resim
Cenk Ergün
Görev:Futbol Direktörü
Takım:Galatasaray
Yaş:49
Uyruk:Türkiye
  • 251
    normalde bir bakkalı bana yere düşmemiş, ellenmemiş bir ekmek verdiği için tebrik etmiyoruz. bir manavı bir kilo domatesi eksik vermediği için kutlamıyoruz. ama son yıllarda öyle boktan transferler yapıldı ki, normalde olması gereken bu kulübe yakışan transferlere katkın olduğu kutladık seni kel abi.

    şimdi arda hevesin yüzünden bu takımı piç edersen, o bakkalı manavla üst üste koyar tependen aşağı atar bu taraftar.

    yapma kel abi.
  • 253
    arda kararının kendi inisiyatifinde olduğunu düşünmüyorum. bu bilindik hiçbir şeyden anlamayan, takımın kimyasının neden tuttuğunu bilmeyen, aklınca doğru bir iş yaptığını zanneden, bununla büyük başkan olacağını sanan dursun özbek icraatıdır. dolayısıyla değil kendisine ulaşmamız, vücuduna nüfuz etsek dahi engel olabileceğini sanmıyorum.
  • 256
    ahmet bulut ile beraber güzel iş çıkarmışlardır. sanıldığı gibi transfer harekatını bu kel abi tek başına yürütmemiştir. transferleri sadece bu adama mâl etmek biraz perde arkasındakileri görememektir. ndiaye ve belhanda'nın bonservis ücretleri haricinde öyle yüksek bonserviste ödemedik hatta fernando ve feghouli'nin bonservisleri düşünülürse şu piyasada çok ucuza getirdiğimiz apaçık. verilen maaşlar ise ligin tamamen üzerinde. bu da tamamen son 2 sezondaki yaşanan hüsrandan ve riva'dan gelen paradan kaynaklanıyor. burada çılgın patron dursun araya giriyor... tamam dursuncum 20 milyon euro gelir elde ettin oyuncu satmaktan fakat diğer 20 ne olacak? ve üzerine verilen yüklü maaşlar? özetle bu abinin yaptığı transferler olabilecek transferlerdi ancak öyle bir birliktelik ve oyun sergilediler ki galatasaray nasıl oldu da bu adamları alabildi muhabbetine döndü. tabi böyle düz mantık düşünüp yapılan transferleri küçümsemiyorum tam aksine teşekkür ediyorum gerçekten cuk oturdu.

    arda transferini unut, kurcalama işte kalsın arda ispanya'da biz böyle gerçekten mutluyuz abicim. arda'yı transfer etmeden sezonu kapatırsak başımın üstünde yeri vardır.
  • 264
    adama neler söylüyoruz/söyledik ama düzgün adam lan. güzel, akıcı, mantıklı konuşuyor. modern bir insan izlenimi veriyor. yumuşak, hamaset gütmeden konuşuyor. iyi dediğimiz sonradan bozuyor ama yakışıyor bence yöneticiliğe.

    bir de transferler; tudor oyuncu profilini söylemiş. scout ekibi ya da menejerler ona uygun oyuncu bulmuş sonra tudor içlerinden bu ilk tercihim şu 2. diye sıralamış. sonra da yönetim bütçeye uygun şekilde almış işte. hakkını yemeyin adamın.
  • 265
    kişisel olarak görüşüm kendisinin son derece beyefendi ve mütevazi olduğudur. bunu tv karşısındaki duruşuyla da söylemiyorum. bir yerde karşılaştık. orada çalışanlarla sohbeti, çalışanların kendisine olan ilgisi (belli ki çok gelip gidiyor) bu pozisyonda olan biri için oldukça olumluydu. söylemleri ise işini iyi yaptığını gösteriyor. umarım uzun yıllar kendini geliştirmeye devam ederek galatasaray'a hizmet eder.
  • 266
    benim başkan, tudor ve cenk ergün'ün yorumlarından anladığım transferi şöyle yapıyoruz.

    tudor takımda eksiklikleri ve ihtiyaç olan bölgeler ile istediği oyuncu profillerini bildiriyor,
    scout ekibi bu bölgelere uygun istenilen özelliklere göre alternatifli bir oyuncu listesi hazırlıyor,
    cenk ergün bu oyuncularla görüşüp takıma gelebilecek durumda olanları ve maliyetlerini bildiriyor
    mali konularda başkanla beraber bunlardan maliyeti kulübe uygun olanlar belirleniyor
    ve son olarak transferin 3 sac ayağının da-ki bu dursun özbek'in kendi deyişidir- tudor, cenk ergün ve başkan onayıyla seçilen isim takıma kazandırılıyor.

    cenk ergün tek başına ben bu ismi aldım oynatın diyemeyeceği gibi, tudor'un onaylamadığı bir ismi takıma katamazsınız, aynı şekilde maliyeti uygun olmayan bir adamı zaten başkan onaylamayacaktır. yani bu transferleri tek başına ne cenk ergün ne tudor ne de dursun özbek yaptı. transferler daha önceki facia dönemlerdeki gibi tek bir elden değil organize bir ekiple ince eleyip sık dokunarak yapıldı diye düşünüyorum.
  • 267
    kendini hakkında yazmak için transfer sezonunun bitmesini bekledim. biraz cenk ergün gerçeklerini irdeleyim.

    galatasaray spor kulübü türk futboluna gerçek anlamda profesyonel bir sportif direktör kazandırdı. kendisinin futbol geçmişi olmamasına rağmen, muazzam bir futbol aklı var. ayrica 4 dil biliyor. zaten 10 yıldır kulübün bünyesi altında çalışıyordu. florya'daki uçan sinekten bile kendisi sorumluydu. bu sene de 17-18 transfer sezonumuzun yaz transfer dönemini büyük bir çalışma arzusuyla yürüttü.

    şöyle söyleyeyim; işin defansif yönünü üstülenen oyuncuları güney amerikalı'lardan oluşturan kişi kendisidir. mariano, maicon, fernando ve muslera gibi geride iyi anlaşacak dil problemi çekmeyecek ve birbiriyle çok iyi anlaşacak kulübe aidiyet duygusu besleyecek iyi karakterli futbolcuları seçmekte kendisi, tudor ve scout ekibi büyük katkı gösterdi. hatırlayacağınız gibi bu arkadaşları muslera ilk geldikleri zaman boğazda yemeğe götürmüştü.

    ileri kurguyu da ligimize çok yakın bir lig olan fransa liginde oynayan, fransa alt yapı eğitimi almış, burada uyum problemi çekmeyecek olan karakter sahibi futbolcuları seçmelerinde ki en büyük etkenlerden biri cenk ergün'dür. tabi burada tudor ve scout ekibinin katkısını da göz ardı etmemek gerek. takıma yararlı olacak oyuncu grubunu seçmek için çok uğraştılar. tudor'un kafasında kurguladığı oyun karakterine uygun oyuncu seçimlerini büyük bir titizlikle gerçekleştirdiler.

    scouta gelince; scoutlyk illa zambiya 2.liginden 17 yaşında wonderkid bulmak değildir. 1 milyona oyuncu alıp 50 milyon euroya satmakta değil. ligimizden bu fiyata avrupa'ya oyuncu ihraç edemezsin zaten. scoutun en önemli görevlerinden biri takım yapısınına uygun, hocanın kafasındaki oyun şablonunu oynayabilecek oyuncuları bulmak ve oyuncu grubu yaratmaktır. alınan tüm oyuncuların özel hayatlarından tutun, aile yaşamına, geçmiş kulüplerinde neler yaptıklarına dair her bir ayrıntı tek tek inceleniyor. bu arkadaşlara da bu sene güvenildi ve görevlerini layıkıyla yerine getirdiler.

    dönelim cenk ergün'e cenk ergün harika bir yönetici profili çizdi bu sene. geçen sene nazifoğlu'nun basın sözlücüğü görevinin nasıl yürüttüğünü gördünüz. geçen sene denayer'i alamayan vasıfsız yönetici grubunu da gördünüz. cenk ergün sabırla ve ısrarla denayer işini çözdü. tabi denayer'in etkisi de büyük. cenk ergün yönetici rolünde bizlere şoyle demişti. ben iş bittikten sonra konuşacağım. çıktı ve her zaman iş bittikten sonra konuştu. bugün de sezonu hayırlısıyla kapattı.

    eğer bu yapı bozulmazsa bizi çok güzel günler bekliyor. kulübü çalıştıran hocalar değişir fakat bu zihniyet değişmezse her zaman üste koyarak devam ederiz. bu sene fenerbahçenin yangın ateşiyle alel acele yaptığı saçma sapan transferleri gördünüz. janseen ve soldado eskinin vasat üstü forvetleri. dirar, valbuena vs. hepsi sırf transfer olsun diye yapılmış transferler. aykut kocaman ben kanat istiyorum dedi forvet geldi mesela. aykut kocaman'a verdiler oyuncuları al bunları oynat diyorlar. beşiktaş kulübesini güçlendirdi fakat bu adamlar (negredo, medel, lens) yedek bekleyecek adamlar değil. şenol güneş gibi volkan şen, burak yılmaz ve ozan tufan hastası olan şenol güneş bu adamları nasıl idare edecek hep birlikte göreceğiz.

    avrupa'nın en iyi forvetlerinden olan geçen sezon lig 1 de 20 gol atan gomis'i hemen sezon sonu bitirmek büyük iş. marsilya yerini son dakika 15 milyon euroya mitroglu'nu aldı. ve bu sezon ki transfer döneminde acayip derece de santrafor krizi yaşandı. tottenham bile llorente'ye 15 milyon euro vermek zorunda kaldı yanlış hatırlamıyorsam. fernando'yu ve marianoyu 4 milyona bitirmek büyük başarıdır.

    belki bize göre 8-10 milyon eurolar çok gelebilir fakat avrupa kulüpleriyle yarışmak, iyi bir avrupa kulübü olmak, sürekli başarı elde etmek, yukarıda kalmak istiyorsanız bu miktarlar oldukça cüzidir. avrupada transferde ne kadar bonsorvis bedellerinin döndüğünü hepiniz iyi biliyorsunuz. bunlara pek takılmamak lazım.

    neyse uzun lafın kısası cenk ergün ve ekibi harika bir transfer yaz sezonu geçirdi ben böyle nokta atışı transferler yapılan bir sezon görmedim. ne galatasaray'da ne de başka bir kulüpte. mesela fatih teriminde kadro mühendisliğini biliyoruz. e bunda yabancı sınırının da etkisi var tabi. fakat sezon başı istenen terim gelseydi galatasaray'da böyle kadro kurulmazdi. ve hala selçuk oynuyor olurdu. takımın demir başlarını kovup yerlerine en iyilerini getirmek galatasaray'ın bugün nasıl futbol oynadığını göstergesi adeta. çok iyi bir omurga oluşturduk.

    şimdilik bu kadar.
  • 268
    galatasaray adına harika geçen, geçirilen bu transfer döneminin (2017 yaz transfer dönemi) bitmesiyle iki isme ayrı ayrı teşekkür edeceğim, bunlardan birisi de cenk ergün'dür.

    ne yöneticiler gördük, ne sözde sportif direktörler gördük hepsi işin şov kısmı için görev yapıyordu. kaybedilen maçtan sonra gözükmez, başarılı giden dönemlerdeyse her buldukları mikrofona konuşup her kameraya poz keserlerdi. ilk başlarda mantıklı gördüğüm nazifoğlu mesela, zaman geçtikçe başkalaşıp iğrenç bir insana dönüşmüştü. kontrolden çıkıp ne dediğini bilmez olmuştu ki kefil olduğu oyuncular falan da cabası. şimdi nazifoğlu ve mehmet özbek sevimsizinden sonra cenk ergün'e bakıyorsun, hakikaten tertemiz, çalışkan, işi bilen bir isim. 2015-2016 ve 2016-2017 sezonlarında da esasında çok faydalı olacak isimleri getirmek istemişti ama o dönem hamzaoğlu- cüneyt tanman- mehmet özbek- nazifoğlu gibi kadro planlamasından ve futbolcudan anlamayanların önüne ördüğü duvarı aşamamıştı. bu sene ipleri tamamen eline alınca da vizyonunu nihayet taraftarlara gösterebildi, tudor ile birlikte.

    gomis, belhanda, feghouli, fernando, ndiaye, maicon, mariano, denayer, latovlevici, carraso... bu isimler başka bir sportif direktörün döneminde transfer edilse o sportif direktör yaz boyu susmaz, her an her dakika konuşup kendi reklamını şovunu yapardı. cenk ergün ise yaz boyunca çok az ve öz konuşmayı tercih etti. konuştuğundaysa en ufak bir kibre en ufak bir şova yer vermeksizin gayet mütevazı şekilde, en sade şekliyle yaptı bu işi. şunları şunları ben aldım demeyip tüm transferleri ekip olarak yapıyoruz dedi. başarı benim başarısızlık başkalarının değil, başarı da benim başarısızlık da benim dedi. ama ortada çok açık şekilde duran başarıyı burada bırakmamalı, bunun sürdürülebilir olması için sonuna kadar çalışmaya devam etmeli.

    bundan sonrası için tudor ile birlikte galatasaray'ın futbol aklını oluşturmaları ve bunu daimi olarak yapmaları galatasaray'ın geleceğini ışıl ışıl hale getirecektir. görüldüğü üzere minimum üç sene şampiyonluğa oynayabilecek bir oyuncu grubu kuruldu. önümüzdeki sezonlarda bu oyuncu grubuna takviyeler de yapılacaktır, daha şimdiden de bir futbol felsefesi oturttuğumuz düşünülürse gerçekten temiz bir geleceğe yelken açtık diyebiliriz. ancak bunu yaparken bir yandan da kendi ürünlerimizi yetiştirmeli, gelecek ve başarı stresimizin daha az olacağı şu dönemde iki vizyonlu isme(tudor-cenk ergün) ek olarak alt yapıyı düzenlemesi için de bir futbol aklını getirmeliyiz. bu konuda hiç yanlış coğrafyalara gitmeye de gerek yok, ya fransız kültürümüzün getirdiği yakınlıktan dolayı alt yapıda fransa modeline geçmeliyiz ya da daha önce derwall ve feldkamp ile tadına baktığımız alman modelini sürdürülebilir şekilde alt yapıya uygulamalıyız. bunun için de altınordu alt yapı modeli ve alman-fransız alt yapı modellerini harmanlayıp bu yeni sisteme uygun bir eğitmen kadrosu oluşturarak kaliteli isimleri başa getirmeliyiz.

    bana kalırsa önümüzdeki senelerde cenk ergün'ün temel çabası bu olmalıdır. yaklaşık 10 milyon avroya türkiye şartlarında yeterli, kaliteli ve sürdürülebilir bir alt yapı inşa edilebilir. eğitmen kadrosu için (minimum 20-30 kişi ve alman-fransız uyruklu) yılda 2 milyon avro, alt yapı genel koordinatörü için yıllık 1 milyon avro ve bir sefere mahsus olacak şekilde yeni ve modern alt yapı sistemine uygun yapısal değişiklikler için 7 milyon avro harcamayla gayet de güzel bir sistem kurulabilir alt yapıda. yine alt yapıdaki oyuncularımıza belli bir oyun felsefesi entegre edilmelidir ki bu da son dönemde igor tudor hocamızın önde baskılı, agresif, hücumcu, kompakt oyun felsefesi olmalı, bu felsefe isimler gelip gitse bile daima galatasaray'ın gençlerine aşılanmalıdır. işte, cenk ergün bunları da hayata geçirdiği taktirde başarılı statüsünden çıkıp efsane statüsüne ilerler.

    son olarak başarılarının ve tevazunun daimi olmasını diliyorum cenk ergün. yıllar sonra, ''yaptığı transferlerle kulübü batıran'' değil, ''yaptığı transferlerle kulübün geleceğini kurtaran'' adam olarak anılacaksın. 2017 yazında bizlere kazandırılan güzel şeylerde en ufak bir katkın varsa ki var, teşekkür ediyorum. yolun açık olsun.
  • 271
    katıldığı programı az önce izledim. elit, kültürlü, ne konuştuğunu ve ne yaptığını bilen; bu ülkeye fazla bir adam dinledim.
    ben hislerimde kolay kolay yanılmam. insan yetiştiriyorum* ben.
    umarım kendisini uzun yıllar galatasaray'da bu görevde ve daha üst görevlerde görürüz.
    bu kadro mühendisliği, bu üst akıl kesinlikle bu adam.
    vizyon akıyor her hareketinden.
    yürüyedursun.
  • 272
    https://youtu.be/mwPHrEaDvhY?t=6m54s

    --- alıntı ---

    genel olarak bizim çalışmalarımız hep şöyle gerçekleşti. pozisyona uygun olarak igor tudor ve scoutlarımız birlikte çalışma yaptılar. yaptıkları çalışmalardan "uygun profildeki hangi oyunculara gideceğiz", "ne tür özelliklerinin daha ön planda olması lazım" yani "alacağımız oyuncu topla ileri çıkan mı, kesici mi, uzun pasla mı kısa pasla mı, takımın neresine nasıl monte edilecek" profiller belirlendi. bu profiller dahilinde yapılan çalışmalarda biz finansal açıdan kulübümüze kazandırabileceğimiz oyuncuların analizini yaptık. ortaya çıkan daraltılmış listeyi hocanın önüne koyduk. o da ordan sıralamasını yaptı. ve biz de başkanımıza/yönetimimize sunduk. onların bize vermiş olduğu onayla bu sıralanmış liste üzerinden yürüdük. tamamen böyle gitti. yani igor tudor kalkıp da sezon içerisinde "ben şu oyuncuyu istiyorum" diye gelmedi. "bu pozisyonu istiyorum" biz ihtimaller üzerinde çalıştık. o da onlar içerisinde sıralamasını yaptı doğal olarak.

    --- alıntı ---

    2017 - 2018 transfer sezonu süresince kararları tek başına almadığını; igor tudor'un fikirleri üzerinden bir isim listesi oluşturulduğunu; scout ekibinin transfer dönemindeki çalışmalara dahil olduğunu; arzu edilen profildeki oyuncuların isimlerinin igor tudor'un onayına sunulduğunu; talep sıralamasının igor tudor tarafından planlandığını canlı yayında açıklamış olan yöneticimiz. yukarıdaki metin söz konusu canlı yayında cenk ergün'ün bu konuyla alakalı söylediklerini içeriyor.

    özetle kendisi, 2017 - 2018 transfer sezonunun "cenk ergün - igor tudor - scout ekibi üçgeninin ortak çabalarıyla şekillendirildiğini" ifade etmiş.
  • 273
    belhanda ve ndiaye transferleri ile sol stoper almaması haricinde mükemmel iş çıkarmış yönetici. mayıs ve haziran ayında kendisini eleştirmiştim ancak sözlerimi yedirdi bana büyük ölçüde.

    mesela cenk ergün bana göre haldun üstünel'den daha iyi bir futbol aklına sahip. haldun abi ne yapmıştı? işin savunma kısmını adnan sezgin'e bırakıp deli gibi hücum oyuncusu transfer edip durmuştu. devre arası bile hücumcu almıştı hatta. ortaya çıkan takım da tofaş motorlu ferrari oldu yahut tam tersi. ama cenk ergün komple bir takım kurdu.

    belhanda ve ndiaye meselesine gelirsek bana göre maliyeti açısından gereksiz transferlerdi. madem sneijder gidecekti 10 numarasız bir diziliş düşünülemez miydi? asamoah işini erken halledip bir de sol açık alarak inanılmaz alternatifli bir 4-3-3 yaratabilirdik. ndiaye ise bana göre panik transferi oldu. imbula işi olmayınca elde adam yok diyerek atladık ama muhatabımızın gökçekler olduğunu unuttuk. sırf bu iki transferin bonservisi bruma'dan kazandığımızdan fazla. getirileri bruma kadar olur mu bilemiyorum.

    aslında bu iki transferi eleştirmemin bir sebebi de fernando, mariano, feghouli ve gomis gibi kalburüstü adamların bedavaya alınmış olması. gomis'in imza parası, diğerlerinin bonservisi 4'er milyon euro bandındaydı. bunları görünce belhanda ve ndiaye'nin 9'ar milyon euro'luk bonservisleri bana fazla geliyor açıkçası. zaten önümüzdeki dönemde uefa ile papaz olursak bu iki isim yüzünden oluruz.
  • 275
    yaptığı kadro mühendisliği sonucu yıllık 3 milyon euro maaş alan,fiziken ve zihnen bitik durumdaki ve saha dışında takıma zarar verme ihtimali yüksek bir selçuk inan'ı ısrarla kadroda tutup,yegane orta saha alternatifi haline getirmiştir. bunu arda turan transferi konusundaki anlamsız ısrarı ile birlikte düşündüğümüzde ahmet bulut ile olan ilişkisinin sınırlarını merak etmeye başlıyorum. tüm transfer dönemi boyunca yaptığı basit ama faydalı hamleleri böylesine ucuz adamlara feda etmez umarım, galatasaray'ın futbol aklının ahmet bulut gibi vasat adamlarla oturduğu masada taviz veren taraf olduğunu düşünmek istemiyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın