48
bundan tam 8 yıl önceydi, uefa yolunda emin adımlarla yürüdüğümüz günlerden biriydi. yine bir (bkz: şansal büyüka), (bkz: erman toroğlu) yapımı (bkz: maraton) programında, şimdi yerden yere vurdukları imparator * hakkında methiyeler düzüyorlardı.
o tarihte bir anadolu deplasmanından yine çok iyi bir oyun ve net bir galibiyetle dönüyorduk, ekranda imparator o kendisine has, ona çok yakışan gülücükleriyle gazetecilere maç yorumu yapıyordu. şansal büyülenmiş gibi onu dinlerken, birden yayını dondurup erman toroğlu'na dönerek: "hocam hepsi iyi de, fatih hoca hakikaten çok zevkli giyiniyor değil mi? şu üstündeki kazağın güzelliğine baksana, kendisine de çok yakışmış" dedi. erman toroğlu yine "kem, küm, ehm, tabi" gibi onamotopelerle durumu idare etmeye çalıştı.
aradan 1 saat geçti, geçmedi. yayın akıyor ve başka maçlar konuşuluyordu ki bir kameraman sandığımız kişi elinde siyah karton bir poşetle yayına girip, şansal'ın kulağına eğildi ve bir-iki kelime ederek, elindeki poşeti kendisine verdi.
şansal poşeti canlı yayında açtı ve içinden biraz önce ekranda imparatorun üzerinde gördüğümüz kazağın aynısı, poşeti ve etiketiyle çıktı. üzerindeki notta fatih terim'in "sizin mavi gözlerinize bu kazak çok daha fazla yakışır hocam" notu bulunuyordu. geceyarısı henüz geçilmiş ve pierre cardin'den olduğu anlaşılan bir hediye paketi o saate hazırlanmış ve yayına yetiştirilmişti.
büyük adamsın hocam, bak şimdi o küçük adamlar senin üzerinden prim yapıyor. sen ise gittikçe büyüyorsun. biz o "haçlı" kupayı bu muhteşem organizasyonla almıştık işte...
o tarihte bir anadolu deplasmanından yine çok iyi bir oyun ve net bir galibiyetle dönüyorduk, ekranda imparator o kendisine has, ona çok yakışan gülücükleriyle gazetecilere maç yorumu yapıyordu. şansal büyülenmiş gibi onu dinlerken, birden yayını dondurup erman toroğlu'na dönerek: "hocam hepsi iyi de, fatih hoca hakikaten çok zevkli giyiniyor değil mi? şu üstündeki kazağın güzelliğine baksana, kendisine de çok yakışmış" dedi. erman toroğlu yine "kem, küm, ehm, tabi" gibi onamotopelerle durumu idare etmeye çalıştı.
aradan 1 saat geçti, geçmedi. yayın akıyor ve başka maçlar konuşuluyordu ki bir kameraman sandığımız kişi elinde siyah karton bir poşetle yayına girip, şansal'ın kulağına eğildi ve bir-iki kelime ederek, elindeki poşeti kendisine verdi.
şansal poşeti canlı yayında açtı ve içinden biraz önce ekranda imparatorun üzerinde gördüğümüz kazağın aynısı, poşeti ve etiketiyle çıktı. üzerindeki notta fatih terim'in "sizin mavi gözlerinize bu kazak çok daha fazla yakışır hocam" notu bulunuyordu. geceyarısı henüz geçilmiş ve pierre cardin'den olduğu anlaşılan bir hediye paketi o saate hazırlanmış ve yayına yetiştirilmişti.
büyük adamsın hocam, bak şimdi o küçük adamlar senin üzerinden prim yapıyor. sen ise gittikçe büyüyorsun. biz o "haçlı" kupayı bu muhteşem organizasyonla almıştık işte...
