• 437
    cok ozlemistik, major bir avrupa takimini iyi bir oyunla yenmeyi gercekten cok ozlemistik. en son 2015-2016 sezonundaki benfica galibiyetini belki sayabiliriz. 2015'ten beri avrupa'da bir lokomotiv galibiyeti var, bir de iste hajduk, nefcti, st johns gibi takimlar.

    cok genc, gelecek vaat eden, umut veren bir takimimiz var. her mac cok iyi oynamayabiliriz, bazen daha iyi de oynariz, ama grupta 6 macin 3unde, ligde ilk yarida 19 macin 8-9 tanesinde suna benzer bir oyunu izlersek gelecek icin umutlanmaya devam edebiliriz.

    gruptan cikariz diye umuyorum. liderlik icin her mac cok iyi oynamaliyiz, belki bir nebze daha dusuk ihtimal, ama ic sahadaki maclari kazanirsak ikincilik gayet mumkun olacaktir.
  • 395
    skor olarak elbette tatmin eden bi maç oldu. özellikle 16 eylül 2021 lokomotif moskova marseille maçı da berabere bitince bizim için olabilecek en iyi başlangıcı yaptık. takımın genç olması dolaysıyla neredeyse 90 dakika yorulmaması çok güzeldi. son 5-10 dakika haricinde öyle geçen sezonlardaki gibi bitik fiziklerle herkes defansta çanakkale geçilmezi oynamadık bu da olumlu. çok fazla organize atağımız yoktu, dolayısıyla pozisyonları bitiremedik hücumda, bu olumsuz bi nokta benim gözlemlediğim.

    amaa en olumsuz noktaya bakarsak, bu gece bence kesinlikle taraftar. başlamadan biten tezahüratlar, rakibi belli bölümler bunaltıp 90 dakika boyunca boğamamak ve belki de hepsinin sebebi tribünde yeteri kadar kişinin olmaması. bilet fiyatları deniyor sebebine öyleyse yönetim el atmalı acilen bu işe. 10 kişiden 100 lira kazanmakla 20 kişiden 50 lira kazanmak matematiksel olarak aynı şeydir, üstelik gelecek her ekstra taraftar o stadın inlemesine biraz daha katkı yapacak.
  • 56
    bundan 2 yıl önce psg ile oynadığımız hatta real ile oynadığımız maç öncesi karalar bağlıyorduk . gel gelelim yine yenildik ama oyun fena değildi. en azından hücum aksiyonlarımız… tek dileğim yenileceksek de artık hayal kırıklığı olmadan hayıflanmadan paşa paşa yenilmek olacaktır. öyle vur vur girmesin sonra rakip gelsin hop 2-0 olunca tüm takım olarak dibe vuruyoruz.
  • 418
    maç boyunca hiç puan kaybeder miyiz diye düşünmedim uzun süre 0-0 giderken bile. çünkü sahada gerektiği gibi mücadele eden rakibe alan bırakmayan, pres yapan gencecik bir takım vardı. bir yerde öne geçeceğimiz çok belliydi. topa bu kadar sahip olmak isteyen bir hocaya karşı bu kadar rahat futbol oynayan takımımıza gönülden teşekkür ederim yürüyedurun aslanlar siz çok umut vaad ediyorsunuz.
  • 96
    beyaz bir sayfa açar gibi değil de yeni bir deftere başlar gibi, derin bir nefes alır gibi değil de ilk nefesimizi alır gibi bir performans göstererek, hatta mümkünse lazio'yu sahadan silerek kazanmamız gereken mücadele.

    takım çok yeni, itirazım yok. tecrübesiz evet, ona da itirazım yok. ama biz galatasaray'sak eğer, artık bir refleks göstermemiz gerekiyor. bu maç, kırılganlık gösterebileceğimiz bir maç değil çünkü kötü futbol ve akabinde kötü sonuçla karşılaşırsak zaten çok gergin olan ipler kopma noktasına gelebilir. psv maçlarında** eksik kadro, geciken transferler gibi bahanelerimiz vardı evet ancak bence lazio maçı için bahanemiz yok.

    son gelişmelere göre arda turan, sacha boey, barış alper yılmaz, emre kılınç ve sofiane feghouli bu maçta forma giymeyecek. ayrıca, listede adı bulunmayan gustavo assuncao da bu maçta oynamayacak. bu durumda ben taylan'ın savunmanın önünde oynadığı, berkan kutlu'nun enerjisinden faydalanmak için serbest 8 oynadığı, cicaldau'nun ön alanda daha serbest takıldığı ve sağ kanatta morutan'ın olduğu bir formasyonun daha doğru olacağını düşünüyorum. morutan'ın hem top tutma özelliği hem de teknik becerisi sebebiyle bize çok katkı sağlayacağını düşünüyorum. forvette mustafa muhammed'in oynamasını istiyorum çünkü artık mustafa'nın bize bir şeyler ispatlamaya ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. zaten fransa'ya gitme haberlerinin çok yoğun olduğu dönemden beri kendisi de bunun farkında gibi sürekli galatasaray temalı fotoğraflar paylaşıyor. ihtiyacı olan tek şey, 1 gol atıp tribüne koşmak. umarım bunu gerçekleştirebilir.

    savunmamız özelinde çok bir şey söylemek doğru olmaz. böylesine zorlu bir maçta nelsson-marcao ikilisini ilk kez oynatmak mı daha mantıklı olur yoksa luyindama-marcao ikilisiyle çıkıp nelsson'u sağ bek olarak değerlendirsek ve pva sol kanadı koridor gibi kullansa, kerem de ön alanda daha serbest koşularla ceza sahasına girse çok daha faydalı olabilir. ayrıca savunmayı da önde kurma şansımız olur diye düşünüyorum.

    bu maç özelinde en çok ihtiyacımız olacak şey ise sahada takımına küsmeyen taraftar. bunun da en önemli ayağı, ryan babel'in sahada olmaması. işler yolunda gitse de gitmese de taraftarlar onu sahada görmek istemeyecektir. zaten kendisi de gerek sosyal medyada gerek sahada bizlerin sinir uçlarıyla fazlasıyla oynamakta.

    öncelikle umut vaat eden bir futbol, sonrasında da 3 puan temenni ediyorum. vurduğum gol, yediğimiz ofsayt olsun. allah yardımcımız olsun!

    (bkz: avrupa fatihi)
  • 136
    uzun zaman sonra bu mac sayesinde takımımı tribunden izleyecegim. galibiyet gelse harika olur ama bunun bir supriz olacagı gercek. o yuzden galibiyet olmasa bile beklentim son ana kadar mucadele eden, bir taktik ve plan cercevesinde oynayan, ortaya ruh koyan bir takım izlemek. bir de mumkunse babel, aytac vs gibi takımın geleceginde de gecmisinde de bulunmaması gereken adamları izlememek.
  • 451
    dün işim olduğu için maçı ancak bugün izleyebildim. sonunda avrupa kupalarının hakkını vererek oynayan bir galatasaray izlediğimiz için gurur duydum. zamanında çokça eleştirsem de bu maçta yapması gereken her şeyi eksiksiz yapan fatih hoca'ya teşekkür ediyorum.

    gözüme batan dört oyuncu oldu: kerem, van aanholt, yedlin ve berkan. geri kalan bütün isimlerin iyi oynayacağını zaten az çok tahmin ediyordum ama bu dört isim hakkında bir şeyler söylemem gerek. kerem sürekli dribling yapmaya alışık olduğu için her pozisyonda içeri yönlü ya da taç çizgisine paralel şekilde top sürmeye çalışıyor ve bu yüzden bazı atakları hiç ediyor. kerem'in iyi dribling yaptığı, çok iyi süratlendiği ve genellikle rakibini geçmeyi başardığı tartışılmaz bir gerçek. ama bazen sadece durup pas vermen gerekir, boştaki arkadaşın senden daha müsaittir. kerem böyle durumları sezemiyor, sürekli top sürmek istiyor. bu açıdan çevre kontrolünü daha iyi yapmasını sağlamak lazım.

    van aanholt ise sürekli olarak yanlış hızda pas veriyor ve bu yüzden çok kolay top kaybına sebep oluyor. bunu o kadar sık yapıyor ki bazen "lig maçlarında yabancı hakkımızı neden bu adamdan yana kullanıyoruz" diye soruyorum. eğer yedeği ömer bayram değil rıdvan gibi gelecek vaat eden bir isim olsa taraftar tarafından çoktan ipe çekilmişti. defansif açıdan başarılı bir isim ama hücumda sürekli yanlış pas tercihleri yapması, bindirip bindirip saçma sapan yerlere top çıkarması çok sinir bozucu. bu yaştan sonra düzeleceğini de sanmıyorum.

    yedlin olumlu manada şaşırttı ve böyle tempolu maçlarda iyi oynadığını gösterdi, ki trabzonspor maçında da* çok çok fazla bindirme yapmış, topla buluştuğu her pozisyonda da iyi kötü bir şeyler üretmişti. evet yediğimiz ikinci golde hatası vardı ama türkiye ligi için hücum yönünden kalburüstü bir bek olduğunu düşünüyorum. genel olarak yedlin'i beğenmesem de son iki maçtaki performansıyla adama haksızlık ettiğimi fark ettim, çöpe atılacak bir isim değil kesinlikle.

    gelelim berkan'a. belki böyle bir maçtan sonra onu eleştirmem şaşırtıcı gelecek fakat van aanholt'taki pas şiddetini ayarlayamama sorunu birebir berkan'da da var. üstelik rakip atak yaparken ceza yayı çevresinde pozisyon almayı da bilmiyor, doğaçlama hareket ediyor. çok koşuyor olması lazio maçında çok işimize yaradı ve berkan iyi bir maç çıkarmış oldu. ama rakibin kapandığı maçlarda teknik yetersizliği ve kontrataklarda yanlış yerde durması yüzünden eleştirilmesi çok muhtemel. "lazio maçında iyi oynamıştı, şimdi neden böyle oldu" diye şaşırmamak lazım.

    sonuç olarak galatasaray doğru şekilde hücum pres yaparak, gerektiğinde uzun top vurarak, iki kanadına da koşan isimler koyarak, takım boyunu kısa tutarak ve doğru zamanda doğru değişiklikleri yaparak galip geldi. inşallah üstüne koyarak devam ederiz.
  • 446
    günümüz futbolunda yetenek mi koşu mu sorusuna cevap veren maç. ikisinin bir arada olması tercih edilir ama malesef pek mümkün olmuyor. daha önce fark yaratan anadolu takımlarının bile (dönem dönem 2020-2021 sezonundaki alanyaspor, hatay, antep gibi) hareketli ve çok koşuyor olmalarından bahsetmiştim. avrupada büyük takımlara zorluk çıkaran birçok takımı da bu kategoriye alabiliriz. içlerine de bir iki yetenekli oyuncu koydun mu tadından yenmiyor işte. bugün hem koştuk hem topu koşturduk. böyle devam etmemiz lazım.
    şimdi akıllarda tek bir soru: bu takımda gedson ve saracchi olsa nasıl olurdu? saracchi'nin sakatlık problemi olsada enerjisiyle çok şey katıyordu, katardı. gedson'a laf yok zaten.
    not: iş bu varsayım yakın zamanda elimizde olan oyunculardan kurulmuştur.
    (bkz: 16 eylül 2021 galatasaray lazio maçı)
App Store'dan indirin Google Play'den alın