resim
Franklin Edmundo Rijkaard
Görev:Teknik Direktör
Takım:Kariyer Sonu
Yaş:61
Uyruk:Hollanda
  • 2726
    kalitesini de geçtim, sistemini de, oyuncuları da, yönetimi de.

    türk futbol severler olarak avrupa futboluna imreniyoruz.
    onlardaki profesyonel anlayış bizde yok. ne yönetimde, ne oyuncuda, ne taraftarda.
    hadi hep diyorlarya, u-16, u-17 gibi turnuvalarda fırtına gibi esiyoruz, o adamlar 18-19 olunca eziliyoruz karşılarında, arada geçişi yapamıyoruz.
    yönetimler, adeta perde arkasında, kimse çok büyük takımların başkanlarını takır takır sayamaz. biz de başkan, takımın sahibi havasındadır.
    falan filan, bir sürü imrendiğimiz nokta var.
    bunlardan biri de başarı hikayeleridir.
    x oyuncusu, sakatlıklar yaşar, taraftar tepkisi alır, badireler atlatır, ama oynaya oynaya patlamayı yapar ve büyük oyuncu olur.
    işte anlayış, işte avrupa deriz. sabır ne güzel deriz. biz de bir oyuncu tek maç kötü oynasa kellesini isteriz.
    bir başka başarı hikayesi de teknik direktörlerdir.
    ne zaman avrupa futbolundan bahsedilse verilen bir örnektir, manchester united, alex ferguson ile yıllarca başarıya hasret kaldı sonra şimdiki haline geldi, vay adamlardaki vizyona bak, futbol anlayışına bak.
    şimdi bu öve öve bitirelemezken, rijkard 1 senede bir şey yapamadı gitsin, demek bana komik geliyor.
    o imrenerek baktığımız, uzun yıllar boyunca tek teknik adama hizmet eden takımlardan biri olmak istiyorum açıkçası, alt yapısından tutun, oyuncularına kadar, 4-5 yıl sonra tamamen tek bir teknik ekibin eseri olsun, iyi ve kötü. futbolcu patronun kim olduğunu bilsin, başkan arka plana çekilsin.
    aziz yıldırım şöyle dedi, yıldırım demiören böyle dedi, frank rijkaard şöyle dedi diye dinleyelim haberleri. transfer dönemi dışında unutalım yöneticilerin isimlerini.
    bilmem 4-3-3, 4-4-2, 2-3-5, böyle olsun, avrupa klübü gibi.
    bu kötü bir şey olabilir, o dediğin şöyle böyle diye eleştiri de getirebilirsiniz.
    benim hayalimde böyle bir şey var sadece onu söylemek istedim.
  • 2727
    ''elindeki kumaş bu aga, adam ne yapsın''. evet son zamanlarda dillere pelesenk oldu bu cümle. rejkard'ımızı canımız ciğerimiz kıvırcığımızı eleştiren hainlere böyle diyoruz. mustafa sarp'la ayhan akman'la hele hele barış özbek ile olacak iş mi bu?

    işe rejkard hazretlerini körcesine savunanlar böyle bakıyor. ama eleştirmeden hemen önce belirteyim. sadece birkaç gerçeğe dikkatinizi çekmek istiyorum.

    kadro yetersizliği: büyük bir yalan. tamamen kendi yetersizliğini oyunculara atan bir psikoloji. niye mi? birlikte inceleyelim;

    yabancılarımızdan başlarsak:

    -milan baros: anlatmamıza bile gerek yok. kraldır candır. iki sene önce ligin tozunu atmıştı, geçen sene çubuklu tosun olmasa yine çılgın atacak olandı. şimdi kayıplarda. pas alamıyor ve neticede gol atamıyor.

    -elano blumer: kendisini hiç sevmem ama şu da bir gerçek. elana blumer'in kalitesi tartışılmaz. ha bize zerre faydası olmadı o ayrı. brezilya milli takımında da gördük biz bu adamı. bizde bütün mevkiilerde oynadı, denendi. lütfen yine klasik ''barış özbek var diye kötü oynuyo'' gibi yapıcı olmayan tezlerle gelmeyin. bu adam oynayamıyor. bunun iki sebebi olabilir. ya takımı sevmiyor oynamak istemiyor yada rejkard bu adamdan verim alamıyor.

    -harry kewell: geçmişinden bahsetmemize bile gerek yok. mükemmel insan.

    -juan pablo pino: genç, yetenekli, süratli. her ne kadar şahsen keita'nın yardırmalarını özlesemde, pino yu kötü oyuncu olarak adlandırmak cinayet olur.

    -lorik cana: işte bu adamdan çok ümitliydim. bucaspor maçında oyuna girdiği son dakikalarda bile klasını konuşturdu. niye bizde oynamıyor veya oynatılmıyor?

    -lucas neill: savunmanın değişilmezi. mantıklı oynuyor.

    -insua: hakan baltadan sonra ilaç oldu. oynadığı 2 maça göre değerlendirmek hata mı olur bilmem ama bu çocukta iş var. ee boru değil, liverpool ha?

    -misimoviç: almanyayı asist manyağı yapmış bir adam bu. frikikleri adrese teslim, kornerleri ise ön direğe değil, uzun oyunculara doğru...

    bir de tabii yerliler var.

    -arda turan süper yetenek. büyük kaptan. gençliğinin etkisiyle yaptığı bazı hatalarla bazı taraftar gruplarınca haince saldırılmıştır. ama kendisi bu takımın ruhudur. birçok türk oyuncunun aksine kendini geliştirebilendir. yurtdışında oynamayı en çok hakedendir. o candır, gözleri ceylandır.

    -aydın ve serdar özkan: bu iki arkadaşı bir arada verdim özellikle. yedek olarak iyiler. belki skoru bile değiştirebilmeleri ihtimali var. ne dersin?

    - mehmet batdal: gelecekte türk milli takımının değişilmez santrforu olacak isimdir. lütfen yaşlı falan demeyin. insanın gelecekte parlama şansı olması için 16-17 yaşında olması gerekmez!

    -sabri sarıoğlu: ne kadar taşşak geçilirse geçilsin, sağ bak'in değişilmezi. hiddink bile vazgeçemedi, o kadar vahim yani...

    - hakan balta: iyi bir sol bek yedeği yada stoper olacak. söz kendisinde artık, hele bir iyileşse...

    - servet: dan dun servet, yinede vücut var, milli, hırslı, uzun. iyi bir alternatif olur.

    bu liste uzar gider arkadaş. daha yazmayayım sıkıldınız biliyorum.

    bu isimlere kalitesiz diyen varsa bi adam öne çıksın. başka ne zaman bunları beraber oynarken göreceksiniz! kendinize gelin ey renkdaşlar. bu kadro kalitesiz falan değil. başka birinin elinde şu kadro olsa uçururdu. ayhan mustafa sarp barış özbek demeyin ama yine, rejkard hazretleri bi zahmet bu üçünü bir arada oynatmayıversin.

    bir teknik direktör oyuncularında maximum verimi almalıdır. rejkard mutsuz, neşesiz. bi gollerden sonra gülüyor. burda olmak istemiyor sanki. oyuncular mutsuz. milli takıma abandılar bide. umurlarında değil takım, çünkü sevmiyorlar rejkard'ı. çünkjü rejkard onları iplemiyor.

    rejkard galatasarayın büyüklüğünü de sallamıyor. o bir yabancı bunu unutmayın. biz sevgili türkler hep duygusallıkla yaklaşıyoruz. ama adam profesyonel bakıyor olaya.

    bu takım ne skimsonik oyuncular gördü. hepsini hatırlıyorsunuzdur umarım. 2000'den sonra o skimsonik oyuncularla kupalar falan kazandık biz.

    şu güzelim kadro, geçen seneki kadroda dahil, galatasarayın en iyi kadrolarındandır.

    a- eğer sen iğrenç geçirdiğin bir sezonun ardından balayı ayağına sezonu herkesten geç açıp, takımı hazırlamayıp, sonra uefa'dan eleniyorsan,bu senin suçundur. sarpın falan değil

    b- eğer sen 3. olup ''geçen sezon 5.ciymişsiniz''cilik yapıp başarı olarak görüyorsan,

    c- kondisyon yükleyemeyip, oyuncularını sakatlanmasına göz yumuyorsan veya sakat sakat milli takıma gitmelerine izin veriyorsan,

    d- hazır hazır maç oynayıp gelen adamları '' kondisyonu eksik'' diye maça çıkarmıyorsan,

    e- iki senedir bizi ''total futbol'' diye uyutup, ikide bir oyuncu alıp satarak, sistem değiştirerek, top toplayıcılara topu oyuna geç sokmalarını söyleyerek, son 10 dakka rakip korner köşelerinde top tutarak, kanser ediyorsan,

    f- oyuncularını son dakika golü attıktan 2 dakika sonra gol yemelerini sağlayacak bir psikolojide bırakıyorsan, motivasyonsuz bırakıyorsan,

    gideceksin.

    biz sabretmesini biliriz. ama sabretmemize değecek birşeyler olması gerek. son maçlarda skoru korumak için yaptığımız acizlikleri anadolu takımları yapıyor. şu pek ekeştirdiğiniz bülent uygunyapıyor bu işleri.

    size sorarım. geçen sene ilk 6 hafta fırtına gibi esen, sonrasında ise evinde galibiyeti bile koruyamayan bir galatasaray izledik. basan, gol arayan, gol atan, gol yiyen, zevkli maçlar çıkaran bir takımdı o. şimdi ise beşiktaşın geçen seneki maçları gbi oynuyoruz. 1-0 yap üstüne yat. bunun neresi total futbol arkadaş, neresi avrupai bunun?

    psikolojik olarak bitikler oyuncular. 90 da atıp 90+2 de yiyorlar. rejkard niye oyalanmadınız diyor. e o zaman herhangi bir adam gelsin rejkard'ın yerine anadoludan, o da aynı şeyi derdi. ne farkı kaldı kıvırın?

    eh neyse, kısacası, at gözlüklerini çıkarmayın siz. durmak yok kandırılmaya devam. inanın rejkard'a. şampiyon olsak bile, şu futbol stilini değiştirmezse kanser olacağız bu sene...

    edit: bazı arkadaşlar niye barış, sarp, gökhan zangibi isimlerden bahsetmediğime değinmiş. benim aslında söylemek istediğim de buydu. daha ardadan barostan verim alamayan adam barıştan nasıl verim alacak.

    barış sarp vs bunlar kısıtlı kapasitede oyuncular tamam. ama başka bir hoca olsaydı (bkz: lucescu), emin olun o kısıtlı kapasitelerinin %100'ünü kullanıp takımı sırtlarlardı.
  • 2728
    sonunda çok merakla beklenen sistemini bulmuş olan hocadır.

    yerim total futbolunu, 1-0 sistemine bağlamıştır. olur da bir gol yerse vay haline, çünkü galatasaray bu yıl herhangi bir takıma bu gidişle 2 gol zor atacaktır.

    tanım: kışla gazinosunda oynadığımız boktan futbol nedeniyle sandalyeler parçalanmasına, sinir bozukluğundan kavgalar çıkmasına neden olan yetersiz hoca.
  • 2730
    çakal, yılan, akbaba, ormanda gezintiye çıkmışlar. aheste gezerlerken kampumbağaya rastlamışlar. hadi kardeş sende takıl bize demişler. gezerlerken bir el ateş sesi duyulmuş. çakal hemen uzamış gezinti mahallinden. yılan bir el daha ateş sesi duyarsam şu kayanın dibine kıvrılırım ben demiş. akbaba bana sorun değil ben uçar kaybolurum demiş. kampumbağaya sormuşlar sen ne yapacaksın kardeş.

    ben de sizi adam sanmıştım demiş.
    reykart, onca yazı yazdım hakkında adam sanıp. gol attı diye ayhan'a sarılacak, prensin sarp'ı banko oynatacak, servet gibi bir kazmayla oyunu geriden kurmaya çalışacak ve kalecinle topu turgay şeren misali degajla oyuna sokacağını bilseydim. skibbe'den beter yapar daha florya'ya inmeden saldırıya geçerdim.
  • 2733
    skor yorumcularının sevmediği, gündelik konuşan, yapabildikleri sadece gündelik yorumlar olanların pek haz etmediği teknik adamdır. son gün gelen transferler, yıldız oyuncuların sakatlıkları derken adam ne yapsın. son üç maçın hepsini kazandı bir şekilde. kazanamayınca laf edenler hala çenelerini kapamaz, kazanınca da öterler ya bunu anlamam. hele bir arda-baros-misi-kewell-elano beşlisini görelim bakalım neler olacak. ondan sonra ötüşelim kuş gibi e mi gençler?
  • 2734
    ezberden savunulan hoca. savunanların büyük çoğunluğu da kendisini savunurken inanmıyor kendisine. artık önceden savunuyordu da dönek denmesin diye mi yoksa ağabeyleri savunacaksın dedi diye mi bilemiyorum ancak bu başlık altına yazanlar da artık goygoya başlamış.
    mantık çerçevesinde, dört başı mamur bi eleştiri veya savunucu entry görmek çölde bir vaha gibi artık. ayda yılda bir denk geliyoruz. onun dışında varsa yoksa sarp ı iniesta mı sandınız, arda bi iyileşsin, seneye milan a gidince görürsünüz.
    he anam he.
  • 2736
    kewell sakat= yok
    baros sakat= yok
    keita deplasmanlarda yok , elano hiç bir yerde yok ,
    jo ruhsuz = yok dos santos kondisyon eksiği var = yok , hakan baltanın alternatifi yok , sabrinin alternatifi yok , servetin alternatifi yok , neil sezonun yarısında takımda yok , franco bir yıl boyunca sahada yok
    zaman sonra tirübün boş taraftar yok
    kız arkadaşına küfredilmiş yada forvette oynamış o yüzden arda yok
    ve galatasaray ligde 3. , avrupada çeyrek finalin kapısından dönmüş ama başarısız olan rijkaard zira sebeplerini yazdık. medyanın boş laflarına güvenen , kaptanının kız arkadaşına küfreden taraftar suçsuz , hakemler suçsuz , şanssızlık diye bir şey yok sadece rijkaard suçlu , verin tazminatımı gideyim deyip pişkin pişkin sırıtmak yerine saçlarını ağarttığı için rijkaard suçlu .. rijkaard sene başında da, sakatlıklar, şanssızlıklar, protestolar, geldikten sonra da aynı rijkaard ama sene başında 103 gollük rekoru kıracağımız düşünülürken , sene sonu rijkaardın başarısızlığı konuşulmaya başlandı . şaka gibi... bir de sanki 3. lük görmedi bu takım , avrupadan hiç elenmedi .
    lucescu gönderilip fatih terim getirilirken sevinenlerle, lincoln - bülent korkmaz atışmasında lincoln e hak verenlerle , arda - caner kavgasında ardaya küfredenlerle pek farkını göremiyorum rijkaardı eleştirenlerin * . onlar da zamanla yaptıklarının yanlışlığını tasdikleyecektir.
  • 2738
    kendisini eleştirenleri ikiye bölersek, iki taraf da çok haklı.

    ''beklenti ne denli büyükse, hayal kırıklığı da o denli büyük olur''

    olumsuz yönde eleştirenler için; beklentileri büyük oldu, hayal kırıklıkları da. yapılan eleştirilerin her biri de hayal kırıklığı taşıyor doğrusu.

    eleştirmeyen ve desteğe devam edenler için; beklentileri hala var sanırım. ve sonunda haklı çıkmayı umuyorlar. gerçi başarılı olursa iki taraf da sevinecek. başarısız olursa eleştirenlerin en azından ellerinde tesellisi var. bu işleri biliyorum diyebilecekler.
  • 2740
    --- alıntı ---

    başka kapıya ajax
    hollanda basını ajax'tan bahsediyor ama adnan polat, hollandalı hocayı 2 yıl daha kalması için ikna etti. elini kuvvetlendirmek için de ocak ayında 2 yıllık imza attıracak

    hollanda basınının 'evini bile aldı, seneye ajax'a dönüyor' iddiasında bulunduğu frank rijkaard gerçeğine akşam ulaştı.. g.saray'ın kara kutusu yazarımız bahri havadır, hollandalı'nın en geç ocak ayında imza atacağını ve 2 yıl daha sarı-kırmızılı takımın başında olacağı bilgisine ulaştı.. havadır'a göre işte rijkaard gerçekleri:
    adnan polat uzun zamandır rijkaard'ın kalacağını söylüyordu. bu konuda somut adımlar atıldı ve her defasında 'önce başarıya bakalım, sonra imzayı atarız' diyen hollandalı, sonunda teslim oldu. polat'ın uzun süren baskısı sonrasında türkiye'de kalmaktan yana tercihini kullanan tecrübeli teknik adam sezon sonunda bitecek sözleşmesini uzatmak için onay verdi.

    3.5 milyon euro alıyor
    bilindiği gibi yılda 3.5 milyon euro kazanan rijkaard, sezona kötü başlanması üzerine adeta topun ağzına gelmişti. ancak hollandalı, kötü futbola rağmen son haftalarda alınan 3 maçlık seri galibiyet üzerine derin bir nefes aldı. bu sinerji sonrasında da hollandalı teknik adam 'galatasaray'da devam etmeye varım' dedi. böylece adnan polat'ın stratejisi de ortaya çıktı. hem istikrar hem de muhalefetin baskısı sonrasında ortaya çıkabilecek olası seçim halinde adnan polat, elini de tartışılan hocası frank rijkaard ile anlaşarak güçlendirmiş oldu.

    gökhan zan ve barış'a elveda
    galatasaray'da sezon sonunda sözleşmesi sona erecek olan neill, barış ve gökhan zan üçlüsünden sadece avustralyalı stoper takımda kalacak. beşiktaş'tan 2009'da bonservisi elinde gelen, milli takımın da stoperi olan gökhan zan'ın geçen yıl 16, bu sezon da sadece 2 maçta sonradan oyuna girmesi, kredisini tüketirken 29 yaşındaki savunmacının 'müzmin sakat' kamburunu üstünden atamaması rijkaard'ın güvenini sarstı. feldkamp'ın 2007-2008 sezonu başında sarı-kırmızılılar'a kazandırdığı gurbetçi barış özbek ise oyun içindeki takıma zarar veren agresif tavırlarını düzeltmediği için yeni sezonda düşünülmeyen futbolcular arasında.

    aslan'da sahte twitter paniği!
    galatasaray'da başkan adnan polat, sportif aş genel müdürü adnan sezgin, eski yönetici haldun üstünel ve futbolculardan ayhan akman'ın başı sanal alemle dertte. bu isimleri twitter'da kullanan bazı kişiler, bıraktıkları kafa karıştıran ve küçültücü mesajlarla büyük sıkıntı yaratıyor. işte bu mesajlar:

    haldun üstünel
    neyse ki bu maça bileti kopardım. hem de başkandan. bedava bilet kovalayan @aslanliyol'u takip etsin, sorusunu cevaplasın, bileti hemen kapsın!

    adnan sezgin
    bir dahaki transfer sezonunda günü gününe çalışacağım. dersi derste dinlemek, futbolcuyu maçta izlemek lazım. evde youtube'dan olmuyor!

    --- alıntı ---

    http://www.aksam.com.tr/...ska_kapiya_ajax.html
  • 2748
    hakkinda atip tutanlari, keske bu aksam da gorseydik diye beni dusunduren teknik direktorumuzdur.

    ben her maglubiyet sonrasi, her sosyal ortamda rijkaard'i savunmaya devam ettim, ediyorum, ve edecegim. peki ya siz? sampiyon oldugumuz zaman hangi yuzle sevineceksiniz? bir galibiyetle bile susuyorken, gelen sampiyonlukla napicaksiniz? ta bugunden o zaman yazacaginiz methiyelere sokayim.

    nkfvas ucmadan once rijkaard basligina frank rijkaard > galatasaray taraftari yazdi. sonuna kadar da hakliydi; en azindan adamin sabit bir durusu var, esen ruzgarla, yapilan elestirilerle durusunu bozmuyor peki ya siz?

    son olarak; rijkaardci olmakla, yabanci hayrani olmakla suclaniyorum ya da suclaniyoruz, rijkaardci olmayanlarin haline, futbol anlayislarina baktikca, bunun suclanma degil ovgu oldugunu anliyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın