1710
ultraslan ile beraber maç izlememek için doğu tribünden kart alan kişilerin yerlerini gasp eden oluşum. yönetimin bunlara prim vermesi ise ayrı bir rezalet. sene içerisinde kafalarına estikleri anda, ikizler kapalı alt'a, sucu kapalı üst'e geçebiliyor. biletix'e gidip bilet aldıklarını düşünmüyorsunuz umarım. yönetime, kapalıya geçmek istiyoruz diyorlar, yönetimde kabul ediyor.
bu stadyumu kombineli taraftar doldurmayacak mı? sen senede 35.000 kart satmak istiyorsan, sivasspor maçında yerlerinin gasp edilmesine göz yumduğun kişilere ''kombine almak istemez misiniz?'' diye soracaksın. sen taraftarının koltuğunu korumazsan, milyarlarca lira para karşı karşılığı aldığı kombinesini, sucuya peşkeş çekersen, sen o kartları kime satacaksın? sami yen'de yıllarca bu konuda sıkıntı yaşanmadı mı? tamam turnikesi sorunluydu, tuvaletler sıkıntılıydı ama ortalama 10.000 kişiye oynamamızın sebebi sadece stadyum şartları değildi. yönetim ultraslan'a öyle geniş bir hakimiyet alanı bırakmıştı ki, ya ultraslan'la beraber maç izleyecektiniz, daha doğrusu izleyemeyecektiniz ya da sami yen'e gelmeyecektiniz, insanlarda gelmemeyi tercih ediyordu.
beleşçiliği meslek haline getirmiş, hayatını tribünden kazanan insanlar bunlar. tribün harici bir gelir kaynakları yok. galatasaray spor kulübü'ne sırtlarını dayamışlar, bu şekilde yaşıyorlar. tribünde varolmuşlar, son nefeslerini de tribünde verecekler, ne gidecekleri bir yer var, ne de gitseler yaşayabilecekleri bir mekan. galatasaray taraftarı'nın işi var, gücü var. ailesi var, sevdikleri var. iyi ya da kötü mutlu oldukları bir yaşamları var, kendilerini seviyorlar, hayatlarını seviyorlar. yerlerini gasp eden kişiler ise, ''arkadaşım burası benim yerim'' cümlesini duysa, bıçağı takar, hapiste ''içeri girdiğim iyi oldu, yatacak yer var, yemek var'' diye düşünür. hapisten çıktıktan sonra tribünde göreceği saygı, reislik yolunda atacağı adımlar da cabası.
galatasaray taraftarı, bu adamların karşısına dikilemez. kimse koltuk kavgası yüzünden hayatını kaybetmeyi istemez. seni deştiğini bile hatırlamayacak, savcılıkta kafası yerine gelecek bir adam için ise hiç istemez. taraftarı koruması gereken yönetimdir, bu adamlara prim vermemesi gereken yönetimdir.
2011 ocak-2012 mayıs arasında koltuğun kiralanması için milyarlarca lira para isteyip, 2011 kasım ayı'nda ultraslan'ı kombine sattığın yerlere göndermek, dolandırıcılıktır.
not; ikizler, kapalı alt'a geçti ama onlar reyiz değil diye mesajlar geldi. hak veriyorum, serseri tipler değiller. yalnız eleştirdiğim nokta zaten, kafalarına estikleri anda tribün değiştirebilecek kadar, bu insanlara imtiyaz verilmesi ve taraftarın kombinelerinin gasp edilmesi. kim reyiz, kim değil, çokta önemli değil.
bu stadyumu kombineli taraftar doldurmayacak mı? sen senede 35.000 kart satmak istiyorsan, sivasspor maçında yerlerinin gasp edilmesine göz yumduğun kişilere ''kombine almak istemez misiniz?'' diye soracaksın. sen taraftarının koltuğunu korumazsan, milyarlarca lira para karşı karşılığı aldığı kombinesini, sucuya peşkeş çekersen, sen o kartları kime satacaksın? sami yen'de yıllarca bu konuda sıkıntı yaşanmadı mı? tamam turnikesi sorunluydu, tuvaletler sıkıntılıydı ama ortalama 10.000 kişiye oynamamızın sebebi sadece stadyum şartları değildi. yönetim ultraslan'a öyle geniş bir hakimiyet alanı bırakmıştı ki, ya ultraslan'la beraber maç izleyecektiniz, daha doğrusu izleyemeyecektiniz ya da sami yen'e gelmeyecektiniz, insanlarda gelmemeyi tercih ediyordu.
beleşçiliği meslek haline getirmiş, hayatını tribünden kazanan insanlar bunlar. tribün harici bir gelir kaynakları yok. galatasaray spor kulübü'ne sırtlarını dayamışlar, bu şekilde yaşıyorlar. tribünde varolmuşlar, son nefeslerini de tribünde verecekler, ne gidecekleri bir yer var, ne de gitseler yaşayabilecekleri bir mekan. galatasaray taraftarı'nın işi var, gücü var. ailesi var, sevdikleri var. iyi ya da kötü mutlu oldukları bir yaşamları var, kendilerini seviyorlar, hayatlarını seviyorlar. yerlerini gasp eden kişiler ise, ''arkadaşım burası benim yerim'' cümlesini duysa, bıçağı takar, hapiste ''içeri girdiğim iyi oldu, yatacak yer var, yemek var'' diye düşünür. hapisten çıktıktan sonra tribünde göreceği saygı, reislik yolunda atacağı adımlar da cabası.
galatasaray taraftarı, bu adamların karşısına dikilemez. kimse koltuk kavgası yüzünden hayatını kaybetmeyi istemez. seni deştiğini bile hatırlamayacak, savcılıkta kafası yerine gelecek bir adam için ise hiç istemez. taraftarı koruması gereken yönetimdir, bu adamlara prim vermemesi gereken yönetimdir.
2011 ocak-2012 mayıs arasında koltuğun kiralanması için milyarlarca lira para isteyip, 2011 kasım ayı'nda ultraslan'ı kombine sattığın yerlere göndermek, dolandırıcılıktır.
not; ikizler, kapalı alt'a geçti ama onlar reyiz değil diye mesajlar geldi. hak veriyorum, serseri tipler değiller. yalnız eleştirdiğim nokta zaten, kafalarına estikleri anda tribün değiştirebilecek kadar, bu insanlara imtiyaz verilmesi ve taraftarın kombinelerinin gasp edilmesi. kim reyiz, kim değil, çokta önemli değil.
