• 1
    herkesin tartıştığı konulardan bir tanesi. kimisi olayları sadece ultraslan'a bağlıyor,kimisi bütün salona. benim şahsi fikirlerim;

    -sözlükteki ultraslan düşmanlığını yazar olduğum 1 yıl boyunca anlayamadım. ultraslan ne yaparsa yapsın bazı yazar arkadaşlarımıza yaranamıyorlar. olaylar çıkmamış olsaydı eğer ''işte galatasaray taraftarı! işte tribün!'' olacaktı. olaylar çıktı ''işte yine ultraslan!''

    -salonda bulunan biri olarak olayları gayet iyi gözlemleyebilme şansım oldu. fenerlilere o kupayı gözümüzün önünde kaldırtmalarını istememek kadar doğal birşey olamaz. salonun verdiği reaksiyon gayet normaldi. hatta idda ederim tam tersi fenerin sahasında olsaydı bundan daha büyük olaylar çıkardı. hepimiz biliyoruz onların kadıköyde ne bok yediklerini..

    -taraftar 1 saate yakın çıkmayınca tribünün içine çevik kuvvet girdi. gayet sakinlerdi, sadece çıkın diyorlardı. bir ara gözümün önünden bir polis koşarak birini yakalamaya çalıştı. onu anlayamadım. polis koşarken birisi arkadan birşey yaptı omuzmu attı çembemi çaktı tam bilemiyorum. işte olaylar tam o anda başladı. salona gidenler bilir. tribünlerdeki çıkışlarda dar bi kısım var. 3 4 polis orayı kapadı ve kaçmaya çalışan herkese bi yumruk sallayıp yolladı. hatta gördüğüm bir sahne var çok acıklıydı. 13 14 yaşlarındaki bir çocuk kaçıyım derken polis tuttu elleriyle kafasını tutup çocuğun kafasını dizine vurdu öyle yolladı. insanlara bu kadar hayvan gibi davranmak onların hayvanlığı olarak düşünüyorum.

    -salon içi koridorlarda çevik kuvvet yine terör estiriyordu. kenarda izleyen taraftarlara, ''çıkın gidin yoksa siz dayak yersiniz'' diyorlardı. merak ettiğim bu insanların bu kadar hırsı ne? elinde jop olan,biber gazı olan tabiki dövecek..

    - şunuda kabul etmek lazım. son 3 4 senedir çıkan olaylardan dolayı taraftarımız biraz antipatikleşmeye başladı. her fener maçında bir olay çıkar oldu. zarar gören biz oluyoruz. düzeliriz inşallah...

    edit: ayrıca ek olarak söylemek istediğim, bazı yazar arkadaşlar yine galatasaray taraftarına suç buluyor. sebep ise; madem çevik kuvvet tribüne girdi, madem sen çok ateşli sağlam taraftarsın, 50 tane polise karşı direnememeleriymiş. bu kadarıda olmaz, yuh diyorum artık...
  • 4
    maçta olmama rağmen bu olaylara tanık olmadım çünkü maç bittikten 3-4 dakika sonra solandan çıktım. maç bitti, takımımız kaybetti ama bize müthiş bir heyecan ve gurur yaşattılar. maç bitiminde üzüntümüzü de takımla birlikte paylaştık, onlara sevgi gösterisinde bulunduk ve bu sezon bitti daha fazla salonda durmak isteyen taraftarlara anlam veremedim.
  • 6
    bir daha olmaması için kendi içimizdeki çöplükleri ayıklamamazı göstermiştir aynı zamanda. bu adamlar öyle çoğaldı ki içimizde, azınlıkta kalanlar biz olduk. doğal olarak hiçbir taraftar ezeli rakibinin kendi önünde kupa kaldırmasını istemez. bir sinir harbi yaşanır. gurur kırıcıdır. buna ıslıkla ya da bağırmayla tepki vermeyi anlarım. ama arkadaş, ortada inanılmaz işler başarmış bir galatasaray takımı var. sen orda, diğer takımı küfür edeceğine, yabancı madde yağdıracağına kendi takımını bağrına basmalısın. bizim adamlar orda ağlıyor, bir kısım taraftar da sahaya çakmak falan atıyor. bu mu taraftarlık amk? bu mudur yani?
  • 8
    vah benim zavallı elit galatasaray taraftarım... kimse kusura bakmasın ama çoğunluğun istediği gibi polyannacılık oynamayacağım. benim taraftarım her kadıköye gidişinde hayvan muamelesi görürken, maç bitimi saatlerce stadda bekletilip rakip takım taraftarı ve yönetimi tarafından çeşitli şarkı ve tezahuratlarla kışkırtılıp tacip edilirken, futbolcum her maçta rakip oyuncu ve seyirciler tarafından taciz ve kışkırtmalara maruz kalırken dünkü olayları eleştirirsem en büyük saygısızlığı deplasmanda bu zor durumlarda onur mücadelesi veren taraftar ve futbolcuya etmiş olurum. senelerce stad, dolayısıyla seyirci üstünlüğü kendilerinde olduğu zamanları gördük bunların... kadıköydeki her maçtan önce medya gazlamaları, kendi taraftarlarını kışkırtmaları, samiyendeki maçlardan önce dostluk, kardeşlik, fair play bildirileri... yani kısa ve öz olarak anlatmak istediğim bunların yöneticisinden taraftarına teknik ekibinden sporcusuna kadar hak ettikleri muamele için bu bile azdır.

