maç saatinde hava yağışlı olacak deniyor, maç başlamadan evvel yağmur, ilk yarı sonlarına doğru karla karışık yağmur ve maç sonuna doğru da kar yağışı bekleniyormuş. stadımızın zemin koşulları bozulmadıktan sonra hiç bir sıkıntı yok, gerçi benim için bozulsa da sıkıntı yok. stadın zemini bir tek bizim futbolculara bozulmayacak her halde, rakip takım da bu durum ile ilgili sıkıntılar yaşayacak, bizimkiler daha evvel de bu statta bozuk zeminde oynadıkları ve deneyimli oldukları için rakip oyuncular için daha da sıkıntılı bir durum olabilir bu. tüm oyuncuların yeteneklerini göstermeleri bakımından bir kısım gerilemeler olabilir böyle koşullarda ama yetenekleri tamamen yok olmayacağı için bizim
selçuk inan yine aynı selçuk olacak, rakipte de
paul pogba yine aynı pogba olacak, yani akıllı ve basit oynayan, her duruma karşı kafasını çalıştıran, ne olursa olsun ayakta duran ve cesaretini sergileyip maçı kazanma isteğini, karşıdaki oyunculara hissettiren bugün istediğini alacak.
havanın soğuk ve yağışlı olması bana göre stadın yeşil zemininde olan
galatasaraytakımı için avantaj. peki neden ? çünkü stadın yeşil zemini dışında olan ve maç başlamadan evvel ıslanacak ve üşeyecek hatta bir gün sonrasında hastalanıp yataklara düşecek galatasaray aşıkları donmamak için bütün gün zıplayıp marşlar, şarkılar söyleyecek, sesleri kısılana kadar ellerinden geleni yapacaklar. ve bu durum rakibe cehennemimizi yaşatırken bizim futbolcularımız için ise itici güç olacak. en önemlisi ise şu; galatasaray taraftarı, konsantrasyonu takımdan evvel kendisi sağlar, sinerji oluşturur, maçtan günler önce rakibin en iyi oyuncusunu da sakatlayabilir bu konsantrasyon (bkz:
andrea pirlo), bazen ters tepip takımın penaltıcısının penaltıyı kaçırmasına da neden olabilir (bkz:
23 ekim 2012 galatasaray cfr cluj maçı)(bkz:
felipe melo) fakat bu konsantrasyon yaşanılmaması gereken en kötü durumda bile 90+da gol olacak şekilde pozitif düşünceyle bekler hatta o golü var eder
gheorghe hagi'nin athletic bilbao'ya attığı gol,
26 şubat 2012 galatasaray beşiktaş maçı,
26 şubat 2009 galatasaray bordeaux maçı ve daha niceleri, çünkü bu konsantrasyon tek ihtimalli insanların var edebileceği bir şeydir, bu konsantrasyon sonuna kadar inanan insanların yaratabileceği bir şeydir, biz galatasaray taraftarı için bu konsantrasyon inançtır çünkü "galatasaraylılık din gibi, mezhep gibi yerleşmiş, köklü bir inançtır". ne teknik direktörün ne de başkanın söylediğine bakar, galatasaray taraftarı için bugün oynanacak maç son düdüğe kadar ölüm kalım maçı olacaktır.
evvelsi günden başlamak gerekirse önce
8 aralık 2013 eczacıbaşı galatasaray kadın voleybol maçıyla sarı-kırmızı güzeller güldürdü bizi, ardından
9 aralık 2013 galatasaray fenerbahçe ülker basketbol maçı ile yenilmez armada coşturdu iyice. şimdi sırada son noktayı koyma günü, şimdi sırada hepimizi sevinçten havalara uçurma, kahkaha attırma belki de sevinçten ağlatma günü, şimdi sırada
galata saray'ın efendileri'nin sahaya çıkışı,
nihat bekdik'in aslan gibi mücadelesi,
gündüz kılıç'ın adamlığı,
metin oktay'ın beyefendiliği,
jupp derwall'in mentalitesi,
fatih terim'in motivasyonu,
cevad prekazi'nin şutları,
cüneyt tanman'ın efendiliği,
claudio andre mergen taffarel'in kurtarışları,
bülent korkmaz'ın cesur yüreği,
gheorghe hagi'nin akıl dolu hareketleri,
tugay kerimoğlu'nun maestroluğu,
hakan şükür'ün kafa vuruşları,
hasan şaş'ın deli dolu hareketleri,
mario jardel'in korner bayrağıyla dansı,
ergün penbe'nin kemik adam olması,
hamit altıntop'u artık direklerin durduramaması, on dört yıl bekleyip
on dört yıl sonra gelen şampiyonluk ile taraftarın nasıl sevineceğini şaşırması,
ali sami yen stadyumunda ve
ali sami yen arenada kazanılan zaferler, müzemize koyulan sayısız kupalar,
nevizade'nin sevinçten deliye dönmesi, rakiplerin dizlerinin titremesi, ingiliz spikerin
galatasaray are getting closer and closer demesi ve daha bir çok tarihi an var, şimdi sırada
ali sami yen'in de dediği gibi ilkemiz olan "türk olmayan takımları yenmek" var. şimdi sırada 11 aslan yürekle
bugün günlerden galatasaray var.