193
ne kadar cahilce şeyler okuyoruz bu başlıkta. kiralık oyuncu transferi yalnızca düşük profilli takımın yapabileceği bir şey midir? veya ayıp mıdır, yadırganacak bir şey midir? neymiş beşiktaş mıymışız, neymiş efendim galatasaray kiralık oyuncularla uğraşır mıymış. allah allah!
doğru planlamayla kiralık oyuncu transferi yeri gelir bonservisiyle transfer etmekten çok daha kârlı ve doğru bir hamle olabilir. bugün real madrid'inden tut, chelsea'sine, bayern münih'ine hepsi kiralık oyuncu transfer edebiliyorlar. kaldı ki, bir şekilde transfer riskini minimuma indirebilecek bir strateji. oyuncu tutmadı mı, gönder sene sonu gitsin, bir daha muhatap olmana gerek bile yok. beş senelik sözleşme imzalayıp, sonra bonservisine 4.75 milyon euro ödediğimiz tarık çamdal transferi gibi her sene nereye itelesek diye gözünün içine bakmakla uğraşmazsın.
ayrıca o beşiktaş, kiralık aldığı adamların hepsinden maksimum verimi aldı. gomez'i de, talisca'sı da, sosa'sı da, aboubakar'ı da hepsi verebileceklerinin tamamını verdiler. doğru bir opsiyon koydurup sosa gibilerini kadrolarına kattılar. gomez ve aboubakar'ı da zaten bonservisleriyle zor alabilirlerdi. galatasaray ve fenerbahçe de bu oyuncuları getirse anca bunu yapabilirlerdi. bakın, felipe melo transferi de ilk iki sene kiralıktı. sonrasında oldukça cüzi bir bedele kadroya katıldı. böyle yapmayıp 2011 yılında transferine kalkışsak ne melo gelirdi, ne de bu kadar ucuza tamamlanabilirdi.
imbula da ancak kiralık olarak galatasaray'a gelebilir. opsiyona da gözünün yiyebileceği bir bedel yazarsın, sonrasında iyi oynarsa kulübüyle görüşür oyuncuyla sözleşme imzalarsın. yok, kötü bir sezon geçirirse zaten güle güle der, işine bakarsın. öyle sene sonu elden çıkarmak için tırım tırım takım arayıp, sonra da bulamayıp, kontratını feshetme zorunluluğunda kalmazsın.
doğru planlamayla kiralık oyuncu transferi yeri gelir bonservisiyle transfer etmekten çok daha kârlı ve doğru bir hamle olabilir. bugün real madrid'inden tut, chelsea'sine, bayern münih'ine hepsi kiralık oyuncu transfer edebiliyorlar. kaldı ki, bir şekilde transfer riskini minimuma indirebilecek bir strateji. oyuncu tutmadı mı, gönder sene sonu gitsin, bir daha muhatap olmana gerek bile yok. beş senelik sözleşme imzalayıp, sonra bonservisine 4.75 milyon euro ödediğimiz tarık çamdal transferi gibi her sene nereye itelesek diye gözünün içine bakmakla uğraşmazsın.
ayrıca o beşiktaş, kiralık aldığı adamların hepsinden maksimum verimi aldı. gomez'i de, talisca'sı da, sosa'sı da, aboubakar'ı da hepsi verebileceklerinin tamamını verdiler. doğru bir opsiyon koydurup sosa gibilerini kadrolarına kattılar. gomez ve aboubakar'ı da zaten bonservisleriyle zor alabilirlerdi. galatasaray ve fenerbahçe de bu oyuncuları getirse anca bunu yapabilirlerdi. bakın, felipe melo transferi de ilk iki sene kiralıktı. sonrasında oldukça cüzi bir bedele kadroya katıldı. böyle yapmayıp 2011 yılında transferine kalkışsak ne melo gelirdi, ne de bu kadar ucuza tamamlanabilirdi.
imbula da ancak kiralık olarak galatasaray'a gelebilir. opsiyona da gözünün yiyebileceği bir bedel yazarsın, sonrasında iyi oynarsa kulübüyle görüşür oyuncuyla sözleşme imzalarsın. yok, kötü bir sezon geçirirse zaten güle güle der, işine bakarsın. öyle sene sonu elden çıkarmak için tırım tırım takım arayıp, sonra da bulamayıp, kontratını feshetme zorunluluğunda kalmazsın.
