90
sabah yatağımda yarı uykulu mobilden sözlüğe bir bakayım dedim. uykum açıldı, bilgisayarı açtım, sadece bir şeyler yazmak için.
kombinem olmasına rağmen her hafta maça gidemiyorum. işlerim dolayısıyla ya da başka sebeplerden. gittiğimde de genellikle arabayla gidiyoruz ve arabayı stadın üstündeki eski full akaryakıt istasyonunun oraya bırakıyoruz. metro ile 3 kere gittim ve tiksindim. arkadaş çok devletçi bir insan değilim, hatta kendi çapımda azıcık anarşist bile sayılırım. ama o metroya vurmalar, sallamalar ve bağıra bağıra küfür eden dallamalar nefret ettirdi. insanlıktan nasibini almamış, yüzlerce barzo... biri çıkıp bir şey dese, kavga çıkarmaya yer arayan insanlar. ve bunların kim olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. bakın bunlar sadece orada öyle davranan insanlar değil. bunlar kyk yurdunda 10 kişi toplandığında kendine ''reyiz'' diyen insanlar. tek başına süt dökmüş kedi olan ama bir gruba girdiğinde aslan kesilen, milletin yanındaki sevgilisine laf sokan insanlar. hayatta ki yegane başarısı serserilik olan insanlar.
o tokatı vuran kardeşim az bile yapmış. ellerine sağlık. bazı arkadaşlar '' kadın olduğu için böyle konuşuluyor'' diyor. eğer orada tokatı atan veya sadece tepki veren insan bir erkek olsaydı, bu başlık ''metroda linç edilen erkek'' olacaktı. hepiniz olacakları az çok tahmin edebiliyorsunuzdur.
bir de bizim şu erkek milletinin ''ananızın, karınızın, bacınızın yanında yapsalar'' geyiği. arkadaş bir şeyin yanlış olduğunu anlamak için, onu anamın yanında yapmalarına gerek yok. metro ulan o metro, istanbul halkı için üretilmiş, herkesin binebileceği bir ulaşım aracı. senin tapulu malın değil. ama doğru ya, bizim insanımızın eline güç geçtiğinde hepimiz neler olduğunu biliyoruz. orada kalabalık biziz, kondüktor sıkıyorsa bir şey desin, halktan biri sıkıyorsa bir şey desin. çünkü oranın hakimi biziz.
aynı olayı yılbaşında da yapıyoruz ve bunu artık normal karşılıyoruz. yüzlerce barzo kızları istiklalde sıkıştırıyor, elliyor... artık buna tepki göstermekten çok, şu cümleyi kuruyoruz '' e canım her yılbaşı aynı, ne işi var o kızın orada'' çünkü yılbaşında oranın hakimi barzolar. maç çıkışında da metronun hakimi bizim, ultralar.... bunu da kabullenelim. e bilişim yasası ? e meclisin hakimi de hükümet.. ee şike cezası ? ee tff'nin hakimi de fenerbahçe... her kötü olayı kabullenelim. hiç tepki vermeyelim.
kombinem olmasına rağmen her hafta maça gidemiyorum. işlerim dolayısıyla ya da başka sebeplerden. gittiğimde de genellikle arabayla gidiyoruz ve arabayı stadın üstündeki eski full akaryakıt istasyonunun oraya bırakıyoruz. metro ile 3 kere gittim ve tiksindim. arkadaş çok devletçi bir insan değilim, hatta kendi çapımda azıcık anarşist bile sayılırım. ama o metroya vurmalar, sallamalar ve bağıra bağıra küfür eden dallamalar nefret ettirdi. insanlıktan nasibini almamış, yüzlerce barzo... biri çıkıp bir şey dese, kavga çıkarmaya yer arayan insanlar. ve bunların kim olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. bakın bunlar sadece orada öyle davranan insanlar değil. bunlar kyk yurdunda 10 kişi toplandığında kendine ''reyiz'' diyen insanlar. tek başına süt dökmüş kedi olan ama bir gruba girdiğinde aslan kesilen, milletin yanındaki sevgilisine laf sokan insanlar. hayatta ki yegane başarısı serserilik olan insanlar.
o tokatı vuran kardeşim az bile yapmış. ellerine sağlık. bazı arkadaşlar '' kadın olduğu için böyle konuşuluyor'' diyor. eğer orada tokatı atan veya sadece tepki veren insan bir erkek olsaydı, bu başlık ''metroda linç edilen erkek'' olacaktı. hepiniz olacakları az çok tahmin edebiliyorsunuzdur.
bir de bizim şu erkek milletinin ''ananızın, karınızın, bacınızın yanında yapsalar'' geyiği. arkadaş bir şeyin yanlış olduğunu anlamak için, onu anamın yanında yapmalarına gerek yok. metro ulan o metro, istanbul halkı için üretilmiş, herkesin binebileceği bir ulaşım aracı. senin tapulu malın değil. ama doğru ya, bizim insanımızın eline güç geçtiğinde hepimiz neler olduğunu biliyoruz. orada kalabalık biziz, kondüktor sıkıyorsa bir şey desin, halktan biri sıkıyorsa bir şey desin. çünkü oranın hakimi biziz.
aynı olayı yılbaşında da yapıyoruz ve bunu artık normal karşılıyoruz. yüzlerce barzo kızları istiklalde sıkıştırıyor, elliyor... artık buna tepki göstermekten çok, şu cümleyi kuruyoruz '' e canım her yılbaşı aynı, ne işi var o kızın orada'' çünkü yılbaşında oranın hakimi barzolar. maç çıkışında da metronun hakimi bizim, ultralar.... bunu da kabullenelim. e bilişim yasası ? e meclisin hakimi de hükümet.. ee şike cezası ? ee tff'nin hakimi de fenerbahçe... her kötü olayı kabullenelim. hiç tepki vermeyelim.
