568
biraz alıntı cümleler biraz kendi cümlelerim. önce yaz dönemi, transferler, sonra sezon içi durumlar.
16/17 sezonundaki mükemmel geçen bir yılın ardından bu yıl(17/18) chelsea'de hafif de olsa aksama var. yazın conte ile yönetim arasında problem olduğu çokça dillendirildi. chelsea yönetimi, diğer büyük takımların aksine teknik direktörlerine çok da fazla transfer konusunda serbestlik vermiyor. conte'nin bana göre haklı olarak diego costa'yı sepetlemesiyle eksilen hücum güçlerini morata ile doldurdular. (bkz: #2293522) matic'in kaybı ise takımı ve conte'nin taktiklerini çok kötü etkiledi. gitmek isteyen matic'i engellemediler belki ama direk olarak united'a sattılar ve yerini pek dolduramadılar. bakayako bir var bir yok. drinkwater uzun dönemli sakat.
bu yüzden conte 3-4-3'ünü pek oynayamıyor geçen seneki gibi. mecburen orta sahayı kante-bakayako-fabregas şeklinde kurmaya başladı; ilerde ise sadece hazard-morata (mozard şeklinde anılıyorlar.)
haftasonu (9-10 aralık) berbat bir west ham takımına 1-0 yenildiler. aynı zamanda diğer düşme hattındaki takım palace'a da yenilmişlerdi. biraz konsantrasyon, fitness problemi olduğu açık. conte; city bu kadar formdayken şampiyonluk yarışında olmamız imkansız dedi maçtan sonra. (14 puan fark var city-chelsea arası, tarih 12 aralık).
chelsea aslında kötü gitmiyor bu sezon. fakat city mükemmel gittiği için biraz kötü görünüyorlar. 16 maçta 32 puan topladılar ve büyük sayılabilecek maçların çoğunu geçtiler. maç başına 2 puan korkunç değil aslında ama city'nin 14 maç üst üste galibiyet rekoru var; 16 maçta 46 puan..
geçen sene conte 93 puanla şampiyon yapmıştı takımı fakat 2. yarının ortalarından itibaren problemler görülür hale gelmişti takımda. chelsea geçen sene avrupa fikstürü falan oynamadı, sadece lig'e odaklanabildi. ancak şimdi hem şampiyonlar ligi var hem de lig. ocak-şubat ayları premier lig'de en yoğun geçen zamandır. lig+2 kupanın(ingilterede bizim ziraat türkiye kupası gibi 2 tane kupa var, fa cup ve league cup diye) da maçları vardır. devre arası da yok. chelsea geçen sene çok kadro derdi çekmedi ve şanslıydılar. uzun sakatlık pek yaşamadılar, üst üste 15-20 maça aynı takımla çıkabildiler ya da 1 maçlık kart cezaları, hafif darbe sakatlıkları falan vardı. diego costanın 2.devredeki can sıkıntıları hariç.
bu sezon şimdiden yorgun görünüyorlar. conte de zaten enerjilerinin üst düzey olmadığını, kadro derinliğinin az olduğunu söyledi ki öyle.
bunun yanında takımlar da kendilerinin sıradışı taktiklerine biraz alıştılar hatta kullanmaya bile başladılar. (geçen sene arsene wenger çok fazla kullandı 3-4-3'ü, hatta bi ara luis enrique bile denedi uzunca bir süre).
sezon boyunca bu şekilde zorluklarla savaşacaklar. en sıkıntısı kadro ve form durumu. eğer sakatlıklardan ve yorgunluktan uzak kalabilirlerse ligde ilk 3'de kalabilirler. bunun için takviye mutlaka şart ara dönemde. şampiyonlar liginde ise barcelona'ya karşı işler biraz zor olsa da umutsuz değil.
http://www.espn.co.uk/...ues-in-second-season
ayrıca bu entry 00:00'a tesadüfi olarak denk geldi. ha bi de yerini bulmuşken söyleyeyim ; bana göre - bence; conte abartıldığı kadar iyi bir teknik direktör değil.
16/17 sezonundaki mükemmel geçen bir yılın ardından bu yıl(17/18) chelsea'de hafif de olsa aksama var. yazın conte ile yönetim arasında problem olduğu çokça dillendirildi. chelsea yönetimi, diğer büyük takımların aksine teknik direktörlerine çok da fazla transfer konusunda serbestlik vermiyor. conte'nin bana göre haklı olarak diego costa'yı sepetlemesiyle eksilen hücum güçlerini morata ile doldurdular. (bkz: #2293522) matic'in kaybı ise takımı ve conte'nin taktiklerini çok kötü etkiledi. gitmek isteyen matic'i engellemediler belki ama direk olarak united'a sattılar ve yerini pek dolduramadılar. bakayako bir var bir yok. drinkwater uzun dönemli sakat.
bu yüzden conte 3-4-3'ünü pek oynayamıyor geçen seneki gibi. mecburen orta sahayı kante-bakayako-fabregas şeklinde kurmaya başladı; ilerde ise sadece hazard-morata (mozard şeklinde anılıyorlar.)
haftasonu (9-10 aralık) berbat bir west ham takımına 1-0 yenildiler. aynı zamanda diğer düşme hattındaki takım palace'a da yenilmişlerdi. biraz konsantrasyon, fitness problemi olduğu açık. conte; city bu kadar formdayken şampiyonluk yarışında olmamız imkansız dedi maçtan sonra. (14 puan fark var city-chelsea arası, tarih 12 aralık).
chelsea aslında kötü gitmiyor bu sezon. fakat city mükemmel gittiği için biraz kötü görünüyorlar. 16 maçta 32 puan topladılar ve büyük sayılabilecek maçların çoğunu geçtiler. maç başına 2 puan korkunç değil aslında ama city'nin 14 maç üst üste galibiyet rekoru var; 16 maçta 46 puan..
geçen sene conte 93 puanla şampiyon yapmıştı takımı fakat 2. yarının ortalarından itibaren problemler görülür hale gelmişti takımda. chelsea geçen sene avrupa fikstürü falan oynamadı, sadece lig'e odaklanabildi. ancak şimdi hem şampiyonlar ligi var hem de lig. ocak-şubat ayları premier lig'de en yoğun geçen zamandır. lig+2 kupanın(ingilterede bizim ziraat türkiye kupası gibi 2 tane kupa var, fa cup ve league cup diye) da maçları vardır. devre arası da yok. chelsea geçen sene çok kadro derdi çekmedi ve şanslıydılar. uzun sakatlık pek yaşamadılar, üst üste 15-20 maça aynı takımla çıkabildiler ya da 1 maçlık kart cezaları, hafif darbe sakatlıkları falan vardı. diego costanın 2.devredeki can sıkıntıları hariç.
bu sezon şimdiden yorgun görünüyorlar. conte de zaten enerjilerinin üst düzey olmadığını, kadro derinliğinin az olduğunu söyledi ki öyle.
bunun yanında takımlar da kendilerinin sıradışı taktiklerine biraz alıştılar hatta kullanmaya bile başladılar. (geçen sene arsene wenger çok fazla kullandı 3-4-3'ü, hatta bi ara luis enrique bile denedi uzunca bir süre).
sezon boyunca bu şekilde zorluklarla savaşacaklar. en sıkıntısı kadro ve form durumu. eğer sakatlıklardan ve yorgunluktan uzak kalabilirlerse ligde ilk 3'de kalabilirler. bunun için takviye mutlaka şart ara dönemde. şampiyonlar liginde ise barcelona'ya karşı işler biraz zor olsa da umutsuz değil.
http://www.espn.co.uk/...ues-in-second-season
ayrıca bu entry 00:00'a tesadüfi olarak denk geldi. ha bi de yerini bulmuşken söyleyeyim ; bana göre - bence; conte abartıldığı kadar iyi bir teknik direktör değil.
