• 1
    (bkz: toplumlar hak edildikleri şekilde yönetilirler.)

    o kadar konuştuk yönetimin vizyonu, hamza'nın vizyonu falan diye de bence esas galatasaray taraftarının vizyonunun sorgulanması gerekmektedir.

    ulan arkadaş sözlüğe bakıyorum, sosyal medyaya bakıyorum, işimdeki, yanımdaki insana bakıyorum hamza gittikten sonra ortaya attıkları adamlar şöyle: ersun yanal, mustafa denizli, hikmet karaman, hagi geri dönsün, abdullah avcı, daum, hatta kanser olduğu için antrenörlüğü bırakan gerets olsun diyen bile var. valla kardeşim hiç yönetime falan suç bulmayın, bizim taraftarımızın vizyonu bu! bu adamlar mı galatasaray'a avrupa'da başarılı olacak futbolu oynatacak?! içlerinde en kariyerlisi mustafa denizli'nin ne kadar ırkçı ve saplantılı bi antrenör olduğunu bile unutmuş bazı galatasaraylılar. hatta m. denizli'nin avrupa'da ne kadar rezil sonuçlar aldığını bile unutmuş. ersun yanal diyenler bu adamın şikeci bi adam olduklarını hadi içine sindiriyor diyelim, kim la ersun yanal? kariyerinde tek şampiyonluğu bitik bi galatasaray'ın olduğu sezonda yakalamış, milli takımda sıçmış batırmış bi antrenör. hakan şükür'ü pivot santrafor diye oynatmam diyerek, ersan martin'i milli takıma alan çelişki yumağı adam.

    yeni bi' algı yaratılmış, neymiş yabancı antrenörle başarılı olunmazmış. vay amına koyayım, bu insanların tarihten istatistikten de haberi yok, türkiye liglerinde yabancı antrenörler mi, yoksa yerli antrenörler mi daha fazla şampiyonluk yaşamış açın bakın. son yıllarda menajerlerin eline düşmüş türk futbolunda koca bir yalandır yabancı antrenörle başarılı olunmaz lafı. galatasaray'ın ırkçı bi antrenöre değil, futboldan ve futbolcudan anlayacak gerçek bir futbol adamına ihtiyacı var ve bu adam yukarıda geçen adamlardan hiçbiri değil!

    vizyon derken önce kendimizden başlayalım sorgulamaya...
  • 3
    misyonun avrupa'daki takımları yenmek, lakabın avrupa fatihi, sneijder-muslera-podolski gibi oyuncuların var, konuşulan isimler abdullah avcı, hikmet karaman, tayfun korkut..yok abdülkerim durmaz. yönetimin durumu ne olursa olsun galatasaray teknik direktörlüğü için geçen isimler bunlar olmamalı diye düşünüyorum. en azından ben galatasaray ismiyle yan yana koyamıyorum.
  • 4
    galatasaray taraftarının vizyonu her zaman içeride şampiyonluk ve dışarıda da ses getirecek başarılardır. zannediyorum ki bu kaide neredeyse her taraftar için aynıdır çünkü takımın yegane kuruluş amacı budur. dolayısıyla şu an ortalıkta dolaşan isimler herkes için aynı şekilde absürd bulunmaktadır.

    öncelikle düşünülmesi gereken noktalar. ligin ilk yarı itibariyle bitimine bu hafta ile birlikte 6 hafta kaldı. bu da 18 puan demek. galatasaray gibi bir takım için ligin ilk yarısını 1.veya 2. bitirememek başarısızlıktır. bu durumda takımı tanıma ihtiyacı olmayan ve alışma süreci geçirmek zorunda kalmayacak bir teknik adamla* sezon sonuna kadar anlaşmak gerekir. prandelli gibi bir hocanın bile sezon başında gelip ligin ilk yarısına kadar nasıl saçmalayabileceğini hep birlikte gördük sanıyorum. yani önümüzde 2 seçenek var;

    - kaliteli ve takıma ciddi manada futbol oynatabilecek, sistemli ve planlı çalışan bir yabancı teknik adamla uzun vadede anlaşacağız ve her türlü sportif başarı için dişimizi birkaç sene sıkacağız,

    - sezon sonuna kadar takımın başında olacak ve şampiyon olmamızı sağlayacak* yerli bir teknik adamla anlaşacağız,

    türkiye ligi göz önünde bulundurulduğunda ilk seçenek oldukça zor görünüyor çünkü galatasaray gibi bir takımın başındaki teknik adam için tek bir başarı ölçütü vardır o da şampiyonluk. bunun dışındaki her seçenekte teknik adam ile yollar ayrılma noktasına gelinir. emin olun bu taraftarın vizyonu da sanıldığı gibi değil ve daha geniş. galatasaraya yakışan her zaman şampiyonluk ve avrupada ses getirecek başarılardır ancak bunları bir arada bizlere sunabilecek yerli teknik adam sayısı çok az belki de hiçtir.

    işin bir başka boyutu ise dursun özbek yönetimi tabi. yani istediğimiz kadar hayal kuralım ilk önce şu yönetimi göz önünde bulundurmak zorundayız.
  • 5
    şimdi vizyon şampiyonlar ligi şampiyonluğu.

    bana göre de bunu yapabilecek iki tipte klüp var. birincisi ve sıklıkla başarılı olanı inanılmaz bir mali gücü olan her pozisyonunda en iyilerden birini veya birkaçını barındıran klüp. bu takımlar kimyayı tutturdukları sezon alır yürürler. biz bunlardan biri kesinlikle değiliz.

    ikincisi de bir sistem belirleyip, o sisteme uygun iyi araştırılmış transferler yapıp sezon boyu, bütün sezonu etkileyecek sorunlarla karşılaşmamayı uman ve kendine bir başarı kriteri *belirleyip sürekli o ayarda olmaya çalışan ve kimyayı tutturduğunda da hedefin ötesini kovalayan klüp. biz tam olarak bu olmalıyız çünkü başka şansımız yoktur.

    bizim için bu hale gelmek biraz zaman alacak bir durum gibi geliyor bana. ilk ama ilk yapılması gereken iki şey doğru transfer ve yanlışların kesinlikle ayrım yapılmadan uzaklaştırılması. bunları biz kesinlikle eş zamanlı olarak yapmalıyız. bu maaş dengesini sağlamak için önemli, takımın başarısı için önemli, kadro içi adalet için önemli. buradaki en önemli şey tabi ki doğru transfer. doğru transfer de oyunuyla takıma uyumuyla ve aldığı ücretle komple doğru olandan bahsediyorum. bundan sonrası da doğru zamanın gelmesini beklemek.

    benim vizyonum bu açıkçası.
  • 6
    hamza hamzaoğlu'nu, mustafa denizli'yi, hikmet karaman'ı vs. yani türk antrenörleri beğenmeyen taraftar oluşumudur.

    hamza hamzaoğlu fan boyu filan değilim. bunu belirtiyorum. çünkü sözlükte böyle bir ayrım var ki bu arkadaşlar ırkçılıktan filan da bahseder.

    bu vizyonlu taraftarlar, yönetimi beğenmez, teknik hocayı beğenmez ve ekolden bahseder. ama bu ekolden bahseden grup sürekli yıldız transferi ister.

    yerli oyuncu grubunu sevmez. total futboldan,alman ekolü filan ister. bir de bir kere bile alt yapıyı ziyaret etmemiş insan, çıksın alt yapıdan oyuncu oynasın diye de feryat figan bağırır.

    çünkü bilmez ki alt yapında ki topçular bırak süper ligi hatta galatasaray'ı ptt birinci ligde bile oynayamıyorlar. ahmet akcanla konuştum oradan biliyorum. ve sürekli izlerim. bahsettiğim u19,17, 15 ve türevleri.

    bu vizyonu geniş galatasaray taraftarı her zaman takımlarında, kloop, ancelotti, bielsea, hitzfeld, klinsmann yeni isim favre gibi teknik hocaları ister.

    tabi mancini gibi dünya klasında bir hoca gelir önce ona burun kıvırır. beğenmez çünkü o bielsayı ister. bielsa'nın nasıl bir karakter olduğunu anlatmaya gerek yok.

    mancini ilk maçında yuhalanır istifası istenir. bunlar hep vizyoner galatasaray taraftarıdır. böyle futbol filozofuna hoca değil filan denir. cl gruplarından çıkınca filan değeri anlaşılır. sırf tazminat almadı diye de göklere çıkarılır.

    eğer tazminatını alıp gitseydi kimse bu adama övgüler dizmezdi. bana sorarsanız çok iyi hocadır. yani nabza göre şerbet verir galatasaray taraftarı.

    prandelli gelir, parasını alır gider ki haklıdır. arkasından denmediği kalmaz. hoca değil denir. vizyonsuz denir. tabi o adamın kondisyonuyla gs son dakikaya kadar şampiyonluk kovaladı. ve oldu. bunlar unutulur. tabi başarısızdı orayı es geçmemek gerekir.

    fakat bu adama hiç tahammül edilmedi. özellikle de medya aşırı yüklendi ve taraftarla beraber ilk 3 ay da ipini çektiler. tamam kötüydü ve başarısızdı burada hem fikiriz.

    e şimdi 3 günde hoca harcayan taraftar ve transfere göre yönetim seven taraftar. yeni gelen, yabancı hocalara nasıl tahammül edebilir?

    5 yıl şampiyon olmadan bekleyebilir mi? şimdi ki nesilden bahsediyorum. 3 yıl hiç şampiyon olamamış bir takımın başında bir hoca kalır mı? tabi ki hayır.

    almanya ekolünden, total futboldan bahseder taraftar skora göre yorum yapar. ki şöyle de derler bazen ya takım iyi oynasın da yenilenim razıyım hatta şampiyon bile olmayalım.

    ya siz kimi kandırıyorsunuz acaba? en büyük başarı bile yaşatılmaz bu ülkede. kimse bakmaz süper futbola ekol olmak da kolay değil.

    günü birlik yaşayan ülkemiz de ki taraftar grubu türk hocaya burun kıvırır. yabancı hocaya büyük hayranlık gösterir.

    yerli topçu sevmez. aman takıma transfer olmasın der. ozan gibi, muhammet demir gibi milyonlarca oyuncu vardır dünyada. nasıl olsa yabancı kuralı kalkmıştır. bu yaklaşımı yapanlar vizyondan bahsediyor.

    iyi oyuncu kötü oyuncu vardır. bonservis parasına göre adam seçilmemeli. veya pasaportuna göre.

    bakalım şimdi favre geldi diyelim ilk 3, 5 ay savunulur sonra denir ki ülkeyi tanımıyor sisteme ayak uyduramadı trabzon tayfası bunu da harcadı. sonra biz dönüp hocayı harcarız.

    kimse kusura bakmasında bu şartlar altında kimse ne vizyonerdir ne de geleceği düşünüyordur. herkes ve her takım günü kurtarma peşinde. bu düzende kimsenin kredisi yok.

    guardiola bile gelse oyuncular kazma biz napalım denir. kendimizi kandırmayalım beyler.

    hamza hamzaoğlu'nun yolu açık olsun. kendisi fatih terim ve hagi gibi olacaktır. kötü bir sonuçta ve farklı bir yönetimde ilk ismi zikredilen hoca kendisi olacaktır. ve galatasaraya geri dönecektir. bunu da kimse unutmasın.
  • 7
    iclerinden buyuk cogunlugununki fenerbahce taraftarinin vizyonuyla kisitlidir ne yazik ki. fenerbahce gozunu avrupa'ya dikmedigi surece bizim taraftarimizin en buyuk tatmini sampiyonluk olarak kalacaktir. 30 yas ustu taraftarin genelde avrupa'da basari ve ilk 10 takimdan biri olabilmek gibi bir ruyalari var.

    bakin bu vizyona alp yalman da, polat da, hatta canaydin da sahipti.

    bu vizyonun dusmanlari da basta dedeler ve tribun ceteleridir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın