tel tel dökülüyoruz, az önce
aaron ramsey inanılmazı başarıp kaçırdı.
açıkçası bu tip bir oyunu bekliyordum. elemelerde vs. herkes övgü düzerken de ne oynuyoruz diye soruyordum zaten. açın golleri izleyin; çoğunlukla duran top, uzaktan şut vs. takım oyunumuz hiç olmadı. yine yok. şaşırmanıza da gerek yok bence.
bizim takımın artısı ise gole yatkın olması. bu kadar kötü oyuna rağmen gol atabiliriz umudu herkeste vardır. çok sürpriz gol atacak adam var çünkü, gole yatkın adam çok. bu maçı da kazanabiliriz şu berbat oyuna rağmen. ama medyanın vs. abarttığı gibi çeyrek finaller, yarı finaller falan hayal. eğer çok çok şanslı olup inanılmaz kuralar çekmezsek tabii. turnuvadaki takımlar da cidden kaliteli çünkü. büyük liglerin takımlarından sadece
hollanda'yı sıkıntılı görüyordum onlar bile ilk maçı kazandı. kafadan bizden iyi 8 takım sayarım.
fatih terim'i
şenol güneş'ten iyi yapan şeyi de net gösteriyor şu turnuva. 4-2-3-1'i ezberlemiş adam, oyuncuların karakterleri ne olursa olsun o taktiği oynatıyor. terim en azından arada farklı şeyler deniyor. 3 tane hatta
kaan ayhan'ı da sayarsak 4 tane iyi stoperin var,
caner erkin gibi hücumu iyi ama defansı kötü bir bekin var. zaten başka sol bekin yok; mecbur onu oynatman lazım. dön en basitinden 3-5-2'ye, 3-6-1'e. zaten en iyi kanat dediğin adam
cengiz ünder'in de performansı düşük şu aralar. orta alanı da kalabalıklaştırmış olursun;
yusuf yazıcı'yı,
hakan çalhanoğlu'nu biraz daha kaleye yaklaştırırsın. gol tehlikesi artar. amaaan kime diyorsam. vatan millet sakarya muhabbetiyle heba edilen bir turnuva daha. futbol profesyonelleşti ama bizimkilerde hala aynı kafa. taktiğe ne gerek var, ver gazı oynarlar. olmuyor işte öyle artık.
ben bunları yazarken en tehlikeli ataklarımızı duran toplarla gerçekleştirdik. şaşırmadım; amacımız bu şekilde gol atmak zaten.