• 331
    arkanda galatasaray olduğu sürece senin sırtın, sen arkamızda olduğun sürece bizim sırtımız yere gelmez hocam. bir daha gitme. sana lp'den gelsin bu sözler.

    --- alıntı ---

    oh when we’re high
    oh my god, you blow my mind
    so let’s get high, let's get high
    live until we die, yeah
    oh you and i, you and i
    let’s just do it one more time, one more time
    a million times
    let’s get high, let's get high
    live until we die, yeah

    --- alıntı ---

    uçur bizi, bir daha, binlerce kez daha şampiyon yap bizi, bizi ancak ölüm ayırsın artık.
  • 332
    taziye kuyruğunda acının eğreti durduğu bedeni ve gözlerinden mütemadiyen süzülen inci taneleriyle kuyruğun sonunun gelmesini bekledi. son uzaktan akraba da "başınız sağolsun" dileğini ilettikten sonra yanıma doğru geldi, aralık ayazında içimi yakarak göğsüme sıkı sıkı sarıldı. ağladı.

    ben 8 yaşında, sami yen kapalısında, fenerli amcamın omzunda sahadaki cazip hareketliliğin içinde hagi'yi seçmeye çalışırdım. o 8 yaşında benim yanımda tarihin en kötü galatasaray'ını izlerken, yaşıtlarının bütün çocuksu baskılarına karşı galatasaraylılığını muhafaza etmeye çalışıyordu. sonra sen çıktın geldin. "orada bir gaassaray var uzakta" tadındaki "oğlum biz aslında sen doğmadan ne büyük takımdık" sözlerimiz lüzumsuz kaldı. ben 8 yaşımda hagi'yi seyrederdim, o da elmander'i, melo'yu, drogba'yı, sneijder'i, seni seyretti. en çok da seni seyretti.

    bir hastane odasında, sorumsuz bir doktorun "çok ilerlemiş. en fazla 5 ay yaşar." lafı kaç hayatı değiştirir, sen benden iyi bilirsin hocam. arkadaşımın yalnızca galatasaraylılık üzerinden bağ kurduğum 2003 doğumlu kardeşiyle ilişkimiz böyleydi. annesi yoğun bakımdayken, hastanenin bahçesinde 45 dakikalığına endişelerini, korkularını, hüznünü biraz olsun unutabildiği konuşmaların konusu da galatasaray'dı. sendin. "hoca gelir belki oğlum, belli olmaz." dediğimde parlamıştı gözleri. "hoca" deyince yalnızca kimin kastedildiğini anlayacak bilmem kaç neslin galatasaraylı çocuklarından biriydi o da.

    18 aralık günü, göğsümde 14 yaşında bir çocuğun hıçkırıklarla ağlayan hali... 21 aralık günü saat 23:22'de gelen; bilmem hangi haber sitesinden kesilmiş "fatih terim yeniden galatasaray'da" haberinin görselinin altına düşülmüş bir "hayırlı olsun yusuf abi" metni muhtevalı bir whatsapp mesajı... yemeden içmeden kesilen bir çocuğun hayata yeniden bağlanma noktası... allah biliyor, 4 senedir seninle yeniden kavuşmayı istediğim kadar çok az şeyi istedim. ama hiç o aradaki 3 günkü kadar dua etmedim.

    senin kavgan sadece senin kavgan değil hoca. sen güldüğünde sadece sen gülmüyorsun. ben 2003'te "fatih hoca bitmez ulan! şampiyonuz!" diye ergen kavgaları verirdim. bugün 2003 doğumlu çocukların da kahramanı, umudu sensin.

    kazandığında yalnızca sen kazanmayacaksın. allah yardımcın olsun.
  • 333
    sayın fatih hocam;

    aşağıda yazdıklarım, senin yaşayan efsane olmanı sağlayan özelliklerinin yanına eklemeni istediklerim. umarım okursun ve de gülümsersin.:)

    -maç sonlarında ya da soru sorulduğunda gereğinden fazla konuşma hocam. mecbur değilsin. az ve öz konuş. bu sana daha çok yakışıyor. bir de net cevap ver. cevap vermek istemiyorsan "yorum yok" diyebilirsin.

    -yerli yabancı ayrımı sakın yapma hocam. hakeden formayı giysin. öyle düşündüğünü biliyorum ama yine de altını çizeyim dedim.

    -saha kenarında çok dengeli ol. sana saldıran şeytanları biz taşlarız sen işini yap onları kale alma.

    -dörtlü defanstan asla taviz verme hocam.

    -bir tane yıldız sol bek aldır. paraya kıyıp aldır bu futbolcuyu. transfere ayrılan tüm parayı solbeke ver. carole ile olmaz bu iş. önümüzdeki sezon şampiyonlar liginde bize iyi bir solbek gerek. şimdi gelirse takıma uyum sürecini de atlatır.

    -sneijder'i bonservissiz, bruma'yı 7-8 m € satın alma opsiyonu ile kiralık alabilirsen çok iyi olur. sneijder takıma kalite katar, bruma yıldız kapasitesi olan genç isim. biz yıldızı para verip alamayız ama yetiştirebiliriz. bruma senin keşfin. ondan bir yıldız yaratabileceğini düşünüyorum. olmazsa aynı şey emre mor için de geçerli.

    -sana saldıran ahmet çakar gibi densizlerle hiç dalaşma. onları biz taşlarız.

    -önümüzdeki sezon için şampiyonlar liginde ses getirecek bir kadro planlaması yap. hedefini en yükseğe koy. bugün olmazsa yarın başarabileceğine önce senin inanman sonra da takımı ve taraftarı inandırman gerekir.

    -levent şahin 1. yardımcı olmalı. elmander ve tafferel de mutlak getirilmeli. çünkü her ikisi de disiplinli çalışma timsali kişilikler. belki bir yerli eski futbolcumuz daha alınabilir ama gereğinden fazla ismi florya'ya sokarsan ondan da sorun yaşayabilirsin.

    bu yazdıklarımı, sana inanan, ve seni destekleyen bir küçük kardeşinin fikirleri olarak kabul et.

    yolun açık, rüyaların gerçek olsun.

    not: kullandığım dili, gerçekte ne kadar hoşgörülü olduğunu bildiğim için özellikle seçtim. dediğim gibi okuman ve gülümsemen dileğiyle.
  • 334
    --- alıntı ---
    hocam ;sen son göreve geldiğinden beri
    19 derbide 2 kez kaybettik, bunlardan birinde 10 tane yüzde yüzlük pozisyondan faydalanamadık, birinde 2 faul golle yenildik.
    kadıköyde şampiyonluk turu attık.
    feneri arenada 3'ledik, 2'ledik.
    erzurum'da yendik, kayseri' de yendik, 2 süper kupa aldık.
    psikolojik üstünlük nedir alayına gösterdik.
    sonra ünal efendi seni gönderdi.
    3 stoper 3 ön liberoyla kadıköye gittik ceza sahasına girmeden maçı bitirdik.
    hocam bence bunlar henüz daha iyi günlerimiz şimdi yine dibe vurmayı bekleyip, imparator gel bizi kurtar denilecek günleri bekleyeceğiz.
    en son kadıköyde galip geldiğimizde takımın başında sen vardın bir gün yine galip gelirsek herhalde seninle olacaktır.
    belli bir kısım galatasaray taraftarının sana yaptığı hakaretleri ise kesinlikle hak etmiyorsun.

    --- alıntı ---
    gittiğin gün yazmışım, tekrar hoşgeldin hocam, kadıköy konusunu biliyorsun.
  • 335
    sayın hocam,

    arda turan, hakan çalhanoğlu, kaan ayhan, asamoah, felipe luis, emre mor, sneijder, bruma ve cengiz gibi birçok isim geçiyor transferle ilgili. transfer konusunda geçerli iki evrensel kuralı sizinle paylaşmak istiyorum.

    1-futbolcuya mevki aranmaz, mevkiye futbolcu aranır.

    şu anda bizde futbolcu aramamız gereken asıl mevki solbek. bunu zaten siz de söylemiştiniz. dolayısıyla ilk ve en önemli transfer hedefimiz mükemmel bir solbek bulmaktır. asamoah ya da felipe luis bizim için biçilmiş kaftan. hangisi alınırsa alınsın şampiyonlar liginde kalitemizi bir tık yukarı taşır. (bu arada carole'ün bir faydası olacağını zannetmiyorum)

    ismi geçen diğer futbolcuların mevkilerinde zaten iyi futbolcularımız var. hem de alternatifleriyle birlikte.

    2-acil ihtiyacınız olmasa bile yatırım amaçlı genç futbolcuları almak da doğru bir politikadır. bu açıdan bruma, emre mor ya da cengiz iyi alternatifler.

    bu futbolculardan biri ya da ikisini ara teansfer ya da yaz transfer döneminde takıma kazandırabilirsen iki-üç yıl oynatıp yıldızlaştırabilir ve satarak kaynak yaratabilirsin.

    bunlar dışındaki isimler takıma artı bir katkı vermeyeceği gibi sorunlara da yol açabilirler.

    ancak sneijder için bir parantez açmak isterim. saha dışında sorunları yoksa, takıma beyin olarak büyük katkı verebilir. eğer bonservis ödenmeden alınabilirse takımda olmasını isterim. en az iki buçuk yıl yararlı olacağını düşünüyorum. son yarım saatte bile maçın kaderini değiltirebilecek bir yetenek o. tabi yıllık ücreti de makul olmalı.

    bu ara dönemi böyle geçirebilirsek yaz döneminde de iki tane yıldız alarak şampiyonlar ligine hazır hale gelebiliriz. bu açıdan sağdan-soldan gelecek baskılara iyi direnmelisin. galatasaray'ın bir kuruşunun bile hakkını koruyacağına inanıyorum. o nedenle fikirlerimi sizinle paylaşmaktan mutluluk duyuyorum.

    yolun açık, hedeflerin gerçek olsun.
  • 340
    hocam saygilar,
    panik yapmaya gerek yok. anliyorum her mevkide belirli parametreler ariyorsun ve secimlerini buna gore yapiyorsun. sol cizgide sag ayakli oyuncu istememen, kanatlarda atletik oyuncu caban, dos icin uzun boylu ve esas islevi kesici birini oynatmak istemen falan. ama hocam donk o istedigin adam degil. farkindayim mecburiyetten oynatiyorsun ama bu sekilde basari sansimiz da yok.
    en buyuk sorun en kritik zamanda ortasaha rotasyonunun irzina gececek seviyede bir oyuncu satisi ve sakatlik sorunu yasamamiz. ndiaye beyinsiz oldugu icin sevmedim ama satilinca da yerine muadili birinin alinmasi sartti. ne yazikki icinde bulundugumuz kosullar geregi oyuncu da alamadik. ne yapacaksin bilmiyorum hocam ama suan basaksehir 3 puan onumuzde. 2 saymamak lazim cunku 2li averajda sagolsun tudor sayesinde 5 0 falan gerideyiz. ayni seyler bjk icin de gecerli. hata kaza son maclara kafa kafaya girersek o maclardaki malligimizi cok anicaz bunu da adim gibi biliyorum. ama senin bunu hic unutmaman lazim. bu ortasaha sorununu cozmek elzem. sanirim en makulu bir sekilde selcuk inandan eski performansinin %60-70ini alabilmek. sampiyonluk senin ortasahamizi cozumlemene bagli. ellerimizden kaymasin hem senin hem bizim ihtiyacimiz var cunku.

    hocam bir de belhandayi bir sekilde kullanman lazim. hucum hattimiz cok tahmin edilebilir oynuyor o olmadan. allah yardimcin olsun.
  • 343
    çok sevgili hocam,

    sosyal medyanın ortaya çıkması, insanların kısa zamanda büyük başarılara kavuşup şımarması, yaş ortalamasının düşmesi derken malesef galatasaray taraftari da olumsuz anlamda büyük bir evrim geçirdi(en azından galatasaraylı olduklarını iddia ediyorlar). maalesef ortam ne 1996 yılındaki gibi ne de 2011deki gibi.

    insanlar artık aptal bir twitter hesabı edinip kitlelere hitap ettikleri hayaline kapılıyor. kendi doğruları, ben demiştim diyebilme zevkleri(o nasıl bir zevkse artık) uğruna aleni galatasaray düşmanlığı yapabilecek tiynetteler. sorsan en büyük galatasaraylılar ama aslında tuttukları takım sosyal mecrasına göre fav+rtspor ya da belki bu sözlükte bile ben demiştimspor.

    taraftar değil onlar artık, maça gelsin selfiesini çekilsin, yer bildirimini yapsın, etiketini koysun, kendini önemli hissetsin ve gitsin. müşteri bile değil yani. yürüyen ego.

    işte bu topluluğun içinde az da olsa her koşulda galatasaray’ı savunan takımını kimliğinin önüne koyabilmiş bir taraftar grubu var. 300 spartalı filmini izlemişsindir canım hocam, orda soruyorlardı ya hani diğer şehrin askerlerine “mesleğin ne?” diye onlar da çömlekçi, taş ustası gibi cevaplar veriyorlardı. dönüp spartalılar sizin mesleğiniz nedir dediğinde savaş naralarıyla ortalığı inletmişlerdi. işte biz de öyleyiz hocam. biz senin değil galatasaray’ın askerleriyiz. sen takımda durdukça destek olmaya devam edeceğiz. senden önce ve sonra da destek olacağımız gibi. gerisi de pusuda beklemeye devam edecek, ayağın bir kaysın da seni yiyelim diye hocam. önemli olan galatasaray’ın başarısı, gerisi teferruat.

    hocam varmak istediğim nokta şu, hem içerde hem dışarda çok düşmanın var malesef, bu uğurda galatasaray düşse de sevinecek, sen onlara fırsat verme hocam. allah yardımcın olsun. biz seninleyiz hocam. zor günde elini taşın altına koydun, kendi adıma teşekkür ederim. dilerim bu kez emekli olana kadar bizimle olursun. biz sen gidince de galatasaraylı olacağız. senin gittiğin gün değil.

    saygılar hocam.
  • 346
    hocam merhaba.

    futbolu benden 6,02x10^23 kat daha iyi biliyorsunuz, buna en ufak bi şüphem yok. ama neden bazı takıntılarınız var? mesela carrasso ile ilgili nasıl bi problem var? eray'dan hangi özelliği kötü? eray bu haldeyken, muslera cezalı iken biz neden carrasso kesin olarak oynamaz diye düşünüyoruz?

    ndiaye gitmişken fernando yokken neden belhanda düşünülmüyor?

    size sonuna kadar güveniyor ve şampiyon olacağımıza inanıyorum.

    45+1
  • 348
    sevgili hocam,

    öncelikle mahsus selam eder ellerinizden öperim.

    bilirsin senden pek haz etmem ama bu dönemde takımın başına gelecek en doğru adam olduğunun da savunucusuyumdur. seni ara sıra eleştirsek de bu senin düşmanın olduğunuz manasına da gelmez. sonra seni eleştiriyoruz diye "fatih terim sevsin seni kompleksli herif" mesajları alıyoruz. sanırım buradaki "sevme" fiili aslında başka bişi ifade ediyor ama neyse konumuz o değil.

    hozzammm, allahını seversen "ahanda bakın bu takıma benim elim değdi" demek için element uydurma. senden önceki de iyi başladığı işi element uydurma sevdası yüzünden bok etti.

    belhanda'yı kaybetme "ay lav yu hozzam", kazan onu kazan. en ihtiyacın olan adam o senin. koy tolga'yla birlikte oynasınlar önümüzdeki birkaç hafta, sonra mareşal fernando yetişir zaten. yok arap diye gıcık kaptıysan arap değil o hozzam, berberidir o berberi. güzel adamlardır berberiler. özgür ruhludurlar, disipline gelmezler ama sen bir adım atarsan senin için ölürler. trablusgarp'da atatürk ile çarpışmış adamlardır.

    şu yasin sevdasından da vazgeç hozzzaam, gerekirse nagatomo-linnes yap valla o yan sanayi ronaldo'dan sonra, rönesans sonrası avrupa gibi ışıl ışıl aydınlanır sol tarafımız.

    hozzzammm bir de şu eray olayı nedir yaaa allasen? carasso ile kişisel bir problemin varsa koy tafarel oynasın. o da olmadı nagatomo'yu koy. en azından japon, sırf harakiri yapmamak için gol yememeye çalışır.

    son olarak "ay lav yu hozzzamm" tam elimize fırsat geçmiş bizim dışımızdakiler birbiriyle oynarken puanları toplamak lazım. sonra çok ararız bunları.

    satırlarıma burada son verirken ellerinizden öper esenlikler dilerim.

    misal-i mahdumunuz mahlas kemali.
App Store'dan indirin Google Play'den alın