sözlük genelindeki yazarları ve genel olarak taraftarlarımızı dörde bölmüş olan bir garip futbolcu. nedir kabaca bu 4 grup?
1-belhanda sevenler
2-belhanda sevmeyenler
3-belhanda savunucularından dolayı belhanda düşmanları
4-belhanda düşmanlarından dolayı belhanda savunucuları
en temel hatlarıyla durum böyle. arkadaşlar farkında mıyız bilmiyorum (sanırım daha önce yazıldı), bu adam net olarak bir türkiye resmi. sevenleriyle sevmeyenleriyle, bizde oluşturduğu duygu geçişleriyle adam sosyolojik deney yahu. dış güçlerin oyunu olabilir. bilemiyorum.
açık konuşayım, muazzam bir futbol birikimine sahip değilim. adam şurada geçiş oyunu yapmış, yok efendim şu pas yüzdesiyle oynuyor diye futbol izlemiyorum. izleyene de ciddi saygı duyuyorum. ben biramı cipsimi alırım, takım pozisyona girince hll spr dvm derim, gol atınca garip sesler çıkartırım, gol yersek de küfrederim. zevk meselesi. fakat bu adam bende geldiğinden bugüne acayip duygu karmaşası oluşturdu. bendeki kırılma anları şunlardı:
-imzayı attı. yaratıcı topçu, ihtiyacımız vardı dedim sevindim.
-formayı giydi. ilk lig maçında (bkz:
14 ağustos 2017 galatasaray kayserispor maçı) topun altına girerek kalecinin üzerinden teknik bir gol attı, sonra da taklasını attı. fener kocan geliyor dedim.
-
9 aralık 2017 galatasaray akhisar belediyespor maçında yay üzerinde tam cepheden önünde kimse de yokken şut atmadı pas denedi. galatasaray 10 numarasıysan o şutu oradan çekeceksin aslanım dedim.
-
1 eylül 2018 trabzonspor galatasaray maçında sorumsuzca kırmızı gördü, zaten zor durumdaki takımını iyice eksik bıraktı. gelmişini ve geçmişini andım.
-
18 eylül 2018 galatasaray lokomotiv moskova maçında berbat bir ilk yarı geçirdi. buradan sözlük aracılığıyla kendisine ''lütfen artık gider misin?'' diye yakardım.
-
2 kasım 2018 galatasaray fenerbahçe maçında fenerin beraberlik golü öncesinde taç çizgisinin orada debelendi. güldüm.
-oynamadığı maçlarda takımın rakip kaleye gidemediğini gördüm. sanırım ben futbolu gözümle izlemiyorum dedim.
-sonra oynadığı maçlarda özellikle kendisine dikkat ettim. gözlerime haksızlık yapmışım amk dedim.
-şimdi sakinim.
şimdi bu adam oyun kurucu mu? merkez orta saha mı? ikisi birden mi? yoksa hiçbiri değil mi? emin değilim.
pas: ortalama
vizyon: iyi
dayanıklılık: iyi
yaratıcılık: eh işte
şut: ahahaahaha ya ben lan neyse bişi demiyorum.
iyimser olmaya çalıştığımda bile kendisi hakkındaki düşüncelerim bu. en anlamadığım konu da kendisinin oynadığı pozisyonda belirgin hiçbir özelliğinin olmaması. mesela
burak yılmaz iyi bir forvet midir? ben de dahil olmak üzere çoğu kişiye göre değil. peki adamın belirgin özelliği var mı? golü koklamak gibi belirgin bir meziyeti var. zamanında
frank rijkaard türk futbolu için ''her şeyden biraz var, hiçbir şey tam değil.'' demişti ya. hah işte belhanda bunun futbolcu versiyonu. türkiye özeti.
abicim niye böylesin?