resim
Nordin Amrabat
Takım:AEK Atina
Mevki:Sağ Kanat
Yaş:37
Boy:1.79
Uyruk:Fas
  • 1338
    takımda bir sistem yok ama herkes olduğuna inanmış ya da inandırılmış. kadro mühendisliği berbat olan bir takım düşünün ve ister beğenin ister beğenmeyin ancak aydın yılmaz ile beraber takımdaki en heyecan verici oyuncudur. amrabat veya aydın olmadan topu ileri dahi götüremiyoruz. varsın gerisini siz düşünün. amrabat değil tüm topçulara laf ederken bunu göz önünde bulundurmak lazım. sistemimiz ne? oyuncularımızın rolleri ne?
  • 1340
    iyi oyuncudur, hoş oyuncudur net amma velakin galatasaray'ın oyuncusu değildir. amrabat küçük takım oyuncusudur. kapanan takımların kontratak silahıdır. büyük takımlar topunu oynarken, küçük takımlar çanakkale geçilmez mentalitesini benimser türkiyede. türkiye şartlarında hangi küçük takıma koysanız bu adam parlar çünkü her maç kendine açık alan bulur, yardırır gider asistini yapar ve ya golünü atar.

    eğer ki galatasaray gibi bir takımda oynuyorsan, karşındaki kapanır amrabatta çizgiye hapsolur varlık gösteremez çünkü dar alan futbolcusu değildir.

    galatasaray takımının oyuncusu değildir derken, yetenekten filan bahsetmiyorum, yeteneklidir de fakat türkiye liginde her takım bize karşı kapanacağı için varlık gösteremeyecektir. avrupa maçlarında ise son manchester maçında gördüğümüz gibi, açık oynayan takımlara karşı geniş alan buldu mu çoşar. ne zaman ki galatasaray barcelona, manchester gibi takımlarla oynar, o maçlarda amrabat mutlaka parlar. ne zaman galatasaray maç gereği kapanır, kontratak futbolu oynar, o zaman coşar.

    ayrıca bu adama fiziği sıfır demek kadar kötü bir tespit olamaz. nasıl top sakladığını, rafael karşısında nasıl yıkılmadığını hepimiz gördük.

    amrabat ile galatasaray'ın futbol mentalitesi tamamen ters. bu yüzden dikiş tutmuyor. yoksa iyi niyetlidir, yeteneklidir sadece son toplarda seçimini kötü yapıyor o kadar.
  • 1343
    20 kasım 2012 galatasaray manchester united maçındaki oyuncu ile 30 kasım 2012 galatasaray antep maçındaki adam aynı mı merak ediyorum. united maçında riera ile rakibin sağını hallaç pamuğu gibi atmışlardı. antep maçında akıl tutulması yaşıyor gibiydi. anlamsız ortalar, basit top kayıpları. çok istikrarsız. çözemedim gitti bu herifi.
  • 1346
    amrabat'ın oynayabileceği orta saha dörtlüsü kombinasyonlarına bakıyorum; aydın yılmaz hariç amrabat ile birlikte orta sahayı oluşturan adamların hepsi özverili oynuyorlar. her birinin iyi kötü defansif özellikleri var; rakip korner kullandıktan sonra ya da atağı bitirildikten sonra çalınan toplarda topu alan oyuncu direk yarı saha çizgisi etrafında konuşlanmış amrabat'ı görüyor.

    haksız da değil; orta saha oyuncularımızın hepsinden daha süratli amrabat. rakip boş alan bıraktığında topu ceza sahasına taşıyacak oyuncumuz tabi ki o olmalı. ama etrafındaki üç kişinin yaptığı bunca pres, alan daraltma ve amrabat'ı boş alana kaçırma fedakarlıkları daha fazla karşılık bulmalı. eğer bir takımda bir adam topla buluşacak diye en az üç kişi kendi oyunundan fedakarlık ediyorsa; bu adamın topu aldığında mutlaka ve mutlaka faydalı bir şeyler yapabilmesi gerekir.

    amrabat'ın zamanla daha iyi olabileceğine inanıyorum. fizikten ziyade, çözmesi gereken mental sorunları var. dürüst olalım; büyük takıma gelme, uyum sağlama bahanelerine sığınamaz artık bu saatten sonra. cesareti yerine geldiğinde belki daha doğru paslar verecek, daha çok şut deneyecek ve daha çok çalım atacak(ki daha geldi geleli adam eksilttiğini gören yok.); ama bazı sorunlar formla ya da uyumla çözülmeyecek.

