• 69
    giorgia meloni'nin secim kazanmasiyla liberal/sol ve genel olarak ana akim medyanin dikkatini ceken ulke.

    futbolla pek ilgisi olmayan bir yazi olacak ancak futbola da etki edecegi kesin olan bir doneme girdik ve bunun tepkilerinden biri de asiri sagci olarak adlandirilan birinin italya basbakani olarak secilmesi.

    etkiden bahsetmek lazim once. beyaz olmak kotu. hetero olmak kotu. katolik olmak kotu. kadin oldugunu soylemek kotu, annelikten bahsetmek asla affedilemez. beyaz ve hetero bir erkeksem direkt idam edilsen daha iyi. etnik zenginlik adi altinda kendi ulkesinde bile istenmeyen radikal islamcilari avrupanin en beyaz, en refah duzeyi yuksek yerlerine yerlestirdiler. sonucunda isvec sokaklarinda musluman ceteler isvecli cocuklari dovmeye basladi. peki bunun sonucunda ne olmasini bekliyordunuz?

    tepkiye geldik. eski kitanin hakimi her zaman hristiyanlardi, ozellikle katolikler. ancak protestan ulkelerin ekonomiyi ve sureci kontrol etmeye baslamasiyla kimse katoliklere ne dusundugunu sormamaya basladi. sonucunda bariz sionist politikalarin yurutulmesiyle sacma sapan woke kulturunun ve "etnik zenginlesmenin" icine dustuk. bir noktada beyaz hristiyan avrupali isyan edecekti zaten. polonya'yi buraya yazmiyorum, onlarin durusu zaten basindan beri belliydi, fazlaca tutucu hristiyan olduklari icin.

    eger bu kadar sacma ve agir bir etkide bulunuyorsaniz karsiligi da tam zit kuvvette bir tepki olacak halliyle.

    eksisozluk gibi yerlerde bunun elestirildigini gördüm, tam bir sacmalik. sen, tartismaya açık olarak, musluman sayilan bir ulke olarak bile ulkene gelen musluman araplarin geri gitmesini istiyorken, beyaz hristiyanin buna isyan etmesi mi sana garip geliyor? asiri sagci kazanmis... sacmalik. artik kendini koruma icgudusuyle bunu yapabileceklerini dusundukleri kisiyi secmisler. yapar, yapamaz, o bizim konumuz dışı.

    kendinizi dusunun, istanbul'un arka sokaklarina gerek yok. ben nişantaşı'nda oturuyorum, once osmanbey'e kadar aldilar. sonra vali konagina paralel butun abiye dukkanlari suriyelilerin oldu. son 6 aydir o dükkanlari da kesfeden nispeten zengin araplar nisantasin'i isgal etti. sonuc; nisantasinda sokaklar kirlilik bakimindan esenyurttan farksiz. kapimin onunde surekli yemek artigi ve cop var. bahsettigimiz istanbul'un kurtarilmis bolge sayilabilecek bir kac semtinden biri.

    simdi italyanlari dusunun. adam piazza da spagna'da, trevi fountain'da, piazza novana'da falan yuruyor, karsisinda medeniyetten zerre nasibini almamis, kadin, kiz/erkek cocuk demeden taciz eden, etrafi kirleten, ve dini geregi kendisini kafir kabul ettigi icin firsatini bulsa kafasini kesecek biri var. ne yapmaliydi?

    evrimsel acidan insanlari siralayacak olsam goril ve sempanzeden sonra, babunlarla bir tutacagim kisilerin, beyaz avrupa artik kanser oldugunu kabul etmeye basladi. yanlis anlasilmasin, dinin kendisiyle ilgili bir sorun yok, bu adamlarin kendisi kanser. islam dinini yorumlama sekilleri, islamin kendisine aykiri. ancak türkiye gibi sekuler ve muslumanlarin cogunlukta oldugu ulke ortadan kalkip, araplasinca islam sadece onlarla anilmaya basladi. batiyi suclayabilir misiniz?

    bu daha baslangic, yakinda fransa'dan da benzer bir degisim bekliyorum. bizim de oyle bir degisime ihtiyacimiz var sanirim. su an hukumet elinde olan parti dusunuldugunun aksine milliyetci/sağcı bir parti degil, baas partisi turkiye subesi.

    futboldaki yansimalarina gelince; bazi takimlarin yabanci oyuncu transferlerinde ulke bayragi disinda siyasi gorusune de baktigini gormeye baslayabiliriz. irkcilik artabilir. hirvat, sirp ve bosnal takimlarin yugoslavya yikilirken yaptigi futbol maclari kadar olmasa da, agresif sonuclarin dogacagi maclar ve tribun kavgalari cikabilir. ozellikle katardaki dunya sampiyonasi cok kritik bence. birçok yasaga ragmen katar'in nasil cezalar verebilecegini kavrayamamis cok fazla sporcu olacaktir. kendi vatandasi olmasa bile tecavuze ugrayan kadina hapis cezasi vermeye calisan geri kafali primatlarin neler yapabilecegini bilmiyorlar. orada olusabilecek bir kriz her seye etki edecektir.

    klaus schwab gibi asiri sionist adamlarin uzun yillardir cikmasini istedigi dinler savasi cok da uzagimizda degil sanirim.
  • 61
    2021 senesine damga vurmuş ülke. önce, yıllardır ucuna kadar gelip bir türlü kazanamadıkları eurovision şarkı yarışmasını kazandılar. sonra 11 temmuz 2021'de oynanan wimbledon finaline bir italyan soktular(berrettini). ardından euro 2020'yi kazandılar ve şu anda da olimpiyatlarda oldukça iyi performans gösteren ülkelerden bir tanesi konumundalar. bu sene italyanlar adına oldukça verimli bir sene oluyor. kültürde ve sporda ekol olmak böyle bir şey. 2020 senesinde günde bin insanın vefat ettiği yaralı ülke, bugün çeşitli alanlarda güneş gibi yeniden doğmuş bulunmakta. bazen bazı ülkelere ve yakaladıkları başarımlara imrenmemek elde değil.
  • 68
    fatih hoca'nın yönettiği galatasaray'ın takımlarına maç kaybetmediği ülke. italyan takımlarına karşı ekstra motive olduğu kanaatindeyim. ancelotti uğruna haksız yere gönderildi ve pizza kafalılara bunu fırsatını her bulduğunda hatırlatıyor (hatta gözlerine gözlerine sokuyor). olur da finalde bir italyan takımı denk gelse kupayı alacağımızdan zerre şüphem olmaz.

    grande terim diyeceksiniz!
  • 71
    dünyanın en aptal taraftarını barındıran ülke. nazi sempatizanı mı ararsın, ırkçısını mı ararsın. ırkçılığın son kurbanı da umtiti oldu. özellikle lazio gibi pislik yuvası bir kulübün barınmasına nasıl izin veriliyor? ''no to racism'' sloganları atan uefa nasıl yaptırımlar uygulamıyor bunlara? avrupa'nın sözde medeniyet beşiği roma'da yaşanıyor bunlar. cahil olmak, kültürsüz olmak başka. eğitirsin, düzelir. ama aptal olmak bambaşka.
  • 66
    2021 yılında ne var ne yok çıkıp kazanan ülke.

    eurovision 2021'le başlayan süreç euro 2020 ile devam etti, olimpiyatlar'ın "main event"i olan 100 metre yarışını bir italyan atlet kazanırken son olarak da eurovolley 2021'de altın madalya italyanların oldu.

    bu sene içerisinde italya'ya başarı getiremeyen tek oluşum hiç şaşırtmayan şekilde scuderia ferrari.
  • 82
    avrupa kupası'nı beraber düzenleyecek olmamız, güzel bir adımdır.

    kendileriyle kültürel benzerliklerimiz, mevcut bağımızdan daha güçlü aslında. teknik direktör alışverişleri, oyun ve oyuncu anlamında da bir etkileşime evrilirse bunun işimize yarayabileceğini düşünüyorum.

    sadece milli takım bazında değil, futbol iklimi bazında da, bizi vitrine yaklaştırabilir. oyuncuların gelmekte üç kez düşünmeyeceği bir yer haline gelebiliriz.

    kof bir vitrin olmamalı bu tabii. elimizdeki nüfus kalabalığını eğitimli ve donanımlı insanlarla donatmakta ısrar edersek gerçekleşebilir bu.

    ve konu yine liyakate gelmiş oldu. sadece varlığına değil, o varlıkla yaptığımız şeylerine de 'öldüğümüz' bir memleketimizin olması bizim de hakkımız değil mi?
  • 86
    tek başımıza ev sahipliği yapmaktansa, önde gelen bir avrupa ülkesi ile birlikte turnuvayı düzenlemek kesinlikle çok doğru olmuş. muhtemelen eğrisi doğrusuna denk geldi ama adımızın italya ile birlikte ortak olarak anılması, ülkemizin tekrar avrupa ülkesi olduğunun hatırlanması açısından iyi olacaktır, hem içeride hem dışarıda. uzun zamandır yüzünü doğuya dönen, vizyonunu ortadoğu ile sınırlandıran bir toplum açısından bu büyük bir gelişmedir. başta da söylediğim gibi tek başımıza düzenlememizin etkisi katar'ın dünya kupası düzenlemesi gibi bir durum olacaktı. başarılı bir iş.
  • 70
    geçen yaz iş sebebiyle italya’dan bir teknisyen gelmiş ve arkadaş olmuştuk.
    italya’daki hayattan sohbet ederken önceki hükümetten göçmen sorunu ile ilgili şikayetlerini dile getirmişti.
    tıpkı bizim ülkemizdeki gibi çok sayıda ve düzensiz göçmen alındığından bahsetmişti. afrikadan önüne gelen herkesi alıyorlarmış.
    amacının ırkçılık yapmak olmadığını ancak göçmenlerin italyadaki hayata ayak uyduramadığını, toplumsal düzeni bozduklarını anlatmıştı.
    halkta çok ciddi bir tepkinin olduğunu söylemişti.

    seçim sonuçlarını görünce açıkçası demokrasinin ve halkın iradesinin ne kadar önemli olduğunu tekrar anladım.
    seçim sonuçları futbollarına nasıl yansır bilmiyorum ama umarım futbol adına güzel şeyler olur.
    cl’de interli milanlı günler çok güzeldi. nerde şikeciler güçlendi italya futbolu yerini kaybetti.
  • 88
    olumlu (dört mevsim, tarih, doğa, mutfak zenginliği, üç tarafa akdeniz, sıcakkanlılık) olumsuz (istihdam ve üretim sıkıntısı, suç örgütleri, yavaş işleyen sistemler...) birçok anlamda türkiye'ye almanya'dan çok daha yakın olan, türklerin uyum yakalamasının daha kolay olduğu ülke. voleyboldan sonra futbolda da italyan taktisyenler önderliğinde başarı gelirse şaşırmamak lazım. prandelli ve (genele bakınca) mancini pek istediğimiz tadı bırakmadılar galatasaray özelinde tabii, o keşke daha iyi olsaydı.
  • 35
    mevcut durumundaki ölüm oranı sağlık sistemlerinin kötü olması değil, karşılaştıkları onbinlerce virüs vakasıyla ilgilenebilecek kapasitelerinin olmamasıdır. italya'nın toplam hastane ve sağlık personeli sayısı, almanya'nın üçte biri kadar örneğin. avrupa'nın en yaşlı nüfusu olması ve diğer ülkelere göre çok daha erken ve hızlı infekte olmaları onları bu duruma getirdi.
  • 32
    ne yazik ki avrupanin göbeginde bulunan bu ülke öyle sanildigi gibi gelismis degil. saglik sistemleri covid-19 ile bas edemiyor. bazi haberlere göre* 80 yas üzeri hastalari ile ilgilenemeyip ölüme terk ediyorlar. tabii ki mecburiyetten dolayi yapiyorlar. su an hasta sayisi 35.713, ölüm sayisi 2.978.

    almanya'da ise hasta sayisi 13.093, ölüm sayisi 31.

    arada daglar kadar fark var. allah yardimcilari olsun.
App Store'dan indirin Google Play'den alın