• 1
    çocukken ve aklın yeni yeni "ermeye" başlıyorken;

    -oğlummm, annesinin yakışıklısı neden öpmüyorsun anneni?
    -sen tancuyuuu sevmiyorsun ayyne!
    -ah bunun babası yok mu?!...

    anadolu lisesi yılları; (antrenman öncesi yemek hazırlamayan nöbet iznindeki anne)

    -anne hadi ama bugün pazar ve akşama fener maçı var biliyorsun.
    -bana ne! senin karnını galatasaray mı doyuracak?!...
    -hakan şükür bir tane asmasın sizin 90'a ha ha ha ha!
    -........(terlik o anda havada hareket halindedir.)
    (u: yemek saatinde evde olmamı bekleyen ama olmayacağımı anlayınca köpüren ve normal öğünü bile es geçirten kızgın anne modeli)
  • 6
    annem maçların tamamını değilde ara ara gelir skora bakar ve maç kritik durumda ise oturur benimle izlemeye başlar. galatasaray maçlarında benim heyecanımı, isteğimi görür ve bazen dua eder (dua ettiği maçlardada genelde olumlu sonuçlar aldık). fener maçlarına gelirsek maçın tamamını izler ve attığımız veya yediğimiz her golden sonra bana dönrek gülerek bakar. ben fener maçlarında kendisinden fenerbahçe için dua etmemesini ve hak eden kazansın demesini isterim annemde fenerbahçeli olan iki kardeşim ısrarıyla maçların başında biraz eder sonra benim heyecanımı ve galatasaray'ın iyi oyununu görür bu seferde berabere bitecek söylemleri başlatır bende buna kötünün iyisi olarak pek karşı çıkmam. şampiyonluğu kazandığımız son maçtada benden ayrı maçı evde takip eden anneme maçtan önce fener için dua etmemesi yönünde söz almıştım, geçtiğimiz sezon şampiyonluğu hakettiğimize onu inandırmıştım ve o da saygı gösterdi ve şampiyonlğun ardından ben çok sevindiğim için o da mutluydu.
  • 7
    işte o benim. ama hakkını yemeyeyim, centilmen bir fenerbahçe'li kendisi. ama sevmediğim bir huyu var, özellikle evde izlediğim galatasaray maçlarında son dakikalar oynanırken 1 farklı önde veya berabere isek, ya odaya girerek ya da telefonla arayarak maç kaç kaç dediği an gol yiyoruz.

    epey maçı bu yüzden kaybettiğimizi idrak ettikten sonra o an'lar da telefonlarına cevap vermemeye başladım. odanın kapısını da kilitliyorum.
  • 8
    doğumumdan itibaren 1 yıldan fazla süre sahip olduğum sıfat.

    ancak hayatımın 51. haftası dolduğunda, 1 yaşımı doldurmama 1 hafta kala neuchatel zaferi geliyor, ben babamın omuzlarında tura çıkarılıyorum. marmaris sokakları gündüz vakti cimbombom diye inlerken "anne, baba" demeyi zar zor başaran 1 yaşındaki bebek cimbombom diye el çırpıp sevinmeye başlıyor.

    buna tanık olan annem de birkaç ay sonra dilim iyice çözüldüğünde "anne sen de cimbom?" diye sormamla birlikte düşünmeden galatasaraylı oluyor.

    şimdi kendisi heyecandan derbi izleyemiyor, fenerbahçe'ye en hafif hitap şekli "köpekler".
  • 9
    takım tutmayan ama sırf ben ve erkek kardeşim galatasaraylıyız diye her maç öncesinde biz üzülmeyelim ve takımımız yensin diye dua eden annem..*

    babam ve amcam beşiktaşlı, 7 dayım fanatik fenerbahçeli..yakın çevredeki tek galatasaraylılar ben ve benim sayemde kardeşim ve yeni gelen küçük yeğenler..

    biz işte böyle truva bir ortamda büyüdük ve gururla giydik parçalıyı.. her yerde.
  • 10
    nasıl böyle bir şey oluyor gerçekten anlamıyorum..

    oğul ağır galatasaraylıysa, normalde fenerbahçeli anne de zaman içerisinde galatasaraylı olur. türk gelenek ve göreneklerinde vardır bu. anne dediğin şey zaten futbolla pek ilgilenmez. oğlu galatasaray-fenerbahçe maçlarında galatasaray'ı tuttuğu için o da zaman içerisinde galatasaray'ı tutar. tutmayan anne de çocuğunu çok sevmiyordur. valla bak. eğer sen galatasaraylıyken, annen hala fenerbahçeli olmaya devam ediyorsa ve bu anne lube ayar, ebru köksaldı profilinde biri değilse, annenle ilişkinde ciddi sorunlar var bence. kuvvetle muhtemel seni sevmiyor. yani seviyor da küçük kardeşin kadar sevmiyor.

    mesela benim annem de fenerbahçeliydi, ama ben galatasaraylıyım diye zaman içerisinde galatasaraylı oldu. anne bu ya, bunun fenerbahçelisi mi var? oğlu hangi takımı tutarsa, o'nu tutar. yarın bir gün torunu olur, o beşiktaş'ı tutarsa bu sefer de beşiktaş'ı tutar. ana yüreği dedikleri de zaten bu. galatasaray-fenerbahçe maçlarında galatasaray yenilince ben üzülmeyeyim diye fenerbahçe yenmesin istiyor kadın. yoksa maçın skoru zerre umrunda değil. 50 yıl geçse de skordan haberi olmayacak. ama anne işte.. sırf benim duygu dünyam için maç oynanırken show tv'yi açıp ekranın sağ üstündeki skora bakıyor.

    zaten cennet dedikleri şey de bu yüzden annelerin ayaklarının altında :(

    --bir de baba ve çocukların galatasaraylı olduğu ama annenin fenerbahçe'yi tutmaya devam ettiği aileler var ki onlara hiç girmiyorum. o ailelerin direkt lağvedilmesi lazım. öyle türk ailesi olmaz çünkü--
  • 11
    gecen sene norvec'te kampi basip 77 genci kursuna dizen ve 242'sini yaralayan anders behring breivik'in annesi "isterse butun norvec'i yaksin o benim evladim" gibisinden bir seyler söylemis, anders de "annem benim icin bir rol modelidir" diye sevgisinin karsiliksiz olmadigi dile getirmisti.

    degil galatasarayli olman, bir otursta yuzlerce kisiyi katletsen bile dunyada tek bir insan yine seni sevmeye devam edecek. o nedenle skik futbol yuzunden ana-ogul iliskileri ne azalir ne de zarar görur. futbolun bir oyun ve herseyin eglenceden ibaret oldugunu bilen bir anneye sahip degilsen, götunden cekirdek aile iliskileri sicmaya mahkumsundur. o yuzden komik "sevgi seviyesi" argumanlari ve tahminlerin de icinde patlar.
    bunun bilincinde bir fenerbahceli annenin oglu olarak, ana-ogul iliskilerini ve sevgiyi, skik bir futbol rekabeti icin bozmayiz ve hicbir seye degismeyiz.

    ana tarafi silme hasta fenerli, baba tarafi besikten mezardakine galatasarayli bir sulalenin en buyuk torunuyum. cok sukur ki, icimizde hic kimse futbol icin kanindan birini az veya cok sevmez. bir seferinde 13 adet insan azmani erkek kuzenimin arasinda tek galatasarayli olarak mac seyretmistim. bagirdik cagirdik "koyduk mu?" geyigi bile yaptik ve mactan sonra oturup rakilarimizi devirdik. "sevgi" hep oradaydi. bakiydi. sorunlu insanlardan olusan bir aile olmadigimiz icin futbol topuna veya sari-kirmizi-laciverte kalp kirmadik. futboldu en nihayetinde...

    annem benim icin feneri birakmaz. bu onun fenerbahceye olan bagliligini -ki gurur duyarim- gösterdigi gibi, evladina karsi sevgisizligi anlamina da gelmez. ana-ogul sevgisi böyle ucuz seylere bagli degildir. bunun icin hasta ruhlu-sorunlu olmak gerekir. dunyada en cok sevdigim fenerbahcelidir ama yalvarsa, aglasa galatasarayimi birakmam. (bundan tam emin degilim cunku onun gözunun bir damla yasi icin yapacaklarimin siniri yok)

    arada denk gelirse maci oturur birlikte seyrederiz. gider mutfaktan kendine cekirdek alir, bana da bi ince raki ve meze getirir. gol yersek "hahaaytt ciciiiim naaber"den öteye gitmez birbirimize satasmamiz. hatta onun dizine yatip derbi seyretmisligim vardir o saclarimi oksarken.

    mac biter kazanan kaybedenle 3-5 makarasini yapar ve futbol ait oldugu yerde yesil sahada kalir. sevgimiz ve askimiz en ufak zarar görmez. o kadar ruh hastasi degiliz cunku...
  • 18
    bizzat benim. işin ilginci babam beşiktaşlı, birader beşiktaşlı, teyzeler enişteler fenerli, kısaca anne tarafında ki 4 şanlı galatasaraylıdan biriyim. hep dua ettim allah'ım bana galatasaraylı bir eş nasip et diye ama nasip değilmiş o da fenerli. beni hepsine yetecek kadar galatasaraylı yapan, 1996 yılında şehit olan, babamın devre arkadaşı astsubay kıd. bçvş. selahattin temur amcam. toprağın bol olsun. allah senden razı olsun.
App Store'dan indirin Google Play'den alın