• 76
    bazı galatasaraylı arkadaşlar artık kulübümüzü city, real, psg falan sanıyor sanırım. yok arkadaşlar o eski gs. öldü. yeniden ne zaman doğar biz görür müyüz bilmiyorum. eldeki seviye bu işte kısaca sıradan. her topçuya galatasaray seviyesinde değil yakıştırması yapılıyor. hoca makasın açılmasından bahsederken bunu da dile getiriyor aslında. anlayana...
  • 77
    acilen tedavülden kaldırmamız gereken tabir. yerine usta * diyelim, ne bileyim başka bir şey diyelim. bu tabirin kullanıldığı bir yazıyı okumak istemiyorum, öyle bir klişe oldu benim için. bu tabirin makul galatasaray taraftarı için rahatsızlık verici olmasını şu şekilde açıklayabiliriz. bir bahane olarak kabul etsek de etmesek de avrupa futbolu ile aramızdaki makas çok açıldı. bu nedenle bizim amacımız yetiştirici bir kulüp olmak, geçmiş başarılardan kafamızda kurduğumuz “galatasaray seviyesinde” olmayan futbolcuları istediğimiz seviyeye çıkarmak olmalı. takımımızın kronikleşmiş problemlerinden birinin de bu durum olduğunu söylemek haksız olmaz. en güzel örnek olarak alex telles verilebilir. potansiyeline ulaşmış ve manchester united seviyesine ulaşmış bir futbolcu ama seviye atlamayı bizden sonra porto forması giyerek gerçekleştirdi. bize geldiği gibi gitti, hatta oynarken fazlasıyla eleştirildi. seviyemizle ilgili sorgulamamız gereken durumun bu olduğunu düşünüyorum.
    tabi enseyi de karartmamak lazım. taylan antalyalı ile makus talihimizi değiştirebileceğimizi ve bana göre bunu ancak fatih terim ile gerçekleştirebileceğimizi de görmüş olduk. daha fazla futbolcuya katma değer katmamız dileğiyle…
  • 78
    fatih terim’i korumak için ortaya atılan saçma sapan bir düşünce. geçen sene taylan antalyalı oynatılmayınca “galatasaray seviyesinde değil” diye fatih terim korunuyordu. bu sene mecbur kaldı, oynattı ve o seviyeyi gördük.

    oğulcan çağlayan oynasın, şu belhanda’yı oynatma diyorduk. millet hem belhanda’yı hem fatih terim’i korumak için bunu söyleyenlere “bizim seviyemizde değil saçmalamayın” diyordu. yine görünüyor kimin hangi seviyede olduğu.

    aslında biraz haklılardı bunu söyleyenler. taylan da oğulcan da eski galatasaray seviyesinde değildi. daha üstünde.
  • 79
    belki de artık biz yanılıyoruz ancak bunu kendimize itiraf edemiyoruz. özellikle son yıllarda bu seviye öyle bir hal aldı ki hangi futbolcunun bu seviyede olduğunu kestiremiyorum. bana sorarsanız mevcut kadromuzda muslera ve marcao dışında bu seviyenin futbolcusunu göremiyorum. ancak tam tersi bir şekilde sekidika, şener, etobo gibi futbolcular galatasaray seviyesinde değil diye de ifade ediliyor. hangisi doğru bilmiyorum, gerçek şu ki her geçen yıl daha da kötüye gidiyor.

    ben artık şampiyonlar ligine katılımın çok zor olduğunu düşünüyorum. hadi diyelim bir şekilde katılsak bile galibiyet alabilmemizin imkansıza yakın olduğu kanaatindeyim. işin kaçıncı torbası falan da kalmadı, hangi takım gelirse gelsin bizden iyi olacağı kesin. o yüzden sadece galatasaray olarak değil ülke futbolu olarak köklü değişiklikler yapmamız gerekiyor. öyle maçın başında bir dakika sağa sola bakarak, spikerin kadroları tekrar baştan sayarak bu işin olmayacağı kesin. kesin bildiğim tek şey ronaldo, messi bile olsa 30+ yaş, yüksek kontratlı imzaların tarihe karışması gerektiği. en azından galatasaray seviyesine bu şekilde bir kriter koyabiliriz.
  • 85
    soğuğu yedikten sonra gelinen seviyedir. taylan antalyalı, emre kılınç, oğulcan çağlayan gibi isimler yetenek olarak iyi isimler olsa da ülkemizin kuzey ve doğu iklimlerinde edindikleri fiziksel ve mental dayanıklılık sayesinde galatasaray için daha fazla katkı sağlıyorlar. bence elimizdeki genç futbolcular için geçici gelişim listelerinde organize futbol oynayan soğuk iklim takımları öncelikli tercih edilmelidir.
  • 86
    avrupa futbolunda epey altlarda gezen seviye. şöyle ki bu takım 2018 yazında bir futbolcu kiralıyor. premier lig kulüplerinin zamanında radarına girip henüz 20 yaşındayken kadrosuna 8 milyon euro ödeyerek kattığı bir oyuncu bu arkadaş. belçika liginde epey de başarılı olmuş ama sonra bir sakatlık geçirmiş ve futbolcunun bonservisini elinde bulunduran kulüp oyuncunun düzenli forma giymesi için kulüp arayışında. galatasaray devreye girip bu arkadaşı katıyor kadrosuna kiralık olarak 2018'de. daha sonra futbolcu 2018-2019 sezonunda devre arasına kadar inişli çıkışlı performans gösterse de ikinci yarıyla birlikte atağa geçip sezonu 14 gol 5 asistle tamamlayıp şampiyon kadronun önemli bir parçası oluyor. sonra futbolcunun asıl kulübü olan premier lig ekibi oyuncuyu hazır form bulmuşken nakite çevirmek isteyip fransa'nın önde gelen takımlarından birine yaklaşık 15 milyon euro'ya satıyor. oyuncu fransa'da istenilen performansı gösteremiyor çeşitli faktörlerle. galatasaray tekrar girişimde bulunup oyuncuyu tekrar kiralıyor fransa kulübünden. bu futbolcu maç eksikliği ve sakatlıklarla boğuşurken zaten kaos içinde olan galatasaray takımında pek etkili olamıyor ama yine de tarihe geçen bir maçta başrol oynamayı ihmal etmiyor. daha sonra tekrar fransa'ya dönen bu arkadaşımız yine fransa'da tutunamıyor. galatasaray yine tekrar kiralamak için fransız kulübünün kapısını çalıyor ve bu sefer de çok uygun bir opsiyon ile bonservisinde de anlaşılarak kiralanıyor.
    bu gelişinde de ciddi maç eksikliğine sahip olan oyuncu 814 dakikada 5 gol 4 asistlik bir katkı sunuyor.

    ve bu 23-24 yaşındaki futbolcunun 4 milyon euro çok cüzi bir satın alma opsiyonu olmasına karşın bonservisi alınması kimi taraftara göre pahalı bulunuyor kimi taraftara göre ise de öncelikli transfer hamlesi olarak görülmüyor.

    galatasaray'ın seviyesi belki bazı konularda avrupa ile başa baş mücadele edebilir ama ne ekonomik anlamda bir seviyeden söz etmek mümkün ne de yönetim tarzı seviyesinden.

    geldiğimiz nokta budur. sabaha kadar makas açılıp açılmadığını tartışsak da sonuç ortada. rekabet gücümüz o kadar az ki biz şampiyonlar liginde hayallerimizle yetinmeye devam etsek iyi olacak.
  • 87
    7 ağustos 2021 ajax psv eindhoven maçı'nda psv ajax takımına da fark atmış.

    bu skor benim açımdan 21 temmuz 2021 psv eindhoven galatasaray maçı'nda bizim de psv'den fark yemiş olmamızın acısını dindirmedi, zira ben bizim takımın seviyesinin ne olduğunu 3-4 yıldır biliyordum da 5 ağustos 2021 galatasaray st johnstone maçı'nda herkes tarafından teyit edilmiş oldu.

    galatasaray seviyesi diye bir şey yok, fatih terim'li galatasaray seviyesi diye bir şey var.
    zira bir takımın seviyesini kadro kalitesinden önce teknik ekibin kalitesi* belirler.

    galatasaray'ın avrupa ligi ön eleme turunda saint johnstone fc takımını eleyebileceğinden bile şüphe duyar hâle geldik neredeyse.
    https://anketinho.com/3220
    çünkü o güveni vermiyor bana takım.

    başında fatih terim olan galatasaray seviyesi bana göre uefa konferans ligi düzeyindedir.

    kendimizi kandırmayalım, pembe hayaller satmayalım, yarın iskoç ekibini elesek dahi sürekli oyuncularını suçlayan, transfer isteyen, bahane üreten hoca ile, bu anlayış ile önümüzdeki maçlarda yine hüsran yaşarız.

    (bkz: son 38 avrupa maçında 4 galibiyet alan takım)

    seviyemizi, haddimizi bilelim, beklentileri düşük tutalım.
    konferans ligi iyidir bizim için.
  • 88
    tüylerimi diken diken eden bir şey bu.
    bunu ne zaman duysam engelleye basasım geliyor.
    ne zaman hala drogba, sneijder, melo konuşulduğunu görsem kendimi duvarlara vurasım var.
    hatta fernandolu gomis'li kadro için de aynısını diyorum; o kadro için riva satıldı, parası gömüldü. gelinen noktada elimizde riva yok, alınan şampiyonluk paraları da giderlere gitti borç bile kapatamadik.

    sürekli yazmaktan sıkıldım ama artık şu rüyadan uyanılsa iyi olur. aramızda cebinde hibe edecek 50 milyon eurosu olmayan adam futbolcuları "galatasaray seviyesinde değil" diyerek eleştirmeyi bırakmalı. bizim seviyemiz bu. ya seve seve ya zorla öğreneceğiz. her sene 300-400 milyon lira borç yazan, teorik olarak batmış bir kulüpten artık melo, sneijder kalitesi beklemeyin.
    bekleyen de yillik 15 milyon euro maaş için, tahminen 30-40 milyon da o seviyedeki iki oyuncu için yatirsin kulübün hesabına.
  • 91
    doksanlı yılların sonu ikibinli yılların başında zirve noktasına ulaşmış seviyedir.

    belki o yıllarda rüzgarı bu denli arkasına almış bir kulüp lucescu ile yollarını ayırmak yerine şampiyon teknik adamı yollamayip uzun yıllar lucescu ile yola devam etse, prime lucescu kariyeri ile galatasaray ismini harmanlayarak ulaşılması zor başarılar elde edebilirdi.

    işte o zaman galatasaray taraftarı olarak yıllarca bu tabiri kullanmakta bir beis duymazdık. gelgelelim başkanlık seçimlerinde yapılan hatalar bunlar ile birlikte paranın pul gibi çarçur edilmesi akabinde içinden çıkılamaz bir kısır döngünün içinde bulduk kendimizi. yıllarca galatasaray batıyor algıları içinde ucuz et ile yapmaya çalıştığımız yahniler, düşük maliyetli onlarca vasıfsız futbolcular ile kurduğumuz kadrolar seviyeyi birden aşağılara çekti.

    sonuç itibariyle avrupa kupalarında üç senede bir aldığımız galibiyetler ile letonya seviyesine gelmiş bir galatasaray seviyesi ortaya çıkmıştır.
  • 92
    bazen elindeki oyuncuların doğru kullanımıyla artıp azalan seviye.

    son zamanlarda bu konuda en büyük örneği benim için chelsea'dir. frank lampard zamanında potansiyeli yüksek ama premier lig için yetersiz olarak görülen o kadro thomas tuchel'in gelişiyle şampiyonlar ligi almış ve premier lig'de de baskın bir oyun ortaya koymuştu.

    biz de yeniden yapılanma işine girdik ve potansiyelli bir kadro kurduk. şu an galatasaray seviyesinde değil denilen taylan antalyalı, berkan kutlu, emre kılınç, luyindama gibi oyuncular doğru dokunuşlarla elimizi oldukça güçlendirecek bir seviyeye gelebilir. evet takıma bir orta saha transferi şart ama her sorun transferle çözülemez bu da çok net.
  • 97
    sözlük ergenleri tarafından sıklıkla dillendirilen söz. üstelik inanıyorlar buna, tamam biz türkiye'nin en başarılı kulübüyüz ama bütçemiz belli, coğrafik konumumuz belli, ligimizin kalitesi belli. öyle her istediğin futbolcu buraya gelmez. gönül ister her gelen futbolcu ronaldo olsun messi olsun ama olmuyor.

    bırakın romantizmi, seviye olarak üst düzey topçular var ülkemize gelecek ama paran varsa bile beklersin 30+ yaşları.

    bugün bir futbolcu için galatasaray seviyesi değil diyen de aynı troll, 2 gün sonra 150 milyon euro diyen de aynı troll.
  • 100
    en az fenerbahce cumhuriyeti veya besiktasin serefli ikincilik soylemleri kadar sacma olan ve hemen hemen her yeni ya da potansiyel transfer icin taraftarimiz tarafindan gundeme getirilen isim tamlamasi. bu seviye nedir renkdaslar cok merak ediyorum, soyle gecmise donup baktigimda; ilk 11 oynayan ya da ilk 11 icin alinmis bir cok oyuncumuz bizden sonra dogru durust bir takimda bile oynayamamis. kadromuzdan gidenlerin (ya da hic gelememis olanlarin) bir kismi 30'lu yaslarinin basinda futbol hayatini bitirmis (bkz: semih kaya) (bkz: furkan özçal), bir kismi kulupsuz (bkz: tarık çamdal) (bkz: aydın yılmaz) (bkz: umut gündoğan), bir kismi (bkz: kevin grosskreutz) (bkz: lucas ontivero) cesitli ulkelerde 2. 3. 4. liglere kadar dusmus, bir kismi anadoluda takiliyor (bkz: emre çolak). yani biz seviyemizi ne olarak goruyoruz da barca'da falan tutunamadi diye adam begenmiyoruz. o kadar fazla futbolcu var ki yazilabilecek, yillarca bizim seviyemize uygun gorulup, takimda gayet fazla sure almis bu futbolculara bakip bu seviye olayini takilmasak daha iyi olacak. bizim efsanemiz olmus degisilmez adam sabri, yillarca takimda oynamis yekta falan bile bizden sonra ne yapti bakmak lazim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın