• 76
    digiturk yetkilisi: iyi günler ben digitürkten arıyorum, kartınızdan parayı çekemiyoruz bir sorun mu var?

    ben: hayır yok, haa kartımın numarasını değiştirmiştim.ama söylemiştim size daha önce.neyse söyliyim bi daha .......

    digitürk yetkilisi: bu arada futbol yuvada kaldı.

    ben: anlamadım?

    digitürk yetkilisi: ihaleyi kazandık diyorum, 2015'e kadar birlikteyiz.

    ben: haa, iyi hayırlı olsun ne diyeyim.

    digitürk yetkilisi: e artık siz de bi el atarsınız diyoruz.biz nasıl kalkalım 321 milyon doların altından di mi ama?

    ben: hiç vakit kaybetmediniz bravo!alıştırarak söyleyin bari.

    digitürk yetkilisi: ocak ayından itibaren faturanıza %12 zam yaptık, iyi günleeer.

    ben: yuh!!alıştırarak söyle dedim be hayvan herif....
  • 81
    seneye turkcell süper lig maçlarını lig tv isimli kanalında yayımlayacak olan yayıncı kuruluş. lig tv'de ise daha önceden de konuşulduğu gibi özel paket sistemine geçecektir. bu paketler; bütün takımlar, 3 büyükler, tek bir takım şeklinde olacaktır tek bir takım'ın fiyatı 45 tl civarında olması bekleniyor 3 büyükler ise 70 tl civarında bir fiyat ile geleceği tahmin ediliyor.
  • 86
    coşan tribünleri göstermeyen o güzelliklerin içine eden güzide kanal lig tv'ye sahiptir ancak lig tv bu konuda star tv ve emre tilev ikilisiyle yarışamaz çünkü beşiktaş'ın inönü'de manchester'a yenildiği maçta beşiktaş tribünlerinin mükemmel organizsyonunun içine etimişlerdir, emre tilev susuyorum, şimdi siz dinleyin ben susuyorum, susuyorum bak iyi dinleyin, susayım mı ?, tamam susucam, bir iki üç tıp sustum, diyerekten 1.5 dakikaya yakın susmamıştır, eğer gerçekten maçları katletmek istiyorlarsa emre tilev gibi bir yeteneği kadrolarına katmaları gerekir, hem erman toroğlun'dan sonra ekipte boş konuşan eleman sayısında gözle görülür bir düşüşde yaşanmıştır.
  • 93
    evime lig tvli paketini aylık 34.90 liraya bağlattığım digital platform *** oturdum aylık kahve masrafımı çıkardım. maçtan önce oyun parası, çayı, kahvesi sonrasında maç parası derken aylık nerden baksam 40-50 lira arası bi masrafım oluyor.
    dedim artık şöyle evimin rahatında, aman önlerden yer kapayım, off çay yine zift gibi demeden maç izleyeyim. gittim sordum soruşturdum. kampanya sayesinde inanılmaz cüzzi bir rakama hem dekoder hem de uyduyu aldım*
    kahvelerde, cafelerde galatasarayı izleyen dostlarım gidin bağlatın evinize şu digiturkü. nerden baksanız karınıza. ne milletin küfürüne, yorumlarına katlanırsınız ne de zift gibi çaylara talim edersiniz.
  • 95
    fatura kesim huylarında bir değişiklik olmuş:

    eskiden kasım ayının ortasında (örneğin 17'sinde) bir aylığına üst bir pakete geçtiğinizde ocakta (sonraki değil ertesi ay) 17 kasım-2 aralık ve 3 aralık-3 ocak arası üyelik bedellerini içeren bir fatura alıyordunuz. yani o üst paketi en az 31 gün* kullanmak zorundaydınız. ama bugün öğrendim ki 21 şubatta (beşiktaş ile oynadığımız gün) geçtiğim ekospor üyeliğim son bulmuş, 54 liraya sattıkları derbiyi 25 lira (77 lira x 0.33*) ödeyerek izlemişim. eğer istersem bugünden itibaren üyeliğimi tekrar başlatabilir, nisanın 3'ünde de kapatabilirmişim.

    - ekospor paketine geçme işlemini onaylıyor musunuz?
    + ben pazartesi bi arayım sizi. *

    ayın 31, 1 ve 2'sinde oynanacak maçlar için çok ideal olmuş bu. 24 liraya tek maç almak yerine 2 günlük paket değişimi yapar, 5 lirayla kotarırız.*
  • 98
    blöf yaparak indirim alabileceğiniz dijital platformdur.

    cem dizdar / milliyet

    digitürk’ten 24 liralık indirimi nasıl aldım?

    hesabını kitabını bilenlerden olmadığım için kredi kartı ekstrelerini inceleme huyum yoktur. ama aksilik ya son gelene göz atacağım tuttu. otomatik ödemeye bağladığım harcamalarımdan digitürk üyeliğimin karşısında 103.99 tl yazdığını görünce hani derler ya, 'kan beynime sıçradı'.
    yapıştım telefona. karşımda sesinden anlayabildiğim kadarıyla 20'li yaşların sonlarında bir kadın. tahmin ediyorum ki, kendi de sesi gibi yumuşak, iyi huylu biri.
    adını söyledi ama şimdi hatırlamıyorum, sordum 'sarı çiçeğe', "nedir bu para?" diye. dedi ki, "cem bey, siz 'süper paket' üyesisiniz. aralık'ta fiyatlara zam geldiği için sizin 93.80 lira olan üyelik bedeliniz de 103.99 liraya çıktı."
    karadenizliyiz, denizimiz gibi çabuk parlar çabuk söneriz. parladım... "insan zam yapınca bunu haber vermez mi? bir telefon açmak yok mu müşteriye" dediğimde yumuşak sesli kadın tane tane anlattı; "cem bey, zam yapıldığı bilgisi o ay gönderilen faturanızda belirtilmiştir." ikna olmaya niyetim olmadığından ateşim hafiften yükselmeye, tansiyonum çıkmaya başladı.
    kibar fakat kararlı bir dille anlatmaya başladım; "hanımefendi, zamdan haberi olmayan ve olsa da bunu kabul etmeyecek biri olarak kendimi 2 ay kazıklanmış sayıyorum. üyeliğimin devamı için zammı geri alın ve aldığınız farkı geri ödeyin. yoksa yarın izinliyim. birini gönderip dekoderi de, onu çanağa bağlayan kabloyu da varsa bana ait bir çanak onu da alıp götürün. bu parayı ödemeyeceğim. ben her faturanın dibindeki bilgiyi satır satır okumak zorunda mıyım? otomatik ödediğim için faturaya bakmam bile. apartman kapısı altından atılan, elime geçip geçmediği bile belli olmayan bir belgeyle gönderilmiş zam haberinin hukuki bir değeri olur mu?" konuştukça açıldım, açıldıkça konuştum.
    ve... karşıdan hiç beklemediğim ve beni iyice çıldırtan o öneri geldi. iyi huylu ses, "cem bey şöyle yapalım. siz bir yıl boyunca üyeliğinizi taahhüt edin ayda da 93.80 lira ödersiniz." bunu duyunca alnımın ortasındaki o görünmez tel aniden koptu. "iyi de ben bu indirimden şu konuşmayı yapana kadar neden haberdar değildim. evet, teklifi kabul edeceğim ama sizi aramasam bundan haberim olmayacaktı."
    haliyle karşı taraf yelkenleri indirdi. mücadele ederek hak kazanmış birinin huzuruna kavuştum ama işin peşini bırakmaya da niyetli değildim. "hanımefendi, bir yıl üyelik taahhüdünde bulunuyorum ancak iki ay fazladan ödediğim o yaklaşık 20 lirayı da geri istiyorum. 'cem dizdar'a bu ay gidecek faturadan o 20 lira düşülecek' diye oraya not alın lütfen!"
    huzurlu ses, "efendim biz onu yapamıyoruz" karşılığını verince "o zaman telefonumu verin hukuk bürosundan bir arkadaş beni arasın" diyerek karşılıklı iyi dileklerle telefonları kapattık.
    yaptığım ikinci konuşma, hiç çaktırmadan bir 'toplumsal kazıklanma' vakalarından birini de ortaya çıkardı.
    arayan ses tıpkı ilki gibi 'iyi huylu'ydu. ancak bu erkekti ve efendi bir insanın tonu vardı sesinde. onun da maalesef adını unuttum. aramızda üç aşağı beş yukarı şuna benzer bir konuşma geçti...
    - iyi günler cem bey, ben digitürk finans bölümünden ......... nasıl yardımcı olabilirim?
    - daha önce konuştuğumuz arkadaşa taleplerimi iletmiştim. sanırım konuşmalarım orada kayıtlıdır. bir daha uzun uzadıya tekrarlamayayım. oradan dinler, sıkıntımı öğrenirsiniz...
    - anlıyorum efendim ama...
    (bunun üzerine kısa bir özet yaptım)
    - şimdi mesele şu. evet, bir yıllık üyelik garantisi veriyorum. ayda 93.80 lira ödeyeceğim ama o arada ödediğim 20 lirayı gelecek faturadan düşeceksiniz...
    şimdi sıkı durun...
    ya azimli ve kararlı duruşum için bana bir kıyak yapıldı, ya ses tonumun ikna ediciliği karşı tarafta şahsıma karşı bir hüsnüniyete neden oldu ya da zaten var olan ve "alın kardeşim dekoderinizi çıkıyorum digitürk'ten. maçları da gidip kahvede/meyhanede izlerim artık" diye aba altından sopa gösteren herkese yapılan yapıldı.
    - cem bey, şöyle yapalım. siz bir yıllık taahhütte bulunun ben de sizi 79.90 liralık pakete sokayım. böylece fazladan ödediğiniz parayı da size geri ödemiş olalım.
    - tamam kabul ediyorum ama şimdi size sorarım, bu adil bir ticaret mi? kredi kartı ekstresine bakmayıp sizi aramasam her ay 24 lira kadar fazla ödeyeceğim. bu da yılda nereden baksanız 290 liraya yakın para eder.
    - evet efendim.
    - peki benim durumumdaki insan sayısı 200 bin kişi olsa... bu da toplamda 200 bin çarpı 290 lira değil midir?
    - ???????
    durumum gösteriyor ki, digitürk yöneticileri sanki futbol yayın ihalesi girmeden önce 'ince bir hesap yapmış' gibiler. benim gibi 'geç uyanan'ların sayısı ne kadar kabarıksa, ki kime sorduysam hiçbiri kaç para ödediğini bilmiyor, ‘havadan’ gelen para da aynı oranda artacaktır... eeee, allah bereket versin.

    http://www.medyatava.com/haber.asp?id=61750
  • 99
    blöf yapma yöntemiyle indirim alınabildiğini, standart fiyat politikasının olmadığını, pazarda 1 kg elma almak için bile pazarlık yapılamıyorken digiturk fiyatları için çatapat pazarlık yapılabileceğini bilmeyenin kalmadığı dijital platform.

    her sene uyeliğimin bitişinde benzer telefon görüşmeleri ve benzer blöfler neticesinde indirim aldığım platformdur ayrıca. * şöyle ki; geçen sene aylık 38.90 tl ödüyorken, bu sene arkadaşlarımın daha az ödeyerek üyeliklerini devam ettirdiklerini öğrenmem neticesinde, böyle bir fiyat farkını kabul etmeyeceğimi, üyeliğimi iptal edeceğimi söylemem üzerine aylık 34.90'a üyeliğim yenilendi, 12 aylık üyeliğin 1 ayı ücret ödemeyeceğim söylendi, üstüne spormax kanalı 2 aylığına hediye edildi.

    ek tanım: ekonomide "price discrimination" denilen nosyonu sonuna kadar uygulamaya and içmiş platform.
  • 100
    eğer eliniz güçlüyse yani maçları canlı izlememek riskini göze alıyorsanız ölümüne pazarlık yapabileceğiniz ve sonunda mutlaka sizin taleplerinize yakın avantajlar kazanabileceğiniz digital platform.

    http://www.rerererarara.net/sozluk.php?id=371122 nolu entry de belirtilenlerin hepsini ben de uyguladım. ben artı olarak bir senelik spormax'i de bedavaya alabildim.

    digiturk sen ne şark kurnazı bir yapılanmasın...
App Store'dan indirin Google Play'den alın