• 202
    fenerbahçe' nin bu maçta özellikle ilk dakikalarda önde basacağını ve şok presler yapacağını düşünüyorum. umarım buna hazırlıklıyızdır. eğer ilk 20 dakikada bundna etkilenmez bu baskıyı kırarsak sonraki her dakikada fener' i sahasına daha çok mahkum edeceğimizi düşünüyorum ama o presi kıramazsak fener cesaret bulup çok dengede bir maça döner olay.

    maçla ilgili öngörüm budur.
  • 203
    italya'dan sky calcio 2, ingiltere'den sky sports 1, portekiz'den sport tv1, güney afrika'dan supersport 3, yunan nova sports 3, romanya'dan digi sport 1, sırbistan'dan arena sport 4, fransa'dan bein sports fr, rusya'dan ntv plus futbol 2, polonya'dan c+ family, arnavutluk'tan hd supersport 4 hd, avusturya'dan srf zwei, israil'den tve la 1 5 sport, almanya'dan hd sky sport 5, güney amerika'da bein sports 1 ve azeri idman tv ile brezilya'dan sports tv'nin yayınlayacağı maç.
  • 204
    bu maçla ilgili düşünce ve beklentilerim şu şekildedir;
    - şu an ve sene başından beri süregelen ortalama form durumlarına göre, sabaha kadar oynansa kazanmamızın çok daha olası olduğu maçtır. ancak yüksek hırsımızın yanına aklımızı da katarak yapmalıyız bu işi. zira bu maçlarda her zaman yaşanan gerginlikler maalesef bizden çok onların işine gelmektedir. hatta daha formda olmasına rağmen kameni yerine oyunu ve tribünleri germesi için sırf bu amaçla volkan'ı oynatırlarsa şaşırmam. maçı 11 kişi götürmek çok önemli. sahada ne rakiple ne de hakemle gerekiz polemiklere girmemek lazım. ama gerektiği yerde dozunda olmak kaydı ile itirazlar yapılmalıdır, çünkü itiraz o anki kararı etkilemese bile sonraki dakikalar için yapılan bir yatırımdır. nihayetinde oyunu daha iyi oynayan biziz, ve sadece oyuna odaklanmak bizim için yeterli, bırakalım ne çirkeflik yaparlarsa yapsınlar, onlar için oyun ne kadar durursa, az oynanırsa, gerilirse kardır, alet olmamak lazım.
    - serdar (denayer) ve maicon'un, jannsen'in onları faul yapmaya itecek pozisyon alma yeteneğine dikkat etmeleri lazım. zira o kadar tecrübeli medel sırf bu yuzden adama penaltıyı hediye etti. bu maçta da emin olun hakeme boyle bir fırsat verilirse tereddüt etmeden değerlendirecektir. zira hafta boyunca tüm spor medyasında ve kamuoyunda lige heyecan katmak için rakibin kazanması gerektiği empoze edilmektedir / edilecektir. ve hakem de bu algıdan ister istemez etkilenecektir.
    - statta sık sık geleneksel gs marşı (gs ruhumuz tek burcumuz) çalınmalı (özellikle takımlar sahada ısınırken ve maç başlamasında takımlar sahaya çıkarken). bizim ruhumuzu yansıtan marş budur, gerisi arabesktir.
    - taraftarın kendini tatmin etmekten vazgeçip sadece takıma destek verme - rakibi rahatsız etme vakti geldi de geçiyor. o da nasıl olur derseniz; insanın uykusunu getiren arabeskvari tezahüratlar bırakılacak, top bizdeyken takımı oynamaya teşvik edici sesler çıkarılacak, top rakipteyken yüksek bir uğultu ile eş zamanlı olarak takımın da yapacağı ağır presle rakipte o anda topla oynayan oyuncunun topu bilinçsizce, dan-dun kullanması sağlanacak, ve en önemlilerinden oyun daha sıcakken, skor avantajı net değilken, maçın bitimine yarım saatten fazla varken akıllı telefonlar ile yapılan ışık şovu kesinlikle ol-ma-ya-cak.
    - şimdiden söylemekte fayda var. statta pek küfür etmem, etmeyi de sevmem ama hiç etmiyorum da diyemem. eminim en beyefendimiz bile özellikle fb maçlarında ama atmosferden, ama rakipteki birkaç oyuncunun tahriklerinden ama hafta içi medyada yazılıp çizilenden ötürü bu maçta kendini kaybedip küfürlü tezahuratlarda bulunacaktır. bu kaçınılmaz bir durum. işte burada en önemli hususlardan biri de şudur; bizden önce kendi sahasında trabzon, ibb ve beşiktaş ile yaptığı maçlarda küfür, sahaya yabancı madde atma..vs olayların birçoğu yaşanmasına rağmen kayda değer bir ceza almayan fb kulubu lamba gibi bir yanda dururken bizim yaşanacak olaylardan ceza almamızı hiçbir yönetici açıklayamaz. onlarca istifa sebebine bir yenisini daha eklemiş olurlar sadece. bu maçtan yukarıdaki sebeplerden ötürü ceza almak yönetim aczinin yeni bir göstergesi olacaktır sadece. fb'nin saydığım 3 maçından somut örnekler verilerek bu engellenmelidir.
    - skora gelince; öncelikle oyunun play off sezonunda tt arenada oynanan ve birini 3-1 kazanıp, diğerini 1-2 kaybettiğimiz maçlara benzer olacağını düşünüyorum. burada iş oyuncuların pozisyonlardaki becerilerine ve biraz da bu rakibe karşı genelde yanımızda olmayan şansa kalıyor. umarım bulduklarımızı değerlendirir, unutamayacakları yenilgilerden birini tattırırız rakibe. oynayarak yenememeyi kabul ederim çünkü puan kaybın var ama rakibine de kaybettiriyorsun, ancak oynayarak yenilmek olmamalı. bu nedenle oynamaya evet ama şuursuzca oynamaya hayır. dolayısıyla onu bunu bilmem ama bildiğim şey bu sahadan en kötü mağlup ayrılmamalıyız.
  • 205
    kaleci, komple defans hattı, merkez orta sahada kadro olarak ezici bir üstünlüğümüz var. hücum hattımız eşit sayılır ama yine galatasaray'ın iskeletinin daha sağlam olması nedeniyle hücum hattımız da fener'den daha iyi işliyor.

    bizim en büyük sorunumuz üretkenlik. oynadığımız futbolun hakkı bazen sahaya yansımıyor. ndiaye ve belhanda'nın performansları çok dalgalı. ama ikisi de iç saha topçusu olduğundan bu maçta istenileni vereceklerdir diye tahmin ediyorum. galatasaray bu sezonki klasik coşkulu futbolunu yine oynayacaktır. ama bence çok pozisyon da bulamayacağız. fırsatları harcamadan değerlendirmek, belki de bir şok dalgasıyla bir anda maçı 2-0'a getirmek bu maçta istediğimizi alma konusunda kilit faktör olacaktır. fener'in yine favori olmadığı bir maçta galatasaray'ı yendiği geyiğini bütün hafta duymak istemiyorum, lütfen...
  • 207
    -----------muslera--------------
    mariano-maicon-serdar-linnes
    ------------fernando------------
    ------ndiaye---------tolga------
    --feghouli----------belhanda--
    -------------gomis--------------

    ilk onbiri ile çıkmamız gerektiğini düşünüyorum. linnes savunmada, lato'dan daha fazla güven veriyor açıkçası ama tercih tabii ki hocanın, ne gibi bir taktik belirleyecek önemli.

    dilerim tolga ciğerci bu maçta oynar. varlığının oyunumuza etkisi yokluğundan net bir şekilde görüldü. özellikle maçın başında uygulamaya çalışacağımız yüksek tempolu presin olmazsa olmazı. eğer maçta 60-70'ten sonra düşüş yaşarsa yerine selçuk inan hamlesi gelebilir, problem yok.

    feghouli hala 90 dakika yüksek tempoda oynayabilecek kondisyona sahip değil fakat sahadaki varlığı o kadar kıymetli ki, tek pasla ya da tek şutla rakibi açabilir. burada sneijder'in etkisini kapatan isim oldu/olacak. kaldı ki mariano ile birlikte sol beki hasan ali kaldırım/ismail köybaşı olan takımın içinden geçme ihtimali çok yüksek. yine 60-70 giib oyundan düşerse yerine iyileşmişse garry rodrigues girebilir.

    bu maçta fernando'ya önde baskı yapacaklarını düşünüyorum, aklı olan da yapar zaten bu durumda ndiaye'nin, belhanda'nın ve tolga'nın gelip top çıkarmaya yardım etmesi lazım. maicon'un ters kanada attığı uzun toplar yine bu baskının kırılması açısından kritik.

    fener yarı sahasında beklerse geç de olsa bir şekilde golü buluruz. ileride basarlarsa da buna kaç dakika dayanabilirler bilmiyorum. ilk golü yememek kritik. derbilerde ilk golü atıp da kaybeden yok, çok uzun yıllardır.

    gomis'in iyi marke edileceğini ve bu maçta pek pozisyona giremeyeceğini düşünüyorum ama onun arkasında olan oyuncuların, gomis'in indirdiği topları ya da ceza sahası dışına seken topları değerlendirebileceğini düşünüyorum. özellikle tolga, belhanda ve feghouli'nin.

    kafamda oynuyorum, oynuyorum her defasında taraftarla birlikte rakibin üzerine çöktüğümüzü görüyorum. baskılı ama akıllı bir oyunla bu maçı kazanacağımıza inanıyorum. biraz şanslı ve günümüzde olursak sükseli bir sonuç bile gelebilir.

    baskı altında olan, stresli olan, kaybedince yıkılacak olanlar fenerbahçeliler, biz en fazla 5 puanlık avantajımızla devam ederiz ama biz kazanırsak fener'i ve taraftarını bitiririz. sezona havlu atmasalar da bir daha bizi yakalama şansları olmayacaktır.

    oyuncularımızın motivasyonunun üst seviyede olacağı, coşkulu olacağı aşikar. tudor da ilk derbi galibiyetini almak isteyecektir. sakin kalıp, saha içindeki pisliklere karşı ezilmeden ama sakin kalarak oynarsak kalitemizle ve taraftarımızla bu maçı her türlü kazanacağız.

    hedef 21!

    sen şampiyon olacaksın!
  • 215
    adamlar hem cüneyt çakır'ı 22 ekim 2017 galatasaray fenerbahçe maçına atadı hem de hakemden şikayetçi olan taraf konumunda kalmayı başardılar. helal olsun valla, bu medya algısını çok iyi beceriyor fenerbahçe.

    biliyoruz ki top oyunda ne kadar çok kalırsa galatasaray'ın bu bitik fenerbahçe'yi yenme şansı o kadar artar. duran, sık sık kesilen, soğuyan maç fenerbahçe'ye yarar. fırat aydınus mu cüneyt çakır mı oyunu daha az keser? kesinlikle fırat aydınus. arena'da 3-1 yendiğimiz maçta elmander'in bilica'dan aldığı topu hatırlayın mesela. cüneyt çakır kesinlikle faul verirdi.

    diyeceklerim bu kadar.
  • 217
    benim için takım psikolojisi olarak çok önemli bir maç. 2 senaryo ele alalım. puan farkı 2 olsaydı ve biz bu maçı kazanıp farkı 5'e çıkarsaydık ne olurdu? puan farkı 8 iken maçı kaybedip puan farkı 5 olsaydı ne olurdu? bence en büyük problemimiz bu. ne yapıp edip sakin kalmamız gerekirken demeç vermememiz lazım diye düşünüyorum. ağzı olan konuşur bu maçı yeneceğiz diye. fenerbahçeliler derbilerde hep üstün psikolojiye geçmek isteyen demeçler vermiştir. halbuki bizim buna ihtiyacımız yok. işini yap, derbini kazan keyfine bak karşı tarafın ne dediği umrunda olmasın. hatta istersen derbiyi büyük hakem hatalarıyla kazan. fenerbahçe bu şekilde kazanmadı mı? kazandı. istediklerini desinler.

    bu dediklerimden sakın beraberliğin yettiği düşüncesine girdiğimi düşünmeyin. kaldı ki tudor da bana kalırsa böyle düşünmüyordur. ancak tüm şartları göz önünde bulundurabilmek gerek. puan farkının 5'e inmesi bizim için dünyanın sonu değil. benim tek derdim takımın sakin kalabilmesi. fenerbahçe beşiktaş'ı yendi yenmesine de 2 kırmızı kart gördü o maç. gitti akhisar'a yenildi. biz de fenerbahçe'yi yeneceğiz diye 2 kırmızı kart gördük diyelim, haftaya trabzon'a karşı kaybedilmiş 3 puan daha kötü sonuçlar doğurabilir.

    herkes takım içi arkadaşlık bu kadar iyiyken ister istemez büyük beklentilere giriyor. bana kalırsa beklentimizi minimuma indirip gerginliğe yol açan derbi psikolojisinden sıyrılmamız lazım. fenerbahçe maçını kaybedersek bu tudor'un sonunu getirmemeli.

    sonuç olarak demek istediğim şey şu, biz bu maçı kaybetsek bile şampiyon olacağız. benim buna şüphem yok. ancak dediğim gibi takımın psikolojisini bozmamamız gerekiyor. bir futbolcuyu sorumluluk almaktan vazgeçirmemiz demek bir sezonu daha heba etmemize yol açar.

    not: son kurduğum cümlede selçuk inan'ı savunmaya çalışmadım. selçuk kendi kendini bitirdi. ama bu takımda tolga'nın, linnes'in veya serdar'ın ıslıklanması demek benim için büyük bir sorun demektir.

    son olarak tahminde bulunacak olursam eğer, 1-2 fenerbahçe kazanacakmış gibi bir his var içimde oynanan futboldan bağımsız olarak söylüyorum.
  • 219
    ilk yarim saat çok önemli. ilk yarim saatte bulunacak birden fazla gol, rahat bir galibiyet almamiza sebep olacaktir. gol geciktikçe taraftar stres yaparsa, bu oyunculara olumsuz yansiyabilir. fenerbahçe ile degil, real madrid ile oynadigini dü$üneceksin. zira fener çiki$ ariyor ve kar$isinda son on yilin en iyi galatasarayi var.

    derbilerde psikoloji çok önemlidir. sakin kalan, sinirlerine hakim olan ayakta kalir, alni dik sahayi terk eder.

    gomis'e büyük markaj uygulanacagini saniyorum. dolayisi ile goller daha farkli ayaklardan gelebilir. burada da maicon ön plana çikiyor veya feghouli. galatasaray baskili oynayacak ve ceza sahasi önünde (sneijder olmadigi için) faule maruz kalacaktir diye dü$ünüyorum. oralardan kaleye yakinsa selçuk ile etkili olabiliriz, yoksa belhanda'nin tehlikeli ortalarinda ileriye çikan maicon'la tehlike olu$turabiliriz.

    feghouli ve oynarsa tolga'nin ceza sahasi di$indan plaseleri ile kaleyi bol bol yoklamamiz gerekir. dönen toplari da gomis tamamlayabilir. cücü'nün atmosferi germesine mahal vermemeliyiz. %90i yabanci oyunculardan kurulu olan bu takima güvenim sonsuz. kesinlikle tahrik'e kapilmayacaklardir. öte yandan skor 1-1 ise ve son 10 dakikaya giriliyor ise ekstra riske gerek yok. berabere kal daha iyi. zira be$ikta$ da evinde ba$ak$ehir'i agirliyor. bir sonraki maçta trabzonu yener telafi edersin. her $ey yolunda giderken a$iri gazdan kaynakli bir maglubiyete hiç gerek yok.

    son olarak tahminim. gs 2-1 fb.
  • 220
    düşündükçe heyecan basıyor, kalp atışlarım hızlanıyor, çok fena maçın havasına girdim. kim oynar, taktik ne olur falan filan düşünemiyorum bile heyecandan. tek bir dileğim var, vurup geçelim, ümitlendirmeyelim bile. öyle bir oyun olsun ki aykut kocaman suni fark neymiş görsün. şöyle 4-0 falan bitsin, kuşların sahadan rezil halde çıkışını göreyim. sonra da aykut kocaman '3 temmuz sürecinden beri bla bla bla' diye ağlasın.
  • 221
    fenerbahçe'nin 2. ve 3. bölgede baskı yapacağını düşünürsek orta alanda fernando ve ndiaye'nin dışında orta saha özelliği olan 3. bir oyuncunun kullanılması baskıdan kurtulma açısından önemli. akla ilk gelen tolga. lakin tolga yaklaşık 1 aydır takımdan ayrı ve fiziksel olarak ne durumda bilemiyoruz.

    geçen konya maçında 15-20 dakika kadar oynayabilseydi bu maç için düşünülebilirdi. hiç oynamamış olması ve şu maçtan önce de takımla beraber çalışıp çalışmadığına dair en ufak bir işaretin olmaması bende soru işaretleri doğurdu. rodrigues'in oynadığı anlarda pres yeteneğimizde maalesef bir düşüş oluyor.

    lafı uzatmayayım, buradaki bir çok arkadaşımız gibi bende selçuk'un miadının dolduğunu düşünüyorum. selçuk inan başlığına yazdıklarım da bu görülür, ama selçuk'un konya maçında oyuna dahil olmasıyla beraber hem topu çok daha fazla kendimizde tuttuk, hem de belhanda'nın oyuna katkısı arttı. selçuk da eski günlerinden esintiler sununca konya'yı çözebildik.

    bu maçta da tolga ve rodrigues'in soru işaretli olmalarını da dikkate alarak selçuk'u kullanmak, topun çok daha fazla bizde kalmasını sağlamak demek. ndiaye'nin de hücuma katkısını artırmak demek, çizgiye yakın oynayan belhanda'nın da etkinliğini artırmak demek.

    ben sorumlu olsam derinde fernando, önünde selçuk-ndiaye ikilisi ile başlarım. belhanda ve feghouli'de 10 numaradan kırma açık oyuncuları olarak görev yapar. bekleri de daha çok orta pozisyonuna sokabiliriz.
  • 222
    selçuk'un artık yollanması gerektiğini düşünen biri olarak, bu maç özelinde selçuk'mu tolga'mı sorusuna mantık çerçevesinde selçuk derim. tolga'nın sakatlık sonrası ne halde geri döndüğünü geçen sene gördük, önünden geçen topu ıskalayıp düşüyordu, hatta arkasına teneke bağlayıp yollamıştık bile.

    selçuk - fernado - ndiaye hem uyum hem top tutma hem top kullanma açısında dengeli bir üçlü.
    bu düzende ndiaye ve belhanda'nın da performansı artabilir. tek şart selçuk'un en kötü ihtimalle konya maçında ki performansı ortaya koyması lazım.

    yani;

    muslera
    mariano-maicon-serdar-linnes
    fernando - selçuk
    fegouli - ndiaye - belhanda
    gomis

    bence oldu.
App Store'dan indirin Google Play'den alın