• 66
    youtube’ daki sözler köşkü kanalı gibi, alakasız-yarım bilgilerle bir hipotez kurup bunu da kanunmuşçasına savunan bir tavrı var ilgili arkadaşın.
    içinde bulunduğumuz zaman diliminde insanların, çeşitli medya kanalları aracılığı ile sesini duyurması her ne kadar güzel olsa da her fikri olan ortaya çıkıp konuşunca hoş olmuyor.
    örneğin sörloth’ un topla hareketlenmesi ve top kontrolünün vedat’ a nazaran daha kötü olduğunu söylüyor. zaten ligi takip eden - özetlerden değil - maçları izleyen birinin şu cümleyi kurması bile, kendisini izlemek için zaman ayırmanın, zaman israfı olduğunun kanıtıdır. farkında olarak ya da olmayarak yaptığı şeyin genel adı ise (bkz: post truth)
    videoyu izlemeyen renktaşlarım için naçizane uyarı:
    boş konuşan biri kendince diyalektik yapıyor, boşverin.
  • 144
    sözlüğü ilk takip etmeye başladığım yıllarda extensor nickiyle girdiği entrilerden spor gazetelerinden birinde yer alan spor yazarlarından biri olduğunu düşünmüştüm.zira üslup onu gösteriyordu. tabii sonraki dönemlerde yazılarını takibi sürdürdüm ki hala devam ediyorum. yeni görevinde başarılar.şahsen tanımasam da seviliyorsun sinan hocam.
  • 403
    fenerlilerin dijital medyada kurduğu dominasyonun sonuçlarından birisi olarak orta yolcu olduğuna inandığım yorumcu. yanında yer alan hasan hüseyin alimoğlu da öyle. dijital medyada yer alan çoğu galatasaraylı "aman fenerliler alınıp gücenmesin" diye düşünüp öyle yorum yapıyor. fenerlilerin aboneliklerine ve etkileşimlerine, fenerli patronların da iyi düşüncelerine ihtiyaçları var. dijital medyanın tamamı fenerli patronlardan oluştuğu için tamamen galatasaray lehine yorum yapan kanal sayısı çok az. bildiğimiz popüler kanallarda çalışan galatasaraylı yorumcular, para kazanmaya devam edebilmek için orta yolcu olmak zorundalar. bu düzen değişmedikçe kendisine kızmanın da çok bir alemi yok.
  • 371
    galatasaray sözlüğü okuduğunu düşündüğüm yorumcu. daha önce kendisini izlediğim oluyordu. sadece saha içini konuşmasını, oyunun kendini yorumlamaya çalışmasını takdir ediyorum fakat galatasaraylı kontenjanı gibi gösterilip serdar ali gibi futboldan başka her şeyi konuşup algı yapan biri ile program yaptığı için bir daha kendisini izlemeyeceğim. sadece saha içini konuşan bir fenerbahçeli varsa onunla program yapsa izlerim. ama bu şekilde olmaz.
  • 76
    bugün yayınladığı videosu oldukça güzel, özellikle olaya iki noktadan da bakması ve basit yorumlardan uzak durması ( yönetime beceriksiz diyip gecebilirdi bir çok kişi gibi).
    https://youtu.be/OcUS3VNo5pA
    edit: baska biriyle konuşurken fark ettim: vedat örneği çok çok mantıklı degil. bizim o kadar olaydan sonra alamamamiz basarisizlik. ama fenerbahce bu kadar da kötü bir takim degil biz de bayern munich kadar büyük degiliz. haliyle kimsenin boyle sacma bir riski almasina, özellikle o kisi fenerbahçeliyse ihtimal vermiyorum. gördüğümüz üzere vedat seçimini iyi yapmış, kısa bir kariyer sonrası avrupa'ya gidiyor.
  • 77
    https://youtu.be/OcUS3VNo5pA

    ilk 3 dakikada anlattığı galatasaray'da güçlü başkan olamama durumu kulübün genel prensibi. fenerbahçe'nin aksine bizde güçlü başkanlar çıkamaz; çünkü güçlü bir başkan çıktığı an tek adamlık modeline evriliriz. galatasaray başkanlık sistemi ile yönetilir ama bu başkan hiçbir zaman tek adam olamaz.
  • 48
    iyi bir oyun gözüne sâhip olan, bu oyun gözünü doğru istatistiksel verilerle destekleyip başarılı analizler ortaya koyan, futbolarena ve futbolist bünyesinde çalışmakta olan galatasaraylı futbol yazarı.

    ayrıca, 10 şubat 2019 galatasaray trabzonspor maçı ile 24 şubat 2019 galatasaray akhisarspor maçının basın toplantılarında hocaya yönelttiği sorularla hocanın teşekkürüne de mazhar oldu. kendisinin maç sonu yazılarını uzun süredir tâkip eden biri olarak da son derece mutlu oldum bundan. lâkin, her ne kadar ince hesaplar peşinde koşacak biri olabileceğine ihtimâl vermesem de, sorduğu sorularda hocanın bir önceki dönemine ilişkin övgülü atıflarda bulunmasının, hafiften hocanın egosunu okşar tarzda sorular yöneltmesinin, kendisinin yazılarını okuyan ve futbol bilgisini takdir eden biri olarak bana biraz itici geldiğini de belirtmem lâzım.

    düzenleme: bir zamanlar sözlük yazarı olduğundan haberdar değildim; ama ''hamzaoğlu'nu övmek'' gibi şeyler üzerinden kimseyi gömmeye gerek olmadığı kanaâtindeyim. zira, meselâ hamzaoğlu ile oynadığımız bir benfica maçı* var ki; o maçta sonra hamzaoğlu'nu övmemek için düpedüz önyargılı olmak lâzımdı bence. ama, hoca övgüsü meselesi sistematik bir hâl almışsa orada da bir sorun vardır elbet. ya kendi futbol bilgisinin herhangi bir hocayı eleştirecek ölçüde yüksek olmadığını düşünüyordur -ki bu durumda da eleştiri kültürünün bir ürünü olan futbol yazarlığı mesleğinin kendisine pek uygun olmayacağını düşünmek gerekecek- ya da yukarıda ''ince hesaplar'' şeklinde ifâde ettiğim şeylerin peşinden koşuyordur. ben ilk ihtimâlin daha muhtemel olduğunu düşünüyorum. bununla birlikte, kendisi daha önce anadolu kulüpleri için scouting işleri falan da yapmış sanırım. devamlılık arz eden bir ''hoca övgüsü'' durumu varsa, umarım ki iyi fırsatlarla karşılaşıp kariyerini scouting alanında sürdürür.
  • 514
    bazı eski oyuncularımızı takıntı yapması sıkıcı olmaya başlayan yorumcu. kendisini severek takip ediyorum
    ama yayınlarında zaha ve ziyech'i sık sık gömmesi kabak tadı vermeye başladı. geçen günlerde twitter'da zaha'nın şu anki takımında yaptığı bir hatayla alakalı bir paylaşımı alıntılayıp bir yorum yaptı. yorumunda haklı olabilir, ama bir oyuncuyu övmek için başka oyuncuyu gömmek gerekmiyor. artık takımda olmayan bir oyuncuya bu kadar takılı kalması izleyici için yorucu oluyor.

    bir diğer hoşuma gitmeyen yönü zamanında birlikte çalışmış olduğu hikmet karaman'ı sık sık övmesi ve ondan örnekler vermesi. yani hikmet hocayı tanımasak sanki guardiola'yı anlatıyormuş sanacağız. kişisel ilişkisini işindeki yorumlarına karıştırmasa daha iyi olur.

    sinan yılmaz, spor medyasındaki en iyi yorumculardan biri. uzun süredir ekranlarda olması ve popülerleşmesi bir kibire yol açmamış. yanıldığında bunu söyleyebiliyor ve farklı fikirlere daha açık bir yapısı var. başka yorumcular gibi farklı fikir duyunca kendi fikrini savunmak için çırpınmıyor.
  • 129
    ocak 2019 transfer dönemiyle ilgili diagne'nin 13'e alınmasını hocaya yüklemiş kişi. kendisine, "ozan kabak'ın satılması ani oldu, hatta hoca satıldı diye az kalsın istifa edecekti, ordan gelen para da o dönem kullanılmak zorundaydı, hoca 2 transfer dönemi boyunca santrforsuz kaldı diye mecbur kaldı, gomis'in parasıyla emre akbaba'yı alın, kimseyi satmayın da almayın da, beni aylarca santrforsuz bırakın, son gün de ozan'dan gelen parayı komple diagne'ye gömün mü dedi yani?" diye cevap veriyorsunuz, sizi kraldan çok kralcı olmakla falan suçluyor.

    ben fatih terim'in baya eleştirilecek hatası olduğunu biliyorum da, bunlardan birinin transferleri finalize etmek olduğunu bilmiyordum. hocalar liste verir, gitmesini(satılmasını) gelmesini istediklerini alt alta yazar, gerisi yönetimlerin ve profesyonellerin işi ve sorumluluğudur. transferleri hocalar yapmıyor, satışları da hocalar yapmıyor ama bu arkadaş hoca yapıyor sanıyor, aslında gerçek kralcılık da burda kendini belli ediyor, bilmiyor, anlamıyor.

    "hoca bile oyuncuların geçmişine değil geleceğine yatırım yapalım diyerek özeleştiri yaptı, siz kabul etmiyorsunuz kraldan çok kralcısınız." yazdı :) halbuki bunu diagne için deme ihtimali sıfır, falcao transferi sonrası yaptığı bir açıklamaydı, sapla samanı karıştırmayı, manipülasyon yapmayı da seviyor yani :)

    "ocak 2019'da ozan ve rodriguez'den gelen 20 milyon €'nun 13'ü diagne'ye verildi, gerisine kiralık döşendi" yazmış başkasına. nitekim luyindama'nın bonservisini ikiye bölmek dışında kimseye kiralık ücreti ödenmedi, semih ve mitroglou kiralık ücreti olmadan gelmişlerdi. maaşlar zaten ffp kapsamında değil, en azından bunu biliyordur herhalde. öğrensin, yalan yanlış bilgiler sallamasın.

    eleştiri kültürüne "kraldan çok kralcı olmamak gerek" vurgusunu yaparken, kendisinin cevaplara karşı tanımadığı bilmediği insanlara etiket yapıştıracak kadar tahammülsüz olması ise tutarsızlığın sözlük anlamı. hocayı kendi çevremde ne kadar eleştirdiğimi ben biliyorum, hatta "teknik adamlıkta eski enerjisi yok, güçlü bir figür olduğu için futbol aklı olarak kendi seçeceği bir hoca ve kurguyla kulübün içinde kalması daha iyi olur." diye düşünen biri olarak, bence onun ekranlarda yaptığından daha ağır konuşuyorum ama kendisi tanımadığı insanlara kralcı deyip geçiyor, trajikomik.

    iki yazılan cümleden etiketleyerek insan analizi yaptığını sanıyor ama bu, hiçbir maçını izlemeden topçu analizi yapmaya benzer. bunu kendisine yakıştıramıyor olması lazım, lakin öyle yapmıyor sanırım işini yaparken. insanlara da yapmasın. naçizane.
  • 78
    https://youtu.be/OcUS3VNo5pA

    eleştirisi haklı fakat yanlış yere odaklandığını düşünüyorum. sorun güçlü bir başkan figürü ortaya çıkmaması değil başkanların işleyen bir futbol düzeni kuramamasıdır. bayern, juventus gibi futbol kulüplerinde başkanlar gelip geçse de futbol direktörleri, transferlerle ilgilenen komite aynı kalıyor ve uzun dönemli sistematik bir çalışma yapabiliyorlar. gelen teknik direktör sadece saha ile ilgilenebiliyor.

    bizde ise bugün bize bayern, juve yakıştırmaları yapılıyorsa bunun en büyük nedeni olan fatih terim, aynı zamanda galatasaray’da bir sistem kurulabilmesinin önüne geçiyor.

    kendisi florya’nın temizlikçisine kadar ilgilenmek istiyor ve üzerinde başkan harici bir futbol aklı çalışmasını kesinlikle istemiyor. tabii bir teknik direktör senin 4 yıldızının neredeyse 2 tanesini zor şartlar altında olmayacak denilen sezonlarda almışsa, tarihindeki tek avrupa kupasında imzası varsa benim nezdimde yukarıda saydığım istekleri sonuna kadar haktır kendisine.

    umarım kendisi sahadan elini çekmeye karar verdiği zaman artık kalıcı bir futbol aklı oluştururuz. o isteyene kadar bizim başımızda olmalıdır ve olacaktır da.
  • 79
    https://www.youtube.com/...amp;feature=youtu.be

    taraftarın sesine tercüman olmuş kardeşimiz.

    galatasaray'ın saha içindeki başarılarla kazandığı gücü saha dışında kullanamıyor olması meselesi zaten senelerdir süren bir sorun.

    bir de kupalar falan geliyor ama taraftar gücü olarak da 3. sırada falan değiliz. ülkedeki en çok taraftara sahip kulübüyüz de aynı zamanda.

    yani iki türlü bir beceriksizlik hali var.

    bu döngüyü kırmaya yaklaşmış süren sonrası tek başkan aysal'ı ki o da etrafındaki gazcıların gazıyla kendi başını yaktı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın