• 28
    kendi açımdan bakacak olursam oldukça zorlandığım durum. muhterem peder psikopat derecede fanatik olduğundan ne zaman ne yapacağını kestirmek güç idi bir zamanlar ama artık ezberledim. son berabere biten eskişehir maçından sonra fırlattığı kumanda ayaklarımın dibine düştü. artık klişeleşmiş bazı laflar ve diyaloglarla geçiyor zaten maçı izleme işi. ve bu durum, maç izlemeyi keyif olmaktan çıkarıp işkenceye çeviriyor benim için. şu an itibariyle takım 15 resmi maçta yenilmemiş ama her zaman bir kulp bulur takar, bize de avukatlık yapmak düşüyor. mesela;

    -oğlum bak yenilmek mesele değil. yenilirsin tamam ama yenilirken bile iyi oynayacaksın, ezeceksin, pozisyona gireceksin.

    şimdi bu sözü aklımızda tutuyoruz. çünkü çuvalla gol kaçırdığımız maçların sonucunda puan kaybediyorsak şöyle der:

    (goller kaçtıkdan sonra dönen kontra toplarda)
    -atın ulan atın. bu kadar gol kaçar mı ya! yemeden atamıyoruz, atın lan.

    (çok gol kaçırıp kazanamayınca)
    -bu kadar kaçırırsan olacağı budur. büyük takımsan atıp bitireceksin. peeh taktikmiş...

    böyle çelişkilerle dolu dizgin gider her maç. rijkaard da sallananlardan nasibini alır tabi:

    -bak şimdi nonda giriyor, kesin baros çıkar.
    (baros çıkıp nonda girer)
    -ulan rijkaard. gittin kimi çıkarttın, yahu yanına koysana!
    +baba adamın bir taktiği var..
    -ne taktiği lan yerim öyle taktiği. maç gidiyor, yaptığı değişikliğe bak.
    +yahu onu almazsa hangisini kanatta oynatacak? adam 4-3-3 oynatıyor.
    -biz de rijkaard dedik bir şey sandık. galatasaray'ın havası sönmüştür...

    sonra ben sustum efendim. maç bitti ve ayağımın dibinde kumanda parçalarını gördüm. evde ligtv, dsmart, spormax vs. hepsi var ama böyle giderse para verip dışarıda izleyeceğim. ahh hala baba parası yemesek kombine de alırız da malesef...

    not: küfürlerden arındırılmıştır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın