• 368
    14 mayıs 2006'da galatasaray'in ve fenerbahçe'nin tarihinde büyük kırılma yaratan takım.

    ayrıca 14 mayıs 2006 denizlispor fenerbahçe maçı'nin yaklaşık son 30 dakikasıni ligde kalmayı garantilemiş olarak oynadılar. yani son 30 dakikayı salıp 3-1 falan yenilseler kimse de ağzını açmazdi herhalde. ama namuslu bir şekilde savaştılar son düdüğe kadar.

    az önce 3.lige düştüklerini öğrenince içim burkuldu. bizim bu takıma vefa borcumuz var. gelecek sezon* 4-5 gencimizi kendilerine kiralayalim veya sezon açılışı için hazırlık maçı ayarlayıp gelirini kendilerine bagislayalim. ne bileyim; bişeyler yapalım ve kendilerini tekrar ayağa kaldıralım.
  • 369
    açıkçası bence kimseye bir vefa borcumuz falan yok. hak ettik ve şampiyon olduk. ellerle kollarla gol atanlar değil, şerefiyle savaşıp kazananlar şampiyon oldu 2006 senesinde. ahlak ve şeref insanlarda olması gereken özelliklerdir. eğer şerefsizlik yaparsan ayıplanır ve tarihe geçersin. misal biz de malatya ile şampiyonluk maçına çıktık ve adamlardan final maçında gol yedik. üstüne gerektiği kadar da atamadık. elimizi tutan yoktu. atamadın mı atamazsın ve sonucunda kaybedersin. malatya tarihten silinse bjk 1 kuruş yardım yapar mı? adamların aklına bile gelmez.
    denizli yöneticileri takımı soyup soğana çevirirken galatasaray'a mı sordu? elim bir kaza bela olmadığı sürece küme düşen hiçbir takıma 1 kuruş fayda sağlanmamalıdır.
  • 370
    sadece 2006'da değil 1987'de de şampiyon olmamızda etkileri olan kulüp. eğer sondan 2. hafta da beşiktaş'tan son dakikalarda puan almasalardı, beşiktaş'a üst üste 2.kez averaj ile şampiyonluk kaptırmış olacaktık. 14 senelik çile belki de 20 seneye çıkacaktı. belki de bambaşka bir tarihimiz olacaktı. denizlispor tabii ki sadece işini yaptı ama gönlümüze de girdi. dolayısıyla denizlispor'u severim. taraftarlarından para toplasınlar kampanyalarına ben de katılırım. o derece yani. ben 1987'yi yaşamadım ama 2006'yı yaşadım. bir mucize gibiydi. o zamanlar bu şampiyonluğun ne derece önemli olduğunu o dönemin şartlarını hatırlayabilenler bilir. maçı takip ederken sonunda yaşadığım sevinci tarif edemem.
  • 372
    hasbelkader bir şekilde galatasaray'ın iki şampiyonluğuna doğrudan etki etmişliği bulunan kulüp. o da arkasında iktidara yakın ve hevesli bir belediye başkanı, önünde de "yeni" sıfatı ile 3 senede 3 lig çıkartılıp sahnelere döndürülmeyi bekler hale gelmiş ne yazık ki.

    türkiye'de ilk olarak saha kenarında tel örgülerin kaldırılması, senkronize şekilde çekirdek çitleyen tribünleri, taşlamaya pek meraklı hevesli gençleri, travertenleri, erol tolga'sı, mustafa keçeli'si ve 2002-2003 sezonundaki efsanevi avrupa macerası gibi pek çok iz bırakmıştır tarihe.

    bir de covid zamanı federasyon "locaların yarısı kapasitesi kadar seyirci alınabilir" deyince tribünü orta yerinden kontraplakla bölüp "loca" diyerek içeriye taraftar doldurmasıyla...

    (bkz: #3003655)
  • 373
    2 şampiyonluğumuzda direkt rakiplerimizden aldığı 2 beraberlikle katkısı bulunan denizli şehrinin takımı.

    taraftar sever, ben de bir galatasaraylı olarak kendilerine sempati besliyorum. 1987'yi görmemiş olsam da, 2006'yı unutmam mümkün değil. çok anlamlı, çok büyük bir şampiyonluktur belki de gs-fb dengesini komple değiştiren bir şampiyonluktu. buna hiçbir itirazım yok. ama kurumsal olarak galatasaray kulübü'nün vefa göstermesi gibi bir durum sözkonusu olamaz. her takım her maçına kazanmak, puan almak için çıkar, zaten bu oyunun doğası bu. eğer biz kurumsal olarak 'vefa' adı altında kendilerine bir şeyler yapmaya kalkarsak bu sefer fenerbahçelilerin söylemlerinin altı dolmaya başlar, demek ki var bir şeyler ki galatasaray denizli'ye el uzatıyor demeye başlarlar haklı olarak. taraftar sempati besler, ben de besliyorum ama kurumsal bazda bir vefa söz konusu olamaz. olursa, iş başka yerlere gider o zaman.
  • 374
    memleketimin takımı.

    galatasaray'ımıza da 2 şampiyonluğu yolunda doğrudan aldığı 2 beraberlik ile dolaylı yoldan etki etmiş bir kulüptür. averajla şampiyonluğu kaybettiğimiz 2020/21 futbol sezonunun sondan bir önceki haftasında tüm rakiplerimiz puan kaybederken o günkü lider beşiktaş ile puanları eşitlediğimiz maç, kendilerini deplasmanda 1-4 yendiğimiz, emre akbaba'nın 1 penaltı kaçırdığı 11 mayıs 2021 denizlispor galatasaray maçıdır. galatasaray'ın ve galatasaraylıların bu sebeplerden dolayı denizli ile hep güzel anıları mevcut.

    fakat kulübün kendisi soygun üstüne soygun yemiş, türkiye'nin en zengin kentlerinden birinin ekibi olmasına ve yönetiminde sürekli şehrin ileri gelen ailelerinden bireyler yer almasına rağmen bu soygunlar devam etmiştir. sahipsiz bırakılmış, kasası boşaltılmış, yönetimleri kendi reklamını yapıp işler sarpa sardığında kulübü terk etmiştir.

    31 mart seçimlerinde koltuğunu 13 sene sonra rakibine devreden osman zolan'ın kuruculuğunu yaptığı denizli fk isimli de bir oluşum bulunmakta idi. denizlispor'un en büyük taraftar grubu yeşil cephe'nin önünü aldığı büyük bir grup, denizli fk gibi oldumcuk projelere karşı tepkisini göstererek denizlispor'un ayaklandırılmasını talep ediyor. fk projesi, osman zolan'ın seçimi kaybetmesi ve denizli'de yerel siyasetin en ufak ilçeden büyükşehire kadar koltuk değişimine sahne olması sebebiyle rafa kalkmış gibi gözüküyor. yeni büyükşehir belediye başkanı bülent nuri çavuşoğlu'nun seçim döneminde denizlispor'a ilişkin beyanları da sık sık gündeme geliyor. yeni belediyelerin denizlispor'a destek olmak istediği belli olsa da büyükşehir belediyesinin 11.5 milyar liralık kısa vadeli borç yükünü devralması bu konuda bazı soru işaretlerini de beraberinde getirdi.

    denizlispor için gelecek pek de parlak gözükmüyor. asgari ücret alan futbolcular, 5 aydır maaş alamıyor. kendilerine verilen çek dahi karşılıksız çıkmış. 3. lige düşmesi kesinleşti ve seneye maddi zorluklar ile oradan da düşme ihtimali gayet yüksek.

    halbuki denizlispor lige hep renk katmış, önemli bir futbol ekibiydi. kentin sahiplendiği, şehrin merkezindeki atatürk stadyumunun hem zemini hem tribünleriyle futbol oynamaya oldukça elverişli bir ortama sahip bir kulüptü. denizli'de hiç bozuk bir zemin, futbolu terörize eden bir taraftar topluluğu hatırlamıyorum. rezalet geçen sezonlar hariç iyi bir tribün doluluk oranına ve her halde anadolu şartlarında harika bir futbol iklimine sahipti. denizli genel anlamda sporu seven ve oldukça sportmen bir şehir. şehrin takımı merkezefendi basketbol, basketbol süper liginin en yüksek doluluk oranlarından birine, aynı zamanda en centilmen tribünlerinden birine sahip. futbolda da bundan farklı değildi.

    günün birinde umarım tekrardan en yukarılarda izlemek nasip olur.
  • 375
    tarihinde ilk kez 3. lige düşmüş şehrimin takımı.

    bunun sebebi, febeye sorarsanız mevcut iktidara seçim kaybettirmeyi başaran en büyük sivil toplum örgütü! febe taraftarının denizlispor'a ah etmesi düşmanlık yapmasıdır. fenerbahçe'ye düşmanlık yapanın sonu budur vs. gibi geyiklerle avuntu içindeler, neredeyse 20 yıl geçti o malum travmanın üstünden. ancak her olumsuz konuda olduğu gibi kendilerinin bu konuda da tedavileri mümkün olmadı acil şifa dileyelim geçelim.

    denizlispor'un bu halde olmasının sebebi ise çok açık;

    (bkz: ali çetin)
    (bkz: betoncu ali)

    2019 yılında tekrar süper lige çıktıktan sonra son derece yetersiz bir kadro kurulmuş, hatta o dönem ligin ilk haftası açılış maçında denizli atatürk stadyumunda 2-0 mağlup olmuş, selçuk inan maç 0-0 iken penaltı kaçırmıştı. oradan 3 puan alan denizlispor ilk 3 haftada 7 puan toplarken gol yememiş, her haftasında da kaleci adam stachowiakbirer penaltı kurtarmış ve bu sayede bu krediyi ligin sonuna kadar kullanıp ligde kalabilmiştir. keza o sezon pandemi nedeni ile de küme düşme olmamıştı.

    o dönem sezona yücel ildiz ile başlayıp şifo mehmet ile devam edip bülent uygun ile sezonu tamamlamışlardı.

    takip eden 2020 sezonunda ise ilk çıktığı yıla oranla daha zayıf bir yapılanma ile sezona başlandı. sırasıyla prosinecki, yalçın koşukavak, hakan kutlu ve ali tandoğan ile küme düştüler.

    sadece hoca tercihleri bile ne kadar kötü yönetildiklerinin bir kanıtı iken, enteresan futbolcu transferleri ve şehir kapasitesinin çok üstünde mali bir yükümlülük ile takımın içine bıraktı gitti betoncu bey. sadece 5 maç oynamış olan neven subotic'e yaklaşık 3.5m euro ödemek zorunda kalındı. peşi sıra sezon sonunda hemen hemen tüm yabancı oyuncular alacaklarını fifa'ta şikayet edip takımdan ayrıldılar.

    mevcut dönem için yaklaşık 200 milyon tl gibi bir borç ile betoncu ali takımı düşürmüş topçularını kaybetmiş bir şekilde takımı bırakıp gitti. yerine gelen yeni yönetim iyi işler yapmaya çalışıp 1. ligde takımı 1 sene tutabilmiş olsalar da gelen ve halen süren transfer yasağı neticesinde mutlu sondan kurtulamamış ve 4 yılda 3 defa küme düşmüştür.

    bunun sorumlusu olarak denizlili zengin sanayiciler görülmüş takıma 1 lira destekte bulunmamışlardır. 15 yıldır belediye başkanlığı yapan osman zolan ise yeni stad ve sürekli kulübe yardım vaadinde bulunmuş gerçekleştirmemiştir. sonuç olarak denizlispor bugün bursaspor ve eskişehirspor ile aynı kaderi paylaşmaktadır. bu saatten sonra yapabilecekleri tek şey profosyonellikten düşüp borçlarını sıfırlamak ve gerçekten kulübü düşünen bir yönetim ile yola çıkmaktır.

    bu nedenlerden ötürüdür ki, şehir takımım adına üzülemiyorum bile. bile isteye bu senaryoyu yazıp oynadılar ceremesini çeksinler.

    bunun yanı sıra kendilerine herhangi bir vefa borcumuz yoktur. rahmetli ali ipek 2006 da aziz yıldırım ile meblağ da anlaşamamış, sinirlenmiş ve bu saatten sonra ne verirseniz verin bu maçı salmayız mottosuna girmiştir. maçın uzaması, diğer küme düşen takımın kesinleşmesinin beklenmesi hepsi oyunun bir parçasıydı ama sorsan febeye sahaya konfeti attılar!!! maç oynatmadılar bla bla. stadyumda öyle bir ortam vardı ki tribünde fenerlisi, denizlisporlusu ve dahi belli bir kesim galatasaraylısı bulunuyordu. maç sonu tuncay'a yapılan şampiyon cimbombom tezahüratı ise en büyük keyif anlarından birisiydi.
  • 377
    (bkz: 17 aralık 2005 fenerbahçe denizlispor maçı) öncesinde çocuğunu kaybeden souleymane hamidouya saygı duymak bir kenara 6 gol atan fb ye karşı verilen bir intikam mücadelesiydi (bkz: 14 mayıs 2006 denizlispor fenerbahçe maçı).
    düştükleri durum üzücü ancak bunun çoğu anadolu takımına örnek olması gerekirken eskişehirspor, manisaspor, altay, giresunspor, bursaspor gibi örneklerine rağmen hala bu takımların içi kolpa transferler ve menejer oyunlarıyla boşaltılmaya devam ediliyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın