• 658
    galatasaray’ın zorlanacağı bir deplasmandan sezonun tüm kabuslarına nazire yaparcasına bol golle kazandığı bir 3 puanı aldı.
    galatasaray oyun tarzını sahaya tam yansıttığında kişiler ve oynadığı mevkiler ne olursa olsun iş yaptığı bir gerçektir.
    bu saatten sonra psikolojik üstünlük naraları atanlar pamuk ipliğinde hata yapmamak için uğraşırken biz kendi oyunumuzu oynayıp böyle gereksiz söylemlere papuç bırakmayacağız.
    yarış uzun ve ligde parametreler çabuk değişir.
    sakatlıklar, formsuzlar, cezalılar derken kalan sağlardan verim almasını bildik.
    öyle veya böyle medyanın pompaladığı uçuyor, kaçıyor denen rakibinle puanları eşitlediği bir maç olmuştur.
    rams parkta sürekli zamana oynayan trabzondan kendi evinde futbolu katletmeyen trabzona evrilen rakibi tebrik etmek gerekir.
  • 659
    bu galibiyetten rehavet kapmaz umarım ne takım, ne yönetim. farklı galibiyet alsak da hala eksikliklerimizin olduğu aşikar, özellikle 8, 10 numara ve sol bek pozisyonlarında. aynı şekilde icardi'nin olmadığı dönemde de net bir santrafor ihtiyacımız olacaktır. icardi hiç hazır gözükmedi. eskiden hazır olmadığı zamanlarda bile bir şeyler yapardı sahada, şuan sıkıntısı sakatlığın da ötesinde bence. o nedenle mutlaka avrupa'yı da düşünerek yönetimin doğru transferleri yapması lazım. bu hafta bize zaman kredisi verdi ama bir süreliğine, yönetim rehavet yapmaz umarım.
  • 663
    galatasaray adına sezonun en parlak performanslarından birisi.

    bu maç özelinde bazı soruların artık cevap bulduğunu söyleyebiliriz.
    maça çıkan kadronun yaptığı etkilere dikkat çekmek istiyorum.

    ilk olarak kaan ayhan sol bek tercihine değinmek istiyorum, okan hocanın müthiş bir pres hocası olduğunu sanırım herkes kabul ediyordur. bu sefer bir değişiklik vardı, önde pres yaparken gerideki dörtlünün hava hakimiyeti yüksekti.
    abdullah avcı'nın bu maçta pasla çıkmak yerine, uzun oynayacağı belliydi. gs'nin baskısına direnemezdi. uzun oynadıklarında ise geride hava zaafiyeti olan bir sol bek değil, kaan gibi stoper kökenli bir oyuncu vardı. yani atılan her uzun topu çok rahat topladık. orada kısa boylu bir bek oynadığında yaptığımız baskı ziyan oluyordu, şimdi baskının meyvelerini topladık geriden.

    bir diğer tercih zaha'nın kanat yerine ileri uçta oynamasıydı, zaha solda oynasa bek kovalamak zorunda kalacaktı yine. fakat ön alanda olunca en azından hücum edebilecek güç buldu kendinde.

    en önemli nokta ise barış'ın sağ kanatta olmasıydı, barış alper sol bekte askerliğini yaptı ve artık daha sorumluluk sahibi bir birey olarak daha yüksek bilinçle oynuyor kanatta. ikili mücadelelerdeki katkısıyla 2 kişilik orta sahamızdaki sayısal eksikliği giderdi. barış'ın ekstra avantajlarından biri ise çok ciddi bir kontra tehdidi olması. barış topu alıp koştuğunda geri kalan 21 kişiyi de peşinden sürüklüyor. ve toplu oyunda da oyun hakimiyetinin daha yükseldiğini görebiliyoruz, topu dinlendiriyor biraz.

    ilk yarıdaki tek dezavantaj kaan'ın bindirme bazında hücum katkısı pek olmadığı için kerem aktürkoğlu biraz etkisiz kaldı, fakat ikinci yarı barış beke geçince bu sefer kerem'e istediği alanlar açıldı ve kerem de skor katkısı yaptı.

    galatasaray'ın alacağı sol bekin muhakkak hava hakimiyeti olması lazım, bradley locko isterken benim esas belirttiğim nokta buydu.
    ve sağ kanatta keramet rashica değil, o profilde oynayan bir oyuncuydu. barış alper ile de bu bölgeye içerden bir çözüm bulundu.

    galatasaray'da eleştiri kültürü adında oyunculara çok büyük itibar suikastı yapılıyor, hiç hoş değil. hemen hemen her oyuncumuza sosyal medyadan saldırılar oldu. maalesef nelsson da dahil buna. yarın ilk tökezlemede yine günah keçisi aranacak.
    galatasaray'ın bir sistemi var ve yapılacak olan eleştiriler o sistem üzerine olmalı. alınacak oyuncular da o sistem üzerinden değerlendirilmeli.
    geçen sene başakşehir maçında benzer bir sinerji yakalanmıştı, aynı şekilde olmasını ümit ediyorum.
  • 664
    gerçekten geçen sezonki galatasaray gibi oynadığımız bir maç oldu. forvet arkasında barış, kerem ve mertens üçlüsü aynı dinamizmi yarattılar. kerem demirbay özlediğimiz sergio oliveira performansını verdi. zaha ise forvette geçen seneki icardi gibi oynadı.

    zaha ve icardi'nin ileri uçta oynadığı bir 4-4-2 nasıl olur bilemiyorum. aynı presi yapabilir miyiz, set oyununu iyi oynayabilir miyiz hep soru işareti. bence şu anda kesinlikle kerem, mertens, barış üçlüsü bozulmamalı. icardi toparlanana kadar zaha forvette oynayabilir ve gole ihtiyacımız olduğu maçlarda 4-4-2 denenebilir.
  • 666
    skordan çok oyuna daha da önemlisi kadronun az çok oturmuş olmasına sevindiğim maç.

    transfer edilecek sol bek ve belki 8-10 numaralar sonrası kadro şekillenmiştir.

    sezonun geri kalanında gol ayaklarımız kerem, barış alper, icardi, zaha olacak gibi görünüyor. rotasyonda da mertens, bakambu, tete ve kalırsa ziyech olur.

    bu kadro kolay kolay ligi kaybetmez. nasipse 24. şampiyonluk yolda.

    avrupa ligi çok ayrı bir konu. orada da gidebildiğimiz yere kadar gidelim. kupa öyle hiç de sanıldığı kadar kolay değil ancak imkansız da değil. sonuna kadar zorlamalıyız.
  • 667
    ilk 11’in 9’unun geçen sezonki galatasaray kadrosundan olduğu ve rahat galibiyete uzandığımız maç.

    farklı olan yerler; geçen sezonki icardi yerine zaha ve sergio yerine demirbay’ın oynamasıydı. zaha, prime icardi’yi aratmadı, demirbay da sergio standartlarında oynadı. böyle olunca geçen sezonki galatasaray’ı izlemiş gibi olduk.

    işte rekorlar kıran ve derbileri domine eden takım bu. 2022-2023 galatasaray futbol takımı. direkt hücumla kanatlardan rakibi delen, merkezden pozisyon vermeyen ve iyi geçiş oynayan takım. bu takımı yürüye yürüye şampiyon yapacak hamleler aslına belli.

    -geçen sezonki oyunculara bu maçta olduğu gibi daha fazla süre ver,
    -zaha’dan alınacak en iyi verimi al,
    -sol bek ve orta saha transferlerini hallet.

    ilk 2’sini okan hoca halleder. 3.sü yönetime kalmış. bence bu formül gerçekleşirse bu takım rahat rahat hedefe ulaşır. lig son maça kalmaz.
  • 670
    zaha ve kerem'in yıldızlaştığı, hücum anlamında üstümüzdeki ölü toprağını attığımız ve net bir galibiyet aldığımız karşılaşma. trabzon deplasmanları benim için her zaman zor ve çekindiğim maçlar olmuştur. fakat hem trabzon'un eksikleri hem de takımın istekli hali, 5-1'lik güzel bir skorla ayrılmamızı sağladı.

    zaha ve kerem ile beraber, barış alper ve kaan bence sivrilen performanslardı.
  • 671
    normal oyunumuza göre ekstra bir oyun sergilemedik ama son pas tercihlerinin ve bitiriciliğin ne derece önemli olduğunu gördük. biraz daha becerikli olsak her maç 5 atacak oyunu oynuyoruz zaten.

    ilk golde zaha'nın zor vuruşu, ikinci golde kerem demirbay'ın milimetrik pası, üçüncü ve dördüncü gollerde kaan ve kerem'in direğin dibindeki örümcek ağlarını temizlemeleri sayesinde son dakikaları rahat bir maç izledik. diğer maçlarda da bu ve benzeri pozisyonlar defalarca ayağımıza geliyordu ama biz topu cereceveden içeri sokamıyorduk. bugün bunu başardık yoksa yine stresten tırnaklarımızı kemirirdik.

    maça dair her şey çok güzeldi ama biraz huzursuz eden şeyler de yok değildi. kornerden gol yememizi yakıştıramadım. galatasaray'ın son yıllarda en iyi yaptığı işlerden biri de duran top savunmasıydı. bu sene kornerden yediğimiz 2. gol oldu yakıştıramadım. su mac clean sheet ile bitseydi tadindan yenmezdi.
  • 672
    herkesin işini iyi yaptığı ve bu yüzden zorlanmadan kazandığımız futbol maçı. 68. dakikadan sonra ciddi düşüş yaşadık ve 5-10 dakika arası kadar trabzonspor çok bastırdı. ama değişikliklerden sonra tekrar kontolu alabildik. zaha'nın performası gayet iyiydi ama takımda çok iyi mertens, kerem (nihayet gollerini attı kerata* ) ve odin'in oğlu barış mbappe. kaan'ı ayrıca çok beğendim. muslera zaten şampiyonluk modunu açmış gibi (pas hatası yapsa da)

    takımı gerçekten çok beğendim. zaha bile gülüyordu arkadaşlar kıyamet alameti gibi. inşallah o kıyamet rakiplerimiz için kopacak.

    oyuna devam.
  • 674
    türkiye'deki leş futbol atmosferi ve maçın içindekiler en başta olmak üzere yapılan tüm haksızlıkları bir kenara bırakıp yalnızca tek bir pozisyona odaklanarak objektif olarak tartışmak istediğim bir konu var bu maça dair;

    https://beinsports.com.tr/.../wilfried-zaha-33025

    hem asistin hem de golün ayrı ayrı güzelliğinden fark mı edilmiyor hakikaten hiçbir yerde tartışıldığını görmedim fakat attığımız ilk golde wilfried zaha, malum akrobatik vuruşu öncesinde pozisyon alırken sanki trabzonsporlu defans oyuncusuna (rayyan baniya) faul yapıyor diye bir düşünce oluştu kafamda. ceza sahasına giren zaha'ya karşı vücudunu araya koymaya çalışan baniya bu esnada sağ kolunu zayıf bir refleksle çok hafifçe yana açıyor lakin zaha kendisinin bu kolunu iki eliyle birden kavrayıp neredeyse tüm gücüyle oyuncuyu ileri doğru itiyor ve ancak bu sayede bomboş kalıyor. zaha'nın yaptığı hareket bana nizami şarj gibi gelmedi, hani baniya kendisini yerlere atıp yuvarlansa yeridir yani o kadar bariz ve kuvvetli bir ittirme ama ilginç bir şekilde ayakta kalmayı tercih edip artık mülayim midir nedir itiraz bile etmiyor ve golün güzelliği de eklenince pozisyon pek dikkat çekmiyor. golü birkaç saniyeliğine unutup yalnızca zaha'nın hareketlerine odaklanınca benim yorumum bu şekilde oldu.

    maçın ilerleyen dakikalarında bu kez hakikaten saçma sapan bir faul kararıyla iptal edilen golümüz ise bu pozisyonun diyeti olabilir mi mesela?
App Store'dan indirin Google Play'den alın