çoğunluğun aksine heyecan duymadığım maç. az heyecan diyelim. normal bir lig maçında nasılsa o kadar kesinlikle fazla değil.
bunun en önemli nedeni geçen yıl derbi olayının bokunu çıkarmaları. gözümde yumruk kadar da olsa bir anlamı olan fener derbilerini tam 4 kez oynatarak belki para kazandılar ama derbilerin öneminden de götürmüş oldular.
sanki savaş olacak gibi deplasman seyircisi maça gelemiyor. koskoca emniyet 1000 kadar kişinin güvenliğini sağlayamıyor. toplumumuz bir spor faaliyetini bile birlikte izleyemeyecek kadar kutuplaşmış durumda. farklı siyasi görüşleri benimsemiş gruplar hep beraber bir araya gelip bir faaliyet yürütemediği gibi iki farklı takımı tutan taraftarlar da birbirinden uzak tutulmalılar.
bir de tabii futbol kalitesi. kadıköy'de 3-4 yıl öncesine kadarki maçlar fenerlileri çok mutlu etmiştir. özetlerini defalarca izleyenler de eminim vardır. keza bizim farklı galibiyetlerimizi, 2011-2012 sezonu derbilerini izleyen izlemekten keyif alan galatasaraylılar vardır. peki tarafsız hatta yabancı bir futbol severi televizyonun başına oturtup şu derbiyi izletsek ne kadar keyif alır? sanıyorum ki çok az. normalde kalitesiz olan ligin derbileri daha da kalitesiz. saha içinde bir sinir harbi var. tribünler de aynı şekilde. hakem baskı altında oyuncular sadece topla değil başka şeylerle ilgileniyorlar falan filan.
"fenerbahçe ile ezeli rekabet" lafına karşıyım.
fenerbahçe bizim hiçbir şeyimiz değil. hiçbir alanda rakibimiz de değil. fenerbahçe en fazla "neleri yapmamalıyız" ya da "neleri daha az yapmalıyız" sorularına cevap aramak için kontak kurabileceğimiz bir camia. onun dışında hiçbir şey. ortak paydayı büyüklerimiz metin oktayla lefterle gömmüşler. güzel anılarmış ama bitmiş.
bu maçta neler olur senaryo nasıl çizilir bilmiyorum. biz de kötü futbol oynuyoruz onlar da. ama ben yine de bir adım önde olduğumuzu düşünüyorum. maçın gidişatı ile ilgili değil de sonu ile ilgili bir tahminde bulunayım: kazanırsak fener yapacağı flaş bir devre arası transferiyle gündemi hemen değiştirecek, onlar kazanırsa taraftarımız sanki çok yeni bir olaymış gibi takımda ters giden, işlemeyen konular üzerinde düşünmeye hatta yüksek sesle dillendirmeye başlayacak.