• 1
    2014-2015 sezonunda alınmış ve gerçekten araştırılması gereken şampiyonluktur.

    araştırılmasının istememin sebebi, geçen yıl takımın başında bulunan zatın, futbol bilgisinin inanılmaz yetersiz olduğunun ortaya çıkması ve hemen hemen aynı takımın bu sezon ki inanılmaz yetersizliği. elbette geçen yılla aramızdaki en önemli farklardan biri de melo'nun yokluğu. ama öyle olsa, takımın diğer bölgelerinin bu kadar sırıtmasını nasıl açıklayacağız ?

    şunun tespitini ortaya koyalım. galatasaray futbol takımı geçen sezonun hiç bir maçında göze hoş gelen bir futbol oynamadı. ne prandelli ne hamza hamzaoğlu geçen yılın hiç bir bölümünde bizlere "işte galatasaray bu" dedirtmediler. o zaman nasıl şampiyon oldu abi bu takım ? üstelik bitime 1 hafta kala. şöyle de bir şey var. hem fb hem bjk geçen yılın belli bölümlerinde oynadıkları futbolla takdir toplamışlardı. biz bir kere bile dolu dolu bir övgü alamadık. almayı hak etmedik çünkü.

    hamza hamzaoğlu'na karşı çok büyük bir öfkem var. göz göre göre yaptığı kurgusal hatalar, maçları senin benim gibi bile izleyememesi**, değişikliklerde ki başarısızlığı, gereksiz takıntıları vs. bunlar geçen yılda aynen vardı aslında. fb ve ts maçlarına sağ kanatta umut'la çıkması ve emre çolak'ı durup dururken kesmesi en basit 2 örnek. şampiyonluk yolunda olduğumuz için kimse sorgulamadı. o zaman üstünde çok durmadık. ama takıntılı biri olduğu geçen yıldan belliydi. sene başında futbolcularla ilgili yaptığı yorumlar zaten futbol bilgisinin çapını* ortaya koyuyordu.

    şimdi sorular şunlar; bu adam takımı nasıl şampiyon yaptı ? böyle bir adam takımı nasıl hazırlıyordu maçlara ? futbolu kendisinden daha iyi bilen bazı oyuncuları* bu taktiklere nasıl ikna ediyordu ?

    bir takımın şampiyonluğunun en önemli aktörü kalecisi olabilir mi ? tarihte böyle bir örneği var mı bu durumun ? takım savunmasıyla veya çok yönlü bir hücum gücüyle şampiyon olabilirsin de kalecinle nasıl şampiyon olabilirsin ki ? bu kadar ayan beyan ortada iken her şey, bir insan 3 kupalı lakabını nasıl alır ?

    geçen sezon küme düşen 3 takım; balıkesirspor, karabükspor ve kayseri erciyesspor'du. tff geçen sezon biter bitmez bu 3 takımı çağırsa ve " bakın size son bir şans veriyoruz. play-off oynayacaksınız. kazanırsanız kümede kalacaksınız. yalnız rakibiniz 3 büyüklerden* biri olacak. rakibinizi siz belirleyin." dese bu 3 takımda bizle oynamak isterdi. e nasıl oluyor bu ?

    analiz edebilen, bu konu hakkında fikirleri olan arkadaşlardan görüşlerini bekliyorum. abi, aydınlatın beni ya. nasıl şampiyon olduk biz ?
  • 2
    prandelli 20. şampiyonluk senesinde takıma kondüsyon yükledi. takım kötü değildi ama kötü yönetiliyordu. aslında sıkıntı mancini'li sezondan geliyor. kimse bana anlatmasın boşuna mesaj falan da atmasın, bugün melo'nun gönderilmesinde parmakları olan oyuncular haydi ortalığı kızıştırmayayım berbat bir performans gösterdiler diyelim kapansın mevzu.

    galatasaray nasıl şampiyon oldu sorusuna gelecek olursak öncelikle hamzacı dedeci zevatın devamlı bok attığı taraftara dönmek lazım. prandelli taraftar tarafından tam zamanında gönderilmişti. gelmiş gelecek tüm hocalara ibret olacak şekilde "bizim hedefimiz lig" dediği hafta gönderildi. galatasaray'ın hedefi asla lig falan değidir. hedef o kupadır. nokta.

    hamza getirildi. hamza genel olarak 5'li ortasaha oynattı. umut'u oynatacağım diye bir tarafını yırttı ve sağ açık umut'u icad etti. zaten çapını da belli etti. halbuki aynı sene başlarda oynattığı gibi emre'de daha çok ısrar etse sağ kanadımız defansif anlamda bu kadar patlak vermeyebilirdi. ha hayırlısı oldu. bugün sabri iç sahada oynayamaz halde geldiyse hayırlı olmuş demektir. eric cantona idi sanırsam değilse yazarı beni bağışlasın uzun uzun bir hamza analizi yapmıştı oyuncu değişikliklerine dair. neyse sonuç olarak birkaç trol ve yönetimin adamı hariç taraftarın geneli sözlükte de hemfikirdi. normal şartlarda şampiyonluğu ellerimizle vermiştik.

    peki nasıl şampiyon olduk?

    muslera, melo ve sneijder faktörlerinin haricinde öncelikle bir hamit mucizesi yaşadık. tecrübesiyle sakatlanana kadar 5 maç bizi taşıdı. lakin asıl bakmamız gereken kadronun genelde şampiyon bir kadro oluşu. mancini'li sezonda aslında ikincilik bir nevi stratejik şampiyonluktu. zira o sene ikinci olarak doğrudan cl'ye katılmıştık fener cezalı olduğu için. yani oyuncuların winner karakterleri büyük etken oldu. özellikle iç sahada taraftarın tek yumruk oluşunu belirtmek lazım. kazandık ama hamza bize kan işetti resmen.

    öbür tarafta bakıyorsun ismail gibi bir futbol cahili var. adam caner bir maçta sağ açıktan gol attı diye devamlı sağ açık başlattı. aynı bizim çapsız gibi. aynı alışkanlıklar aynı futbol sığlığı. diğer tarafta statsız bir takım ve onların başında ingiltere'ye gidebilmek için uefa'da gösteriş yapmak isteyen ve bunun için özellikle eskişehirspor maçına eksik kadroyla çıkan bir biliç var. hatta size şunu söyleyeyim fener ibb'yi yense bizim son hafta çaykur maçını kazanmamız hiç de garanti değildi. ölçü değil ama ligin son maçında da kazanamadık.

    başımızdaki çapsızın şampiyon olunduktan sonra gönderilmesi gerekliydi. 14 yabancılı sezonda star falan değil kaliteli nokta transferler yapılmalı ve ne oynatacağı belli bir hocayla anlaşılmalıydı. çapsız sandı ki onu evlatları şampiyon yaptı. fıtık ameliyatından dönen bir melo yoktu, kalede muslera yoktu, sneijder yoktu çünkü. gözüne birşey kaçmıştı çapsızın ve bunları görmedi. görmek istemedi. burak'ı üzmedi, sabri'yi kesmedi, umut'tan vazgeçmedi. belki geçen seneki yabancı sayısı devam etse yine ite kaka gidebilirdi. ballıydı zira. lakin herkesin basbas bağırdğı gibi takımın kalitesini öyle bir düşürdü ki takım halen daha anadolu takımlarıyla derbi havasında maç yapıyor. devre arasında 4-5 transferden bahsediliyor. bu da yönetimin vizyonsuzluğudur işte. vizyonu misyonu çapı kafamızı vura vura öğrendik. öğrendik öğrenmesine de tarihin en ballı cl kurası ziyan oldu. oradan gelecek euro'lar da ha keza.

    edit: ilgili entariyi buldum. http://gss.gs/1770616 olenekadarhepseninyanindayiz yazmış aklımda eric cantona kalmış. ikisinden de özür.
  • 4
    2015. in sportif olarak tavan yaptığı andır. tepeyi gördüğümüz olaydır. hepimiz sevindik, sonrasında yaşananlara rağmen 1 ay doya doya kutladım ben. içeriğine girmek istemiyorum, her sezonun kendi içerisinde bir hikayesi var.

    sıralamak gerekirse:

    1- hamza'yla yerlilerin oynamaya başlaması.
    2-galatasaray'ın tarihinden gelen winnerlık durumu
    3-muslera'nın çıldırması.
    4-sneijder'in arena performansı
    5- olağanüstü şans
    6-mutlu son ve kapanış

    oyun olarak bir şey oynamadık, tecrübe götürdü takımı.
  • 5
    futbolcusundan teknik direktörüne, taraftarından yönetimine kadar tüm galatasaray unsurlarının alnın akıyla, söke söke, hatta kanırta kanırta kazandığı, aynı zamanda armamıza dördüncü yıldızı takmamızı sağlayan değerli ve hafızalardan silinmeyecek şampiyonluktur.

    şu an futbol takımının içinde bulunduğu durumdan yola çıkarak geçen sene hakedilmiş şampiyonluğu gölgede bırakacak söylemlerde bulunmak bence doğru bir hareket değil. geçen sene yönetim, futbolcu profili, rakipler bir çok şey farklıydı, bu sene galatasaray başka bir yapıda, aynı şekilde rakipler de başka bir yapıda. bunu gözardı etmemek lazım. geçen sezon elde edilmiş ve üzerinde ufak bir şüphe bile bulunmayan bu şampiyonlukla ilgili yapılması gereken emeği geçen herkese teşekkür etmektir. bu sezon yapılan yanlışları herkes dile getiriyor zaten.
App Store'dan indirin Google Play'den alın