• 61
    fenerbahçe olayıyla ilgili kendisinin 7 temmuz 2008 tarihinde hem galatasaray.org hem de galatasaray tv'de tam metin olarak yayınlanan güzel bir açıklaması vardı:

    --- alıntı ---

    http://www.galatasaray.org/...25/B_1419_deryaB.jpg

    zorunlu açıklama: derya büyükuncu

    yüzme camiasının değerli üyeleri ve kamuoyunun bilgisine,

    gazete ve televizyonlarda çıkmış olan beyanımı çoğunuz okumuştur. bu açıklamalarımda kimseye hakaret, küfür ya da aşağılayıcı söz etmedim, zaten benim aile ve galatasaray kültürüme ve kişiliğime uymazdı. şimdi karşı taraf, yani doğruyu saptıranlar, konuyu başka yerlere çekip unutturmaya çalışmaktadırlar.
    milli takım antrenörlüğü ile ilgili gazetelerde çıkan habere “hah işte saldırmak için beklediğimiz fırsat geldi” derecesinde atlayan ve aynı gün internet sitelerinde bunu baş haber yapanların, ve ben a barajını geçtiğimde günler sonra bunu yazıp bir zahmet tebrik edenlerin zaten niyetleri bellidir. milli takım antrenörlüğü teklifi olayı daha evvelden belirttiğim gibi bırakın reddetmeyi böyle bir teklif bile bana gelmemiştir. gelmiş olsa bile, benimle ve federasyon arasında olan bir olayı başkaları neden kurcalar ve hemen sitelerinde araştırmadan ve doğruyu bulmadan yazarlar merak ederim.
    madem ki, herkes benim havuz dışında da attığım adımları yakından izliyor, o halde herkesin bilmesi ve doğruyu yine benden duymanız için bu beyanı yazmak durumundayım. benim eşimin babası diğer takımın taraftarı. 2007 yazı benim yardım için her kapıyı denediğim ancak sonuç alamadığım bir dönemdi, sonuçta olimpiyatlara bir sene vardı. 15 seneden beri başkanlardan, bakanlardan yani devletten sadece hikaye duydum, o senede yüzyüze görüşmeme rağmen yine öyle oldu. başardıklarımı eşim ve ailemin sayesinde başardım. ben yardım bulmak için çabalarken, kayınpederim tanıdığı kişileri araya sokarak benim için haberim olmadan o kulüple bir görüşme ayarlamış. bana da dediği aynen şuydu: “derya, senin yardım almanı ve iyi hazırlanmanı istiyorum, bu yüzden gel konuş belki birşey çıkar”. ben defalarca hayır dedim çünkü milyonlarca dolar verseler kabul etmeyeceğimi galatasaray tutkum yüzünden adım gibi biliyordum. gazetede çıkan 250 bin dolara onlara gideceğim şeklinde çıkan habere cevabım budur. baskıdan kurtulmak için ve kayınpederimi kırmamak için en sonunda görüşmeyi kabul ettim. sadece konuşup nazikce hayır demekti amacım. görüşmede de aynen öyle oldu. olay bundan ibarettir. beni kendi renklerine katmak isteyen insanlar bazı şeyleri unutmuşlardı. benim adam gibi adam olduğumu, karakterli olduğumu ve parayla satın alınamayıp aralarına katamayacaklarını gözardı etmişlerdi. hatta bana dedikleri üstü kapalı bir söz vardı, ancak kendi kulturlerine yakışırdı, ve aynen şuydu: “şimdi biz anlaşırsak sen bizimkilerle galatasaray’a karşı bağırırsın değil mi?” ayrıca yapılanların galatasaray’a karşı inat olsun diye yapıldığını söylediler, yani türk yüzmesi ile ve madalyalarla hiçbir alakası yok demiş oldular. bu konuşmalara eşim de şahittir. ben oradan ayrıldım ve o akşam bu işin olmayacağını söyledim, zaten beyan ettikleri rakam bile doğru değil. bu konu burada kapanmıştır, ve onlar ne derse desin doğru olan budur. asıl konuyu çarpıtmak için gündeme getirilmiştir, yani bir gecede türk vatandaşı yapılan yüzücüler konusunu ve her zaman olduğu gibi dediklerime cevap veremedikleri için bu yolu seçmişlerdir. türk yüzmesi ve türk bayrağı için senelerdir ter döken şahsıma karşı aldıkları tavır saygısızlıktan başka birşey değildir.
    bu konuyla ilgili görüşlerimi son kez sizlerle paylaşmak istiyorum.
    o kulübü yönetenler olimpiyat madalyası vaadiyle getirdikleri sporcuların madalya almaktan bu kadar uzak olmalarını sporseverlere ve bunu onaylayan bakanlara nasıl açıklayacaklar cok merak ediyorum. beni mahkemeye vermekle tehdit edenler, ki ortada sadece gerçekler var, acaba bir gün kendilerine sporcular ve sporseverler tarafindan “özel izinle türk yapılmış yüzücüler konusunda kandırıldık, hani nerede madalyalar" diyerek mahkeme açılırsa bunu nasıl açıklayacaklar?

    cok şanslısınız ki bu sporcular sevgili kaan tayla’nın veya ömer aslanoğlu’nun önünü saliselerle kesemediler, eğer onların önünü kesmiş olsalardı yıllardır bu spora baş koymuş bu çocuklara yazık olmayacakmıydı?
    siz isteseniz de istemeseniz de biz türk yüzücüleri arasındaki tatlı rekabet, kardeşlik ve sevgi bitmeyecek ve yolumuza devam edeceğiz.
    olimpiyatlarda görüşmek üzere.

    saygılarımla,

    derya büyükuncu

    http://www.galatasaray.org/...yuzme/haber/1419.php

    --- alıntı ---

    *
App Store'dan indirin Google Play'den alın