• 55
    kağıt üstünde çok dengeli ve çok güçlü ama 2020 nba playofflarında dallas mavericks serisinde gösterdikleri kadarıyla bir o kadar da karaktersiz oyuncu barındıran takım. 20 yıldan fazladır bu ligi izliyor ve takip ediyorum ve bu süreçte nice takımlar gördüm ama bu grup gerçekten bir başka. sözde black lives matter mottosu altında bu oyunu oynarken önce montrezl harrell luka doncic'e bildiğin ırkçılık yaptı ama nba yönetimi bu mahlukatlara göz yumdu. eğer ki tam tersi olsaydı doncic milyon maç ceza alır sabah akşam da basında izleyip dururduk. neredeyse sabah akşam televizyonumda açık espn'in sports center programında olayın bir defa dahi bahsi geçmedi.

    bu sabaha karşı oynanan serinin 5. maçında bu sefer marcus morris topsuz alandan gelip kasten olduğuna yemin edebileceğim ama tabi ki bu karaktersizler ordusunu koruyup los angeles derbisi hedefleyen nba yönetiminin kasti değil diyeceği bir hareketi bize gösterdiler.

    işte o hareket;
    https://twitter.com/...477401979129862?s=19

    bu hareketi yapmanın savunulacak tek bir tarafı yok ama takım arkadaşları bir bir morris'in ne kadar insancıl ne kadar melek gibi birisi olduğunu söyleyip durdular. maç sonunda muhabirler doncic'e bunu sordukları zaman "sizce?" şeklinde cevap verdi ve orada sus pus olan muhabirler tabi ki günün devamında bu konuyu deşmediler.

    lebron'u miami döneminde yaptıklarından dolayı hiç ama hiç sevmem. kobe'yi şahsen hep çok sevmiş olmama rağmen kobe'nin lakers'taki ilk yıllarından beri lakers'ı sevmem (o zamanlar hep kings tarafında olurdum) ama bu sene bu karaktersizleri evirip çevirip yensinler istiyorum ve yaparlarsa abd'ye ilk gidişimde lakers forması alıp ocgunsson'a hediye edeceğim.*
  • 51
    paul george geri döndüğünde muhtemelen şöyle bir maç sonu 5'i olacak takım.

    pg- pat beverley
    sg- lou williams
    sf- kawhi leonard
    pf- paul george
    c- montrezl harrell

    böyle bir beş kağıt üzerinde kısa görünebilir fakat modern oyunda birbirinin açığını kapatan, gerek savunma gerekse hücum yönüyle maç sonu oynamak için nba'de üstüne olmayan bir beştir.
  • 76
    james harden’ı kadrosuna katan los angeles şehrinin üvey evladı.

    takas sonrası, sezona kötü giren * ile ilk sınavlarını verdiler. harden , westbrook, paul george, kawhi leonard ve garibim ivica zubac beşiyle başladılar maça. aman allahım bu neçe bir kadro planlamasıdır? elinde top olmadan sadece sağlıklı hayat için hareket eden bir takım izledik. çünkü ilk beşin dördü maçtan sonra eve giderken bile topu götürmek isteyecek oyuncular. sonuç olarak rakipten 16 adet az ikilik kullanıp 18 tane de hücum ribaundu verdiler. 20 üzeri sayı atan oyuncuları olmadı.

    bu gidişatın devam edeceğini ve sezon sonu bu kadronun dağılacağını düşünüyorum.
  • 71
    normal sezonun son maçında, oynadığı son 24 maçın 23’ünü kaybetmiş oklahoma’ya karşı kaybetmek için sahada utanılacak işlere imza atan takım. maçın son iki dakikasında 110-108 öne geçince apar topar bir mola alıp ardından hemen her oklahoma hücumunda hemen faul yaparak çizgiye gönderdiler ve maçı bir şekilde kaybetmeyi başardılar. yaptıkları tüm hesaplar play-off’larda lakers’a denk gelmemek içindi. eğer bir takıma karşı korku bu hale getirebiliyorsa taraftarlarına yazık çünkü bu takımdan hiçbir halt olmaz. tyron lue’nun yaptığı da kaybedin talimatı verdiği gençlere saygısızlıktan başka bir şey değildi.
  • 45
    nba 2019 playoffları batı konferansı 2. maçında golden state warriors'u deplasmanda 135-131 ile yenerek seriyi 1-1'e getirdiler.

    gerçekten çok acayip bir maç oldu. golden state maça her zamanki gibi çok hızlı başladı ve maçı da yaklaşık 30 dakika çok rahat götürdüler. 3.çeyreğin bitimine 7 dakika kala fark 31'di. evet yanlış okumuyorsunuz, maçın bitimine 19 dakika kala clippers 31 sayı gerideydi. 94-63 gerideyken dakikalar 7:25'i gösteriyordu 3.çeyrekte. o saniyeden itibaren, 72-37 ile maçı bitirdiler. bu gerçekten akıl almaz bir seri. 19 dakikada 72 sayı attılar.

    clippers zayıf kadrosuna rağmen batıda playoff yapmayı başarmıştı. belki bu galibiyet görecekleri son galibiyet ama sezonu taçlandırmak adına harika bir geri dönüşe imza attılar. yıllar sonra klasikler arasına geçecek bir maç çıkardılar.
  • 69
    inanılmaz itici ve loser bir organizasyon, nba'in en başarısız takımlarından biri.

    bu arada bu kadar çok karaktersiz ve saygısız basketbolcuyu nasıl aynı çatı altında birleştirmişler o da apayrı bir başarı hikayesi.

    49 yıldır batı konferansında finale çıkamamalarına rağmen -bakın şampiyonluk falan demiyorum- los angeles'ın tek sahibi olduklarını iddia eden oyunculara sahipler. fenerbahçeliler bile bu kadar saçmalamıyor be kardeşim.
  • 66
    çirkeflikleri marcus morris'le vs alakalı değil. başlarında ligin bu konuda master yapmış bir koçu var. doc rivers çirkefliğin kitabını yazmış bir adam. boston yıllarından da takip edenler bilir, oyunun her saniyesinde rakiple oynar, hakemle oynar, yetmez oyuncularına da bunu aşılar.

    ligin en iyi 1-2 hocasından biridir, bu da tartışılmaz ama çirkefin top noktasıdır, takımından da böyle olmasını ister.
  • 44
    los angeles şehrinin nba'deki üvey evladı, dışlanan sipsisi, bir türlü kabul görmeyen damat (?).

    20 yıl kadar önce bursa'daki amcamlara gitmiştik cümbür cemaat. sebebi neydi hatırlamıyorum fakat ortam dün gibi gözümün önünde; kuzenler, amcalar, hala, yengeler vs. kalabalıktık. benden 8 yaş büyük olan gökhan abim o zaman kucağıma bi' basketbol dergisi bırakmıştı. hatırlamıyorum derginin adını, şemalini falan ancak önümde açık olan sayfada "san diego" yazıyordu (bu beyin acayip şey, akılda kalana bakın). bana, "ilerde amerika'ya gidersen nereyi görmek istersin?" diye sormuştu. o zamanlar pek bir şey bilmiyordum dünya coğrafyasıyla alakalı, aklıma ilk gelen cevabı yapıştırmıştım, "niv york!" (cahilim olm o zamanlar, yargılamayın pls). o da bana kontra yapmıştı ben ona sorduğumda, "san diego!" diye. siklememiştim açıkçası muhabbeti, şu sünger toplardan vardı onda, dergiyi bir kenara sallayıp koltukları kale yapmıştık falan fişman. şimdi bi' düşündüm de, şu evde top oynama ritüelinin yaşı yok arkadaş, kaç yaşında olursan ol keyif veriyor.

    neyse.

    peki ben bu ufak anımı niye anlattım? gökhan abim "san diego" dediğinde botlardan, teknelerden, yelkenlilerden falan da bahsetmişti. durun, sövmeyin! geliyorum olaya; 1970 yılında buffalo'da braves isimli bir takım kuruluyor efenim. bu organizasyon kuruluşundan 8 yıl sonra san diego'ya, yeni şehrine taşınıyor (sebebini bilmiyorum fakat muhtemelen pazarla alakalı?). san diego kentinin bir özelliği var; bulunduğu coğrafyada zamanının en önemli liman şehirlerinden biri, belki de birincisi. bilhassa "clipper" adlı bir yelkenli türü için çok büyük önem arz eden bir marinaya sahip (imiş).

    bir türk'e clipper derseniz size muhtemelen şunu verir: http://gss.gs/6Ey.jpg ama biz şu clipper'dan bahsediyoruz: http://gss.gs/NfK (bildiğimiz black pearl of captain jack sparrow aslında)

    denizciliğe bu bebe kadar aşık ve hakimseniz şu noktaya kadar yazdıklarımı biliyorsunuzdur zaten. analım ruh hastası bebeyi: https://youtu.be/wEAGJlOqrRk?t=19 (19. saniye) :(

    konuya dönüyorum; 1978'de san diego'ya taşınan franchise için yatırımcılar yeni bir isim isterler. şehrin clipper geçmişi san diego clippers'ı doğuruverir. 6 sezon boyunca san diego'da varlığını sürdürür clippers. 1984'e geldiğimizde ise franchise'ın yeni sahibi donald sterling organizasyonu los angeles'a, lakers'ın hüküm sürdüğü gondor topraklarına taşır. sterling'in bu hamlesi kendisinin san diego'daki tüm saygınlığını kaybetmesine sebep olsa da donald bey, clippers ismini franchise adı olarak tutmaya devam eder ve böylece los angeles clippers ismi lige dahil olur.

    lac budur.

    kaan kural'ın anlattığı bir hikaye geldi aklıma, takımın ne kadar az bilindiğiyle alakalı; blake griffin clippers tarafından draft edildiği zaman los angeles'a doğru yol almış. o geceyi menajeriyle birlikte bir otelde geçiriyor. akşam yemeği için dışarı çıkıyorlar bir saatte. griffin yemek için oturdukları restoranda bir hanımefendiyle tanışıyor. anlatıyor işte "ben basketbol oyuncusuyum" falan, kadın da soruyor buna "aaa öyle mi, hangi takım" diye, blake "clippers" diyince kadın alaycı bir gülümsemeyle tersliyor bunu "atma, öyle bir takım mı var sanki" diye. gecenin devamında ne olduğunu bilemiyoruz tabii. :)

    henüz nba şampiyonluğu bulunmayan clippers en büyük fırsatı birkaç sezon önce kaçırdı aslında. elde blake griffin, chris paul, deandre jordan, jamal crawford* vs. varken değerlendirmeliydiler imkanı ama iş işten geçti tabii.

    böyleyken böyle dostlar.

    la kısmı bitti. devamı gelecek.

    https://gss.gs/U42.jpg

    edit: ismi minnina düzeltti.

    derleme kaynağı: https://seyler.eksisozluk.com/...inin-ilginc-oykuleri
  • 65
    lebron v kawhi, lakers v clippers eşleşmelerini konferans finalinde görmek nba’in şu an en çok istediği şey. lebron’un kariyerinin sonlarına birkaç şampiyonluk daha sıkıştırmak istemesi ve kawhi’ın paul george’u yanına getirmek için clippers’ın geleceğini ipoteklemesi bütün bu hikayenin başlamasına sebep oldu.

    böyle bir hikayenin çekeceği seyirci sayısını da az çok hepimiz tahmin edebiliyoruz. muhtemelen bu eşleşme nba finali’nden daha çok izlenecektir hatta öyle söyleyim. nba’in bu reklamı ve ratingi kaçırmak istememesi de çok aşikar. bu amaç uğrunda clippers’ın rakipleri doğranacaktır finale gelene kadar. şaşılmasın.

    umarım doncic bu feleğin çemberine çomağı sokacak.
  • 59
    ligin en derin ve çok yönlü kadrosuna sahip olmalarına rağmen iki yıldızından biri* sakat olan dallas'ı saha dışına taşarak elemeye çalışan tuhaf takım. son iki maçta harrell ve morris'in yaptıklarıyla nba'in fenerbahçe'si, rizespor'u kıvamına geldiler. en son 2011 finallerinde lebron ve tayfası nowitzki'yle dalga geçtiğinde bu kadar sinirlenmiştim ki kaptan dirk onların hesabını çok ağır kesmişti. aynı şeyi şimdi bunlar için hissediyorum. konferans yarı finalinden itibaren karşılarına kim çıkarsa onların tarafındayız.
  • 67
    2020 nba playoffs'ta babayı almış karaktersizler ordusu. bu sene en büyük şanslarıydı ve başaramamaları beni çok mutlu etti. çünkü seneye çok daha iyi bir lakers, çok daha iyi bir nuggets, çok daha iyi bir jazz ve çok daha iyi bir mavericks olacak. ayrıca gsw de geri dönmüş olacak.

    ayrıca şunu da düşünmeden edemiyorum. jokic'in yaptıklarını görünce neredeyse tüm seri boyunca porzingis olmadan pivotsuz oynayan dallas'ta şartlar farklı olsaydı ilk turu geçebilirler miydi? neyse artık darısı seneye.
  • 23
    kağıt üzerinde sahip oldukları kadro ile batı konferansının en iddialı takımlarından birisi. batının gerçek favorilerine göre ne durumdalar kadrolarına bakıp inceleyelim. öncelikle şunu belirtmekte fayda var. takım bu yıl bir şeyler başarmak zorunda. bu amaçla salary cap'in en üst sınırları zorlanarak bir kadro oluşturuldu. başarının gelmemesi gelecek sezon onlar tekrar mediocre* haline döndürebilir. yazının son bölümünde bu soruna da değineceğim.

    kadroya baktığımızda guard pozisyonunda bir çok kişiye göre nba'in en iyisi chris paul var. onu bu takımdan çıkardığınızda kesinlikle şampiyonluğa oynayacak bir takım olamazlar. oyunun hem hücum hem de defansif yönüne katkısı büyük, oyun zekası ile set kurmada genç jason kidd'i hafızalara getiriyor. yedeği olarak da çok iyi bir potansiyele sahip eric bledsoe'yi görüyoruz. geçen sezon süre aldığı zaman neler yapabileceğini gösterdi ki bu yüzden takım onu hiçbir takasta kullanmadı ve tekliflere tamamen kapalı kaldı.

    şutör guard pozisyonunda geçtiğimiz sezon chauncy billups'ı kullanıyorlardı. ikili guard oyununu takıma çok iyi monte etmişlerdi ki billups'ın sezonu kapatan sakatlığı geldi. onun yerini mo williams bir türlü dolduramadı ve belki de geçen yıl en büyük gediği bu pozisyonda verdiler. san antonio spurs serisinde manu ginobili'nin bu pozisyonda onları nasıl delik deşik ettiğini gördük. bu sene ise billups ile yeni anlaşma imzalandı. eğer sağlıklı kalabilirse - yaşı çok arttı sonuçta - yine takıma çok iyi katkı verecektir. 2 numaraya yedek olarak jamal crawford'ı getirdiler ki crawford new york knicks'te oynadığı zamanlar bir süper yıldız statüsündeydi ama sakatlıklar onu bir yerden başka bir yere sürükledi. yaşı itibariyle de her ne kadar eski performansını da aratsa da bu pozisyonda takıma iyi katkı verebilecek durumda.

    3 numarada caron butler'ı görüyoruz. daha önce dallas mavericks forması giydiği için özelliklerini çok iyi bildiğim bir oyuncu. iş etiği mükemmel, takım oyununa cuk oturacak bir oyuncu ama washington wizards zamanlarında çembere rahatlıkla giden performansını çok aratıyor. özellikle 2010 yılında geçirdiği diz sakatlığı oyunundan çok şey götürdü. şimdi spot up jump shooter olarak 3 numara pozisyonunun hakkını vermekte ama dizi daha etkili bir oyuna maalesef ki müsade etmemekte. butler'ın yedeği olarak da grant hill transfer edildi. bu takımın bu yaz sezonunda yaptığı en güzel hamle oldu. yaşı her ne kadar ilerlemiş olsa da tecrübesiyle bu genç takıma bir şeyler katabilecek, skor anlamında da üretim sağlayabilecek bir oyuncu.

    4 numarada henüz tam bir süperstar değil ama olmaya çok yakın olan blake griffin'i görüyoruz. griffin'in kalitesini zaten tartışmaya gerek yok. bu takımda en büyük şansı da chris paul ile beraber oynamak. oyununu en üst seviyeye zaten ancak onun kalitesinde bir guard ile çalışarak çıkarabilir. yedeği olarak lamar odom takıma kazandırıldı. odom bir takımı gerçekten de vezir de rezil de edebilecek bir oyuncu. odom'un iyi oynaması griffin'in oyun dışında olduğu zamanlarda takım momentumunun korunması açısından çok önemli. hatta griffin 5 numaraya çekilip odom ile beraber frontcourt'u da oluşturabilirler ama burda temel sorun odom'un kafası. los angeles'ta daha rahat olacağını söylüyor ama geçen yıl dallas'taki ne koşan, ne mücadele eden, ne ribaund alan odom ne kadar değişti onu hep beraber göreceğiz. takımın başarısı adına onun vereceği katkı ya da negatif etkisi çok belirleyici olabilir.

    pivot pozisyonunda deandre jordan'ı görüyoruz. aslında pivottan çok bir 4 numara oyuncusuna uygun fiziğine atletizmi ve mücadelesi eklenince 5 numarada kullanılıyor. bu tabi ki bazı takımlara karşı sorun çıkarabiliyor. özellikle takımın en büyük rakibi los angeles lakers karşısında aynı onun gibi atletik yapıya sahip ama ondan daha uzun andrew bynum karşısında çok ama çok zorlanacaktır. yedeği olarak da şu an için takımda ryan hollins var. o da eski bir mavericks oyuncusu olarak iyi bildiğim bir oyuncu. fazlasıyla atletik ama bir pivot için fazla ince ve düşük basketbol zekasına sahip. 5 dakika oyunda kalsa 6 faulle oyun dışı kalabilecek bir oyuncu. bu bölgede takım için genel bir sıkıntı olduğunu söyleyebiliriz.

    takım kadrosunun analizini yaparken düzenin içine monte edilmiş defansif yönü ağır basan herhangi bir oyuncudan bahsetmedim. çünkü yok. bu clippers'ın bu sezonki en büyük sıkıntısı olacak. billups'ın yaşı belli, o bölgede kendisinden çok daha hızlı oyuncular karşısına gelecek. butler'ın dizleri onun hızından baya aldı, hill'in aynı şekilde yaşı savunma anlamında başka bir sorun. blake griffin de birebir savunmalarda çok etkisiz. 2012 playofflarında 37 yaşındaki tim duncan'ın ona kurduğu üstünlüğü düşünürsek oyunun bu yönünde kendini ciddi şekilde geliştirmesi gerekecek. odom'da geçen sezon savunmaya dair hiçbir şey göremedik. deandre jordan da bahsettiğim üzere bazı takımlara karşı boy dezavantajı yaşayacak. eğer san antonio spurs ya da dallas mavericks tarzı bir takım savunma düzeni oluşturamazlarsa bu sezon da başları çok ağrıyabilir. burda takım koçuna çok iş düşecek tabi ki.

    son olarak da takımı gelecek yıl bekleyen tehlikeden bahsedeyim. chris paul takasında çok şey verilmişti. bunun karşılığını kısa vadede almaları zaten zordu ama bu sene paul'un sözleşmesi sona eriyor ve takımla sözleşme imzalamayıp free agent olacağını açıkladı. bunun 2 sebebi olabilir. birincisi, los angeles lakers, boston celtics, new york knicks gibi bir market takımına gitmek isteyebilir.(u: ille bu takımlardan biri anlamında söylemiyorum, farklı alanlarda da (özellikle reklam) çok daha fazla kazanabileceği takımlar) bir diğer sebep de şu. eğer clippers ile sözleşme uzatırsa bu ancak 3 yıllık + 1 yıl player option olabilecek. şayet serbest kalırsa yeni takımla 5 yıllık ve + 1 yıl oyuncu opsiyonu olacak şekilde sözleşme imzalayacak. chris paul gibi bir oyuncunun sözleşmesi de garanti para olacağına göre bir yerde 80 milyon civarı anlaşma yapabilecekken başka bir yer ona 120 milyonluk anlaşma sunabilir. muhtemelen de kafasını en çok karıştıran durum bu.

    şu ankii haliyle rakipleri oklahoma city (bkz: oklahoma city thunder/@minnina) ve la lakers'a (bkz: los angeles lakers/@minnina) göre saydığım sebeplerden ötürü bir değil bir kaç adım gerideler. zamanla çok daha iyi bir takım olabilirler ama bunun için de chris paul şart.
  • 73
    nba’de en sevmediğim takımdır ama yiğidi öldür hakkını yeme, utah jazz gibi komple bir takıma karşı 2-0 geriden gelip son 2 maçı kawhi’siz olmak üzere kazanıp seriyi’i 4-2 ile bitirmeleri muazzam bir iş. kawhi olmadan phoenix suns’ı geçebilirler mi, geçseler de bu yolun sonu şampiyonluk olur mu bilemem ama utah serisi galibiyeti büyük işti.

    (bkz: nba playoffs 2021)
  • 50
    https://twitter.com/...793735013711872?s=20

    2024 yilinda tasinmayi planladiklari yeni salonlarinin ilk gorsellerini yayinlamis takim.

    staples center'da biraz lakers'in yancisi gibi kaliyorlardi. bu hamleyle birlikte lakers'in golgesinden kurtulabilecekleri gibi bir iki sezondur devam ettirdikleri akilli kadro planlamasina bir de sampiyonluk ekleyebilirlerse mekanin* yeni sahibi olabilirler.
  • 72
    ben onlar yerinde olsam lakers'tan kaçmak yerine olabildiğince onlarla erken eşleşmek isterdim. gidebildiğin kadar gitmek ise hedefin net şampiyonluk adayından kaçmak mantıklı olabilir ancak sen de bir net şampiyonluk adayıysan ve rakibinin temel oyuncuları play-off'ta ritim bulmaya çalışacaklarsa onlar ritim bulmadan onlarla eşleşmek en mantıklısı.

    edit: ben son maçlarının 4. periyodunu bitirmedim haliyle lebron'un pozisyonunu görmedim. yere inerken yine birinin ayağına basmış ve bileğini burkmuş. bana ciddi bir şey gibi görünmedi. muhtemelen (umarım) ciddi bir şey değildir ve riske atmamak için çıkmıştır. (maçın bitmesine de 5 dakikadan az kalmış.) ancak eğer bu bile muhabbeti lebron'un play-off'ta düzenli zorlayan bir şey olursa bu demin anlattığım her şeyi çok zora sokar.
  • 78
    (bkz: #3777201)

    evet o gün geldi. fena halde yanıldım. turgay zeytingöz’den daha iyi planlama yapmışlar. *

    şaka bir yana, son entry’mden bu yana 30 maçta 23 galibiyetleri var. peki nasıl oldu?

    öncelikle kawhi leonard belki de kariyerinin en sağlıklı sezonunu geçiriyor. back to back’lerde dahi oynuyor. diri bir kawhi leonard hala bu ligin en büyük 5-6 yıldızından biri.

    diğer nokta, paul george topla oynayabilen kanat rolünü kabul etti. harden ve kawhi kadar topu domine etmiyor. hem de verimli skor yapmaya devam ediyor. ikili sıkıştırma geldiğinde topu ona vermek büyük lükse dönüşüyor haliyle.

    harden ise, özel hayatı ve takas istemesi dışında bir aktiviteye daha başladı bu sürede. basketbol oynamaya karar verdi. eski harden değil tabi. ancak halen bu ligin en iyi 3-4 oyun kurucusundan biri. ivica zubac’ı da baya ciddi tehdit haline getirdi.

    westbrook, artık bir süperstar değil star bile olmadığını kesin olarak kabul etti. kenardan gelerek ikinci beşle birlikte şuursuz bir tempo yapıyorlar. orda halen verimli sayılır. ilk 5’te rahatlamış oldu böylece top paylaşımı ve karar verme açısından.

    son olarak, yıldızların hepsi savunmada gayretli. kawhi ve paul george her zaman iyi savunmacıydı zaten. harden’da konsantre en azından. birde güçlü. bu ikisi olunca genel savunma kurgusu içerisinde sırıtmıyor koç tyronn lue’nun da etkisiyle.

    ben halen bir şampiyonluk adayı olarak görmüyorum onları. ancak, harden takasının şu ana kadar genel kamuoyu beklentisinin çok üzerinde sonuç verdiğini kabul etmek gerek.
  • 79
    her ne kadar 2012-2013 yılları sonrası şehrin diğer takımı olan los angeles lakers'tan daha istikrarlı bir grafik çizseler de aynı sahayı paylaştıkları lakers'a karşı "küçük kardeş" ya da "üvey evlat" imajından artık kurtulmak istedikleri için kendi statlarına geçecek olan takımdır kendileri. dün yapılan resmi açıklama ile beraber 2026 yılı nba all star organizasyonuna da ev sahipliği yapacaklar hatta.
    yeni kontratlar üzerinde anlaşmaya vardıkları kawhi leonard ve paul george önderliğinde yeni arenalarında yine başarılı olma çabası içine girecekler. tahminlere göre james harden ile de devam edebilirler ama westbrook ile aynı yolda artık yürümezler gibi hissediyorum.
    taraftarları ilk cümlede yazdığım gibi er ne kadar artık los angeles'ın daha iyi takımı biziz deseler de öyle ya da böyle lakers araya bir şampiyonluk daha sıkıştırdı 2020'de. o yüzden tek hedef şampiyonluk prensibi ile iki inanılmaz kanatla çıkılan bu yolda clippers yeni evlerinde yeni bir aura ve doğru rol oyuncuları ile belki bir şampiyonluk adayı olabilir gelecek 2 sene içinde.
App Store'dan indirin Google Play'den alın