• 7
    üzerinden tam 14 sene geçmiş olduğunu az önce öğrenmemle göğsümün orta yerine manasız bir ağırlık oturtan maç. dün gibi hatırlıyorum o sezon maçları izlediğimiz dört duvar arasını, hemen her galatasaray maçında organize olmadan tam kadro beraber olan ekibi, victoria'nın golünü, sergen'in hüseyin'i sünnet etme çabasını, berkant'ın penaltısı sonrası komşumuzun biraz da durumla dalga geçmek üzere ayağa kalkıp "ekseni etrafında" dönerek sevinmesini falan...

    o sezon maçları izlediğimiz, sezonun sonlarına doğru döner-kebap servisine başlayan mekan sahibi bölgenin en büyük taverna-restaurantınını işletiyor...
    komşumuz eşinden ayrıldı, berduş bir hayat sürüyor tek başına...
    o ekibin önemli parçalarından biri olan o dönemin muhtarı abimiz bir daha seçim kazanamadı...
    aşk maceralarımız ise "pardon gözüme toz kaçtı" hissiyatından öteye gidememekte hala ısrarlı...

    seni ne çok seviyoruz be galatasaray, ah bir bilebilsen...
    çok sevdiğimiz için mi kaybediyoruz, çok kaybettiğimiz için mi böylesine seviyoruz?

    biz de bunu öğrenebilsek mesela...
  • 6
    bu maç öncesi ligde son sırada bulunan yozgat'ı, geçen senenin de rövanşını alarak yeneceğimizden çok emindim ben şahsen. victoria'nın harika golü sonrası keyfim iyice yerine gelmiş, farklı bir galibiyet alabileceğimizi hissetmiştim. bu arada victoria'nın golünün harika olduğunu görmüş de değildim. radyo öyle söylüyordu. neyse galatasaray sürprizleri sever. tak diye arka arkaya 3 gol yemiştik. son 10 dakikada puanı, hakemin sergen'i atmaması sayesinde zar zor kurtardığımızda tüm keyfim kaçmıştı. lucescu'nun beresi gibi şekilsiz duruyordum evde.

    lucescu'nun beresinin şekilsizliğini radyo söylemiyordu bu arada.
App Store'dan indirin Google Play'den alın