1
gerek medya gerek yorumcular tarafından artık klasikleşmiş bir düşmanlıktır, basketbol ya da futbol farketmez bir takım kötü gidiyorsa yabacılar kurban edilir iki iki dört.
galatasaray yenilir; melo'dan girilir elmander'den çıkılır
fener yenilir; alex'ten girilir krasiç'ten çıkılır
beşiktaş yenilir; fernandes'ten girilir quaresma oynamasa bile ondan çıkılır.
ya arkadaş bu gökhan gönül, ibrahim toraman, caner, semih hiç mi eleştirilmez, tabi bunda menajerler ile basının ahbap çavuş ilişkisinden kaynaklanıyor, yabancının arkasında kimse yok diye salla gitsin arkasından. rıdvan dilmen çıkıp utanmadan aykut istifa ederse işler esas o zaman kötü gider diyebiliyor,
muslera'nın eli küçük, guti alemci, misimovic sakız çiğniyor.
sabri, aydın, mehmet güven, orhan ak, cihan haspolatlı, batuhan, selçuk şahin, semih şentürk neredeyse en ölü hallerinde bile forma bulabildi, üstelik hala milli takıma seçilen var. galatasaray'da pino, culio servet'ten önce takımdan ayrıldılar, kalan yerlilere pek de bişey olmadı.
senin milli takım kaptan'ın emre belözoğlu ama quaresma'nın karaktersiz, disiplinsiz diye adı çıkıyor.
2 gün önce gökhan zan cris'ten daha iyi lafını da duyunca artık bu fikrin ne boyuta geldiğini görmüş oldum, cris'in sadece avrupa maçlarındaki istatistikleri bile gökhan'dan fazladır diyen yok aq.
örneğin bir fenerbahçe futbolcusu fenerbahçeli diye milli takıma alınıyor, milli takımda oynuyor diye fenerbahçe'de forma giyiyor bu döngü hep devam ediyor.
bir de yorumcu eski futbolcuların tamamının en büyük günah keçisi mutlaka bir yabancı oyuncu oluyor, kendilerinin ne kadar para kazandığının lafını etmezken yabancıları banka önünde bekliyor diye eleştirip duruyolar.
mario jardel'in galatasaray'dan gönderilme olayı bu başlığın en önemli kanıtıdır.
galatasaray yenilir; melo'dan girilir elmander'den çıkılır
fener yenilir; alex'ten girilir krasiç'ten çıkılır
beşiktaş yenilir; fernandes'ten girilir quaresma oynamasa bile ondan çıkılır.
ya arkadaş bu gökhan gönül, ibrahim toraman, caner, semih hiç mi eleştirilmez, tabi bunda menajerler ile basının ahbap çavuş ilişkisinden kaynaklanıyor, yabancının arkasında kimse yok diye salla gitsin arkasından. rıdvan dilmen çıkıp utanmadan aykut istifa ederse işler esas o zaman kötü gider diyebiliyor,
muslera'nın eli küçük, guti alemci, misimovic sakız çiğniyor.
sabri, aydın, mehmet güven, orhan ak, cihan haspolatlı, batuhan, selçuk şahin, semih şentürk neredeyse en ölü hallerinde bile forma bulabildi, üstelik hala milli takıma seçilen var. galatasaray'da pino, culio servet'ten önce takımdan ayrıldılar, kalan yerlilere pek de bişey olmadı.
senin milli takım kaptan'ın emre belözoğlu ama quaresma'nın karaktersiz, disiplinsiz diye adı çıkıyor.
2 gün önce gökhan zan cris'ten daha iyi lafını da duyunca artık bu fikrin ne boyuta geldiğini görmüş oldum, cris'in sadece avrupa maçlarındaki istatistikleri bile gökhan'dan fazladır diyen yok aq.
örneğin bir fenerbahçe futbolcusu fenerbahçeli diye milli takıma alınıyor, milli takımda oynuyor diye fenerbahçe'de forma giyiyor bu döngü hep devam ediyor.
bir de yorumcu eski futbolcuların tamamının en büyük günah keçisi mutlaka bir yabancı oyuncu oluyor, kendilerinin ne kadar para kazandığının lafını etmezken yabancıları banka önünde bekliyor diye eleştirip duruyolar.
mario jardel'in galatasaray'dan gönderilme olayı bu başlığın en önemli kanıtıdır.

