• 851
    ferguson sonrası çok fena dağılan ve bir türlü toparlayamayan takım. kadrosundaki üst düzey oyuncu sayısı bir elin parmaklarını geçmez. parayı bir türlü doğru yere harcamadılar. arsenal ve city her sene stopere çuvalla para dökerken, united sadece isim için lukaku ve pogba gibi hamlelere başvurdu. günümüz futbolunda önemli bir yere sahip olan bek mevkisinde ise bir tarafının kılları ağarmış olan ashley young ve antoino valencia oynuyor. tek şansları de gea gibi çoğu maçı kurtaran bir kaleciye sahip olmaları. lafın kısası üst düzey takım seviyesinde olmaktan çok uzaklar. ve eğer üst düzey bir takım olmak istiyorlarsa kesinlikle kesenin ağzını açmaları gerekiyor. tabi parayı doğru yere harcamaları koşuluyla. bu iş için de en az 500 milyon euro gibi bir bütçe ayırmaları gerekiyor. kanaatimce doğru olan şey ise sene sonuna kadar bu şekilde idare edip sene sonu mourinho'ya yol vermeleri ve nagelsmann gibi proje hocası ile yola koyulup yeni bir takım yaratmaları...

    (bkz: manchester is red)
  • 853
    garry neville, beckham, butt, giggs. bunlar 99 finalinde manchester 11'inde başlayan oyuncular. hepsinin ortak özelliği ise altyapıdan çıkmış olmaları. bunlar zamanla azalarak bitti. şimdi sadece scott mctominay kaldı. dünyanın en zengin kulübü bile olsanız eğer özünüze ihanet ederseniz başarının sizi terk edeceğini göstermiş olan kulüptür.
  • 854
    bu kadro yapısıyla başarılı olması imkansız olan kulüp. açıkçası suç bence mourinho'da değildi. manu'nun kadrosu herhangi bir futbolu oynamaya elverişli değil. ileri hattınız seri futbola uygun, orta hattınız daha yumuşak sakin oyuna. ellerinde hiç mourinho'nun klasik istediği tarzda parçalayacı bir orta saha yok. mücadele eden tek adam fellaini olduğundan adam taraftar tepkisine rağmen onunla sözleşme uzattı. pogba'yı da kendisinin istediğini düşünmüyorum, tarz olarak mourinho"ya uzaktı bence bu yüzden anlaşamadılar. manu yönetim olarak ferguson'dan sonra daha politik takıldı bence bu büyük hataydı. tekrar başarılı olmak için takım komple değişmeli. hem kapasite hem de dediğim gibi yapısal bir eksiklik var.
  • 855
    transferleri türk usulü 'başkanın kafasına göre' yaptığını düşünmediğim kulüp. mou hocam saçma yerlere para bağlattı.** tamam bu oyuncular kötü olmayabilir, lakin epl'de şampiyon olacak kadronun oyuncuları da değiller. en başta da winner karakterde bir oyuncuları yok. rakiplerinin auba, agüero gibi forvetleri varken rashford gibi ne yapacağı belli olmayan adamlardan medet umuyorlar. başarısızlık sürpriz değil.
  • 856
    sir alex'ten sonra yanlış yönetilen ve yanlış hoca tercihlerinde bulunan kulüp. moyes ve van gaal gibi berbat seçimler sonrası mou'ya da rezil bir kadro kaldı. o da berbat transferler ve oyuncuları suçlamaları ile rezil bir dönem geçirdi.

    bu kulübün tek ilacı var o da mauricio pochettino hazır tottenham'ın pinti pantorunundan yılmışken ben ilk olarak bu adamın peşine düşerim. hem alttan oyuncu cıkarıyor hem de tüm oyunculardan verim alabiliyor. üstelik hucüm futbolu oynatangillerden. pochet'in artık gerçek bir büyük takıma gitme vakti geldi.

    gidin ve bu adamla ömürlük sözleşme yapın. ve kulubün geleneklerini devam ettirin. daha fazla rezil rüsva etmeyin. sir'ün yardımcılarından birini getirmekle iyi bir iş yaptınız şimdi de gerçek bir hoca seçin.

    conte mi aman haa!...
  • 857
    hali hazırda, hücum bölgesinde ingiltere'nin en iyi kadrolarından birine sahiptir. lukaku'nun bile yedek kalabildiği bir takımdan bahsediyoruz. rashford, martial gibi adamların potansiyeli jose gidince ortaya çıktı. kabul edelim, jose bu takımın felsefesine uygun değildi. manu, otobüs çekip, bekleyen bir futbol kültürüne sahip değil zaten. hull city değil bu takım. aynı olayı, tudor bize yapmaya çalışti, olmadı. olamaz da.
  • 860
    kadro zenginliği, rotasyonu olarak ziyadesiyle güçlü bir ekip. tottenham hotspur kadar dar bir kadrosu yok bir kere. ama kadro nitelik bakımından abartıldığı kadar kötü olmasa da üst düzey başarılar için biraz kapasitesini aşması gerekiyor ve united gibi bir takım hem güçlü maddi yapısı hem de pazar payı ve prestijiyle bu sorunun üstesinden rahatlıkla gelebilir. şimdi kadrodan bahsedelim.

    de gea’nın yedekleri gayet makul isimler.(sergio asenjo ve lee grant)

    savunma olarak incelersek ciddi anlamda sağlı sollu bir bek takviyesi istiyorlar yıllardan beri. bunun yanında da takım yıllardır vidic*- ferdinand* gibi bir tandeme de hasret kaldı. yapılan aşıların hiçbiri tutmadı, özellikle sağ bek konusunda artık yokluktan antonio valencia sağ beke evrildi. darmian* torino'dan büyük umutlarla transfer edildi. o zaman ki transfer sezonun* gözde isimlerindendi.(hatta cesare prandelli zamanında ismi bizimle yan yana bile yazılıp çizilmişti.)ama maalesef o da united seviyesinden bir hayli uzak olduğunu ispatladı. belki rotasyonda kullanılabilir ama asla güven vermiyor.(ek bir bilgi daha darmian duruma göre sol bek de oynayarak orayı da yedekleyebilir)bu yaz* transfer edilen diogo dalot hakkındaysa pek bir bilgim yok, yanılmıyorsam bir maçını izledim ama pek memnun kaldığımı söyleyemem.
    diğer tarafsa yine evrilme ashley young‘a emanet. luke shaw güzel bir southampton sezonundan* sonra louis van gaaldöneminde büyük umutlara transfer edilmiş; ama yaşadığı uzun süreli sakatlık onu formundan baya bir uzaklaştırmıştı. zaman zaman kıpırdanmaları olsa da mauricio pochettino‘lu southampton performansından fersah fersah uzak.(o takım* da kadro da apayrı bir güzellik ya neyse). orjini stoper olan rojo’yu* da dünya kupası*’ndaki sol bek performansıyla oraya transfer etmek bir kumardı ve bu kumar tutmadı, sol koridor ashley young’a emanet kaldı.
    stoper mevkine gelirsek; rotasyon olarak oldukça zengin ama nitelik olarak soru işaretleri barındıran bir mevki.
    phil jones’dan başlayalım. sir alex ferguson zamanında o döneme göre bir stoper için az sayılmayacak bir bedelle united’ın yolunu tutmuştu ama bugün geldiği konuma bakarsak merhem olduğu söylenemez. çok cesur bir oyuncu ama zaman zaman sakatlıklarıyla ön plana çıkıyor ve sakatlanmaya meyilli bir yapısı var. chris smalling’e gelirsek ben kendisinin united’a nasıl geldiğini hiçbir zaman anlamadım. bilemiyorum kendisini united seviyesinde göremedim bir türlü. kendine bakıyor, güçlü bir oyuncu ama neyse...
    eric bailly büyük umutlarla geldi, iyi de başladı ama sakatlık belası onu da buldu. şu an mevcut kadroda savunma anlamında en kaliteli isim kendisidir. victor lindelöf’e gelirsek, teknik bir oyuncu. pasör bir stoper ayağı iyi, kademeler fena değil ama phil jones’u aratmıyor zaman zaman. bana kalsa ben bailly-lindelöf tandemiyle başlarım maçlara. bu ikilide ısrar edilirse yeni bir vidic-ferdinand ikilisi yakalanabilir. savunma kısmını toparlamak gerekirse forma mücadelesi üst düzey(savunma rotasyonunda daha rojo da var ama ondan yeterince bahsettik) ve bu oyuncular konsantrasyonlarını yüksek bir seviyede tutarsa daha başarılı olabilir(ısınamama rağmen smalling bile) ama kaliteyi artırmak için bir üst düzey stoper transferi yapılabilir.

    orta sahaya gelirsek burası hem nicel hem nitel açıdan ziyadesiyle yeterli duruyor. paul pogba gibi bir klas oyuncun zaten var, nejmania matic gibi bir savaşçı, marouane fellaini gibi bir joker, frederico rodrigues santos gibi oyunu iki yönlü oynayabilip tempo yapan bir adam, juan mata gibi bir kalite ve ofansif olarak her yerde oynayabilecek bir kumaş, ander herrera gibi hırçın bir orta saha ziyadesiyle iş görür. kalite artırılmak istenirse belki pogba’yla rekabet edecek bir isim transfer edilebilir.

    kanatlar ve hücuma gelirsek sanki burası biraz dar kalıyor. kanatlar fena değil aslında ama bir türlü beklenen patlamayı yapamadılar. o kadar para döküldü de altyapıdan gelen jesse lingard hepsinden daha fazla verimli oldu. alexis sánchez ve anthony martial sol kanatta daha verimli; hal böyle olunca ikisinden birden faydalanmak zorlaşıyor. sağ kanat rotasyonu biraz dar duruyor. lingard’ın yedeği duruma göre mata ve marcus rashford. ki rashford çok yönlü bir oyuncu. zaman zaman sol kanatta da verimli olabiliyor, belki solda daha verimli sağa göre ama bence kendisi forvet olarak devam etmeli. zaten orayı da yedekliyor da görüyorsunuz ki hücum olarak kaliteli ama gerçekten dar bir kadroları var ve biraz hücumda takviyeyi artırsalar hiç fena olmayacak. formsuz bir romelu lukaku‘dan şu an bahsetmek bile istemiyorum ve şöyle geriye dönüp bakınca elde rashford’u da sayarsak(ki bence kesinlikle saymalıyız) koskoca united’da iki tane forvet var. bu ziyadesiyle yetersiz. transfer dönemlerinde* * gerekli takviyeler* * * * yapılırsa ve ole gunnar solskjaer gibi oyun mantalitesine sahip bir hocayla yola devam edilirse(bildiğiniz üzere ole burda da kenardan geldi* * ) eski united’ı, ferguson zamanlarını yakında görmememiz için bir sebep yok!
  • 861
    2018-19 sezonunda mourinho'yu gec de olsa kovduktan sonra ole gunnar solskjaer ile ligde ve kupada ciktigi 8 macin tamamini kazanarak muthis bir seri yakalamis durumda. bu maclar icinde tottenham ve arsenal deplasmanlari da var. kolay fiksturle aciklanamayacak bir degisim yasandi. bir yerde son bulacak bu seri ama artik ilk 4 hayal degil, sampiyonlar ligine kalabilirler. hatta 3.olurlarsa kimse sasirmamali.

    galatasaray sozluk is red! *
  • 865
    seneye ole gunnar solskjaer ile devam edip etmeyeceği merak edilen takım.

    yakaladıkları seri muazzam ama muhtemelen geçici ve mourinho'nun ardından ortaya çıkan "gaz". seneye simeone, pochettino gibi bir teknik adamla devam ederlerse, üç beş yıla eski* manchester united'ı görebiliriz.

    belli de olmaz gerçi. belki de sir alex ferguson'un varisi bulunmuştur* ve küllerinden doğmuştur bile. zaman gösterecek.

    düzenleme: yazım hatası
  • 866
    ingiltere'nin en popüler takımı.
    ferguson sonrası bir zihniyet değişikliğine giderek avrupa'nın diğer devleri gibi transfere para görmeye başladılar. lakin bu noktada ingiliz takımlarının düştüğü genel hataya düşerek ederi olmayan ingiliz futbolculara çok yüksek paralar ödemeyi başladılar.
    ingilizler kendilerini
    zaten premier lig takımlarının en büyük handikapı bu.
    pogba'nın transferinden bu yana orta sahalarına koke veya isco gibi bir oyuncu almış olsalardı avrupa'nın zirvesinde olabilirlerdi.
  • 869
    berbat başladıkları 2018-9 sezonunda şubat itibariyle şampiyonlar ligi potasına girmiş, 96'dan beri galatasaray dışında desteklediğim tek takım.

    dördüncülük için çekiştikleri chelsea 10 şubat'ta city deplasmanına gidiyor ve yenilirse united potaya giriyor. ikinci yarıdaki performansını devam ettirirlerse üçüncü tottenham'ı bile zorlayabilirler.

    yürüyedur olé hocam.
  • 874
    açık konuşmak gerekirse; her ne kadar özetleri takip edip, s sports’dan aklıma geldikçe maç izlesem de avrupa futbolundan 1-2 yıldır uzağım. eskiden göze hoş gelen futbol sergileyen en az 2-3 takım belirleyip galatasaray’ımızın yanında onların da tüm maçlarını izlemeye çalışırdım. illa ligini domine eden bir kulüp olmasına gerek yok. örnek vermek gerekirse (aklıma gelmeyenler olacaktır ama); 2016-2017 sezonu hoffenheim’ı , 2012-2013 malaga’sı, tabii ki 2015-2016 leicester’ı, 2011-2012 dortmund’u ve tüm bunların yanında 2012-2013 manchester united’ı izlemekten keyif aldığım lig performanslarına imza atmışlardı. bunlara bir dönemler athletic bilbao, möchengladbach, newcastle, southampton, roma, napoli, st. etienne, leverkusen, palermo da katıldı.

    hal bu durumda 1-2 yıldır tek tük denk geldikçe izlediğim takımlar varken, oynadığı futbol veya belirli bir futbolcusu için izlediğim kulüp yok. (şu an ise maçlarını izleyemesem de teknik direktörü yüzünden maç skorlarını takip ettiğim bir takım -manchester united- var.)

    bu yıl solksjaer gelmeden önce mourinho’nun eleştirildiği dönemde 2-3 united maçı izlemiştim ve gerçekten hayal kırıklığına uğradım. bu savunma elemanlarıyla başarısız olmalarına çok şaşırmamak lazım ama her ne kadar çok başarılı gitmese de sonuçta manchester united ismi var diyorsunuz. derken solskjaer’i getirdiler. ben de birçokları gibi sene boşa gittiğinden geçici olarak getirildiğini ve bir başarı beklenmediğini düşünürken , ilk etapta pogba gibi mou’yla sorunları olan futbolcuların performansının anlık patlamaları ve sonrasında hocanın da ağırlığını koyarak oyun stilini değiştirmesiyle united çehre değiştirdi. şu an 3.’lüğü zorluyorlar ve bence 3. bitirecekler bu seneyi.

    ciddi manada “ulan bu maçlar sonucunda da mı serileri bozulmadı?” diye diye en azından maç sonuçlarını ve maç özetlerini takip ediyorum. sonrasında başarılı olurlar mı bilmem ama keyif alarak ve galip gelerek devam ediyorlar. şimdiye kadar yeni teknik adamlarıyla ligde 10 galibiyet 2 beraberlik aldılar. gerçekten muazzam.

    tüm bunların yanında nisan ayı sonunda bir city maçları var ki, şampiyonu belirleyebilir . bakalım neler olacak.
App Store'dan indirin Google Play'den alın