13655
savuncuları kendisiyle ilgili meselenin saha içi ile sınırlı olmadığını kabul etmiyorlar bir türlü. selçuk konusunda gerçeği tüm çıplaklığıyla gören gözler mesele sneijder'e gelince onun artık sönmüş ışığına kapılarak yapılması gerekeni göremiyorlar malesef.
sneijder sorunu saha içinden de öte saha dışı bir sorun halindedir. bu sezona da * bizimle başlarsa yaşayacaklarımız geçen sezon * dan farklı olmayacaktır.
sneijder bir futbolcu grubunun takım olabilmesi önündeki kocaman taşlardan bir tanesidir. kendini ayrıcalıklı zanneden, diğerlerinden üstün olduğuna inanan ve tam da bu yüzden kendisine farklı muamele edilmesi gerektiğini düşünen mesela antreman saatlerini bile kendisinin bilgisi dahilinde hazırlanmasını, antreman programını kendisinin de beğenmesini, başa geçecek hoca hakkında görüş bildirmeyi hatta mümkünse o ismi getirmeyi, futbolcu transfer edileceği zaman kendisine sorulması gerektiğini düşünen kısaca kendini takımın ve hatta galatasaray'ın üzerinde gören bir konuma getirilmiştir.
bu 'ama şu kadar da asist yapmış' gibi sığ bir bakışla geçiştirilecek bir mesele değil. o zaman da şöyle tespit geliyor tabi ki 'kardeşim bu sneijder'in sorunu mu?'
peki tudor'un geldiği ana kadar kim yönetti bu takımı? sneijder değil mi? bu sezonun saha içinden çok saha dışı sorumlularından biri hatta en başta gelenidir bu arkadaşımız. sneijder ile tudor'un yeni sezonda uyumlu çalışacağını düşünen var mı? ne yapmak lazım yine hocayı mı yollamak lazım? bu kaçıncı hoca olacak futbolculara kurban verilen? koca galatasaray tüm sorunlarını, dertlerini bırakıp saha içi başarıyı falan umursamayıp sırf sneijder'in gönlünü hoş tutacağım diye hoca arayışına mı başlamalı yani?
yazmıştım bunu yine altını çizeyim. bari oldu olacak bu kadar hayransınız ya armayı söküp oraya sneijder'in klas bir pozunu işleyelim de böylece hepimiz rahatlayalım ne dersiniz?
sneijder sorunu saha içinden de öte saha dışı bir sorun halindedir. bu sezona da * bizimle başlarsa yaşayacaklarımız geçen sezon * dan farklı olmayacaktır.
sneijder bir futbolcu grubunun takım olabilmesi önündeki kocaman taşlardan bir tanesidir. kendini ayrıcalıklı zanneden, diğerlerinden üstün olduğuna inanan ve tam da bu yüzden kendisine farklı muamele edilmesi gerektiğini düşünen mesela antreman saatlerini bile kendisinin bilgisi dahilinde hazırlanmasını, antreman programını kendisinin de beğenmesini, başa geçecek hoca hakkında görüş bildirmeyi hatta mümkünse o ismi getirmeyi, futbolcu transfer edileceği zaman kendisine sorulması gerektiğini düşünen kısaca kendini takımın ve hatta galatasaray'ın üzerinde gören bir konuma getirilmiştir.
bu 'ama şu kadar da asist yapmış' gibi sığ bir bakışla geçiştirilecek bir mesele değil. o zaman da şöyle tespit geliyor tabi ki 'kardeşim bu sneijder'in sorunu mu?'
peki tudor'un geldiği ana kadar kim yönetti bu takımı? sneijder değil mi? bu sezonun saha içinden çok saha dışı sorumlularından biri hatta en başta gelenidir bu arkadaşımız. sneijder ile tudor'un yeni sezonda uyumlu çalışacağını düşünen var mı? ne yapmak lazım yine hocayı mı yollamak lazım? bu kaçıncı hoca olacak futbolculara kurban verilen? koca galatasaray tüm sorunlarını, dertlerini bırakıp saha içi başarıyı falan umursamayıp sırf sneijder'in gönlünü hoş tutacağım diye hoca arayışına mı başlamalı yani?
yazmıştım bunu yine altını çizeyim. bari oldu olacak bu kadar hayransınız ya armayı söküp oraya sneijder'in klas bir pozunu işleyelim de böylece hepimiz rahatlayalım ne dersiniz?
