• 237
    geçtiğimiz sezonla beraber aynı şekilde kaybettiğimiz bilmem kaçıncı deplasman maçımız. insanın ağrına giden, güle oynaya maçları vermemiz. zaaflarımızın çok açık olması, stajer hocaların bile 2-3 taktikle rahatça hücum silahlarımızı durdurup, savunma arkasına atılan top ve yan toplar gibi zaaflarımızdan bir güzel faydalanması. ne tudor ne fatih terim bu işe çare bulamadılar, beraberlik bile çıkaramaz olduk şöyle aptal maçlardan. büyük takıma, şampiyonluk mücadelesi veren takıma hiç yakışmayan bir durum oluşuyor haliyle, maç öncesinden tahmin edilebiliyor senaryo resmen.

    tamamen oyuncu kadromuzla alakalı bir durum malesef. çok yönlü oyunculardan kurulu bir takım değildik, bu yıl da hiç ilerleme kaydedemedik malumunuz. belhanda sinan gibi taraftarlar tarafından eleştirilen oyuncuların yanı sıra, ndiaye garry ve mariano gibi oyuncularımız da aslında kötü gidişatın en az onlar kadar sorumluları. hani fifa'da falan oyuncu yaratırken özellik puanlarını eşit dağıtmamışlar gibi, sadece belli başlı şeyleri yapabilen adamlarımız var. belhanda'nın golle gol pozisyonuyla alakası yok, keza ndiaye'nin, keza oynadığı dönemlerde fernando'nun mariano'nun. elbette gol asist sayıları var lakin bir elin parmağını geçecek düzeyde değil. zaten forvetten bu sene sıfıra yakın oyuna ve skora katkı alıyorken, ekstra adam da çıkmayınca kabız bir hücum performansımız oluşuyor. transfer sezonunda en çok ihtiyacımız olan bölgeler stoper ve forvetti. biz buralara adam alamadık, buradaki 1 numaralı tercihlerimiz eren ve serdar da zaten oldum olası 1 maç oynayıp 2 maç saklanan adamlar. hani o mevkilerde net oyuncun olur, gene tolere edersin. nereden tutsak elimizde kalıyor, haliyle vasat anadolu takımları ''3 3 3'' tezahuratıyla maç bitiriyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın