde oynamamalı bunun sebeplerine bakınca tek bir durum var hocanın kendisidir.
    oyuncu kadrosu yeterli en azından bu kadar kötü oynamamak için yeterlidir.
    ayrıca istediği tüm futbolcular alındı.
    yönetim de yanında ki aklı başında adımlar atmaktadır.
    ee taraftar desteği de var. fakat bu kadar kötü ve sinmiş bir futbol izlememeliyiz.
  • 297
    galibiyet her ne kadar bizi sevindirse de, oynanan oyun tüm taraftarları üzdü. ikinci yarının başından 60. dakikaya kadar yoğun bir konya baskısını kıramadık. hoca değişiklikler için niye bu kadar bekledi anlamıyorum. ikinci yarının başından itibaren gustavo assunçao'nun savunmanın önünde tek oyuncu olarak yetersiz kalışı gözler önündeydi. orta saha konyanın kontrolündeydi. halil, kerem ve morutan'ın ayağına top değmedi 45-60 arası. savunmanın gayreti ve nando sayesinde 3 puanla ayrıldık. umarım herkesin aklı moskova maçında olduğu için bu kötü oyunu izledik. bjk maçında marcao ile birlikte tam kadro ve şampiyonluğa oynayan galatasaray'ı izleriz umarım.
  • 299
    bu maçtaki sıkıntı, fatih terim'in kendi maç sonu açıklamalarında da belirttiği üzere, ilk yarı 2-0, 3-0'ı bulamamak olarak tespit edilmiş gözüküyor. şimdi esas soru şu: ilk yarı 2-0, 3-0 bitseydi, ikinci yarı yine benzer bir konyaspor hakimiyeti izler miydik, izlemez miydik? ikinci yarı oyunumuz çok farklı mı olurdu mesela? şiir gibi bir oyun mu izlerdik ikinci yarı, yoksa izlerken yine aklımızda, acaba ne zaman gol yiyeceğiz sorusu olur muydu? işte asıl mesele, dolayısı ile sorunun gerçek tespiti, biraz bu soruların cevaplarında yatıyor.
  • 300
    kaleci ve defans oyuncuları ile aldığımız maç.
    https://gss.gs/uIM.png

    oyun hakkında oturup çok konuşmak isterdim ama yine ortada mücadele yok. temaslı oynayan rakiplere siniyor muyuz yoksa bu avrupa maçı devamında fikstürler düşünülerek kendimizi mi saklıyoruz bilemiyorum.

    bu sene ekonomik davranmanın karşılığını aldık çünkü. boey dışında hiç kas sakatlığına feda ettiğimiz oyuncu olmadı. bu tablonun sebebi bir tek bu aklıma geliyor.

    kaynak : https://twitter.com/...815817637890/photo/1
App Store'dan indirin Google Play'den alın