• 127
    bir başka insan tarafından bıçaklanarak öldürülmüş olan birisi için neden bu kadar kötüleme kampanyasına girildiğini anlamadığım fenerbahçe taraftarı. adam dünyanın en iyi veya dünyanın en kötü insanı dahi olsa bıçaklanarak öldürüldü. hala yok ilk o saldırmış, yok bu laf atmış.. öldü ulan herif, değer mi ? bir kişinin ölmesi ne demek siz biliyor musunuz ? bir babanın evlatsız, ablanın kardeşsiz, bir dostun dostunu kaybetmesi ne demek siz biliyor musunuz? hak etmiş de ettiğini bulmuşmuş.. bu mu ulan sizin galatasaraylılığınız? hadi onu geçtim, bu kadar mıydı insanlığınız? iki kulüp de spordan süresiz men edilse, statları kökünden yıkılsa ve bundan sonra bir daha hiç olmayacak olsalar, bir insanın canı kadar değeri olur mu? hepinizin suratına bakarak cevabı vermek isterdim ama maalesef mümkün değil, o sebeple kendiniz sesli biçimde okuyun cevabı : olmaz.

    illa ki bir argümanlar üretip meseleyi su testisi meselesine getirmek istiyorsanız lanet edeceğiniz şey ne bu çocuk olsun ne de ölen sırp çocuk marco. çünkü meselenin özü aşırı holiganizmdir. fener tribününün mottosu kill for you, bizimkisi die for you. ya kardeşim neye ölüyorsun, niye öldürüyorsun, spor değil mi bu? evet biz de ağlıyoruz yenilince, geceleri gözümüze uyku girmiyor. konfetiler, meşaleler bize de hoş geliyor. stadda edilen küfürü ben de savunuyorum. ama bu meseleyi niye şiddet sarmalına sokuyorsunuz? ali sami yene girerken niye milletin üzerinden 140 santimlik döner bıçağı çıkıyor, saracoğlundan niye muştalar toplanıyor? bu kişiler dövüş etmek birilerini yaralamak için orada sadece. hatta o da değil, birini yaralayıp "fenerlileri haşat ettik" demek için. gidin kardeşim kafes dövüşü yapın ya çok seviyorsanız kavgayı.

    tanımam etmem burak yıldırım'ı. ama azıcık vicdanlı olun.

    edit: 2008 şampiyonluğundan sonra beşiktaş çarşıda formayla dolaşırken 8-10 kişi üzerime saldırdı dayak yedim bir kaç dakika. sonra esnaf falan koşup engellediler ayırdılar. ama ben kimseyi bıçaklamadım. zira üzerimde herhangi birisini öldürebilecek bir boyutta bıçak taşımıyordum. hiç taşımadım. taşımayı da düşünmüyorum.
  • 128
    bu duyar kasan arkadaşlar bir pkk'li veya isid'li oc oldugunde de böyle üzülüyor mudur acaba? ya da hitlerle ilgili ne dusunuyorlardir acaba. öldü ulan öldü ah ah mı acaba?

    eleman buraki oldurmeye niyetli değil. eleman evine efendi efendi gidecek. bu şerefsiz yanindaki arkadaslarina guvenip bizim cocugu doverek eğlenmek istiyor. hatta yanindaki sisman ilkonce galatasarayli saldirdi diye yalan konuşmustu kameralara. bu da karsi tarafi korkutmak ve kendini korumak icin sallıyor o da kalbine geliyor. o hengamede 40 defa sallasan olduremezsin ama olacagi varmış ve oldu.

    bence mağdur galatasarayli icerde yatan kardesimizdir. bu olsa olsa bok yoluna gitti niyazi olur. objektif olacagim derken, neyse bir sey demiyorum.

    istenmeyen olaylari baslatan, sebep olan ve topragin altina giren kişidir, ötesi değil. öldü diye gercekleri carpitmanin anlami yok. her olenin ardindan da iyi konusmanin veya oleni badem gözlü yapmanin da.
  • 129
    şu adamın ölümü üzerine yazılan olumlu düşünceler, türkiye cumhuriyeti'nin neden tam bir hukuk devleti olamadığının göstergesidir. suçlar ve cezalarını hukuk belirler ve bu cezalar da evrensel değerler çerçevesinde adil bir yargı sonucu verilir. dünyanın en azılı suçlusu da olsa, bu kural işlemelidir. aksi halde gücü elinde bulunduran kendi kurallarını yaşatmaya koyulur ve masum insanların haksızca cezalandırıldığı bir yer haline geliriz.
  • 130
    benim fikirlerim her yıl değişir. bugün çok desteklediğim bir fikri 1-2 yıl sonra, ne malmışım der ve saçma bulurum bazen. özellikle siyaset ve dini konularda, kişisel fikirlerim ise nirvanadadır. savunduğum şeyler zamanla değişir ve gelişir. facebookun anı hatırlatma olayında sürekli 2 yıl önceki halime gülerken buluyorum kendimi.

    ama bu olaydaki fikrim sabit, gram değişmedi. iyi okuyun duyar kasan yakışıklı hümanistler, size kendi hayatımdan, birebir yaşadığım bi kaç kesit anlatacağım.

    ben beşiktaşta yaşadım bir süre, o zaman zarfında da ali samiyen ve aslantepede 6 yıl kombineyle maç izledim. bir gün evimden maça formam açıkta gidemedim, yaz kış üstümde formamı kapataca bir şeyler oldu. neden? çünkü beşiktaşta yaşıyordum ve tehlikeliydi öyle veya böyle, insanları da kışkırtmanın alemi yoktu kartal heykelinin göbeğinde galatasaray formasıyla gezip. doğru yanlış tartışmıyorum, sorundan kaçınmak için yapabileceğimin en iyisi buydu.

    kaç defa eve yürürken, formam görünmezken durdurulup "içinde ne var göster ulan" diye durduruldum biliyor musunuz? onlarca kez. eşşek kadar adamım, beşiktaşta 40 yaşında adamın "içindekini göster lan" diye montumu açtırıp, benden 5-10 yaş küçük çocukların bunu görüp ana avrat sövdüğü zamanlar oldu. problem istemiyosun, evine gitmekten başka derdin yok, hatta çoğu zaman da üzgün dönerdim eve "kümeye galatasaray" dönemlerinde. bi de üstüne bu olurdu.

    bir keresinde mahalleme varmak üzereyken, anahtarımı çıkartmak için montumu açtım, tesadüf ya arkamdan geçen 4-5 beşiktaşlı beni dakikalarca kovaladı, eve giremedim lan evimi bellemesinler diye sayın duyarcılar!!! evime gitmekten tedirgin oldum! başlatmayın lan duyarınıza. kartal heykelinde benden 10 yaş büyük evli barklı olduğunu sandığım adamlar bıçak gösterdi bana. ben formam görünmesin diye montla gezdim lan bahar aylarında, daha ne yapayım orospu cocukları? diyemedim. çünkü bok yoluna gitme riskini alamadım. iki kafası güzel pezevenk beni öldürsün istemedim.

    şimdi, bunlar benim canımı cok acıttı. zaman zaman psikolojimi bozduğunu bile hissettim, dedim artık gitmeyeyim maçlara sırf şu dönüş çilesini yaşamamak için. kız arkadaşımla maça gittiğimde bile yaşadım ben bunu, anlıyor musun duyarlı dostum?

    çok net söylüyorum. bana deseler ki, sen bu adamları bıçakla, biz seni hapse atmayacağız. tek tek geri dönüp yapmazsam, adam değilim. neymiş, burak yılmaz'ın ölmesine gerek mi varmışmış. yapma ya? sen neyin nesisin oğlum, evine giden adamı 5 kişi durdurup tartaklamaya çalışıyorsun? ben sakin ve normal bir ortamda büyüdüm. kavgadan hır gürden falan uzaktım. bu katil dediğiniz adam ise belli ki normal olmayan bir ortamda büyümüş ve kendini koruma mekanizması farklı. bıçak taşıyor olması adamı zaten riskli bir kategoriye sokuyor, belki suçlu psikolojisi bile var. katil olmak zorunda bırakılan adam suçsuz demiyorum yani. ama, o gün orada zarar görmeyi hakeden birisi varsa o kişi ölen çocuk, burak yılmaz.

    birinci kişi: maçtan çıkmış, tek derdi evine gitmek, evine gidip televizyon seyrederek, belki facebookta takılarak maç kutlamak olan bir çocuk.
    ikinci kişi: 5-6 kişilik bir grup halinde, muhtemelen galatasaraylı avına çıkmış bir grubun "cengaveri".

    birinci kişi: 18 yıl hapis yatacak. sebebi ne? evine gitmek isterken saldırıya uğraması.
    ikinci kişi: öldü. sebebi ne? evine gitmek isteyen, seninle hiç bir derdi olmayan bir adama saldırması.

    hiç kusura bakmayıni burada ziyan olan tek hayat, hapise giren çocuğun hayatıdır. hiç aklında yokken, niyeti yokken, sebepsiz yere evine gitmek varken hapse gitti. bana gelip keşke bıçaklamasaydı, dayak yeseydi mi diyeceksiniz? ne malum, nereden biebilir o çocuk o bıçağı çekmezse ölen taraf olmayacağını? nereden biliyorsunuz burak denen dallamanın (evet, dallama) veya bir arkadaşının bıçak göstermediğini diğer çocuğa?

    sebepsiz yere zarar gören kişi şu an hapiste. ölen değil. ölen ölmeyi haketti mi bilmiyorum, kimse ölmeyi haketmez yaptığı bir hatadan dolayı. ama yoldan çevirip adam dövmeye kalkarsan, aldığın risklerden sadece biridir ölüm.

    gram üzülüyorsam burak'a, adam değilim. hümanistlik kasmaya gerek yok. ben hümanistliğimi "insan" olana gösteririm, hakedene gösteririm.

    elimde olsa bu ölen çocuk ve gibileri karantinaya alırım lan ben. bu ve bunun gibilerin tamamının öldüğü bir dünya düşünün, güllük gülistanlık lan. yemin ediyorum dünyada savaşlar biter. aç insan kalmaz lan dünyada.

    hak ettiğini düşündüğüm bir sonuçla, yaşamayı hak etmediği dünyadan göçüp giden bir pislik.

    duyar kasmadan önce bir şerefsizin size hayatınızı alacak kadar yakınlaştığı bir sahne yaşarsanız, çok daha iyi anlayacaksınız. sonra görürüm ben sizin duyarınızı.

    veya sizin için işi kolaylaştırayım, düşünsenize, kardeşinize, sevgilinize yolda böyle saldırıldığını. bir düşün, kız arkadaşın üst köprüden eve gidiyor, üstünde forma var diye 5 kişi saldırıyor. ne oldu, birden geçti mi hümanistliğin?
  • 133
    keşke yaşanmasaydı diyeceğimiz bir olayın sonucunda malesef hayatını kaybeden kişi. belki o kaybetmese kendisini öldüren kişiyi öldürecekti orası da bilinmez ama insan hayatından daha önemli bir şey yok...

    (bkz: sen ölmeyi bayılmak mı zannediyorsun)

    diye bir laf var ya, işte tam anlamıyla bu olayın özetidir bu.

    3-5-7-10 kişilik arkadaş grubuyla gezince, anında alayına giderim diye davranmak bizde ata sporu malesef...

    yalnızken süt kuzusu tipler grup halinde olunca çakal kesiliyor. bunun taraftarlıkla vs alakası yok.

    "ne bakıyon lan/birader?" diye kavga başlatan bir toplumuz...

    ayrıca son 15 yılda ülkedeki herkesin psikolojisinin bozulmasıyla iyice saldırgan ve agresif bir topluluk olduk. eskiden yanında bir bayan olan adama asla laf edilmezdi. racon bunu gerektirirdi. kavgada biri düşünce kavga biterdi. yerdeki adama vurulmazdı vs. gerçek anlamda bir delikanlılık vardı...

    toplumdaki yozlaşma, işsizlik, türk aile yapısının bozulması vs bir sürü sebepten artık taraftarlık da başka bir şekil aldı.

    iyiden iyiye üst kimilik olan galatasaraylılık, fenerbahçelilik,beşiktaşlılık die for you, kill for you, korkutmaz bizleri musalla taşı mottoları aziz yıldırım, mahmut uslu gibi yönetici profilleriyle sporu spor olmaktan çıkarınca böyle olaylar yaşanır oldu.

    fanatiklikten holiganlığa hatta terörizme varan olaylar yaşanmaya başladı...

    (bkz: fenerbahçe taraftarının polis aracı devirip benzinlik yakması)

    (bkz: bağdat caddesi galatasaray store'un kundaklanması)

    vs vs

    branş fark etmeksizin her derbide * yaşanan olaylar...

    birileri bunlara dur demedikçe daha küçük yaşlarda sporun ne demek olduğu çocuklara öğretilmedikçe, spor yönetici profilleri değişmedikçe malesef daha çok insanımız böyle saçma sebeblerle ölecek...

    35 yaşında çoluk çocuk sahibi adamım, spor geçmişim var ve bulunduğum ortamlarda efendiliğimle bilinirim (u: kendimi övmüyorum, yanlış anlaşılmasın, kafanızda bir profil oluşsun diye söylüyorum) buna rağmen ben bile bazen kendimi frenlemekte güçlük çekiyorum...

    13 kasım 2016 fenerbahçe galatasaray basketbol maçında hocaya ve göksenin köksal'a küfürler edip saldıran kişileri dün akşam yolda görsem dalardım mesela... halen ciğerim soğumadı tam olarak ama artık hırsımı 20 kasım 2016 fenerbahçe galatasaray maçına kanalize ediyorum ama hırsım tamamen saha içine... kazanma adına...

    dilerim artık bu olaylar son bulur...

    hele ki yaklaşan derbi öncesi iyice ortamı germek kimseye yaramayacaktır ki başka insanlar da ölmesin, kimse sadece kendini koruduğu için 18 yıl hapis yatmasın...
  • 134
    https://www.youtube.com/watch?v=4h-dhuAZr4M

    olayın görüntülerine rağmen, 18 yıl ceza çok fazla olmuş. meşru müdafaa ya da en azından ağır tahrik hükümleri uygulanmalıydı.

    burak yıldırım'ın ölmesi tabi ki üzücü ama ilk saldıran, grup halinde olmaları nedeniyle karşı tarafı korkutup bıçak çekmesine neden olan kendisi. belki burak yıldırım çok kötü niyetli değildi ama o çocuğun paniklemesine sebep olmuştur.

    ancak bu olayın asıl katili o çocuk değildir. tam aksine asıl katil ülkede futbolu bu hale getirenlerdir ki onların kimler olduğu da herkesin malumudur. onları cezalandırmadıkça, yani bataklığı kurutmadıkça birkaç sivrisineği cezalandırmışsın neye yarar.
  • 135
    başlık neden hortlatıldı bilmiyorum ancak "cinayet cinayet" denen noktada "nefsi müdafaa var mı yok mu?" falan diye de sormak gerekmiyor mu?

    örneğin ben şahsen ali ismail korkmaz'ın "keşke" kendini savunabilmiş olmasını ve ölenin o değil de onu öldürenler olmasını dilerdim.
    o durumda da ali ismail katil, karşısındakiler cinayet mağduru olacaktı bu kafayla...

    olayın ayrıntılarını asla bilemeyeceğiz, sadece "allah rahmet eylesin" demek düşüyor bize...
    öldüren suçluysa allah belasını versin, ölen suçluysa da allah taksiratını affeylesin...
  • 136
    sirf başka takımlı diye yoldan geçen birisine saldırmıştır. sonuç olarak öldürülmüştür. ali sami yen dururken mecidiyeköy'de fener maçı öncesi fener formasıyla gezen tipler olurdu. kimse de 10 kişiyle ona saldırmazdı. hatta tahrik yoksa dönüp bakmazdı bile. kimse bir forma için ne katil ne kurban olmayı haketmiyor. ama burada kader mahkumuna kendisinden daha çok üzülüyorum. çünkü burak ile karşılaşmasa evine gidip yatıp uyuyacak, özgür bir sabaha uyanacaktı. ama ötekiler katille karşılaşmasa başka galatasaraylıları dövecekti.

    1984 kitabını okuyun biraz aydınlanın. benzer bir durum futbolda da var. yukarıdakiler savaş çığırtkanlığı yapıp aşağıdakileri birbirine kırdırtıyor. akılsız taraftarları birbirine hedef gösteriyor. kendileri başkanlık koltuğuna yayılıp diğer başkanlarla iş yapıyor, servetlerini artırıyor. sürekli hayali düşmanlar yaratıp taraftarı kışkırtarak mücadele etme vaadi ile koltukta oturmaya devam ediyorlar. tribün liderleri de aynı şeyi yapıyor. ama mal insanlar vay senin forman benim semtim diye birbirine giriyor. sonra husumet büyüdükçe yukarıdakiler tekrar tekrar ön plana çıkıyor. hiç bitmeyen bir savaş var. avrupa(gs) sürekli asya(fb) ile savaş halinde. iki taraf da biz kazanacağız diye diye kaynaklarını(para ve insan) tüketiyor. oysaki savaş hiçbir zaman bitmiyor ve galip gelen olmuyor(şampiyonluk her sene el değiştiriyor. kimse 100 sene üst üste şampiyon olmayacak ama istenilen bu).
  • 138
    neden oldurulmus, nasil oldurulmus, hakli mi oldurulmus, haksiz mi oldurulmus konularinin yerine, adamin oldurulmus olmasi asil meseledir. oldurmek... semavi dinlerde de, kabul gormus yeryuzu dinlerinde de oldurmenin en buyuk kotuluklerden oldugu soylenir, ogretilir. hadi isin dini boyutunu gectim, gelismis toplumlarda da oldurmek cezai yaptirimin yaninda toplum tarafindan kabul gormeyen birseydir. simdi birisi digerini oldurdu diye zihnen orgazm olanlarin bir kere daha dusunmesi gerekli bu noktada. olenin ya da oldurulenin fenerbahceli, galatasarayli ya da bilmem ne takim taraftari olmasi onemsizdir. herseyden once insan olmakla alakalidir. olaya objektif kriterlerle bakacak olursak, ikisi de ayni tipte insandir, biri digerine laf atmistir, mudahale etmistir, gittigi yoldan alikoymustur; digeri de ne akla hizmetle cebinde tasidigi bicagi adamin kalbine saplamistir. o zihnen orgazm olan arkadaslar da bir kere empati yapsin, bicaklayan ya da bicaklanan olarak, hangi tarafta olmak isterdi? bir hic ugruna 18 yil yiyen mi, yok bir hic ugruna topraga gomulen mi? arkasinda biraktiklarini da bir dusunsunler. hakkiniz var mi sizin besleyip ne umutlarla buyuten ana babaya o tur acilari yasatmaya. allah askina biraz sakin olalim toplum olarak. biri fenerbahceli digeri galatasarayli diye ana avrat kufur eden haysiyetsizlerle dolmus tribunler haberimiz yok. cidden boyle insanlarla ayni toplumda yasamaktan utanir oldum. onlar utanmazken ben acaba ne yapmiyorum da bu konuda biseyleri degistiremiyorum diye kendi adima utanıyorum.
  • 139
    ölen kişinin arkasından edeceğiniz iyi lafa da ihtiyacı yok, üzülüp üzülmediğinizi de kimse merak etmiyor. görüş belirtmek için konunun suyunu çıkarmanın bir alemi de yok tabi, cinayet büro amirine dönüşmek de yersiz.

    mesele ciddi kardeşim, sonunda ölüm var şaşırmayın. bu olaylar nasıl engellenebilir, bizim üzerimize düşen ne? bunları tartışalım.

    allah taksiratını affetsin.
  • 141
    universiteyi sakarya'nin hendek ilcesinde okudum. sakarya'yi da hendek'i de yasayan bilir. teksas gibi bir yerdir. genclerin yarisindan fazlasi hapcidir. universite ogrencilerinden nefret ederler falan. 12 mayis 2012 tarihinde fenerbahce galatasaray macini kiz arkadasimla beraber muzisyenler kulubu diye bir yerde izledim, sampiyon olmamizdan sonra arkadaslarin evine gecmeye karar verdim. tabi oncesinde kiz arkadasimi evine birakacagim, kiz arkadasimin evi merkeze yirmi dakika yurume mesafesinde, yolun buyuk kismi ilce merkezine gore cok tenha kaliyor. konusa konusa yuruyoruz, sohbet muhabbet, seviniyoruz falan, ikimizin de uzerinde o sezonun parcalisi var. bir koseyi donduk ve ayni kaldirimdan karsimizdan gelen 4 kisilik fenerli grubu gorduk. ben yanimda kiz olmasindan ve sakarya genclerini bilmemden oturu karsi kaldirima dogru hareketlendim. daha karsi kaldirima gecmek icin yola adim atar atmaz laf atmaya basladilar. yanimda kiz var, tek olsam cok cok ben de laf atar ya dayak yer ya kacarim, ama yanimda kiz var, dolayisiyla icimde bir korku olustu aninda. kizin elinden tutup karsi kaldirima yurumeye devam ettim, o ana kadar mesafeyi kapattilar tabi. yanimda o zaman sevgilim, simdiyse nisanlim olan kiz, uzerimizde parcali, bu dort kisilik fenerli grubun karsisindayiz. belli ki isin sonu kotuye varacak. once efendice cekilmelerini soyledim, verdikleri karsiliklari burada yazamiyorum, yiksa pilot olurum, o laflari duyar duymaz cebimden bicagimi cikardim. evet evet bicagimi. bildigin bicak. toplanin duyarcilar bicak dedim. amina kodugumun hendek'inde efendi bir universite ogrencisi de olsan, hendeklilerin haplanip haplanip sana salca olmalari ihtimalina karsi bicak tasiman gerekiyor bazen. hele hele yeimahalle gibi kopeklerin bile hendeklilerden kactigi tenha yerlerde oturuyorsan, her aksam kiz arkadasini eve birakiyorsan mecbur tasiman gerekiyor. daha once de boyle bir olayla karsilasmis oldugum icin o olaydan beri yanimdan bicagimi eksik etmezdim. hic kullanacagimi ya da ihtiyacim olacagini dusunmemistim o gune kadar. derdim kendim degil, yanimda kiz var. isin sonunun nereye varacagini kestiremiyorsun. her neyse, bicagimi cikarinca kufur kiyamet daha da artti, ama o aylak aylak ustumuze yuruyen orospu cocugu fenerli hendekliler bir adim atmaz oldu. kiz arkadasim arkamda agliyor, benim sinirlerim alt ust, bu orospu cocuklari halen karsimdalar, kiz arkadasima polisi aramasini soyledim ama soka girmis edilen kufurler karsisinda, elini birakip bir elimle ben polisi arayayim dedim ama elimi de birakmiyor, o ara sans eseri alt sokaktan gecen bir universite ogrencisi sesleri duymus, cocuk gorur gormez polisi aramis, sonra da bana dogru yaklasti, mesafeyi koruyarak polis geliyor dedi. bu defa basladilar cocuga dumduz kufur etmeye, cocuga dogru yoneldiler, bicaga guvenip elemana yanima gelmesini soyledim, allahtan cocuk tabansiz cikmadi, geldi yanima, belki kacsa cocugu da kovalayacaklar polis cagirdi diye. her neyse, bu orospu ocuklari az sonra defolup gittiler, kufur ede ede gittiler. hayatimda ilk defa bana kufur eden birine sesimi cikaramadim yanimda sevgilim var diye. her yanim strese bagli ter icinde. sirilsiklamim resmen. yanimda bicak olmasa olabilecekleri aklima getirmemeye calisiyorum. sonra polis geldi, bizi karakola goturup ifade aldi, hendek ufak yer, isteseler bulurlar kimin oldugunu ama onlar sonuca bakiyor tabi. kimse yaralanmis mi? hayir. olen var mi? yok. e tamam siktir et deyip geciyorlar. uzerimde bicak var diye bir suru laf yedim babacan komiserden. ben universite ogrencisiymisim, ogretmen olacakmisim, eskiya miymisim? olaydan dolayi bise demiyormus ama ikinci defa uzerimde bicak yakalanirsa hukuki islem yaparmis. be orospu cocugu, elimde o bicak olmasa yasanabilecekleri ben tahayyul bile edemiyorum, dusundukce elim ayagim titriyor, sen bu ipini koparmis amin evlatlarini bulacagina bana bicak diye firca atiyorsun.

    simdi acik acik soyleyeyim, eger o olay esnasinda bana ya da kiz arkadasima bir dokunsalardi o bicagi sallardim. manyak degilim, psikopat degilim ama evet bicak tasiyordum ve o an kullanirdim. napsaydim duyarcilar? bana ve kiz arkadasima istediklerini yapmalarina izin mi verseydim? o donemin hendeginde oyle olaylar yasadik ve duyduk ki yanimizda kiz varken ben ve butun ev arkadaslarim bicak tasiyorduk. kiz arkadasim mezun olduktan sonra ben bir sene daha kaldim ve o bicagi bir kere bile yanima almadim.

    simdi siz kalkmissiniz burada, bana ve kiz arkadasima ne yapacagi belli olmayan orospu cocuklarinin bir benzeri bicaklanarak olmus diye duyar kasiyorsunuz. hadi oradan! sizin ben humanizminizi seveyim. birakalim bizi dovsunler degil mi? birakalim yanimizdaki kiza tecavuz etsinler. aklinizi seveyim sizin. su yukaridaki yaziyi okuyanlar, hic dusundunuz mu? ya ben bicagi elime aldigimda karsimdakiler durmasaydi, ya o galatasarayli cocugun uzerine kostuklari gibi benim de uzerime kossalardi, sizce dogrusu ne olurdu? bicagi birakip yalvarmam mi? istediklerini yapmalarina izin vermem mi?! cok agir konusurum sizin bu konudaki humanizminize de pilot olmak istemiyorum.

    serefsiz bir fenerlinin kendisiyle hic bir isi olmayan ve sadece evine gitmek isteyen bir galatasarayliyi, kendi pisliginin icine cekerek 18 yil hapse mahkum ettirmesi olayidir. olayi yasayanlardan saldiran galatasarayli, bicaklayan fenerli olsaydi ayni seyleri soylerdim. insanlik bu kadar ucuz olmamali. yolda yuruyen, seninle hic bir isi olmamasina ragmen saldirdigin insan seni bicakliyorsa kusura bakma ama sen bok yoluna gitmissin. elimde imkan olsa o bicaklayan cocuga bir gun bile ceza vermezdim. cunku ayni durumu yasadim, baska caresi olmadigini, kendini korumaya calistigini biliyorum. o caresizligi ve kurtulma icgudusunu iliklerime kadar hissettim. burada duyar kasan tatli su humanistleri ayni durumda kendileri kalsa ne halt yerlerdi bir dusunsunler.

    bok yoluna gitmistir, zerre uzulmedim, yukarida da yazilmis, teknoloji bu kadar gelismese, insan turu kendini bu kadar fanus icinde buyutmese burak yildirim gibiler zaten dogal seleksiyonla eleneceklerdi. degisen bir sey yok gozumde. tek uzuldugum o gencecik cocugun 18 yil yemesi. insallah af falan vurur da cikar.
  • 142
    https://www.youtube.com/watch?v=4h-dhuAZr4M

    bok yoluna gitmiştir orası kesin ama şu görüntüleri izleyip de katille empati falan yapamam. ayrıca bu nefsi müdafaa da olmaz. siz korksanız bıçağı gidip adamın kalbine mi saplarsınız? en fazla bacağına saplarsın. adam büyük ihtimalle ölürse ölsün diye sallamış. 18 yıl ceza almış. bunun üçte ikisini yatacak. 12 yıl. normalde kasten öldürmenin cezası müebbet, yani ömür boyu hapis. yanılmıyorsam türkiye'de hapishanede uslu durursan 24 yıl sonra serbestsin. zaten normalde gerekenin yarısı kadar yatacak, hatta belki onun da son 1-2 yılını yatmayacak. o yüzden duyar kasmaya gerek yok.
  • 144
    şımarık fenerbahçe yönetimlerinin başarısızlık sonrası odağı kendilerinden almak için "tüm dünya bize düşman" diye gaz verip durduğu taraftarı arasında en bok yoluna gideni.

    bugün kendi çorbası kaynasın diye whatsapp gruplarından gelen talimatla millete sokağa dökülme çağrısı yapanların ya da savaş naraları atanların hep hatırlaması gereken talihsiz bir örnektir.

    bu ne idüğü belirsiz nefret çağrılarına uyup, kendisi gibi harami arkadaşlarıyla tek gördükleri bir galatasaraylıya "gününü gösterecek" belki de "fenerbahçe düşmanlarını yeneceğiz" falan diyecekti. belki aralarından biri olay anının videosunu çekip de ultras geçinen gizli fener hesaplarından birinde paylaşılacaktı...

    şansına karşılarındaki ondan da şuursuz ve bıçaklı biri çıkınca tam anlamıyla bok yoluna gitti bundan 10 sene önce, henüz 21 yaşında iken.

    gencecik bir can uçup gitti. ailesi, sevenleri kim bilir ne haldedir. onu vuran desen hapiste, onun da bir ailesi, sevenleri vardır kesin perişan olmuş...

    o zamanlar "fenerbahçe'ye operasyon çekiliyor, fetösaray bizi sindirmeye çalışıyor, sokaklara dökülelim" diyenler, millete gaz verip duranlar bugün yine aynı türküleri çığırıyor.

    yönetici olanı başkan oldu, influencer olanı yönetici oldu, sıradan vatandaş olanı influencer oldu...

    hepsi değirmenini çevirmeye devam etti...

    bir tek burak'çık da bok yoluna gittiğinde kaldı, maalesef...
App Store'dan indirin Google Play'den alın