• 326
    bakış açısı kimi zaman saçma bir fikir ortaya atmak ile olaya gerçekten farklı bir açıdan bakmak arasındaki ince çizgide seyreder ve her seferinde bu ayrımı çok başarılı bir şekilde koruduğunu düşünüyorum. birçok yazısına müteakip bakış açımın değiştiğini ve ufkuma yeni bir perspektif geldiğini kabul etmeliyim. konu anafikirde uzlaşmak için münazara yapmak değil de beyin egzersizi yapmak ise bu alanda doğru tercihtir. üslup olarak da hayatımda gördüğüm en vurucu ve en can acıtıcı yazardır. olumlu veya olumsuz anlamda genel olarak bu kadar etkilendiğimi hiç hatırlamıyorum. eleştirel yazılarını görünce muhattabı kim olursa olsun içimde bir burkulma, bir sinme oluyor. allah kendisine düşman ettirmesin.*

    *
  • 341
    son dakika : captano başlığına yazdığı entryi sildi ya. halbuki aşağıda hep entryleri siliyor diye bahsediyorum. tüyo mu alıyor lan yoksa:) caps alan tiplerden olmadığım için neler dediğini gösteremeyeceğim, yazdıklarımdan çıkartırsınız siz. ben ne desem az hakkında ama yazdıklarımı paylaşmam şimdi daha çok gerekiyor. ferhan şensoy'un dediği gibi “ yazdık ki, atılamayacak”.
    bir de bunun üstüne ykaraca “sözlükte kavgalar bitsin” mealinde bir yazı yazmasın mı? yazmasın. ya da yazacaktı madem, keşke bu adam bana saldırdığında yazsaydı, geç oldu.
    bu biraz fenerbahçe ali sami yen'e gelmeden önce medya tarafından başlatılan “fair play çağrıları” gibi olmuş, yani geç ve gereksiz. dediğim gibi keşke bu topa daha önce girseydi. kusuruma bakmasın.
    benim bildiğim nkfvas, bu entryim üzerine, “ben yazdığımı silmiştim, bak captano uzatıyor” başlangıcı eklenmiş aynı entryi ya da başka bir entry girer. o zaman ne olur “baksana abi, adam konuyu kapatmış captano uzattıkça uzatıyor” olur. günlerce sözlükte duran entryin silinmesi samimi değildir, kimse hikaye anlatmasın.

    ilk önce sözlük yazarları ve misafirlerden, vereceğim geçici rahatsızlıktan ötürü özür dilerim. nispeten kişisel bir meseledir nitekim. yahu biz zaten bunu siklemiyorduk diyenlerle, biz acayip beğeniyorduk diyenler, okusa belki işlerine yarar, belki de yaramaz. bana sorarsanız, hangi fikre sahip olursanız olun, bu entry okumaya değer mi, vallahi değmez. ben de kayıtlara geçsin diye yazıyorum zaten. siktir edin.

    kaşınan biri varmış, gereğini yapmak icap eder. nedir, adalet herkese eşit davranmak değil, hak edene hak ettiği şekilde davranmaktır. kişiye anladığı tarzda cevap vermek buna dahildir.
    duydum ki ille de cevap istiyormuş başlık altına yazdığım genç, kaşınıyorum diyor yani. söz verdim, kaşınanı kaşıyacağım. daha önce yalan dolan ve çarpıtma dolu entrylerden sonra benim için konu kapandı, cevap vermeyeceğim demiştim. ama bu defaki başka. yeter. bilen var bilmeyen var, kendisini adam sanan vardır, bir ince bilgi vermek şart oldu.

    aslında bu gence (delikanlı değil, dikkatinizi çekerim) şöyle davranmak yakışır: kimsin lan sen, sen kimsin ki bana laf sokmaya, benim fikirlerimi, saçımı başımı eleştirmeye kalkıyorsun. haddini bil.

    neyse, biraz sakinleştim.
    3 satır yazıya 1 sayfa cevap yazdığını görünce hakikaten acıdım, yazık. sonuçta eskiden gelen bir hukukumuz var. hani demiş ya önünde ceket iliklemeye devam ederdik, burası da doğru. öyle bir saygı gösterirdi. ama işler değişti sonradan. kendi kendine bir görev edindi, aslan asker şvayk'ı bilir misiniz, o hesap.

    şaşırtıcı şekilde takip ediyorum ama anlam veremiyorum, bu nasıl bir ezikliktir arkadaş. ikide bir kendisiyle ilgisi olmayan entrylere sazan gibi atlamalar, kendisine sorulmayan sorulara cevap vermeye çalışmalar. ilgisiz başlıklarda laf atmalar.
    neymiş, sorduğum sorulara sözlükte cevap verebilecek 3-5 kişi varmış. tamam da sen yoksun o 3-5 kişi arasında, hemen atlama her şeye. neden sen yoksun biliyor musun, futboldan ve taraftarlıktan zerre kadar anlamadığın için.

    kafasını meşgul eden konulardan biri; arkadaşlarıyla sorun yaşadık, doğru. rijkaard mevzularıyla ilgili gibi gözükse de, asıl sorun bundan çıkmadı, kişiseldi. çok az kişi biliyor ne olduğunu. tamamen twitter'da gelişmiş ve onu hiç ilgilendirmeyen atışmalardır. ama ille de içinde olmak istedi, sanırım kendini dışlanmış hissetti, yazık.
    ayrıca, senle değil ki be, arkadaşlarınla sorun yaşadım. sen niye maydonoz oluyorsun. başka kimse maydonoz olmazken, araya girmeye çalışanların çoğu, ara bulmaya çalışırken. bir sen bir de 4-5 satır aşağıdaki sinsi tıfıl dışında.

    yancının da yancısı biri daha var “ille beni de kaşı diye tutturan”, osuruk koklamaya meraklı sinsi eşşekoğlu eşşek, sıra belki ona da gelir bir gün. sözlüğün cici çocuklarından, öne çıkmadan laf çakmaya çalışan, herkesin sevgilisi amma velakin sinsiler sülalesinden sutoglan. şaşırdınız mı, bana bulaşana kadar ben de tahmin etmezdim. incecidir kendisi, o yüzden kimse farkına varamaz nasıl bir tip olduğunu. meraklısı varsa (bkz: barcelona'yı babam da çalıştırır) başlığındaki 3. ve 4. entrylere baksın. nasıl inceci di mi, babamlı başlığa eşşekoğlueşşek benzetmesiyle müthiş ince bir çalım atmış. bunun gibi bir çok entrysi var arkadaşın, ben yazdıktan sonra yazdığı ve ya bana saldırılan entrylerden sonra. hep inceci. hep sinsi.

    nkfvas'den devam edeyim. ikide bir kız triplerinde sözlüğü bırakır. bu konudaki nankörlüğünden bahsetmek istemiyorum, o ve birkaç kişi biliyor.
    çelişkili entryler girer sonra yazdıklarını siler (örnek gösteremem, siliyor adam)
    hoşuna gitmeyen yazara saldırır. sen kendini ne sanıyorsun, sözlüğün kabadayısı mısın? ona ayar vermeler, buna posta koymalar. seni kim şımarttı bu kadar, sana buralarda herşeye racon kesebileceğini kim söyledi? her önüne gelene hakaret ederek, milleti korkutmaya çalışıyorsun, neyin kafası bu.
    saçma sapan şeyler yazıp da çok tepki görünce eğer çok taze olduğu için silemediyse, “ben onları makara olsun diye yazdım” der.
    ille de herkesin dediğinin tersini söyleyecek. söylesin tabii, severim bu tip adamları ama söylediklerin doğru olsun be birader. zorlama, ıkınmayla doğruluk payı var diyeceksek anlamı yok. o kadarını hıncal da yapıyor zaten.

    neden böyle bir profil çiziyor acaba.
    bazı tipler vardır, kendisine küfredince daha bir hırslanır, kendine edilen küfürden beslenir. futbolcular içinde daha çok vardır bu tiplerden. hah işte nkfvas de bunlardan. zevk alıyor adam kendisine hakaret, küfür edilince. yoksa ona edilmeyen hakareti üstüne almasını başka türlü açıklayamayız. ille kendisine laf edilsin diye kaşıyor da kaşıyor. sado-mazo mevzularında da var di mi bu hakaretten zevk alma hikayesi.
    çocuğun durumu ağır, yakında beyni patlayabilir, dikkat etmesi lazım etrafındakilerin.

    beğeneni var mı, var tabii. her kör satıcının bir kör alıcısı vardır. nefret edeni daha çok ama sözlüğe yaz(a)mıyorlar. daha önce yazanlara ağzından köpükler saçarak nasıl saldırdığını herkes gördü. ciğeri 5 para etmeyecek bir adam için herkes keyfini kaçırmaz. kimse pisliğe bulaşmak istemiyor, ne de olsa çamur sıçrar. ben çekinmem, acı patlıcanı kırağı çalmaz derler.

    utanmadan gözümüzün içine baka baka yalan da söyler. neymiş, bayram münasebetiyle bir yazı yazmış da, düşeş atmış yek gelmiş, yazıyı buraya koyamamış falan filan. özür dileyecekmiş. kendisin ilgilendirmeyen 3 satır yazıya sayfayla cevap veren adam özür dileyecek, külahıma anlat.
    lan sen benim affettiğim biri değilsin ki zaten, ne üstüne alınıyorsun.

    adam bana;
    einstein diyor. hakaret etmek için, değersizleştirmek için diyor ha, yanlış anlamayın.
    her entryde kel diyor. değilim miyim, kel olmakla ilgili derdim olduğunu mu sanıyor. ama anladım mevzuyu; kendi aklında kellik büyük bir sorun bu çocuğun, komplekslerinden sadece biri. kel kalırsa biter lan bu. yazık.
    dinazor diyor. heralde futbol deyince bildiğim şeylerin sadece “katenaçyo, çanakkale geçilmez, ligde 2 puanlı sistem, 1-0 olsun bizim olsun, vur kır parçala bu maçı kazan” olduğunu sanıyor herhalde ki, dinazor diyor. yaşım yüzünden değildir heralde, sırf yaş için dinazor denmeyeceğini bilir di mi.
    bir de bana modern futboldan bihaber demişti. yavrum ben seni hem sahada hem saha dışında top diye oynarım. senin yeni öğrediklerini ben unuttum bile. güttüğün koyun-çoban hikayesi, iyi bilirsin böyle hikayeleri.
    bu yazarın futbolu ne kadar iyi bildiğiyle ilgili örnek de vereyim, silmediyse tabii. hani ikide bir diyor ya, en iyi bildiğimiz şey saha içi, zannedersin hakan şükür kendisi.
    guiza ha. kapat lan kapat.
    adam baros'un gol vuruşunu beğenmeyen entry girer ama guiza galatasaraya yakışır der. yorum yapmaya gerek bile yok. bir de semih şentürk çıktı başımıza, ne fenerli futbolcu aşkıymış arkadaş.

    ha bir ara yine böyle havalara girip bi laf etmişti; galatasaray sözlüğün hagi'siymiş. izansız. senden olsa olsa önüne gelene tekme atan, tüküren, küfür eden ve futbolculuğu berbat olan ismail güldüren olur. hagi'ymiş, hadi ordan.
    bir de bu adam rijkaard denen dünya beyefendisi adamın savunucusu di mi, rijkaard bilse türkiyeye geldiğine lanet ederdi.

    bundan sonra ne halin varsa gör, yalan dolan, çarpıtma. senle uğraşmaktan daha önemli işlerim var.

    *

    edit : şimdi denebilir ki, ykaraca'nın entrysi bu entryden önce, o yüzden ona laf etmenin anlamı yok. ı-ıh. dün gece entry gireceğimi biliyordu ykaraca.
  • 350
    tuttuğum takım taraftarlarının en büyük gerizekalılığı. daha açık olunamaz sanırım. türkiye'deki en iyi takım olabiliriz ama taraftar olarak çapımızı düşüren böyle hamleler var işte. sabah akşam fener konuşuruz, galatasaray sözlükte bile, tezahüratlarımızın yarısında fener var. fenerbahçenin bu kadar galatasaraylı tezahüratı yok. kompleks yapmışız, aşırı şekilde. adam galatasaray sözlükte nick alırken aklına fener geliyo, ötesi yok. sonra da biz daha büyüğüz diyoruz ama taraftar olarak büyüklük göstergemiz üretmemiz gereken yerlerde çapsızlık göstergesi üretiyoruz. ulan hangi büyük takım kendisinden küçük takıma küfretmek için bu kadar kıçını yırtar.

    fenerbahçe taraftarı takımını maddi olarak bizden daha fazla destekler, her maçları dolar, ürün satışları tavandır. beşiktaş taraftarı yaratıcılıklarıyla ve manevi destekleriyle yer yer itici, yer yer tökezletici güç olurlar ama etkilidirler, özenilen tezahüratları vardır. bizimkilere bakıyorum, maçın yarısında fenere küfür, fenere laf. diğer yarısında aynı bayık melodiler. ha bi de "ölene kadar nkfvas, sonuna kadar nkfvas, her şeye inat nkfvas" he babam he, aferin. daha da küçülün.
App Store'dan indirin Google Play'den alın