    bir kaç sene önce onların sahasında efes bile şampiyon olurken yedikleri dayağı gözünüzün önüne getirin. dün maçı kazansaydık ve orda şampiyon olsaydık gerisini siz düşünün...
  • 9
    bu taraftara aziz yıldırım'ın ehlileştirme yöntemlerini örnek gösterip, mübah kılanlar var. keşke kendileri sinan erdem'de madalyalarını almaya dahi sahaya gelemeyen bayan basketbol takımımızı da hatırlasalarmış. keşke kendisi, galatasaray maçından başka hiç bir maçta varlık gösterdiğine şahit olmadığımız taraftar ya da daha uygun olacak seyircileri bize örnek gösterirken ne istediğini de yazsaymış.

    o gün o salonda olanlardan kesinlikle ne ultraslan, ne taraftarımız sorumludur. sinan erdem'de, kadıköy'de tribüne dalmayan çevik kuvvettir bunların sorumlusu. biber gazı stoklarının yarısını galatasaray tribünlerinde eriten polistir sorumlu. o salonda zaten fb ülker için hazırlanan kupayı sahibine vermek için acele eden federasyondur sorumlu. taraftarın salondan çıkmak için kullanması yasayla sabit bir buçuk saatlik sürenin sonuna kadar bekleyemeyenlerdir sorumlu.

    ben o gün orda olsaydım, ben de çıkmazdım! bundan daha normal bişey de görmüyorum... evet gözüm dönmüş. sabaha kadar o yürekleri kocaman takımın emeklerine saygı duruşunda durabilirdim, emeklerini hiç edenlere sövebilirdim. bir umut bir kere daha girerler salona diye bekleyebilirdim...
  • 10
    bu olayı hayatın içinden tasvir edeceğim, umarım çoğumuz anlarız..

    bir hatun kişiyi seviyorsunuz, güzelce bir kız. alımlı da, insanı kendine çekiyor. yaklaşık 25 senedir ulaşamıyorsunuz. ve seneler sonra çok yaklaşmışsınız, hem de bir sene öncesinde kaybetme eşiğine gelmişsiniz, skandallar yaşamışsınız. ama toparlanmışsınız, aşkınız tüm zorlukların üstesinden gelmiş. yılmamışsınız..

    ve bir rakibiniz var.. parasıyla bugünlere gelmiş, sizden bu yönde çok üstün. bütün şartlar, koşullar ondan yana..

    sizin sadece aşkınız varken elinizde, onunsa parası ve arkasında gün ışığına çıkmayan gizli plandaki güçleri var.

    siz daha çok savaşmışsınız, hak etmişsiniz. anneniz, babanız, eşiniz, dostunuz ve siz.. tam bir takım oyunu sergiliyorsunuz..

    sonra bir de karşı tarafa bakıyorsunuz, orada da bireysel kuvvetler var. babasının gücünü arkasına almış bir rakip var, her yönden gücünü..

    savaşıyorsunuz, hiçbir şartı veya olguyu umursamazca.. ama kızın kahpe babası, o güzelim kızım lanet babası ne yapıyor?
    evet, rakibinizi seçiyor.

    sizse yıkılmışsınız, kısıtlı durumunuza karşılık; elinizdeki en büyük güvenceniz aşkınıza karşılık alamıyorsunuz.
    birikim, varlık, para ve pul hepsini aklınızdan çıkartmışsınız. çünkü hepsinin gelip geçici, sadece aşkınızın kalıcı olduğunu biliyorsunuz.

    ve kaybediyorsunuz..

    her türlü haklı mücadelenizin sonuçsuz kalmasına yanıt olarak ne yapardınız?

    aşkınıza sadık kalırdınız, arkanızı dönüp gitmezdiniz, sevdanızı yalnız bırakmazdınız.
    aşık olmanın ve bunu layığı ile yerine getirmenin haklı gururunu yaşamak isterdiniz.

    çıkmazdınız, çıkmadınız, çıkmadım ve çıkmayacağız..

    hep orada olacağız, aşkımızı bir kenara atmayıp, ona sahip çıkıp; bütün engellere meydan okuyacağız.

    aşkına sadık olanlar, iyi ki varsınız..
  • 11
    dün maçta bir avuç polis o taraftarı dağıttıysa düşünmek gerekir.kaçmayın-direnin diye bağıranlara ayak uydurulsa orada polisin p si kalmazdı.renktaş falan hikaye bunu anladım ben.eğer o dayak yiyenler tanıdığın değilse kimse kılını kıpırdatmıyor,izliyor,kaçıyışıyor.nerede dayanışma? nerede birlik beraberlik? orada en azından kaçmayıp sadece dursan(polisle kavga et demiyorum)sadece dursan o polis senin renktaşına vuramaz.kolunu kaldırmış abi vurmayın diyen 18-20 yaşındaki renktaşa acımadan vuran polise niye o "çıkmıyoruz" diyenler bir şey yapmadı.çünkü o bazılarının tanıdığı değildi değil mi? dün şu vardı.münferitler münferitlerin hakkını korudu.diğerleri kaçtı.kimse bundan sonra birlik beraberlik demesin.ya kaçalım hep beraber ya duralım.ama birlikte olalım,hep birlikte.orada dayak yiyenleri polisten korumak için illa tanıdık olması gerekmiyor bunun farkına varmak gerek.farkına varmadıkça polisler daha çok kapılarda sıkıştırır bizleri.arkadaşım beline cop yediğinde benden önce tanımadğımız bir kişi tepki verdi polise.benim kafama koltuk geldiğinde yanımdaki çekti hemen beni.milyonlarca taraftarın kolkola diye bağırırken sadece eğlenceli zamanlarda söylenen tezahürat olmamalı.dün orada binlerce kişi kolkola verseydi ne polis kalırdı ne bir şey.
  • 12
    dün kü olayları savunan arkadaşlardan bunu yazdığım için sağlam küfür yiyeceğimi bilsem de; sevgili arkadaşlar, dün 1 saat çıkmadınız sonra paşa paşa çıktınız, çıkarıldınız. birşey değişti mi? değişmedi değil mi? fenerbahçe geldi ve kupayı aldı, fotoğraflarını çektirdi. madem bi yola baş koydunuz o zaman polise de tekme tokat girip, fenerbahçe takımı o salonu terk edene kadar duracaktınız, ben de sizi ayakta alkışlayacaktım. lütfen mantıklı olun ve elinizden geldiğince sporun centilmen tarafında yer alın. çünkü spor böyle olunca güzeldir.
  • 13
    burada dünkü olayları savunan kişileri gördükçe utanç duyuyorum. eğer siz galatasaraylı iseniz ben 35 senelik galatasaraylılığımdan istifa ediyorum. dünkü rezaleti savunanlarla aynı tribünlerde maç seyretmem söz konusu bile olamaz.

    neymiş kimse sahamızda kupa kaldıramaz. eee kardeşim o çevik kuvvet seni insan gibi 1 saat bekledi belki çıkarsın diye çıkmayınca dağıttı. hem de 5 dakika içinde. sonunda adamlar kupasını aldı ve gitti. ne yaptın hiç. o kadar tepindin. ne oldu. hiç. ondan sonra ben galatasaraylıyım diyorsun. sen galatasaraylı falan değilsin. en basit tabiriyle holigansın, serserisin.

    diyeceksin ki fenerbahçede aynı şeyi yapardı. bende sana derim ki kötüyü örnek gösterme. sen büyüksen büyük gibi davran. olay çıkarma. ya efendi gibi töreni seyret ya da dayanamıyorsan çık git. bende bir tarafımı yırttım maçı kazanalım diye maç sonunda sizin gibi adamlar yüzünden ezeli rakibimizin güzel oyununu alkışlayamadım, töreni seyredemedim.

    sen galatasaraylıysan ve bu davranışları haklı çıkaracak iddialar sunuyorsan kusura bakma sen galatasaraylı falan değilsin. bir avuç ergenden fazlası değilsiniz. koskoca başkanın laflarını bile ağzına tıkadınız. bu başkan size on numara fazla.

    sayenizde artık galatasaraylılığımı sorgular hale geldim. ya sizde bir sorun var ya da bende.
  • 14
    muhteşem elitist galatasaray taraftarını gün yüzüne çıkaran olaylardır. olayların tek sorumlusu spor bürodur. olay çıkaran galatasaray taraftarı değildir. polis tribüne dalmıştır bizzat. tribün de sonra geri çekilmiştir. keşke geri çekilmeseydi de biraz polis dövebilseydik. sessiz sedasız çekip gitmeyi galatasaraylılık sananlar bir zahmet siktir olup gitsin zaten taraftarlıktan. tribünün kültürü budur. buna tribüncülük denir. yeri geldiğinde kalende beklemeyi nöbet tutmayı gerektirir. bilen de konuşuyor bilmeyen de konuşuyor. bilmeyen arkadaşları seneye kadıköy deplasmanına giderken yanımda bilet kuyruğunda beklemeye davet ediyorum. belki o zaman bazı şeyleri anlamaya başlarsınız.
  • 15
    hazımsızlıktır. galatasaraya yakışmamıştır, taraftara yakışmamıştır. basketbol takımımızla ne kadar gurur duysak, olayları çıkaran taraftar grubundan da ne kadar utansak az. şimdi şöyle bir düşünün. bu maçı son dakikada çeviriyoruz. seri 3-3 e geliyor. sinan erdene gidiyoruz ve orada şampiyon oluyoruz. fenerbahçe seyircisi bu kupa burada verilmeyecek diyerek olaylar çıkarıyor. başkanları mikrofona geliyor konuşturmuyorlar ve en sonunda polis zoruyla oradan çıkarılıyorlar ve boş tribünlerin önünde takımımız kupasını alıyor. bugün burada abdi ipekçide olanları savunan aynı insanlar, böyle bir durum gerçekleşseydi bu sözlüğe kim bilir neler yazarlardı. ne fenerbahçe taraftarının ezikliği kalırdı, ne terbiyesizliği kalırdı, ne hayvanlığı kalırdı, ne hazmı kalırdı. işte dün olanlar için de bütün türkiye bizim için bunları söylüyor. taraftarlık sadece maça gidip tribünde bağırmakla, iki forma almakla olmaz. taraftar o salonda bir yerde camiasını da temsil eder. galatasaray camiası bu kadar terbiyesiz bir camia değildir. taraftar yenildiğinde yeneni de alkışlamayı bilmelidir. o güruh yüzünden bugün basketbol takımımızın aslında ne zor şartlarda, ne kısıtlı imkanlarla ne kadar önemli bir başarı elde ettiğini değil, fenerbahçeye yaptığımız terbiyesizliği konuşuyoruz. kimse kusura bakmasın, kadıköyde de şu oluyor bu oluyor bu işlerin bahanesi olamaz. sen yapmayacaksın, kim ne yaparsa yapsın. böyle olayların parçası olmak istiyorsan adres gösterdiğin kadıköye gitmen en hayırlısı olur. hele bir de söz konusu olan basketbol maçı ise. futbolu stadda seyretme keyfimizin içine zaten edildi, futbolu spor değil savaş, fenerbahçeyi de baş düşman gören sözde galatasaray taraftarı ve benzer düşüncelerle galatasarayı düşman gören fenerbahçe taraftarı yüzünden. şimdi de salonda basketbol seyretme keyfimizin de içine ediliyor. eden de galatasaray taraftarı. nasıl galatasaray taraftarıysa artık...
  • 16
    elitist taraftarlarımızın gaza gelişiyle abartılan olaylardır. şöyle ki, eğer galatasaray cc sinan erdem'de şampiyon olsaydı aynı hedeler gerçekleşecekti, tek fark medyada yer alışı olacaktı.

    bugün salonda arbede, çirkin olaylar, türk basketbolunun bunlardan kurtulması gerek, hebele, hübele diye yazanlar, sadece, fenerbahçe taraftarı salondan çıkarıldıktan sonra galatasaray cc kupayı kaldırdı diyeceklerdi, olay da burada kapanacaktı.

    unutmamak gerek, daha bu sene içinde futbol konusunda birkaç kelam eden herhangi bir galatasaray yöneticisi anında cezaya çarptırılırken, konuşan fenerbahçelilere sonuna kadar müsamaha edildi.

    fenerbahçe gaziantepspor maçında yaşananları türk telekom arena'da yaşadığımızı düşünün... kaç kişinin fenerbahçe taraftarının sahaya attıklarından haberi var o maçla alakalı? ama eğer maç türk telekom arena'da olsaydı herkesin haberi olur, millet galatasaray taraftarına küfrederdi.

    hiçbir şeyden ikna olmuyorsanız, eric gerets'in alnındaki kandan sonra fenerbahçe'nin aldığı cezaya, basında bu olayların yer alışına, bir de hani biz sahayı sulamışız falan diye aldığımız ceza miktarı + basında yer edişine bakın, anlarsınız.

    bir de bu genel bir eleştiri olsun, transfer edilen her oyuncudan, takımda yer alan oyunculardan, yaşanan olaylardan basının bahsedişine bakıp takıma köstek olmak yerine, azıcık olumlu bakın ve destek olmayı deneyin. haftalardır fbülker galatasaray cc'dan daha kaliteli diye dillere pelesenk eden basının oyununa gelmeyin.* * tutku kadar, andric kadar inanın önce takıma, sonra onlara laf etme hakkınız olsun. unutmayın, arsenal de bizden kaliteliydi, ama biz o zamanlar inanırdık.

    arda şöyle yapmış böyle yapmış diyen basının gazına gelip her bokta arda'yı itin bir tarafına sokmak yerine, azıcık destek oluverin de görün o zaman adamı... gördünüz de zaten, siz de biliyorsunuz.

    neyse, konudan sapmamak gerek.

    bu olaylar da biz ceza alana dek basın tarafından abartılacak, bu arada belki çoğu maç tribüne bile gelmeyen ve elitist gözüken taraftar tarafından eleştirilecek. eleştirenlerin en büyük cümlesi de galatasaraylılığımdan soğudum olacak. kimsenin galatasaraylılığını yargılamak bana düşmez, o yüzden sizin şu an tahmin ettiğiniz sözleri içimden sarfediyorum.
  • 17
    ''tribün kültürü budur'' şeklinde savunulmaya çalışılan olaylardır. ha, bir de şey vardı; ''lan bak elitist, biz yıllarca febe deplasmanında herele gürele...''

    insan gibi maçını izleyen, takımına destek veren, zor anlarında onların yanında olup, kazanan takım kupayı alırken salondan olay çıkarmadan ayrılmak isteyenler de elitist oldu anasını satayım. fenerliler geçenlerde efes pilsenlilere meydan dayağı atarken hepimiz tepkiliydik, ''ahan da zati başka ne beklenir fenerliden!'' diyorduk, ne oldu şimdi?

    ben de istemiyorum ezeli rakibin benim sahamda kupa almasını da, kazandılar, ne yapayım? keşke basketbolu bu kadar boşlamasaydık, keşke her alanda ipleri onların eline vermeseydik, keşke daha güçlü olan biz olsaydık da biz onların sahasında şampiyonluğu ilan etseydik. ha, sonuçta meydan dayağı da yerdik, kupayı kafamıza da yerdik, taş da yerdik, sopa da yerdik. ''hmm, tribün kültürü bu pis elitistler, dövecekler tabi, manyak mısınız?'' deyip kenara mı çekilceketik o zaman?

    ezeli rakibe kupayı sahamızda kaldırtmayacakmışız. niye? sonuçta kupayı onlar almadı mı, nerede kaldırırlarsa kaldırsınlar. yahu, bizim takımımız, ezilmeleri beklenirken aslanlar gibi savaşmış, şampiyonluk umudu bile yaşatmış bizlere. onları bağrımıza basacağımıza, varsa ezeli rakip, yoksa ezeli rakip! bunları söyleyince de elitist, muhallebi çocuğu oluyoruz. hay allah ya, hanım koş ropdöşambırımı getir!
  • 18
    hala ama hala kadıköye yanıma gelin de beraber yaşayalım davet ediyorum gibi garip gerekçelerle dünkü olayları savunan sığ düşünceli arkadaşlar var. bu kadar sığ düşünürseniz dünkünden daha beter olaylar yaşanır.

    bakın güzel kardeşlerim. eğer fenerbahçe size kötü davranıyorsa kadıköyde o zaman büyüklüğünüzü gösterin siz de insan gibi davranın onlara. utandırın onları. onlar bize yaptı bizde aynısı yapacağız derseniz o zaman bunun adı kan davası olur. tıpkı cahil insanlar gibi kan davası güdersiniz.

    o kadar bağırdınız da ne oldu. o kupayı adamlar gene aldı. öyle veya böyle aldılar. adam gibi dursaydınız da bu kadar rezil etmeseydiniz kendinizi.

    hayır sizin aptallığınız yüzünden aklı başındaki taraftarın başı yanıyor. yok biz illa sahaya birşeyler atmak istiyoruz desarj olmak istiyoruz diyorsanız gidin fransız lejyonuna katılın.

    neymiş tribün kültürüymüş. bak sen. yaptıklarınızı haklı çıkarmak için bu kavramın altına sığınıyorsunuz. tek bir şey söyleyeceğim. tribün kültürünü öğrenmek istiyorsanız karıncaezmezin hayat hikayesini okuyun. tabii okuyup da anlayabiliyorsanız ve ders çıkarabiliryorsanız okuyun.

    kendi adıma konuşuyorum. ben elitist değilim. ama sizin gibi adamlarla aynı tribünde olmaktan utanıyorum. herşeyi kenara bıraktım sadece başkana yaptığınız şey bile tek kelime ile rezalettir.

    buna rağmen elitist derseniz bana evet elitistim ve bununla da gurur duyarım. siz de elitist olun birşey kaybetmezsiniz.

    bu kadar yazıdan sonra zaten ders almanızı beklemiyorum. aynı tas aynı hamam devam edeceksiniz. bir umudum var belki utanırsınız diye.
  • 19
    olayların çıkış noktası tamamen kendi öz hakiki denyoluğumuzdur.

    sahaya bozuk para atmak ne lan? adamlar oynamışlar, kazanmışlar işte. niçin hayvanın tekiymişsin gibi davranıyorsun? bu olayları savunanlar, sahaya bozuk para atmayı vs. savunanlar bence gitsin afrika'nın savanlarında yaşasın. çıplak elleriyle bufalo avlayarak devam ettirsin yaşamını. avları için sırtlanlarla falan kavga etsin. en fazla bu kadar çünkü gelişmişlik seviyeleri.
  • 20
    tokat atana diğer yanağını uzatmayanların yaptığı olaylardır. sadece başkan'ın kounşmalarının kesilmesine üzüldüm o kadar.

    sizin de ebeniz sikisin her sene kadıköy'de, caferağa'da, bakalım o zaman bize yakışmadı diyebiliyor musunuz? dün orda olanların çoğu kendilerine yapılanları düşünerek vermiştir o tepkiyi. sonra hala fair play. önce bize yapılsın fair-play, sonra biz daha fazlasını yaparız. ama her boku da biz başlatmayalım, bir kere de önce karşı yakadan insanlık gelsin.

    k.köy'de 5 saat boyunca bırakın yiyeceği su vermeyenler, 2 sene önce kendi sahalarında efes şampiyon olduğunda sahaya girip oyuncu dövenler; insanca davranılmaya daha çok beklerler.
App Store'dan indirin Google Play'den alın