• 176
    kısa, orta veya uzun vadede başına gelecek olumlu/olumsuz her şeyi hakeden bir şehirdir.
    bugün çalıştığım iş yerinde benden daha yetkili iki kişi ile tesadüf ettim (dün görüşememiştik). sevdiğim insanlardır üstelik. biri trabzonsporlu, diğeri beşiktaşlı bu kişiler. trabzonsporlu olan elimi sıkıp, galibiyetten ötürü beni tebrik etti. beşiktaşlı olan "galatasaray herkese koyup geçti, kaç oldu şimdi 2. ile puan farkı?" diye sordu. istanbul'un merkezinde, uluslararası bir kurumda bu sabah geçen bir sohbeti anlatıyorum. deprem sonrası bir araya ilk kez gelen 3 kişi ve konuşulan konu futbol. konunun içerisinde övgü alan takım galatasaray, benim taraftarı olduğum takım ama ne futbol ne galatasaray benim o sırada milyonda bir dahi umrumda değil. ben futbolun f'sine girmeyip, sadece trabzonsporlu olanın eli havada kalmasın diye elini sıkıp konuyu depreme ve deprem sonrası olanlara getirince; "doğru, bu zaman da futbol konuşulmaz" deyip biraz olsun türkiye'nin asıl önemli konularından konuşmaya başladılar benimle.
    demem o ki acı ateş düştüğü yeri yakıyor. istanbul'da olana bitene hassasiyet gösteren yüz binler var ise, hassasiyet göstermeyen de maalesef en az bir o kadar insan mevcut. marmara bölgesinde 11 tane il var. yaşanan felaketin marmara'da olduğunu ve marmara'nın 10 ilini etkilediğini bir düşünün. ortada türkiye diye bir şey kalmazdı. ama insanımız maalesef "şöyle olduğunu bir düşünün" senaryosundan fazla bir anlam çıkartamıyor kendisine. gereken dersleri alamıyor. "yaa evet, doğru" şeklinde mırıldanıp konuya nitelikli vakit ayırdığı süre taş çatlasın 5 dakika bazılarının (büyük çoğunluğun). 6.dakikada 5 şubat 2023 akşamında kalan gündemlere geri dönebiliyor herkes bu şehirde. futbol, iş, maaşlar, projeler, siyaset vs. istanbul en başta istanbul halkının umrunda değil. siyasetçisinin, mühendisinin, müteahhitinin nasıl olsun? istanbul halkı istanbul'u bir şehir olarak önemseyip, yaşadığı ve para kazandığı şehri gönülden sevmediği sürece, başına gelecek musibetlerin biri numaralı sorumlusudur benim gözümde. diğerleri sıralamada sonra gelir.
  • 177
    6 şubat 2023 depremi ile birlikte istanbullularin burada sürdürdükleri ya$antilarini tekrardan gözden geçirmelerini umdugum güzel $ehrimiz. bana sorarsaniz bu $ehrin acilen bo$altilmasi gerekiyor. devir internet devri. insanlar artik kolayca evinden de çali$abiliyor. evin istanbul olmak zorunda degil istanbullu! tv'de gördük evler nasil kumdan kale gibi çöküyor. 99 depreminde bir ders çikarilmami$ ki, can kaybi git gide artiyor. kisa, orta ve uzun vadeli çözüm politikalari ile $ehrin acilen bo$altilmasi gerekiyor. nüfus'un uzun vadede en fazla 6-7 milyon'a indirilmesi gerekiyor. yollarin geni$letilip, yapilarin depreme kar$i dayanikli bir hale getirilmesi gerekiyor.
  • 178
    önünde deprem gibi korkunç bir sınavı olan dünyanın en kalabalık 15. şehri. daha da kötüsü buna hiç hazır değil.

    1999 yılındaki deprem alınması gereken aslında çok büyük bir dersti. bizim insanları istanbul'dan uzaklaştırmamız gerekirken tam tersi rant kafasıyla istanbul'u çapımıza bakmadan cazibe merkezi haline getirmeye çalıştık. 20 yıl önce nufusu 8 milyon olan şehir bugün 16 milyon. kupon araziler, arsalar, evler, müteahhitler coştu gitti. günlük kazançlarla şehir talan edildi. ne kadar şirket varsa merkezi istanbul'a geldi, sanayi istanbul'a yönlendirildi, f1 pisti yapılacak nereye yapılsın tabi ki istanbul'a, mülteciler nerede istiflensin, herhalde istanbul, yetmedi bu kafa ankara'da kendi halinde çalışan kamu bankalarını da aldı istanbul'a taşıdı. bugün istanbul'da adım atacak yer yok. 20 yıldır hiçbir şey yapılmamış olsa bundan çok daha güvendeydi istanbul.

    bugün istanbul'un acilen dağıtılması gerekiyor. taşınabilecek tüm sanayinin, özel şirketlerin, istanbul'da işi olmayan emekli ekibin acilen taşınması gerekiyor. gerektiği yerde bu teşvik edilmeli, gerektiği yerde de şehir vergisi gibi uygulamalarla insanlar caydırılmalıdır. kaçağını göçeğini saymıyorum bile. şehir nufusu azaltıldıktan sonra eski yapı stoğu tamamen elden geçirilmeli, yeniler tekrar denetlenmeli. yapılacak tüm yeni yapılar sanki bu işi japonlar idare ediyormuş gibi olmalı.

    benim bu dediklerim yapılırsa sanayi taşınacağı için patronlar, çalışanlar göçeceği için müteahhitler, ev sahipleri mutsuz olacak, enkazın altında telef olmasın diye şehir vergisi koyup istanbul'dan kastamonu'daki sivas'taki köyüne gitmesine zorladığım dayının canı sıkalacak. yüzbinlerin hayatı kurtulacak belki ama bizim milletin başına gelmeden hiçbir şeyin kıymetini anlamadığı için hep eleştirilecek. dolayısıyla bunu yapan yetkili bir sonraki seçimde %1 oy zor alır. ama işte gelecek nesilleri düşünene devlet adamı, gelecek seçimleri düşünene siyasetçi deniyor. 20 senedir siyasetçi olanıyla istanbul'un ne hale geldiği ortada.

    siz renktaşlardan da ricam lütfen istanbul'dan ayrılın. bunun için kendinizi zorlayın. öğretmenseniz, polissesiz tayin isteyin, berberseniz başka şehirde dükkan açın, beyaz yakalıysanız lütfen daha güvenli yerlerde iş bakın. gerçekten istanbul'da olması gerektiği için istanbul'da olan, işini istanbul'dan başka yerde yapamayacak sayısı gerçekten azdır. bunu devlet desteklerse ne ala ama ben bir gün kalktığımda childofbodom gibi yüzlerce yazarın ismini solda görmek istemiyorum. lütfen sizde hayatınızda bu değişikliği yapmak için kendinizi zorlayın. çünkü bu filmin sonu belli. bugün maraş'ta, hatay'da yaşanan kıyamet istanbul depremi yanında fragman kalacak.
  • 179
    şirketlerin çalışanlarına uzaktan çalışması ve sehir dışından çalışması konusunda zorlanması teşvik verilmesi gereken ülke. en başında da finans piyasası, bt piyasası geliyor. yani uzaktan çalışabilecek herkesin farklı bir şehirden çalışmasına olanak verilmeli. özellikle bizim patron ve yöneticilerin çalışanı illa göreceğim elimin altında olacak hastalığından ama severek ama zorlayarak kurtarmak gerekiyor. ıstanbul'da vasıflı vasifsi nüfusun azalması başka alanları da düşürecek, ticareti de üretimi de yine daha çok anadolu'ya kaydiracak. ıstanbul'daki konut rantını da azaltacak. inşaat sektörü ise anadolu'da da gelişir. illa 15 20 katlı binalar yaparak gelişmeye gerek yok. yatay da gelişebilir. anadolu'da çok fazla yer var bunun için.
  • 180
    istanbul büyükşehir belediyesi tarafından 2019 yılında kandilli rasathanesine yaptırılan 7,5'luk tahmini istanbul depremindeki kayıpları öngören bir rapor hazırlanmıştı. https://depremzemin.ibb.istanb/...hmnler-le-ktapiklari

    alt kısımdan oturduğunuz ilçeyi seçip mahallenizde kaç kayıp bekleniyor, kaç binanın yıkılması bekleniyor ve sarsıntıların etkisine dair bölümleri görebilirsiniz.
    sayılar biraz iyimser geldi bana. ancak yine de paylaşmakta yarar var.
  • 182
    ara ara bu başlığı kurcalamaya karar verdim. beklenen istanbul depremi için devletin herhangi bir planı olmadığından şahıs olarak bir kişinin aklına kurt düşürüp istanbuldan ayrılmasını sağlarsam bunu kendime şeref madalyası sayacağım.

    99 yılındaki depremden sonra bir sonraki depremin yeri ve şiddeti aşağı yukarı öngörülmüştü. o gün nüfusu 8 milyon olan istanbul bugün 16 milyon.

    olimpiyat stadı mı yapılacak; yapıştır istanbul'a,
    formula 1 pisti mi yapılacak; getir kardeşim hemen istanbul'a,
    milyonlarca kaçak girdi ülkeye nereye salınacak bunlar? bindirin tırlara salın kardeşim istanbul ortasında,
    finans merkezi? herhalde istanbul'a yapılacak soru mu bu şimdi,
    merkez bankası ankara'da başkent de kendi halinde çalışıyor, hayır olmaz hemen istanbul'a taşınsın.
    *

    diye diye 20 yıl önceden başlayarak sadeleştirmemiz, depreme güvenli hale getirmemiz gereken şehri ranta kurban verdik nüfusu ikiye katladık, deprem hiç olmayacakmış gibi günlük politikalarla talan ettik şehri.

    bu saatten sonra istanbul'u sadeleştirmek için yapılacak hamlelerin hepsi sermaye sahiplerinin canını sıkar. devletin caydırıcı bir politika gütmesi de zaten günlük siyasetçilerle yapılacak iş değil. güçlendirme falan derseniz de o iş de aynı yapı denetim gibi fotoğraftan rapor imzalamaya döner. vatandaş desen canını verir de malından, parasından ödün vermez kimse kendi evine masraf yapmaz.

    dolayısıyla sizlere tek seçenek kalıyor. sizi istanbul'a kesin olarak bağlayan bir işiniz yoksa, mesleğinizi her yerde yapabiliyorsanız bu kıyamet senaryosundan en azından kendinizi ve ailenizi sıyırabilirsiniz. bundan 25 sene önce anadolu gerçekten mahrumiyet yeriydi. benim çocukluğum 8 farklı şehirde geçti ama ilk sinemaya ilk avmye ankara'da gittim. ama bugün için öyle bir durum yok. istanbul'un size iş harici sunabileceği hiçbir şey yok. o sebeple imkanınız varsa lütfen bu adımı atmaktan çekinmeyin.
  • 183
    tersine göçün başlaması gereken şehir. bu şehire bir bağlılığı bulunmayan insanların kendisini kaçıp kurtarması gerekiyor. diyeceksiniz ki anadolu ne kadar güvenli en azından arkanızdakiler cesedinizi bulur, bir mezarınız olur yaklaşan istanbul depreminde ölü sayısı olarak verilen bir sayı bile olamayacak yüz binler olacak. bu öngörü veya bir tahmin de değil gerçeğin ta kendisi. geçen hafta istanbul'a sultanbeyli tarafından girerken eşime de söyledim burada deprem olursa şehire girmek imkansız hale gelir diye daha şehir girişinde sıkıntı olur, iç bölgeleri hiç saymıyorum. kendisini ve ailesini seven, imkanı olan insanların uygun bir il bulup taşınma planları yapması gerekiyor artık.
  • 184
    yaklaşık 10-12 milyar dolarlık bir bütçeyle olası depremi çok az hasarla atlatabilecek şehir.

    bir uzman görüşüne göre yıkılma ihtimali kuvvetli bina sayısı 40 bin. bina başına 300 bin tl ile gerekli güçlendirmeler yapılabilir. aslında 6 milyar dolar yapıyor bu ama. bina sayısına 50 bin, bina başına 500 bin tl desen yaklaşık 12 milyar dolar para gerekiyor. yuzbinlerce insan hayatının söz konusu olduğu yerde bu paranın lafı bile edilmemeli.
  • 185
    büyük bir depremin eşiğinde olan ve ilgisiz siyasiler sebebiyle kaderine terk edilmiş şehrimiz. benim gibi uyku düzeni bozuk ve sabahlayan dostlarım bilir, gece 4-5 gibi gözünüzü avizeden yada dolaptan alamazsınız eğer istanbul'da yasiyorsaniz. yatakta uyumaya çalışırken kendi kendinize sallanır, deprem oluyor sanir ve irkilirsiniz. kendi kendinize triplere girersiniz. o uyku zaten bu trip yüzünden çoktan kaçmıştır. yaşayanlar bilir ya eminim çoğumuz böyleyiz. 6 şubat depremi, iyice paranoyaya sürükledi beni. artık sabah namazi okunmadan uyku uyuyamıyorum. telefon yanımda olmadan uyuyamıyorum. telefonu yanıma alıyorum, tam uykuya geçecekken kendi kendime sallanıp hemen uyanıyorum. her 15 dakikada bir aynı şey. bu psikolojiden nasıl cikacağım bilmiyorum ama maalesef yaşanacak bir şey bu istanbul depremi. ve ben artık ölüme geri sayıma başladım. bunu 6 şubat depreminden sonra ilk 2 gün sadece 1 saat uyku uyuyabildikten sonra kabul ettim. "bu kadar farkındalık bu şehir için fazla. siyasilerin çok umrundaymışsın gibi bide kendin triplere giriyorsun, zaten öleceksin sal gitsin" moduna girdim tümüyle. ha bu bana koyuyor mu? koyuyor. kendim öleceğim için değil, aileme bir şey olursa kahrolurum. benim için tek mevzu bu artık.

    bunun dışında, şehirde beklenen büyük istanbul depremi için şener üşümezsoy daha olumlu ve daha pozitif yaklaşırken, 6.5 şiddetinde bir deprem beklerken ve türkiye genelinde istanbul'un öncelik bile olmadığını iddia ederken; celal şengör 7.2-7.8 arası bir beklenti de olduğunu, -genelde yorumları bu yönde, bende ortalama olarak almaktansa aralık olarak alayım dedim- yıkımın çok çok büyük olacağını ve kanın gövdeyi götüreceğini söyledi. tabii ki şener bey, duymak istediklerimizi söylediği için ve genelde çok tutarlı birisi olduğu için (kendisinin adını ilk kez dün duydum, kendimden utaniyorum) ona güvenmek istiyorum ama celal hoca'nın söyledikleri, senelerdir dile getirilen ve artık önlem alınması gereken şeyler. en geç 2030'da büyük istanbul depreminin yaşanacağı düşünülürse ve biz 2030'u kıstas alırsak, hala vaktimiz var. hala vaktimiz var sevgili siyasiler. allah rızası için gerekeni yapın nolursunuz. lütfen, sadece lütfen diyorum. depremlerden ve coğrafyadan sözelci olmama rağmen anlamam. sorusu çıkar yaparım ama soruyu açıkla desen mal mal suratına bakarım. ben sade bir vatandaş olarak ailemle beraber depremi minimumla atlatıp yaşamak istiyorum. bana, aileme ve benim gibi milyonlarca insana bunu çok görmeyin.

    bu arada büyük istanbul depreminin yanında 2040'a kadar olması beklenen büyük marmara depremi ve yine aynı şekilde 2040'a kadar olması beklenen büyük girit depremi istanbul'u feci şekilde etkileyecek. anlayacağınız istanbul onumuzdeki 15 sene içinde çok büyük 3 depremle karşı karşıya. istanbul, haritadan silinme tehlikesi yaşıyor arkadaşlar. işin özü bu. tek dileğim, bir an evvel birilerinin şehre el atması.
  • 186
    https://twitter.com/...R46yHLtzBDA&s=19

    yetkililer beklenen istanbul depremi için bir şeyler denemeye çalışıyor ama bunlar dostlar alışverişte görsün hareketleri. twitin altında bile metrekare kat hesabı yapılıyor. yarım saat sonra deprem olsa adam belki ölecek hala pay derdinde.

    bu iş bizim ortalama iqsu her sene gerileyen halkımıza bırakılamayacak kadar ciddi. çok keskin ve caydırıcı önlemler gerekiyor. istanbul gereksiz nüfustan acilen arındırılmalı.

    1. kaçak, kayıtlı farketmeksizin ne kadar sığınmacı varsa doğrudan çıkarılmalı istanbul'dan. zaten neden istanbuldalar o da tartışılır da ayrı konu. şu an güneydoğu'ya kurulacak konteynır kentlere yerleşecek bizim depremzedelerimiz kendi evlerine geçtikten sonra bu konteynır kentler dağıtılmadan doğrudan sığınmacıları barındırmak amaçlı kullanılmalı. kafadan safi zarar, istanbul ile hiç işi olmayan 1.5-2 milyon nüfusu eleyebilirsin.

    2. sanayin başka şehirlere taşınmalı. taşınana vergi indirimi, taşınmaya vergi bindirimi getirilmeli ki caydırıcı olsun. taşınan için tüm imkanlar sağlanmalı. bu ülke istanbul'dan ibaret değil.

    3. istanbul'da olması gerekmeyen ne kadar bilişim, iletişim firması, genel merkezi, çalışanı varsa diğer şehirlere yönlendirilmeli. gitmekte diretene tabi direkt ek vergi yaslanmalı. internet, bilgisayar her şehirde var. istanbul'da çalışana madalya takmıyorlar.

    4. şehir vergisi getirilmeli. istanbul'un artık nefes alınacak hali kalmadı. ne kadar emekli, eli boş adam varsa şehir vergisini duyunca yavaştan yolunu tutacaktır. bir emekliye başka yerde olmayıp da istanbul'da olan ne var zaten hiç anlayabilmiş değilim.

    5. saçmasapan ne kadar üniversite varsa taşınmalı. bana sorarsanız zaten kapatılsın derim ama taşınsın hadi.

    istanbul'un 16 milyon nüfusu var ama bunun 15 milyonu kuru kalabalık. istanbul ile hiç işi yok. orada olmasının sebebi kalabalık olması, iş bulabilmesi. kilit bir kaç sektörü taşıdığın an zaten geri kalan da peşlerinden gidecektir.

    şehri sadeleştirdikten sonra emlak piyasası düşecek, insanlar yeni evlere geçebilecek. devlet, yerel yönetim de rahat rahat yıkım kararı alıp eski evleri yıkabilecek. mevcut şartlarda bu eski yapı stoğunu falan yenilemek mümkün değil 150 sene sürer. gerçi deprem o kadar zaman tanıyacak gibi de değil.

    bu dediklerim çok uçuk geliyor ama eğer depremi mevcut durumda karşılarsak zaten o sanayi de çökecek, firmalar da çökecek, sağ kalan emekliler de göçecek, eski evler de yıkılacak. türkiye fetret devrine girecek 20 sene. sadece enkazın kalkması 1 sene sürecek. bunların hepsi zaten günün sonunda öyle veya böyle gerçekleşecek. ha benim dediğim yapılırsa artık hem ülke çökmemiş hem de ekstra 100bin-1milyon arası vatandaş ölmemiş olur. bağış, sela, enkaz toplama şov yapmana gerek kalmaz.

    mottomuz: istanbul sözleşmesi hayat kurtarır, istanbul'u terketmek herşeyi.

    bu iş bende artık sözlüğün muharrem ince'si ben olacağım.siz görmek istemedikçe unuttukça burada darlayacağım.
  • 187
    ıstanbul'dan sanayiyi başka şehre taşınması ve burada hem çalışana hem de şirketlere teşvik sağlanmalı. hatta bazı şirketlerin veya sektörlerin istanbul'da çalışması yasaklanabilir, belirli bir sayıda çalışanı olan bankalar için ikinci bir merkez kurma ve bu merkezden şehirden çalışma zorunluluğu getirilebilir. istanbul nüfusu azaltilmadan rant azaltilmadan mevcut binalara ve yoğunluğa hiçbir şey yapamayız maalesef.
  • 188
    alman bilimadamları bohnhoff ve kopp muhtemel istanbul depremi ile ilgi görüşleri:

    ortalama her 250 senede bir 7.4 üstü deprem oluyormuş ve marmara fay hattı üzerinde çok enerji toplanmış.
    en son büyük deprem 1766 yılında yaşanmış.

    kırılması beklenen ana fay hattı istanbul’un 20 km güneyinde marmara denizinin altında geçiyor.
    özellikle istanbul’un güney batısının zemini yumuşak, depremle birlikte yer “ıslanırsa” büyük felaket olur.
    büyük deprem gelmesi kesin, ne zaman olur o belli değil.

    http://gss.gs/MgD
  • 189
    gözümün bebeği şehir. öyle seviyorum ve kıymet veriyorum. dolayısıyla korkuyorum, hem insanları hem şehrin kendisi için. dualarım her zaman üstünde. inşallah gerekli şeyler yapılır ve şehrimiz ve insanları korunur. pek sanmıyorum olacağını, maalesef herkes kendi çıkarı peşinde ama erden timur'u gördükten sonra bi nebze olsa da umudum var.
  • 190
    italyanların bir sözü vardı, "türkler 500 yıldır istanbul'a yerleşemedi" diye. her bir metrekaresini betona boğmamıza rağmen deprem sonrasında başımızı altına sokacak çatı bulamayacağız, en trajiği o.

    nina simone'un şarkısındaki gibi:

    "sinnerman where you gonna run to?
    where you gonna run to?
    all on that day
    we got to run to the rock
    please hide me, ı run to the rock
    please hide me, run to the rock
    please hide here
    all on that day
    but the rock cried out
    ı can't hide you, the rock cried out
    ı can't hide you, the rock cried out
    ı ain't gonna hide you there"
  • 191
    #3556019

    istanbul'da yaşayan yazarların yaşadıkları lokasyonla alakalı yer ivmelerini incelemesi gerekmektedir.

    google maps üzerinden yaşadığım semtin haritasını aldım ve evin lokasyonunu işaretleyip iki haritayı üst üste koydum. bu sayede haritadaki değişim sınırlarını kestirmek daha kolay olmaktadır.

    https://depremzemin.ibb.istanb/...hmnler-le-ktapiklari

    ilgili linkteki 2019 yılında tamamlanan çalışmanın da incelenmesinde fayda var. her ne kadar ağır hasarlı bina ve tahmini ölüm sayıları istatistiki verilere ve kentsel deprem risk analizleri modülüne dayandığı için fazla iyimser olsa da bilinç kazandırması açısından oldukça değerlidir.

    ilerleyen zamanlarda da gündemden hiç düşürülmeden konu ile ilgili daha fazla detayı, konunun ilgilisi kişilerden dinlemek güzel olacaktır.
  • 192
    şu an gündem deprem olduğu için elbette o konuşuluyor fakat şehirde kuraklık kapıda gibi duruyor. neredeyse hiç yağış alamıyoruz doğru düzgün. geçen sene bu dönemde %80 küsur olan baraj seviyesi an itibariyle %28 civarına düşmüş durumda.

    zaten nüfus yoğun, su kullanımı doğal olarak daha da fazlalaştı, böyle giderse yaz aylarında ne yapacağız belirsiz. geçenlerde bir uzman sık sık su kesintileri görebiliriz demişti. bence bu konu da ciddi bir problem olarak karşımızda sanki.
  • 193
    evlerdeki kiler gibi kullanılan güzide şehrimiz. ne var ne yok eski püskü demeden dolduruyoruz buraya. sonu hiç hayra alamet değil. mesele sadece deprem de değildir, risk analizini her yönden yapmak lazım; ekonomi, sağlık, sosyoloji...

    bir an bu şehirde allah korusun ciddi bir sorun olduğunu düşünelim. batarız hem de öyle böyle değil. fabrikaları bile kurarken farklı lokasyonlara kurarsınız ki ciddi bir sorun olduğu zaman devam edebilesiniz. bu şehir, türkiye'yi ayakta tutan bir şehir. sanayisi, insanı, zenginliği derken neredeyse ülkenin 4'te 1'ini belki daha fazlasını buraya yığmak ciddi bir sorun. kalıcı ve akılcı çözümlemeler acilen üretilmeli. bundan 100 sene sonra bu topraklarda hiçbirimiz kalmayacağız ama gelecek nesillerimiz var.

    kıyamet kopana kadar türkiye diyorsak adım atmak zorundayız.
  • 195
    mükemmel bir şehir ancak doğru dürüst bir tane bile meydanı yok. meydanımsı olanlar da kalabalık olması yüzünden etkinliğe uygun değil.

    avrupa'nın neredeyse her şehrinde en az bir tane simgeleşmiş ve etkinliğe uygun meydan var. daha geçtiğimiz yaz transfer döneminde roma taraftarı o şehir meydanlarından birinde paulo dybala'ya mükemmel bir karşılama yaptı.

    bugün istanbul'da etkinliğe uygun bir meydan bulunuyor olsaydı ve icardi'ye karşılama o meydanda yapılsaydı, karşılama görüntüleri bile gelecek transferler için %10'luk ihtimal artışına sebebiyet verirdi.

    sneijder'i, drogba'sı, falcao'su, zaha'sı, icardi'si... atatürk havaalanındaki tüm bu karşılamalar dybala'ya yapılan karşılamanın yarısı kadar güzel görüntü vermedi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın