resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:70
Uyruk:Türkiye
  • 7552
    fatih terim basın toplantısında her zaman dediği gibi yine "türk futbolu için herkes bir araya gelebilir, gelmelidir de" demiştir. bunu bizlerin yani galatasaray taraftarlarının "neden vaktinde sana ve ait olduğun kulübüne karşı düşmanca tavır takınan biriyle ve bu zata yakın kişilerin oluşturduğu yönetime sahip federasyonla çalıyorsun?" gibisinden sorularına verdiği bir cevaptır. insanların bazı inançları vardır bazı tutkuları vardır ve bunlar için geri kalan her şeyde ters düştüğü hatta düşman olduğu fertlerle, topluluklarla bir araya gelebilir. fatih terim için de "türk futbolunun iyiliği"çok önemli bir husustur. hoca ülke futbolunu belki de galatasaray kadar düşünür. onun için tamamen kendisiyle zıt insanımsılarla bile işbirliğinde olabilir, olmak zorundaysa. hocanın bu düşüncesinden veya bizim için "zaaf"ından faydalanarak milli takım teknik direktörlüğünü teklif ettiler milli takım yerdeyken, bitmişken. hocanın bu teklifi kabul edeceğini biliyorduk. başkan da biliyordu ve eline geçen fırsatı kullanıp izin verdi ve ardından olaylar gelişti en büyük iki efsanemizden birinden yine ayrı kaldık.

    benim bu girdide asıl anlatmak istediğim insanların tutkuları uğruna hiç olmayacak insanlarla işbirliğine girebilmeleri. bunun için güzel bir örnek de "gezi parkı eylemleri"dir. bir çok düşünceden insan hem "doğa" için hem de "siyasi erkin ben istedim mi yaparım!" düşüncesine karşı bir tepki gösterdiler. bu tepki gösterenler arasında her türlü ideolojiden insan vardı. düşünceler genel olarak "ak parti karşıtlığı" idi. bu görüşte birleştiler. bunun için asla bir araya gelemeyecek olan sosyalist komünistlerle bazı milliyetçi kesim bir araya geldi. ulusalcılarla kimi muhafazakarlar birlikteydi. bunun gibi farklı, karşıt ve birbirinden keskin bir şekilde ayrı ideolojilerden insanlar bir aradaydılar. bir tarafta terörist başının resimleri varken bir tarafta atamızın posterleri ve türk bayrakları vardı. farklı düşünceden kesimler bir düşünce için bir araya geldiler birlik oldular. ben bu eylemlere bir gün bile katılmadım. ben yapım gereği ve inançlarım gereği "bölücü" olarak gördüğüm kimi küçük kesimlerin katıldığı bir eyleme katılamazdım. onlarla bir arada olamazdım. ben bu düşüncedeyim ama katılan arkadaşlarıma da saygı duydum, onlar da bana saygı duydular. ben inancıma göre davrandım onlar da inançlarına göre.

    fatih hocanın da tutkularından biridir 'türk futbolu'. fatih hoca da öyle bir inancı uğruna bize ve kendisine göre bir düşmanla işbirliğine girişmiştir. ne kadar milli hassasiyetleri olan biri olduğum -nickimden de anlaşılabilir- halde yerinde olsam ben bile kabul etmezdim. ama imparator kabul etti ve buna saygı duyuyorum. fatih terim'i bu yüzden eleştirmek doğru değil. daha önce de dediğim gibi insanlar tutkuları, inançları uğruna düşmanlarıyla beraber olmak zorunda kalabilirler.
  • 7558
    adanalidir allah'in adamidir. benim icin terim olmasi gereken bir baba figurudur. zaten kendisinin bu babacan tavirlari oyuncularini en zor sartlarda motive etmesine olanak tanir. hani yaninda durup "baba, sen girersen ben de girerim" diyesi geliyor insanin.

    peki dunyada elestirilemeyecek kadar iyi bir baba var midir? bence yoktur. cunku babalar da hata yapar. tipki benim babam gibi. veteriner hekim olmasina ragmen ilac mumessilligini tercih etti ve isi geregi haftada 5 gun seyehatte, iki gun evdeydi. bu iki gunu de arkadaslari ile yiyerek icerek gecirirdi. birbirimize karsi sevgimiz sonsuzdu ama kari-kiz ayagi olmamasina ragmen sohbeti ve muhabbeti cok sevdigi icin bazen alemin dozunu fazla kacirip, aile ekonomisine zarar verirdi. gerci hala veriyor, ömru uzun olsun galatasarayli babamin. uefa kupasini aldigimizda telefonda bagirmaktan kisilmis sesiyle karsilikli agladik onunla. yine de elestirdim cogu hareketini. bu onu sevmedigim anlamina gelmez. tipki terim gibi.

    terim adana'dan galatasaray'a gelip bu kulube 40 yil hizmet etmis. hizmetinin karsiligini basari, kaptanlik, ulkenin en iyi teknik adami ve elit teknik direktöru olarak almis. manevi yönlerinim yaninda maddi olarak da oldukca tatmin etmis galatasaray kendisini. yani hizmetinin karsiligini maddi manevi almis impartor. yasadigi villasi, hanimiyla aksamlari elit konserleri en önden seyretmesi, kizlarini yurtdisinda okutmasi, turkiye'nin en taninmis spor adami olmasi, yazligi, teknesi ve butun bu imkanlarini da galatasaray sayesinde kazanmis. galatasaray'a ne verdiyse, karsiligini almis hoca. helal-i hos olsun.

    benim canimi sikan hocanin taraftarlar tarafindan ilahlastirilmasi. tipki fenerlilerin aziz'i, muhafazakarlarin da basbakani ilahlastirmasi gibi. herkesin bulundugu konum itibariyle bir kazanci var. kimse cebindeki, bankadaki hesabini ulkesi veya takimi icin bosatlmamis. aksine daha da doldurmus. hal böyle olunca ortada ilahlastiracak bir sey yok. olamaz. insanlara köru körune ve hatta kendi degerlerinden veya sari-kirmizi-lacivertinden vazgececek kadar baglanmak yanlis.

    kimisi yazmis terim yasayan en buyuk galatasaraylidir, allah bir terim iki" diye. icinizdeki o koskocaman sevgiyi anliyorum ama ne gerek var böyle seylere? bence yasayan en buyuk galatasarayli benim, sensin, onlar, taraftarlar ve terim de sadece icimizden biri. bizim kadar galatasarayli. en buyugune gelince o tabiki; avrupanin karinda sogunda 1500km yolda, sirf galatasaray'i görebilmek icin saatte 50km hizla arac kullanan taraftar, colugunun cocugunun rizkindan kesip camurun icinde saatlerce stada yuruyen taraftar, yolu olmayan stadi 70 bin renktasiyla doldurup, o ruzgarin sogunu yiyen taraftar, gole sevincinden tribunden dusen taraftar, sirf boynunda sevdasinin renklerini sari-kirmizi atkiyi tasiyor diye bicaklanan taraftar, dogar dogmaz cocuguna ilk sari-kirmizi elbise giydiren taraftar, yani kisacasi hepimiziz. yoksa terim zaten orada, bizim kadar galatasarayli ama galatasaray ona, cani ne zaman isterse bogazda raki-balik yaptiracak imkani sunmus. oysa ki bize galatasaray'dan kalan sadece sevdamiz.

    senin benim gibi insanlari, hizmetinin karsiligini almis insanlari ne olur ilahlastirmayalim. sevgi baska bir sey ama terim yasayan en buyuk galatasarayli degil be guzel kardesim. degil iste... hatalariyla, dogrulariyla, basari ve basarisizliklariyla galatasaray'a hizmet etmis biri o. yanlislarini elestirmek ne zaman yanlis oldu?

    benim lisede ayni sirada oturdugum engelli bir arkadasim vardi. hasta galatasarayli derler ya, hah iste kendisi adi ustunde hem "hasta"ydi hem de galatasarayliydi. facebook'a "en buyuk galatasaray yazmasi yaklasik yarim saatini aliyor. ama usenmiyor, vazgecmiyor ve o binbir zorlukla kullandigi elleriyle sevdasini yaziyor bu cocuk. asiri yavas hareket eden o eller gol olunca hepimizinkinden hizli kalkiyor havaya. deliler gibi "gooooolll gooollll amina koyim istee!! gool beee!" diye bagirmak istese de konusamadigi icin sevinci kursaginda kaliyor ve yasamaz zorunda kaldigi hayata isyan ediyor o cocuk. macin basinda atilan golun sevincini facebook'da paylasmasi devre arasina denk geliyor. bunca zorluga ragmen yine de vazgecmiyor sevdasindan.

    yakisir kardesime...

    simdi söyle bana, senden, benden, bizden, resimdeki arkadastan ve babamdan baska kimmis o yasayan en buyuk galatasarayli?

    http://k1311.hizliresim.com/1h/5/u7ps5.jpg
  • 7559
    seveni de sevmeyeni de hatta fenerlisi de kabul etmeli ki ediyor aslında, bu adamın yönettiği takım 90 dakikanın en azından bir kısmında sahada varım dedirtiyor. mağlup durumdayken teslim görünümüne geçmiyor, aşırı kalite farkı olan bazı ters örnekler verilebilir, ama o maçlarda dahi takımın rakibi baskı altına aldığı periyotlar mevcut. bu yüzden kimyamıza uyduğunu düşünüyordum, 3. döneminde oynadığımız bütün hedef maçlarında iyiydik, diriydik ve konsantreydik, hayal kırıklığına uğradığım bir maç hatırlamıyorum kendi adıma. zaten gelirken felsefesi 'yenilirken bile gurur duyulacak takım' yaratmaktı. dediğini yaptı ve malesef artık başımızda değil, bu andan sonra merak ettiğim tek şey, kendisi yönetiminde son 3 yıldır kötü oynadığımız derbi olmadı, istisnasız hepsinde iyi taraf bizdik, kaybetsek bile, bu devam edecek mi etmeyecek mi? 10 kasım 2013 fenerbahçe galatasaray maçı bu yüzden önemli, farklı bir kimliğe bürünüyoruz mancini ile beraber, ama derbi performansımız ve psikolojik üstünlüğümüz aynı kalsın mümkünse.
  • 7560
    ben yada sizlerin fatih terim düşmanı diye adlandırdığınız kimseler fatih terim kötü teknik direktör sahada varım dedirtmiyor taktik bilmiyor demedik hiç bir zaman hatta imparator fatih terim diye en çok bağıranların başında geliyorum. ama kişisel olarak benim darıldığım nokta şuan istese de sahada varım dedirtemez. taktik veremez, nasıl teknik direktör olduğunu kanıtlayamaz. neden? çünkü takımın başında değil geçtiği takım da elendi kimin için kimin uğruna sana 2 sezonda defalarca kazık atmış yapmadığın halde oyundan atmış 9 maç ceza vermiş, rakip takım oyuncusunu kayıyırken senin futbolcuna ibreti alem olsun diye 6 maç diğer oyuncuna 11 maç ceza vermiş, emeklerini hiçe sayarak puan farkını yarıya indirip 6 maç daha yaptırmış, ve her defasında çifte standart uygulamış tff başkanının yanına gittin utanmasan boş mukaveleye imza atıcaktın. neyse biz garip kaldık, gerçek anladıma yetim kaldık, teşekkür ederiz. her zaman seveceğim saydı duyacağım ama işte herkes metin oktay olamıyor bu konuda yapacak bir şey yok.

    edit: içimde kalmasın belirteyim çok severim saygı duyarım beğenirim oyun tarzını stilini fakat kimse 4/4 lük değildir. imparatorun da sıkıntısı transferden anlamadığıydı. aldığı istediği futbolcular galatasaray seviyesinde değildi. o futbolculardan tez zamanda kurtuluruz inşallah. ha imparator takımın başına geçsin bizi yine şampiyon avrupada söz sahibi yapsın o safra futbolcuları yine alabilir kimse bişey diyemez ama kurduğu kadro sıkıntılı.

    kalkıp başkan benim istediğim futbolcuları almadı deseydi böyle bir varsayıma girmezdim. 2 senenin şampiyonunun 2. kalecisi, sol beki, sağ kanadı, yedek ortasahası, ve rotasyonda kullanacağı futbolcuları olmaz mı? olmuyor işte takım bu.
  • 7561
    farkın dün ortaya çıktı, bizler ilk yarı mağlup girdiğimizde soyunma odasında (bkz: fatih terim ayarı) diye rahat takılıyoruz stadda, stresimiz gidiyordu ve yanılmıyorduk, skor olarak isteneni alamasakta sahada aslanlar gibi mücadele ediyorduk...

    yokluğunu hissediyoruz, bu bir gerçek...

    sende dedin ya.. (bkz: hayat...neden olmasın ? ) işte biran önce olsun ne olacaksa.
  • 7562
    hala hakkında bazı yanılgılar var. şimdi kendisinin transferleri kesinlikle dört dörtlük değil. yüzde yüz başarıya sahip değil ki öyle bir başarı yüzdesi zaten pek olası da değil. galatasaray'a 3. sefer geldikten sonra melo, muslera, eboue gibi yabancı transferlerinin gerçekleşmesini sağladı. onun yanında umut, burak herkesin kafasında soru işaretlerinin olduğu engin baytar transferlerini gerçekleştirdi. kötü örnekleri vardı elbet yiğit gökoğlan gibi. bu dönem de şecu ve bruma transferlerini yaptırdı. şakiri'yi de istemişti ama kimin transferi engellediğini çok iyi biliyoruz. gelelim bu seneye. sol bek transferini kendisi istedi. başkanın bir sözü vardı yabancı kuralına binaen, olmadı. mevcut yabancı sınırlaması göz önüne alındığında türk statüsünde galatasaray kadrosunda kendisine yer bulabilecek ne yerli bir kaleci ne de yerli bir sol bek mevcut. trabzonspor'dan tolga vardı bir alternatif ama o da oynamayı tercih ederek beşiktaş'a gitti. öte yandan alper potuk'tan kendisi söz aldı orta saha alternatifi açısından. alınabilecek tek yerli orta saha oyuncusu idi kendisi ve artık ne olduysa alper potuk verdiği sözü tutmadı ve fenerbahçe'ye gitti. erman kılıç olayı ise çok farklı bir durumdu. engin ise fatih terim için tam anlamıyla bir joker oyuncu iken erman engin'in yedeği olarak alındı. fatih terim'in aydın tercihinden ötürü kendisi gitmek istediğini belirtti hocaya kırgın olmadığını belirterek. hoca zaten gitmek isteyeni tutmayan bir yapıya sahip bu kazım'da da böyle oldu. onun için kadro yapılanmasında eli kolu sol bek ve kaleci konusunda bağlı idi. 2 sezon şampiyon olduğu ve şampiyonlar liginde çeyrek final oynadığı zamanlarda olduğu gibi. o bu mevcut kadro yapılanmasıyla başardı. başarılı olduğu kadrodan daha iyi bir kadro istedi elbet ama yabancı sınırlaması buna engel oldu.
  • 7563
    siz fatih terim için yanın durun ama imparator dediğiniz adam şu an da buralarda hergün sövdüğünüz yıldırım demirören ile kader ortaklığı yapıyor. ortak hareket ediyor. nasıl bir mide var, nasıl sindiriyorsunuz bu işi anlamıyorum,anlayamıyorum.

    bir yandan fatih terim'e söz söylemeyip diğer yandan fatih terim'in beraber çalıştığı adama sövmek,yeter demek neyin nesidir bir anlayabilsem keşke. ne sevdaymış be. fatih terim türk futbolunun anasını belleyen,içine sıçan , şikecileri aklayan tüp kafanın ayağına , yanına gitti.. şimdi gelecek için bu adamlarla planlar yapıyor. imparator ha! adaletin olduğu yerde varım demek kolay be imparator. görüyoruz işte şimdi çalıştığı adamları. hala da savunuluyor. yazık...
  • 7564
    hala yıldırım demirören ile kader ortaklığı yaptı diye eleştirilen imparator. imprator oraya yıldırım demirören var diye gitmedi, türkiye ve türk futbolu var diye gitti. adamın türkiye sevgisi yıldırım demirören nefretinin üzerinde olduğu için gitti. yıldırım demirören'in emirlerini yerine getirmek için değil türk futbolunu düze çıkarmak için elini taşın altında koymak için gitti. insanlara yeniden milli takımı sevdirmek için gitti.

    bugün tff'nin başında yıldırım demirören yerine x kişi bile olsa yine gidecekti. hatta aziz yıldırım bile olsa yine giderdi.

    imparator oraya temelli gitmedi sadece yardımcı olmak için el verdi ama ünal başka sağolsun o eli kesip attı ve hoca temelli gitti sayılır. gerçi daha sözleşme yapılmadı ama gitti diyebiliriz.
  • 7566
    ünal aysal'la yaşadığı kriz de ne yalan söyleyeyim başkanı haklı buldum. fatih terim'in ayrılmadan önceki son dönemlerdeki ''kimse mutlu olsun diye imza atacak değiliz'' tipi söylemleri de pek samimice değildi. baş düşmanımız demirören'le bir anda kader ortağı olması da bunların üstüne eklendi son olarak. hocayı deli gibi eleştirdim ve bu süreçte haklı olan tarafın hoca olmadığını savundum. ama bu takımda öyle bir geçmişi var ki bu adamın. eleştirebilirsin, karşı çıkabilirsin. ama bu adama bok atamazsın arkadaş. ben bunu bilir, bunu söylerim. bu süreçte takımdan ayrılması belki de en doğru olanıydı ama yarın çıkıp geri gelse yine seviniriz, onu deli gibi destekleriz. ama şu anda fatih hoca yok mancini hoca var. şimdi tek yapmamız gereken mancini'ye hak ettiği değeri vermek ve onu desteklemek.

    henüz 3-4 sezon önce takımımız dibi görmüşken formalarayı saklayanlardan olmadım ben. inadına o günlerde daha çok giydim bu formayı. şimdi de leş kargalarına inat yine giyiyorum o kutsal formayı; daha gururlu bir şekilde, daha onurluca...
  • 7567
    terimsporlu değilim öncelikle, hatta kulüpten kovulması sürecinde kendisinin hatalı olduğunu düşünüyorum ama öncesi ve sonrası diye keskin bir ayrım var takımın oyununda. fatih terim varken çuvalla pozisyona girip forvetlerin (özellikle burak'ın) beceriksizliğinden gol atamadığımız için puan ya da maç kaybederken, mancini ile pozisyon kabızı bir takım haline geldik. kadro mühendisliği vs üzerinden çakılıyor adama belki ama o mühendisliğini yapamadığı kadroya çatır çatır top oynatıyordu.
  • 7568
    fatih terim hocamız iyidir, hoştur. elini kalbine götürdü, taa uzaklardaki taraftarımıza sesini iletti; elini cebine attı, cep telefonunu kapattı. elini diğer cebine attı, hop federasyondan kontratı kaptı. fatih terim candır, senelerdir galatasaray için atmıştır kalbi. falan filan...

    eray işcan 1991 doğumludur. 5 kasım 2013 fc kopenhag galatasaray karşılaşmasında kaleye emaneten bakan bir arkadaş gibi durmuştur.

    semih kaya 1991 doğumludur. duruşu nedeniyle hepimiz sevsek de, onca tecrübesine rağmen istenilen seviyeye gelememiştir.

    emre çolak 1991 doğumludur. 5 sene önce neyse, şimdi de en fazla o kadardır.

    sabri sarıoğlu. doğum tarihi bir şey ifade etmez, ancak galatasaray profesyonel futbol takımının 1. kaptanıdır. bu spora başladığı gün neyse, o günden daha kötüdür. ve saygı duyulduğundan çok dalga geçilmektedir. o da ne yapıp edip bunu hak etmektedir bir şekilde.

    nordin amrabat. galatasaray'a atılmış en büyük kazıklardan biridir.

    aydın yılmaz. halen patlama beklenmektedir. ücretini beğenmeyip rest çekmiştir. defolup gitmesine müsaade edilememiştir.

    fatih terim'in egosu. büyüklüğünü korumaktadır. onun sayesinde terim ailesi inanılmaz işler yapmıştır. halen de türkiye futbol federasyonu takımında benim ödediğim vergilerin çatır çatır yenmesinde önemli rol oynamaktadır.

    galatasaray taraftarı. bir fenerbahçe derbisini beklerken daha temelleri sağlam oturtulamamış bir takımdan şikayetçidir hala.

    yeterdir aynı zamanda. s.kerim böyle fenerbahçe'yi demişti ya biri zamanında. öyle işte.
  • 7570
    galatasarayımızın alt yapısından messiler xaviler onların yanında da iniestalar yetiştirilemediği icin eleştirilip yerin dibine sokulması gereken hoca. aydın yılmaz bugun cristiano ronaldo olamadıysa fatih terim bunun bas dusmanıdır. yuhtur ohadır nasıl boyle bir gelişim katedilememiştir.

    sevmeyebilirsiniz, nefret edebilirsiniz, hatta federasyonla olan ilişkileri midenizi kaldırmıs olabilir. bakıs acınız itibariyle saygı duyarım. ama emre colak kendini messi yapamadı diye ona laf etmek anlamsızdır. semih kayaya sans veren odur. semih artık ne yapacak edecek ekndini geliştirecek, fatih terim ne yapsın. emre colak icin elinden geleni yapmıstır ama adamın aqsu 90 abicim adamın maximumu bu. aydın desen o ayrı avare zaten. zaten bu adamınların olmusları olacakları bu kadardır, gelişememeleri ustunden fatih terime sallamak ayıptır.

    bu bahsettiğimiz oyuncular ayarında hickimse beşiktas ve fenerbahce altyapılarından cıkmamıstır. bugun fenerbahce ve besiktasta ilk 11de altyapılarından tek oyuncu bulunmamaktadır. bizde de messilerin degil emre colakların olması turkiye sartları icin bakıldıgında kotunun iyisi hatta ne yazıkki olabilecek en iyi durumdur belki de. cunku turkiye burası, la masia değil.

    hocayı sevin demiyorum kimseye, eleştirmeyin de demiyorum. ama makul yerlerden eleştirin, cunku boyle olmuyor.
  • 7571
    copenhag ve akhisar belediyespor'u yenebileceğine inandığım teknik direktör. real maçı sadece ufak bir iş kazasıydı. tıpkı 1 evvel sezon yenildiği braga gibi ufak bir kaza sadece. hollanda'dan real'den 6 yediniz mi kimse sizi hor görmez. man. utd bile götü boklu city'den 6 yemişti. kimse ferguson'u ayıplamadı.

    not: juventus ile de en az berabere kalırdı bence.
  • 7572
    ilk döneminde yanında en iyi yerli jenerasyon, hagi, popuscu, taffarel gibi yıldız futbolcular, arkasında ise ali sami yen stadı'nda fener'e 0-4 kaybedilen maçtan sonra kapı gibi duran ve florya'yı basan taraftarlardan galiz küfürler yiyen başkan faruk süren vardı. ikinci dönemini hatırlamak dahi istemiyorum. üçüncü döneminde ise arkasında kendisine her türlü desteği sağlayan, sneijder, drogba gibi dünya yıldızlarını getiren, kimin transferini istediyse yapan başkan ünal aysal vardı. şike sürecinden yamulmuş rakipleri de saymak istemiyorum ayrıca.
    neyse kendisinin bugüne kadar yaşanılan başarılardaki katkısını yadsıyan taş olur ancak başarı ekip işidir. teknik direktörün başarıya katkısı bilimsel olarak % 20 dir. efsane galatasaray ise ünal aysal da fatih terim de metin oktay da elemandır, neferdir. başarıyı tek kişiye mal etmek ise embesilliktir.
  • 7573
    uzun uzun yazmak istemiyorum, zira fanboyları okuma zahmetine girmiyor.
    ne kopenhag'ı, ne de akhisar'ı yenebilirdi. oyuncular değişirken bas bas bağıran sistem ve diziliş değişikliğine gitmeyecek kadar köhnemiş futbol bakışıyla, küçük gördüğü daha nice takıma yenilirdi kendisi zaten.
    ha, kopenhag'ı yenerdi diyenler var, neyin kafasında bu insanlar?

    kopenhag maçına 100% fatih terim ürünü bir kadro ve dizilişle çıktık. herhalde sneijder yokken 4-2-3-1'den vazgeçti mancini, bu konuda laf yemeyi de hakediyor zaten.
    ilk 45 dakika bok gibi oynadık, bir halt üretemedik.
    fatih terim'den beri ilk defa sol bekte riera'yı izledik, izlemez olaydık. adam 20 dakikada 4 pozisyon yedi bölgesinden.
    ikinci yarı 4-2-3-1'e döndük ama o 3'lünün ortasında yaratıcı oyuncu eksikliği, çizgideki adamlarla paslaşarak topu ileri taşıyacak birinin eksikliği nedeniyle sadece topun hakimi olmakla kaldık.

    fatih terim olsaydı kopenhag'ı evire çevire yenecektik sananlar, geçen sene evimizde rezil olduğumuz braga ve cluj maçlarına bakabilirler.
    fatih terim'e rağmen geçen sezon şampiyon olduk ve çeyrek finale çıktık, bunu unutmayın. o sneijder'i sisteme oturtamayıp takımı mahveden, drogba-burak çift forvet anlamsızlığında inat eden yapısı yüzünden şampiyonluğu da kaybedecektik.

    2012-2013 sezonu drogba ve sneijder gelene kadar aldığımız puan ortalamasını sezon geneline yayarsak 61 puan toplamamız öngörülebilir. ancak daha sonraki süreçte aldığımız puanları oranladığımız vakit, 81 puan almamız öngörülebiliyor istatistiksel olarak.
    ki ikinci dönem drogba ile akhisar maçını kurtarmış, 10 kişi kalınan mersin idman yurdu maçını çevirmiştik. sneijder ise evide 2-0 geri düştüğün e hiçbir halt yapamadığın orduspor maçında kilidi açan golü yine bireysel becerisiyle atmıştır. karabük ve kayseri deplasmanlarında yine onun bireysel becerisi ön plandadır. bu karşılaşmaların kazandırdığı özgüveni de düşünürsek, fatih terim'e rağmen yönetimin transfer politikası sayesinde gelmiş başarılara bakarak "aah terim olaydı neler yapardık neler" demek komediden fazlası değildir.

    terim'in yapacağı, 3 tane forveti ceza alanına yığıp doldur boşalt yapmak olacaktı.
  • 7575
    12 eylül 2013 günü saat 12:12'de bodiroga nickli yazar roberto mancini hakkında şöyle bir entry girmiş;

    --- alıntı ---

    ünal aysal'ın olası fatih terim anlaşmazlığında cebinde tuttuğu ilk teknik direktör.

    muhtemel 2013-2014 sezonu galatasaray hocası.

    --- alıntı ---

    bu entrysi aynı gün saat 15:59'da "kaynak belirtilmemiş" sebebiyle haklı olarak silinmiş ama sözlüğe taşımış olduğu roberto mancini mevzusu bilindiği üzere baya büyüdü ve olay oldu. o tarihte bir teknik direktör adayı olan mancini'ye dair tartışmaların uzaması ve bir noktadan sonra ilgili entry de artık mevcut olmadığı için "sahi kim başlattı ki bu tartışmayı?" halini alması çoğu yazarın merak dürtülerini tetiklediği gibi benim de ilgimi çekti ve haliyle herkesi bu açıdan şöyle bir bilgilendirmek gerek diye düşündüm.

    bu entryden önceki zaman dilimine bakarsak;

    temmuz ayı boyunca fatih terim ile hazırlık maçlarına çıktık, ağustos ayı başında emirates kupasına katıldık ve kazandık.

    11 ağustos 2013 galatasaray fenerbahçe maçı sonucu süper kupayı kazandık.

    14 ağustos 2013 türkiye gana maçı abdullah avcı'nın milli takım başındaki son maçı oldu.

    19 ağustos 2013 galatasaray gaziantepspor maçı ile fatih terim yönetiminde süper lige başladık.

    20 ağustos 2013 tarihinde abdullah avcı milli takımdaki görevinden istifa etti ve hemen ardından fatih terim söylentileri yayıldı. hatta bazı kaynaklarda 19 ağustos tarihinde, yani abdullah avcı daha resmi olarak istifa etmezden önce bile söylentileri okumak mümkün oldu.

    21 ağustos 2013 sabahı fatih terim ile yıldırım demirören kahvaltıda bir araya geldiler ve milli takım teknik direktörlüğü konusunu görüştüler.

    22 ağustos 2013 tarihinde fatih terim milli takımın yeni hocası oldu.

    25 ağustos 2013 bursaspor galatasaray maçı ve 30 ağustos 2013 eskişehirspor galatasaray maçında takımımızın başındaydı.

    6 eylül 2013 türkiye andorra maçı ve 10 eylül 2013 romanya türkiye maçında ay-yıldızlı ekibin teknik direktörlüğünü yaptı.

    bu entryden sonraki zaman dilimini ele alırsak fatih terim 24 eylül tarihinde gönderilene dek 3 maçta daha takımın başına çıktı;

    (bkz: 13 eylül 2013 galatasaray antalyaspor maçı)

    (bkz: 17 eylül 2013 galatasaray real madrid maçı)

    (bkz: 22 eylül 2013 beşiktaş galatasaray maçı)

    kronolojik olarak baktığımızda ünal aysal'ın roberto mancini ile önceden, yani milli takım meselesi ilk gündeme geldiği zamanlarda görüşmüş olma ihtimali oldukça kuvvetli gözüküyor. sadece mevcut deliller ışığında kendimce bir çözümleme yaptım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın