hocam yetmedi mi takimi arastirmalarin artik. dusunecek daha ne var bu kadar. o kadar mi umutsuz gorunuyor durum. he de gozunu seveyim, yillar sonra teknik direktor gorelim. dayanamaz olduk.
1646
istiklal marşı okuyamayan milli takım hocası. geldiği günden beri yok yerli oyuncu sayısı az, yok kimi izleyeceğim diyip; gidip trabzon'dan volkan'ı kadroya seç(tiril)en, sonra 6 ekim 2017 türkiye izlanda maçının 23 kişilik kadrosundan cengiz'i kesip yerine bu volkan'ı kadroya alan alzheimerlı hoca. fb'de bile kesik yiyen, 2017-18 sezonuna hiç iyi giremeyen mehmet topal'ı stoperde düşünüp, ligin liderinin tüm maçlarında oynayan stoperini kadroya almamak nedir?
1424
mehmet özbek'i savunacağım aklımın ucundan geçmezdi. lucescu dedi ki; "ben bir teknik direktörüm. üstümde, bana teklif edilen pozisyonda biri olsa rahatsız olurdum. baskı altında hissederdim kendimi."
yani adam diyor ki, ben bu pozisyonu kabul etseydim tudor baskı altında kalacaktı, takıma yaramazdı bu durum. bu yüzden reddettim.
söylediklerinden mehmet özbek'e en ufak bir gönderme yok bence.
yine de def olsun gitsin tabi o herif.
2073
dynamo kiev'i şampiyonluğa ulaştırması an meselesidir. *
kendi yarattığı canavarı * kendi yıkmak üzere olan teknik direktör.
tudor burada kendisine "bu adamları mı 11'de oynatayım amk*" diyor gibi sanki. ne dersiniz?
2180
80 yaşına 2 sene kalmış olan teknik direktör.
eğer çıkan haberler doğruysa beşiktaş'ın attığı tek doğru adım yok. kafayı yemişler.
1367
bizde hocalık yapalı şaka maka 15 yıl olmuş. benim gibi yaşı 40'a yaklaşanlar o dönemi çok iyi hatırlar. 30 civarı olanlar hayal meyal bilir o zaman oynanan maçları. şimdiki genç nesil ise sadece o zamanki basının haberlerinden tanırlar luceyi.
hakkındaki en büyük suçlama defansif oynatması.
bakın şimdi ilk geldiği sene orta sahada 35 yaşında hagi oynuyordu. forvette ise jardel. yani takım resmen savunma işini 9 kişi yapıyordu. iki kişi eksik olmasına rağmen, 96-2000 arası presi yapmasını bekleyenler çıktı. o hücum presi göremeyince de luce ofansif oynatmıyor geyiği başladı. ikinci senesinde ise malumunuz kadro komple değişti. victoria,perez, fleurqin, radu, emre aşık, bülent akın gibi topçularla yine 96-2000 arasının hücum varyasyonlarını bekledi taraftar basının gazıyla. opel corsa ile ferrarinin yaptığı hızı beklediler. aslında baya da yaklaştı ama geçemedi son anda.
ilk senesinde azizin yaptığı şikeler, okan ve emrenin özellikle sene sonu maç satışları ve hakemlerin ağzımıza sıçması yüzünden şampiyon olamadık. ama arada real madride koyup süper kupayı aldık. ikinci sene ise o kadroyla şampiyon olduk. peki çok mu defansiftik şampiyon olurken?
bak güzel kardeşim. lucesculu galatasaray şampiyon olduğumuz o sene tam 75 gol atmış. yazıyla yetmişbeş. maç başına 2,2 yani. ondan sonra onu kovdun ya, kötü futbol oynatıyo diye. hani kurtarıcı terim gelip onlarca transfer yaptı ya bu boktan kadronun üstüne. heh işte ondan hemen sonraki sene 61 gol atıp ikinci olmuşsun. bir sonraki sene de 56 gol atıp +9 averajla denizlinin arkasında 6. olmuşsun. işte o kadar boktan hoca bu lucescu.
adam aşurelik malzemeyle şef sofrası hazırladı. hiç umudum yok ama inşallah gelir de, şu genç arkadaşlarımız gerçek bir teknik direktör görür.
2116
en iyi yaptığı şeyi yine yapmış teknik direktör. kısıtlı şartlarda harika sonuçlar almak.
2067
fatih terim sonrası lucescu dönemi başlığı açıp yazmak istedim ancak sözlük yönetimi uygun görmedi. evet lucescu'lu yıllarımız ve öncesi sonrası buyrun.
90lar sonu 2000'ler başı istikrarlı ve gayet planlı şekilde yükselişteydik.
fatih terim uefa kupası başarısı sonrası italya'ya gitmiş yerine ise lucescu gelmişti ve galatasaray lucescu ile de avrupada korku salarak gezinmeye devam ediyordu. takima artik çok net sekilde oturmuştu bu avrupa kimliği. kadro kalitesinin dahil önemi bir yere kadardi. barcelona liverpool istanbul'a geliyor yabanci basın favori galatasaray diyor. takımda da bekler victoria, perez bu arada. emre okan gidiyor jardel gidiyor. galatasaray'a hic koymuyor. umit karan flerquinle dolduruyoruz geçiyoruz. sıfır sıkıntı.
tam bu aşamada fatih terim milan sıkıntısı ile fatih terim boşta kalıyor, milli takım şenol güneş'le dünya üçüncüsü oluyor ve dolayısıyla fatih terim milli takım ihtimali de yok.
biz galatasaray olarak lucescu'nun o kadroyla yaptıklarıni yeterli bulmuyoruz. çünkü roma liverpool barcelona'li gruptan* tek mağlubiyet* almasına rağmen 5 puanla ilk 2de yer alamadık ve elendik.
avrupada ilk kupamızı kazandıran imparator fatih terim boşta olunca dönemin özhan canaydın yönetimi hemen kendisini takıma getirerek tekrar aynı başarıları yakalamayı hedefledi. bizler de tabiki. bence de gayet de mantıklıydı ama bir şüphe vardi hepimizin içinde. ya tekrar aynısı olmazsa? nitekim olmadi da. üstune lucescu beşiktaş'la şampiyon oldu. fatih terim'in tek kötü dönemi olan 2.donemi yaşadık. 6-0 kadikoy'de bu dönem içerisinde. en son rize bize istanbul'da 5 attı. sonra bu dönem bitti. yalniz bu kotu donemde bile sampiyonlar liginde son 45 dakikaya girerken gruptan tur atlayabilir sonuca ulaşmıştır san sebastian'da real sociedad deplasmaninda. bu dönemden sonra fatih terim ayak ustu bir röportajda tekrar galatasaray'da çalışmayacagini söylemişti. durumumuz inanilmaz kötüydü ama imparatorun ayrılışı beni bir çoğumuzu yine cok üzmüştü. olimpiyatta bir günde kral olmadık tezahüratı söylemiştim yine mağlup gittiğimiz bir maçta.
ardından 3.fatih terim dönemi başlayana kadar bir daha avrupa diyemedik. bizim uefa kupamız var sözü de bu seneler içerisinde rakiplerin diline pelesenk oldu.*
bahsettiğim donemde ise besiktas da lucescu'yu bırakmış, mahalle takımı tadında olan shaktar donetsk ise lucescu ile yukselmis de yükselmiş. daha sonra kadikoy'de oynanan finalde uefa kupası kazandılar.
su beyfendiler masasi olmasa, fatih terim'in kendi çalışma tarzina musade etseler milan 02/03 şampiyonlar ligini fatih terimle kazanacaktı ve uzun bir süre ülkeye gelmesi pek mümkün olmayacaktı. ayrıca dünyanın dev takımlarıni yonetecekti senelerce.
bu durumda mahalle takimi shaktar'a uefa aldıran lucescu bizde neler yapabilirdi o sürelerde bunu her galatasarayli cok merak ediyor biliyorum.
lucescu sonrasi ise fatih terim senelerce avrupada buyuk takımlar çalıştırmis sekilde lucescuyla avrupada her sene istiktarli basari yapmis takimimiza tekrar dönecek. şimdi ise;
"benim de bazı rüyalarim, hulyalarim, hayallerim var. eksik olan bir şeyi bir sekilde deneyeyim diyorum." cümlesinden sonra "bazen cok yaklaşıyoruz iyi isler yapıyoruz" cümlesi yerine "ayri ayri yapmışligimiz var bir de beraber başaralim" diyecekti belki de.
2162
bence bizden gitmeseydi 28 ya da 29. şampiyonluk için sezonu açıyor olabilirdik. 1 2 tane de uefa kupası daha olabilirdi.
ama ikinci bir imparator istenmedi sanırım. bilemedim.
milli takım kariyerini dışarda tutuyorum. orada büyük hayal kırıklığıydı. yaşından falan dolayı sanırım. bilemedim.
1771
kendisini tekrar bu takımın başında görmek istediğim için kendime nasıl kızgınım anlatamam. meğer haysiyetsiz omurgasız herifin tekiymiş.
bir de doğu ülkesi demiş, sanki bana kendisi monaco prensi amk :(
1229
tam bir kurt. daha önce fatih terim'i mat etmişti. bence şenol hocayı da harcar. galatasaray onun içinde kalan bir ukde ve bu onu fazlasıyla motive edecektir. inşallah ostersunds maçının skoruna bakılmadan takıma kazandırılıp, ikinci hazırlık kampında sahaya iner.
2109
avrupa kupalarinda turk takimi gorunce kaybetmeyen kurt hoca. 6 galibiyet ve 3 beraberlik almis.
2089
01-02 sezonunda oynattığı oyunu bugünkü futbolla kıyaslarsak mükemmeldi. zira bugün ortada futbol diye bir şey yok. fakat galatasaray'dan 96-2000 arasında türk futbol tarihinin en organize en iyi futbolunu izlemiş bireyleri tatmin edecek kadar da iyi değildi. o galatasaray'ı izlemiş biri olarak 2000 yılından sonra hiçbir galatasaray takımı beni tatmin etmedi. ayrıca fatih terim'in boşta olması bütün galatasaray teknik direktörleri için potansiyel bir tehdittir, yıpratıcı bir unsurdur. en küçük bir kötü gidişte gözler fatih terim'i arar. fatih terim milan ile devam etmiş olsaydı muhtemelen lucescu da galatasaray ile devam ederdi. bununla ilgili bir başka örnek de tudor'dur. fatih terim boşta olmasaydı tudor'a daha fazla sabredilirdi.
1867
bir zamanlar aşırı saygı duyduğum şimdi ise mide bulandıran teknik direktör.
2208
2000'li yıllarda yolunun geçtiği türk futbolu ile muhtemelen son kez karşılaşacak olan 80 yaşındaki rumen teknik direktör.
yapılan resmi açıklamaya göre kendisiyle yollar ayrılmıştır.
kendisine teşekkür de etmiyorum, en ufak olumlu bir yorumum da yok. bu yaşından sonra sırf para uğruna karakterini satan bir adammış. federasyonun yabancı kontenjanı ile alakalı olarak maşası olmuştur. maşalık görevini yerine getirip, ardından kovulmuştur.
ne hali varsa görsün.
2028
beşiktaş'la anlaşmışsa terim'in 2003'ün rövanşını almak için ekstra motive olacağı teknik direktör. inşallah anlaşmışlardır.
16 sene önce tff yardımıyla lucescu'ya geçilen terim şimdi bunun acısını fena çıkartır.
1542
yaptığı açıklamalar, seçtiği milli kadro, çıkardığı on bir futboldan ne kadar uzaklaştığını ortaya koyuyor. bu adamın türk milli takımının başında olması bizlere hakarettir.
1854
dursun özbek denen eski başkan az daha bu dedeyi bize yamayacaktı. demirören sağ olsun bu belayı başımızdan aldı. bize istemeden de olsa iyilik yaptı.
2004
kendisine tesekkur etmemiz gereken romanyali yasli teknik direktor.
ben bin kere tesekkur ederim ki, dursun'un teklifini kabul etmeyip milli takima gitti. boylece dursun ozbek, imparatora mecbur kaldi. belki de turk futbol tarihinin kirilma noktalarindan birine imza atmistir lucescu.
466
tek yanlışla adam asma seanslarının son kurbanı.
büyük bir taktik dehadır. fatih terim'den daha iyi bir taktisyendir. * hatta şu an dünyanın sayılı taktisyenlerinden biridir. şapkadan iki tane tavşan çıkartır, o tavşanları sıçırtır, boklarından bir tavşan daha çıkartır.
öte yandan, başımızda fatih terim'in olmasını her şekilde tercih ederim. her kulüp kendi efsanesiyle büyüse, daha bir güzel.
1855
dursun denen galatasaray tarihinin en kötü başkanının, sırf terim'i getirmemek için ayağına kadar gidip ikna edemediği teknik direktör.
1907
kendisi hastalık değil, belirtidir.
kovulursa işlerin düzeleceğini, yoluna gireceğini düşünmek saflıktır.
1956
''hakan balta, kendi takımında oynatılmıyor'' açıklaması yapan teknik direktör. hakan balta'nın kulübü hangi kulüpmüş, sormamışlar mı? ben olsam o anda "hoca bir dakika, bir dakika. hakan balta hangi kulüpte oynuyor? bana açıklar mısınız?" derdim.