• 251
    tribünde olduğumdan notlarımın olmadığı, aklımda kaldığı kadarıyla yazısını yazacağım maç. biraz da farklı olarak madde madde yazacağım.

    1 - feghouli'nin bu takımın 11'inde işi yok. ancak ve ancak elzem gol lazım olan karşılaşmalarda 75+ dakikalarda süre bulması lazım. soso'nun doğru kullanımı artık buna evrilmiş, canlı gözle izleyince daha net kanaat getirdim. ilk 45'de oynadığı tempo ile ben de (onun kadar idman yapsam tabi) en az 30 oynardım. 45 dakikada 20 pas deneyip %70 isabetli olmuş, rakip sahada da %61 ile. kazandığı ikili mücadele yok, oyunu sağ tarafta oynamış (maçkolik topla buluşma istatistiklerinden görünen sonuç) ve morutan'ı da bozuyor. ikisinden birisi oynayacak. ikisi aynı anda olmuyor. illa soso oynayacaksa eğer benim önerim morutan çıkıp soso girecek.

    2 - fernando muslera'nın uzun oyun başlatma tercihleri çoğunlukla yanlış ve çok geç. yakın oynadığında da çıkamıyoruz. uzun attığımız her topu bir şekilde oralarda tutuyoruz, top çok absürd bir şekilde gitmezse (taça vs.) atak daha hızlı gerçekleşiyor. ki bence uzun oynamaya alışmamız çok daha önemli.

    3 - terim 2. yarının başında yaptığı diagne hamlesi ile 4-4-2'ye döndü ve maç özelinde doğru hamleydi. ancak 2. golden sonra 4-1-4-1'e geri dönüş ve topu da bu sefer göztepe'ye bırakıp geri çekilmek daha büyük hataydı. 4-4-2'ye dönüp 2 gol bulmuşsun, devam etsene. neden vazgeçiyoruz hemen?

    4 - luyindama'nın ıslıklanması büyük hataydı. adamı zor pozisyonlarda bırakıp opsiyon oluşturmuyoruz, sonra top kaybedince ıslık. arkadaş, bu adamı zor pozisyonda bırakmayacağız. bırakmamalıyız. oyunu luyindama için olabildiğince kolay yapacağız. luyindama zaten oynadığımız oyuna uygun bir adam değil, buna rağmen hep zorda hep terste kalıyor sonra eleştiriliyor. marcao dönene kadar eğer ki luyindama ile oynayacaksak top ona doğru hareket ederken kendisine 2-3 oyuncu çevresinde koşular ile opsiyon olursa bu problemi kısmen de olsa aşabiliriz.

    5 - tribün önceki alanya maçına göre çok çok daha iyiydi. ben kayserispor maçından sonra daha düşük bekliyordum, hem baskısı hem tezahüratı hem sahaya pozitif etkisi daha iyiydi. bu seviyede devam etmeliyiz tribün olarak.

    6 - yoruldum be sözlük. pazar sabah 04:30'da evden çıkıp pazartesi sabah 05:30'da eve girdim, 25 saat uykusuz. ama galatasaray olunca nasıl akan su duruyorsa gelen uyku da duruyor. şu anda içten uyuyorum ama, neyse. *

    7 - "malum takım"a karşı acımasız çıkmalıyız, 5-6-7-8-10-20-30-50 ne olursa atmalıyız. bir 90 dakikada 9000 gol atsak içim soğumaz o "malum takım"a karşı. özellikle de oğulcan oynamalı. kariyerine, hayatına, ekmeğine kast eden o "malum takım"a unutamayacağı bir ders verip o harfini rize alfabesinden çıkarması lazım.

    tabi önce marsilya deplasmanı.

    --- alıntı ---

    içim ürperiyor, ya evde yoksan.

    --- alıntı ---
  • 252
    ıslıklayan taraftarın azınlıkta kalması sayesinde çevirdiğimiz maç
    devre arasında takımı kucaklayıp cesaretlendirmek yerine ıslıklayan taraftar profili çoğunlukta olsaydı en az 2 tane daha yerdik ıslıklamaya devam ederlerdi. sonrası zaten çöp bir sezon.
    bu maçtan sonra hala 'maç esnasında' ıslıklamayı normal karşılayanlarla futbol muhabbetini kesin.
App Store'dan indirin Google Play'den alın