138
sonbaharın habercisi olan eylül'ün başında dünyaya gelen vangobbel, dünyaya gelirken ne misyon edineceğinden bihaber, ağlıyordu. o zamanlar farkında değildi içindeki güldürme potansiyelinin. kendi dünyasında kral olacaktı; ama bunu öyle herkese belli etmeyecekti. sadece o dünyayı görebilenlerin içeriye girmesine izin verecekti. (eğer yeterince uslu olursanız belki siz de şirinleri görebilirsiniz) dünyasının kapısı sihirliydi, yalnızca ayışığında parlayan kapıyı açabilmek için sihirli kelimeyi bilmek gerekiyordu :) (kopya veriyorum: sarı) evet, artık içerdeydik. neler yoktu ki orada! herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği geniş bir dünyaydı. yukarıdan bakınca oluşan görüntüyü görmeye değerdi.
bana o dünyasında yer verdi, sağolsun. şimdi herhangi, ama herhangi bir olay, bir konu, bir kitap, bir film, bir konuşma, bir söz, bir gülüş, bir dert olduğunda raflarından çıkartıp sunduğu o güzellikleri benimle paylaşıyor. böyle devam etmesini dileyerek, öpüyorum yanaklarından. iyi ki doğdun!
bana o dünyasında yer verdi, sağolsun. şimdi herhangi, ama herhangi bir olay, bir konu, bir kitap, bir film, bir konuşma, bir söz, bir gülüş, bir dert olduğunda raflarından çıkartıp sunduğu o güzellikleri benimle paylaşıyor. böyle devam etmesini dileyerek, öpüyorum yanaklarından. iyi ki doğdun!
