• 10084
    sakin kafaya yazıyorum, 17-18 maç galibiyet serilerinin sonunda hayatın normal akışına dönmesi gereken taraftardır. haftaya kupayı müzeye koyup 25. şampiyonluğu bekleyecektir. bizi saha dışına çekip karıştırmaktan başka çareleri olmayan insanların beklentileri yıllardır var. aziz yıldırım kaç defa şanpiyonluğumuzdan sonra çıkıp konuşma yaptı*. 1 maç yüzünden enseyi karartmayın her zaman kupa önemlidir. biz 4-0’lık fener yenilgisinden sonra, baba hindi tezahüratları sonrası şampiyon olduk. hoca yoktu olduk, futbolcu azdı olduk. kaybedenler ağlamaya devam edebilirler gerçek şampiyon biziz, ligin sportif gerçekliği yok diye. oynamasınlar o zaman. biz galatasaray’ız.
    edit: ekleme olarak aziz yıldırım yine konuşmaya başladı. hapçı başkan hakaretler yağdırıyor. bunların ve taraftarının mizacı hep buydu. bize yakışan müzemize 1 kupa daha kazandırmaktır.
  • 10085
    üzgünüm ama kimin adına her ne kötü gidiyorsa daha beterini göreceği taraftar grubu. bunun sebebi kitleselleşme mi, müşterileşen kaymak taraftar mı, herkesin her şeyi dile getirebildiği sosyal medya mı, futbol takımının ülke çapındaki en başarılı takımı ve çekim merkezi olması mı yoksa bunların hepsinin kompozisyonu mu bilemeyeceğim. aslında biliyorum ama dile getirmek kolay değil.

    bazen diyorum ki şöyle bir kaç sezon dibe vursak da bu aşırı ilgi yok olsa. az olsa, öz olsa, güçlü olsa. arada bir alt lig takımlarının maçına gittiğimde kemik taraftarın birlikteliğini, sahaya etkisini ve mizahını daha net görme fırsatım oluyor. çok daha öncesinde de gittiğim maçlara baktığımda en eğlendiğim sezonlar en kötü sezonlarımızdı. böyle bir şey olmasını dilemek mümkün değil ama kötü giden her ne varsa ancak bu şekilde düzeleceğini hatta bu boşlukta yeni grupların da oluşabileceğini düşünüyorum.
  • 10087
    kendim de dahil olmak üzere çok kolay sinen taraftardır.

    neden böyle olduğunu cidden anlamıyorum ama gerek maç* içerisinde gerek maçtan sonra yenilginin verdiği üzüntüyle, suçu hep önce kendinde veya kendi takımında bulan, herkesten önce kendini döven, sorunu sürekli kendinde arayan ve kendini cezalandıran bir ekip olduk iyice.

    tamam güzel baskılı oynamadık, kazanacak futbolu da ortaya koyamadık ama maç içerisinde bir sürü kartlık pozisyon es geçildi, oyunu provoke etmeye çalışan adama hakem bozuntusu kart göstermedi diye coştukça coştu, taraftarı çileden çıkarmaya çalıştı.

    onu geçtim maç bitiminde oosterwolde denen şeref haysiyet yoksunu taraftara dalgasını avuçladı, yöneticimizi sahanın ortasında karşı teknik direktörün oğlu yumrukladı ama biz o ara ergenler gibi yenilmenin şokunu atlatamayıp ortalığı yangın yerine çevirmemiz gerekirken es geçtik. çünkü yine kendimizi herkesten önce dövüyorduk. yok icardiye sallıyorduk, okan hocaya ona buna herkese sallıyorduk galatasaraya dair.

    bu bi de sadece fenere karşı olan maç özelinde de değil ha. hep böyle gidiyor. taraftar profili olarak daha eğitimli daha aklıselim olabiliriz evet ama bu kafamıza vurup ekmeğimizi alacakları anlamına gelmemeli. objektif bi şekilde ve doğru olanı yapma içgüdüsüyle hep nezaket veya alttan alıyoruz ama iş artık çığrından çıktı. evet eksiklerimizi görüp tabiki bunları düzeltmek için uğraşacağız ama bunu ulu orta yaparken adamlar medeniyetten bi haber oldukları için bunu zayıflık olarak görüp her hakkı kendilerinde görebiliyolar.

    sonra işte stadını açtırıp içinde kutlama yapmaya da çalışıyorlar, sahanın ortasında yöneticini dövme cüreti gösteriyorlar falan filan.

    hala ortalığı yangın yerine çeviremedik ki tutuklanmadı bile suçlular. adam trabzon maçında taraftarın kafasına tekme attı üstüne geldi bizim maçta taraftara dalgasını salladı. bu yavşağın hollandadan gelip ekmek yediği ülkenin vatandaşına yaptığa hareketlere bak. omurgasız takımı da sahip çıkıyor buna. icardi olmayan eylemden ceza aldı. arda turanın 2 maç ceza aldığı tezahürat olayının daha fecisini kendileri yaptı ama ortalık sus pus. adam takımımızın yöneticisini dövdü hala ses yok.

    hani kusura bakmayın da biz eşek olursak semer vuran çok olur!
  • 10088
    ne zamandan beri şampiyon olmayı ve kupa kazanmayı fenerbahçe'ye kazanıp kaybetmemenin gerisine koydu bilemediğim topluluktur.

    ayın 19'undan beri her gün her yerde aynı şeyleri dinlemekten okumaktan yoruldum. hadi "fenerbahçe'ye yenilip şampiyon olamadık" diye isyan edenleri anlıyorum da "fenerbahçe'yi yenemedik" diye isyan edenleri anlayamıyorum. hayra alamet değil bu değişim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın