kendisinin kaybolup gitmesinde disiplinsizliginin yaninda o donem kisa bir ara teknik direktorlugumuzu yapan bulent korkmaz’in yerli oyunculari ve formdan dusmus hasan sas’i lincoln yerine tercih etmesi ve lincoln’e olan garezi gercegini de unutmayalim.
bulent korkmaz’in galatasaray tarihinde yeri ayridir ama gercekleri de ortbas edemeyiz. daha gelmeden o sene oynadigimiz hertha berlin macinda yorumcu olarak cikan bulent korkmaz’in “galatasaray evlatlari varken niye lincoln kaptan oluyor” demisligi vardi. ayrica futbolun kendilerini biraktigi hasan sas, umit karan, ve yetenek olarak kisitli mehmet guven o donem bir cok kez kewell, lincoln, ve baros yerine anlamsiz bir sekilde oyuna suruldu. hatta arda turan’in 66 numaradan “adamliga” evrildigi surec o donemde basladi.
tum bunlarin yaninda bulent korkmaz’in eski
asker arkadaslari hakan unsal, ve henuz biraz da siyasi sebeplerden vatan haini ilan edilmemis hakan sukur’un gaziyla iyice yerli - yabanci ayrimi yapilmisti. oyuncu degisikligi tabelasinda “kewell-mehmet guven”, “lincoln-ayhan/hasan sas” yazilari yuzunden ligde 5. olduk, avrupa’da kadikoy’e finale gidecegimiz yil o meshur
hamburg faciasini yasadik.
tum bunlarin ustune ertesi yil hakan unsal cikip “galatasaray’li yabancilar noele gitmek icin bilerek sakatlik numarasi yapiyor kart goruyor” diye bir yazi yazmisti. guzide taraftarimiz “ama objektif olcem derken b*kuni cikarma agbi” diye sirin mi sirin dusunurken aslinda bu yorumlarin takimimizda huzursuzluk cikarip yerli-yabanci ayristirdigi ve bu sebeple potansiyel 3 sampiyonluk kaybetmemize yol actiginin farkinda bile degildi.
galatasaray gercegidir, “bazi” efsanelerimiz bize ne kadar verdilerse, bir o kadar da aldilar. bunu kimse inkar edemez.