2725
bu anlaşma sanılandan fazla sonuca gebe. başakşehir daha şampiyonluğu almadan önce bir entry girmiştim, pandemi sezonu hem başakşehir’in şampiyonluğu için hem de olası satış pazarlamasının yapılabilmesi için en uygun sezon diye. söz konusu sezondan sonra süreç biraz daha ertelemeli gerçekleşti ancak başakşehir’in ortaya çıkışı, kulübü destekleyen kesimler vs düşünülünce bazı endişelerim olmuştu. söz konusu anlaşma buna dair endişeleri güçlendirir noktada.
futbol, türkiye’nin sosyolojik temelini etkileyen dinamiklere sahip bir olgu. öyle ki, hükümete karşı en güçlü dirençler çoğu zaman futbol kulüplerinin tabanından geliyor. bunu yakın siyasi tarihin pek çok olayında gözlemledik. türkiye’deki büyük kulüplerin tepkisini çekecek adımlar atmak, konu futbol olmasa dahi büyük dirençlerle karşılaşıyor. bu anlaşmayla birlikte, eğer başakşehir güçlü bir takıma, hatta para gücüyle rekabet edilemez bir takıma evrilirse 5 sene içerisinde, türkiye’deki taraftar profili de büyük ölçüde etkilenir. galatasaray, fenerbahçe ve beşiktaş gibi köklü tarihe sahip takım taraftarlığı yerine, yeni nesiller başakşehir’in etrafında pragmatik düşüncelerle birleşebilir. city’nin global ölçekte yarattığı algı ve destek değişimi ortada. futboldan romantizmi alır yerine pragmatizmi koyarsanız, bugün stadyumlarda gördüğümüz sosyolojik ve siyasi olaylara karşı tepki refleksi de zaman içinde azalır.
tüm bu süreç, türkiye’de son 20 yıldır serpiştirilen sosyolojik değişim tohumlarıyla birleşince, 20 sene sonra futbol iklimimizi temelinden değiştirecek bir olayı “küçümsüyor” olabiliriz. bakalım tarih neler gösterecek…
futbol, türkiye’nin sosyolojik temelini etkileyen dinamiklere sahip bir olgu. öyle ki, hükümete karşı en güçlü dirençler çoğu zaman futbol kulüplerinin tabanından geliyor. bunu yakın siyasi tarihin pek çok olayında gözlemledik. türkiye’deki büyük kulüplerin tepkisini çekecek adımlar atmak, konu futbol olmasa dahi büyük dirençlerle karşılaşıyor. bu anlaşmayla birlikte, eğer başakşehir güçlü bir takıma, hatta para gücüyle rekabet edilemez bir takıma evrilirse 5 sene içerisinde, türkiye’deki taraftar profili de büyük ölçüde etkilenir. galatasaray, fenerbahçe ve beşiktaş gibi köklü tarihe sahip takım taraftarlığı yerine, yeni nesiller başakşehir’in etrafında pragmatik düşüncelerle birleşebilir. city’nin global ölçekte yarattığı algı ve destek değişimi ortada. futboldan romantizmi alır yerine pragmatizmi koyarsanız, bugün stadyumlarda gördüğümüz sosyolojik ve siyasi olaylara karşı tepki refleksi de zaman içinde azalır.
tüm bu süreç, türkiye’de son 20 yıldır serpiştirilen sosyolojik değişim tohumlarıyla birleşince, 20 sene sonra futbol iklimimizi temelinden değiştirecek bir olayı “küçümsüyor” olabiliriz. bakalım tarih neler gösterecek…
