9968
ntvspor'daki yayınını izledim, son dönemdeki en ciddi ve en dolu konuşmalarından birini yapmıştır.
taktik, antreman gibi konularda güzel noktalara değinip yeri geldiğinde buradaki oyuncuların antremana odaklanmaması, yeteri kadar önemsememesine değinmesini de bilmiştir.
messi ve ronaldo içinde gayet hakettikleri övgülerde bulunmuş, messi'nin nasıl üstün bir oyuncu olduğuna komik bi anıyla anlatmıştır.
ozan tufan konusunda net konuşarak, "şimdiye kadar selçuk ve hamit abiye galatasaray'a gel dedim, onun dışında hiçbir futbolcuya 'şu' takıma git demedim" diyip eklemiştir; "ozan sorarsa galatasaray'a git derim"
hatta o anda şeytan rıdvan'ın "git mi?" diye sormasına "evet derim" diyebilmiştir.
bu maddeler uzar gider kardeşler ama kızdığınız noktalar kadar yiğidin hakkını vermesini de bilmek gerek. kendisine iyi kötü bir misyon yüklemiş, amaçsız kopuk olup zamanla silineceğine şu an tek eksik kupası şl olan bir oyuncu olmayı başarmıştır. böyle bir konumdayken bu adamdan acun'la rıdvan'la sohbeti kesmesini beklemek pek akıl karı değil. acun zeki adam, kafalar bir tabii ki yakın arkadaş olurlar, emre b. onun çocukken hayranlıkla izlediği takımın parçası ve abi olarak gördüğü biri, keşke görmese ama kim ne diyebilir. benim de çok kızdığım aziz yıldırım'la aynı masaya oturması meselesinin iç yüzünü kimse bilmiyor, ama sıfır iletişim beklemek de ne kadar doğru. zamanında "arda'yla bana 10 dakika verin fenerli yapayım diyen azize, o 10 dakikada ben onu galatasaray'lı yapabilirim" diyen arda'dan bahsediyoruz.
hani derler ya tarihi olayları o dönemin şartlarına göre değerlendirmek lazım diye, heh tam o durum. farklı dünyalar yaşıyoruz anlamak gerek.
taktik, antreman gibi konularda güzel noktalara değinip yeri geldiğinde buradaki oyuncuların antremana odaklanmaması, yeteri kadar önemsememesine değinmesini de bilmiştir.
messi ve ronaldo içinde gayet hakettikleri övgülerde bulunmuş, messi'nin nasıl üstün bir oyuncu olduğuna komik bi anıyla anlatmıştır.
ozan tufan konusunda net konuşarak, "şimdiye kadar selçuk ve hamit abiye galatasaray'a gel dedim, onun dışında hiçbir futbolcuya 'şu' takıma git demedim" diyip eklemiştir; "ozan sorarsa galatasaray'a git derim"
hatta o anda şeytan rıdvan'ın "git mi?" diye sormasına "evet derim" diyebilmiştir.
bu maddeler uzar gider kardeşler ama kızdığınız noktalar kadar yiğidin hakkını vermesini de bilmek gerek. kendisine iyi kötü bir misyon yüklemiş, amaçsız kopuk olup zamanla silineceğine şu an tek eksik kupası şl olan bir oyuncu olmayı başarmıştır. böyle bir konumdayken bu adamdan acun'la rıdvan'la sohbeti kesmesini beklemek pek akıl karı değil. acun zeki adam, kafalar bir tabii ki yakın arkadaş olurlar, emre b. onun çocukken hayranlıkla izlediği takımın parçası ve abi olarak gördüğü biri, keşke görmese ama kim ne diyebilir. benim de çok kızdığım aziz yıldırım'la aynı masaya oturması meselesinin iç yüzünü kimse bilmiyor, ama sıfır iletişim beklemek de ne kadar doğru. zamanında "arda'yla bana 10 dakika verin fenerli yapayım diyen azize, o 10 dakikada ben onu galatasaray'lı yapabilirim" diyen arda'dan bahsediyoruz.
hani derler ya tarihi olayları o dönemin şartlarına göre değerlendirmek lazım diye, heh tam o durum. farklı dünyalar yaşıyoruz anlamak gerek.