    süratli olmasına rağmen, galatasaray'a gelmesinin sebebi olan dar alan oyununda hiç bir varlık gösteremedi. sahamızda aldığımız 0-2'lik braga mağlubiyeti ile kesin olarak görüldü ki; iyi alan daraltan rakip, içeride-dışarıda bizden bir şekilde puanı kopartıyor. bu sorunu yaşayacağımızın sinyallerini ta geçtiğimiz sezondan almaya başlamıştık. o zaman bulduğumuz çözüm, yoğun pas trafiğiydi. forvete sürekli hareketli olan ve pas radarı açık oynayan necati ateş'i monte ettik, eboue'nin ileri çıkışlarıyla pas trafiğine dahil olmasını sağladık ve hızlzı paslarla rakipleri yorarak oyundan düşürdük. bu sezon necati'nin yokluğu ve eboue'nin formsuzluğu bizi çok korkutmamıştı ama bu dar alan sorununu çözsün diye getirdiğimiz adamın da takımın geri kalanı gibi iki rakip tarafından sıkıştırıldığı anda topu selçuk inan'a iade edeceği hesapta yoktu.

    orta sahada üç kişi amrabat topla buluşsun diye kıçını yırtarken, bu fedakarlığın karşılığında amrabat'ın tek yaptığı topla süratlenmek ve rakiple karşılaşınca orta sahaya geri pas vermek olacaksa; onu aydın da yapar, sabri de yapar. vay amrabat'ı kimlerle kıyaslıyorlar demeden önce, adamın kumaşını değil, performansını eleştirdiğimi hatırlayın. çalım atmayacaksa eğer, sırf süratiyle galatasaray ilk 11'inde yer bulmamalı; zira sürat olarak ne aydın'ın, ne de sabri'nin kendisinden bir eksiği var.

    bir diğer dezavantajı da, sol ayağının hiç olmaması. ama cesaretini toplar da dar alanda adam eksiltmeye başlarsa, iş yapar hale gelir ve onu da affettirir artık. sabır, istikrar iyi güzel de; 8 milyon yövroya alınmış adamın 14 haftada bir adam eksiltemediğini görse, sabır taşı olsa çatlardı be arkadaş. albert riera çatır çatır adam geçmeye başladı diyorum, alouu; sesüm gelüyür mü?!
  • 1348
    hollanda ekolünden yetişmiş binlerce kanat oyuncusu gibi, takım oyuncusu değil hücum oyuncusudur. bu adamı transfer edip de hasan şaş, ümit davala, hakan ünsal tarzı oyun falan beklemek neyin kafasıdır bilemiyorum. bu oyun anlayışında amrabat yerine oussama assaidi de gelse, hatta bu ekolün zirvesindeki robben de gelse amrabat'tan iyisini yapamazdı. hatta onun kadar mücadele de etmezlerdi. hadi rakip takımın bekleri hücuma çıkar, kovalatırsın, ama rakibin hücumcularını amrabat'a kovalatmak nedir ya. oyunu nasıl açarım da amrabat'a geniş alan yaratırım diye düşünülmesi gerekirken bildiğin amelelik yaptırılıyor adama. sonra da yaratıcı olmasını bekliyoruz.
  • 1349
    "yeni tabata", "8 m€ luk kazık", "küçük takım topçusu" gibi mantık çerçevesinden son derece uzak yakıştırmalar yapılıyor kendisine. sizin zihniyetinizdeki adamlar da tribünde aynısını yapıp yuhalıyorlar. bugün hamit'e yarın amrabat'a... benim bile zoruma gidiyor şu platformda. düşünün o adamlara yaptığınız negatif etkiyi. bir marifet değil, bir an önce bırakın bu tip yapıcı olmaktan uzak saçma tepkilerinizi. kendinize saklayın.

    amrabat, şu anda takımdaki topla beraber en hızlı hareket edebilen oyuncumuz. bu ne demektir biliyor musun futbol uzmanı arkadaşım? bu adam müthiş kontra atağa çıkabilir demek. bu ne demektir biliyor musun? emre çolak eline geçen her fırsatta hızlı hücumların içine ederken bu adam pozisyonları büyük bir oranda değerlendiriyor demek. çok eleştirildiği ilk yarıda* bu adamın ayağında topla bir kontraya çıkışı vardı, gaziantepsporlu oyuncuların tedirginliğini fark edebilirdiniz o anda. sonra pasını verdi hızlı bir şekilde... sonra... sonra ne mi oldu? yine eveleyip geveledik topu, rakip defans yerleşti. ama suçlu amrabat. neden? kapalı defansta 3-4 kişiyi çalımlayacak, yardıracak, gerekirse her maç 2 gol 1 assist yapacak. neden? "çünkü 8 m€ verdik abi!.."

    amrabat; şu anda takımdaki hızlı düşünebilen, hızlı oynayabilen nadir oyunculardan. yok çokbilmiş dostum yok... ne demek istediğimi anlamıyorsun. takımdaki herkes durağanken ve tüm rakip defans bu adam üzerine yoğunlaşmışken bu adam da biraz durağan oynar elbette. ben antalyaspor maçı'nda* elmander'e taçtan yaptığı assistten bahsediyorum. senin başka herhangi bir oyuncun yapabilir miydi o assisti? belki selçuk, belki melo, ha bir de muslera ama o pozisyona biraz uzaktı... ben manchester maçlarında* rafael'i, evra'yı madara etmesinden bahsediyorum.
    "hızlı oynamamız lazım."
    "hızlı paslaşmamız lazım."
    "rakip defans yerleşmemeli."
    "kontraları değerlendirmeliyiz."
    evet dostum, hepsine ben de katılıyorum. öyleyse amrabat'la derdin ne? ha doğru; "8 m€ verdik!" ...

    takımdaki futbol zekası yüksek oyunculardan. biliyorum; hemen yanlış şut tercihlerinden dem vuracaksın şimdi. bazen yanlış seçimleri olabiliyor ama neden? bunu sormadan asma yoluna gittin hep. kayserispor'da takımın en önemli oyuncularındandı. adam buraya binbir zorlukla geldi. sonra bizde bir süre yedek kaldı. takımda kendisi gibi, kendisinden daha kariyerli birçok oyuncu vardı. çoğu zaman sonradan giriyordu. onlarda da takımda pas bile alamıyordu. "öyle bir şey yok." diyene müsait bir zamanımda açar o pozisyonları teker teker gösteririm. kaç kere isyan etti bu duruma. sonra kendini kanıtlama çabasına girdi tabi. o yüzden bu yanlış şut seçimleri, o yüzden bu mental sorunlar. kafası rahat olduğunda ne kadar zekice paslar verdiğini tarafsız izleyen herkes görebilir. geçen seneki kayserispor maçı'nda* bizim defansı ne kadar çok zorladığını hatta bazı pozisyonlarda şansımızın bize ne kadar çok yardım ettiğini(u: genelde şanssızızdır ama o maçtaki kastettiğim pozisyonları anımsayabilirseniz eğer anlayacaksınız demek istediğimi.) gördük. bu maçı örnek veriyorum; zira biz geçen sene* en az gol yiyen* ve en az pozisyon veren* takımdık. bireysel olarak da karşısında eboue vardı. o maç verdiği pasları, yaptığı hücumları iyi izleyin.

    "bize sonuca gidecek adam lazım." evet, bence de. o yüzden amrabat diyorum ya işte. bursaspor maçı'nı* o girmese belki de kaybederdik. girdiği kısa süre içinde 2 gol attık. birinde baskı yaptı, musa çağıran tedirginlikle kendi kalesine gol attı. diğerinde ise tek dokunuşla burak'a mükemmel bir assist yaptı. pozisyonu siz de hatırlarsınız mutlaka; orada diğer oyuncularımızın çoğu topu kontrol etmeye çalışırdı. sonuç yeni bir pas döngüsü olacaktı. amrabat tek dokunuşla işi bitirdi. ne oldu? 61. dk da oyuna giren amrabat 72'de rakibin kendi kalesine gol atmasını sağladı. 80'de de assisti yaptı. 20 dk içinde 2 tane golde payı var. yeterince sonuca gitmiyor mu?

    "güçlü oyuncu lazım. bir darbe aldığında hemen yere düşmeyecek. 3-4 tane darbe alsa da ayakta kalacak. çünkü hakemler aleyhimize. rakipler art niyetli fauller yapıyor."
    evet kardeşim, sonuna kadar haklısın. amrabat'ın topla rakip arasına girdiğinde ya da dribbling yaparken daha yıkıldığını görmedim. sen?

    riera son dönemlerde çok formda. hem de kendi mevkiisi olmayan sol bekte bu iyi performansı sergiliyor. ama önünde amrabat oynamayınca bazı pozisyonlarda ne yapacağını şaşırıyor. riera'nın bu sezon en iyi oynadığı maçlara bakınca çoğunda sol açıkta amrabat'ın olduğunu görüyoruz. manchester maçı* ve bence dün ilk yarıda* çok iyiydi. amrabat rakip beki tedirgin ediyor, rakip bek zaten bindirme yapamıyor. bu da riera'nın daha rahat bindirme yapmasını sağlıyor. dünkü maçta da aynısı oldu. "sol bekimiz, sol açığımızdan daha çok katkı verdi hücumda." diyorsun da bu adam riera'ya o imkanı sağlamasa o biraz zor olurdu. ha riera'nın bu gelişimine çok büyük saygım var ve kendisi takımdaki en sevdiğim oyunculardan. ama önünde emre çolak oynarken riera'nın veriminin ne kadar düştüğüne de bakmak lazım bir ara. keza geçen sezon* eboue'nin arkasını toplayan kazım ve engin olmazsa biz daha fazla gol yerdik ve daha az gol atardık. eboue'ye hücumda da yer açtılar çünkü.

    neyse... bırakın şu mantıksız ve hiçbir faydası olmayan yakıştırmalarınızı. bu adam ne "yeni tabata", ne "8 m€ luk kazık", ne de "küçük takım topçusu".
    eleştirin elbette kimse eleştirilemez değildir; ama yapıcı eleştiriler olsun.

    bu adam o mental sorunları aşıp takıma tam olarak alışabildiğinde ve de takım ona tam olarak alışabildiğinde çok daha farklı bir amrabat ve galatasaray izleyeceğiz.

    bu takımı destekleyin. bu adamı destekleyin. her şey zamanla. mayıslar yine bizim olacak inşallah...
App Store'dan indirin Google Play'den alın