resim
Sébastien Pérez
Görev:Scout
Takım:Marsilya B
Yaş:50
Uyruk:Fransa
  • 3
    bu sırma, kıvırcık saçlı abimizin ismini duyunca aklıma sağdan yardırması, ayhan'ın çılgın atıp verdiği pasta roma'ya attığı gol* ve kendisine bir beden büyük gelen formadan sarkan kolyesi aklıma gelir. en son kendisini fransa milli plaj futbolu takımında hayvani goller atarken gördüm, hala aynı kolye.*

    şimdi tekrar izledimde özlemişim be.*

    http://gss.gs/x0
  • 5
    kendisiyle yeni yapılan bir röportaj;

    --- alıntı ---

    çok ünlü değildik ama takım ruhu harikaydı; sébastien pérez
    kendi izlediğim döneme yönelik konuşayım, galatasaray formasını sadece bir sezon giyip, bu denli iz bırakan çok futbolcu yok. say deseler, jardel'i ilk sıraya koyar, sonrasında da sébastien pérez, albul kader keita ve andres fleurquin gibi isimleri söylerim. perez'in önemi bir de şuradan gelmekte, o sezon öyle bir performans gösterdi ki, yıllarca sağ bek aradık, eboue'e kadar da bulamadık ama pérez'in koyduğu çıta sayesinde kolay kolay sağ bek beğenemedik. çok isimler geldi gitti ama onun verdiği katkının çok uzağında kaldı. bu anlamda böyle bir röportajı gerçekleştirmek benim adıma çok büyük bir olay. çünkü en çok sevdiğim, aradığım, hatırladığım isimlerden biri. chica'ya da en büyük teşekkürü ediyorum, çeviri için..

    galatasaray formasını sadece bir sezon giymenize rağmen galatasaray taraftarının unutamadığı isimlerden biri oldunuz. galatasaray'a transfer oluş sürecinizle başlayalım, transferiniz nasıl gerçekleşti?

    sébastien pérez: marsilya'yla sözleşmem vardı ama kendi adıma yeni bir şeyler yapmak istedim. jardel'ın o dönem marsilya'ya transferi gündemdeydi ve galatasaraylı yöneticiler anlaşmaya benim adımı da dahil etmişler. jardel'in marsilya'ya transferi gerçekleşmedi ama ben galatasaray'a geldim. istanbul’a geldiğime hiç pişman olmadım. tam tersine, galatasaray’a gelip oynamayı çok istedim. beni harika bir şekilde karşıladılar. yöneticiler de, oyuncular da, taraftar da bana karşı harikaydılar.

    galatasaray'da bulduğunuz ortam nasıldı, transferinize yönelik hiç pişmanlığınız oldu mu?

    sébastien pérez: ben galatasaray’a geldiğimde çoğu insan bunu bir geçiş dönemi olarak gördü. jardel, taffarel, hakan şükür, popescu, ümit davala, emre belözoğlu ve okan buruk gibi isimler gittiler ve mondragon, fleurquin ve ben geldim. öyle çok ünlü değildik ama takım ruhu harikaydı. lucescu çok güçlü bir takım yarattı, sahada kimse pes etmiyordu. var gücümüzle savaştık. rakiplerimiz bizi yenerken hep zorlandılar.

    o sezon kazanılan şampiyonlukta ve yakalanan şampiyonlar ligi başarısında da payınız büyük oldu. galatasaray günlerinizi anlatmanızı istesek neler söylersiniz, o başarı nasıl kazanıldı, sizin için en büyük pay kimindi?

    sébastien pérez: bana göre, başarımızda en büyük rol lucescu’nundu. taktikleri ve stratejisi açısından çok iyi bir teknik adam. insan olarak da çok çok iyi biri. takım olarak kendi aramızda ortamımız muhteşemdi.

    galatasaray, sizin takımdan ayrılmanızın ardından sağ bek konusunda çok büyük sorunlar yaşadı, birçok ismi transfer etti, o pozisyonda kullandı ama emmanuel eboue'nin transferine kadar büyük sıkıntılar yaşadı ve eboue'nin da gözden düşmesi uzun sürmedi. ben bu durumu sizin zamanında o pozisyonda gösterdiğiniz performansa bağlıyorum, siz ne düşünüyorsunuz?

    sébastien pérez: bilmiyorum. şampiyonluktan sonra bir sürü şey değişti. lucescu gitti, takımın başı oydu. başka bir teknik direktör geldi, takımda yeni bir dönem başladı ve yeni bir hava esti. yine de yıl boyunca kendimi çok iyi hissettim. kulüp bir aile gibiydi. her bir üyesi harikaydı ve çok güzel sonuçlar aldık.

    galatasaray'dan ayrılığınız nasıl gerçekleşti? kiralık olarak forma giyiyordunuz, o dönem forma giyen çoğu yabancı gibi ama üstün de bir performans göstermenize rağmen ayrlık yaşandı. o süreci bizlere anlatır mısınız?

    sébastien pérez: marsilya'nın futbolcusuydum ve yeni teknik direktör (alain perrin) beni istedi. lucescu’ya “siz ne yapmak istersiniz?” diye sordum, çünkü gerçekten kalmak istiyordum. o da bana kulübün benimle yeni bir sözleşme yapacağından emin olmadığını söyledi. uzun bir süre düşündüm ve marsilya'ya dönmeye karar verdim. çünkü galatasaray’da yeni teknik direktörün beni isteyeceğinden emin değildim.

    galatasaray sonrasında kariyeriniz nasıl şekillendi ve şu sıralar neler yapıyorsunuz?

    sébastien pérez: marsilya'ya döndüm ve çok güzel bir sezon geçirdik. şampiyonlar ligi’nde oynadık, bir yıl sonra uefa kupası finalinde valencia’yla karşılaştık. sonrasında marsilya'dan uzağa gitmek istemedim, çünkü eşim bebek bekliyordu. lig 1’deki istres adlı kulüple anlaştım ve 2006’ya kadar orada kaldım. daha sonra cantona’yla plaj futbolu oynadık, 3 dünya kupası gördük. şu anda lig 2’de dijon’un sportif direktörüyüm.

    galatasaray'ı takip etme şansınız oluyor mu?

    sébastien pérez: tabii!!! galatasaray'ı takip ediyorum ve geçen yıllarda şampiyonlar ligi çeyrek finalinde görmekten gurur duydum. umarım bir kez daha türkiye ligi şampiyonu olurlar.

    son olarak şunu sormak isterim, galatasaray'da en unutamadığınız maçınız, en sevindiğiniz an ve anlatmak istediğiniz özel bir anınız var mı?

    sébastien pérez: hiç unutamadığım maç fenerbahçe maçımız. onları 2 yıl boyunca yenememiştik ama ali sami yen'de inanılmaz bir atmosferde 2-0 yendik. kariyerim boyunca saint-etienne - olympique lyon, marsilya – paris saint germain, bastia - nice maçlarını gördüm ama galatasaray - fenerbahçe maçı en iyisiydi.

    en mutlu anım ise ali sami yen’deki son maçımdı. o son günümde 5-1 kazandık ve 2 gol ben attım!!! son maçımda beni bütün sezon boyunca motive eden galatasaray taraftarına verebileceğim en güzel hediyeydi bu. taraftarı ve galatasaray’ı asla unutamam. her zaman kalbimde olacak. sonsuza dek cim-bom!! en iyi dileklerimle..

    --- alıntı ---

    http://sportifcumleler.blogspot.com.tr/...a-takm-ruhu.html?m=0
  • 10
    bazı futbolcular vardır, tuttuğun takıma gelir, bir sezon oynar, ağzınıza bir kaşık bal çalar sonra gider. böyle adamları taraftar 'keşke' başlığı altında aklına yazar ve hiç unutmaz. sanırım ribery'den önce bir başka fransız, sebastian perez de galatasaray taraftarı için böyledir. lucescu yönetiminde üçüncü yıldızı getiren şampiyonluğun uçan adamıydı perez.
    tekmeye kafa uzatan, yürekli adamları tribünler hep sever de perez'in kusuru sık sakatlanmasıydı. marsilya'ya dönmüştü istanbul'dan. sonra plaj futbolu oynadığını da duyduk. yakın tarihli bir röportajında istanbul'u, türk futbolunu sormuşlar perez'e. özlediği koku ne diye sorsam size; kebap, balık, mısır çarşısı'nın baharatları, denizin kokusu dersiniz öyle değil mi? ben de öyle derdim ama sebastian perez'in özlediği koku tribünlerde yakılan meşalenin kokusu. sözü ona bırakayım müsaadenizle: "yakılan meşaleler yüzünden her maç beş-altı dakika geç başlardı ama bu beni hiç rahatsız etmezdi. böyle bir atmosterde futbol oynamak harikaydı. holiganizme elbette karşıyım ama o meşaleler var ya! en güzel parfüm kadar güzeldi o meşalelerin kokusu. evet meşaleleri özlüyorum."
    http://acetobalsamico.blogspot.com.tr/...stian-perez.html?m=1
App Store'dan indirin Google Play'den alın