• 309
    fc sheriff tiraspol 2021-2022 sezonunda başardığı şeyi her sene tekrarlayabilirse doğru olmayacak söylem. eğer sadece bu seneye özgüyse gayet doğru olabilecek bir söylem. öncelikle makas gayet açık, bu inkar edilemez bir gerçek fakat bu, oynanan oyuna bahane olamaz/olmamalı. burada eleştirilmesi gereken şey oynanan oyundur. sen ne kadar iyi oynarsan oyna 1 milyar euro'ya yakın bütçesi olan takımlarla baş etmen çok zor. takım kimyası gerçekten uyarsa en fazla 1-2 sene somut başarı yakalarsın ama bunu her sene devam ettiremezsin. o yüzden bu söylem üzerinden eleştiri getirirken doğru noktaların üzerinde durmak şart. yoksa bunun, oynanan oyun dahil olmak üzere; her türlü başarısızlığa karşın bir bahane halini almasına ön ayak olursunuz.
  • 310
    mesele makasın açılmasından ziyade bunu bahane olarak kullanmamak gerek. elbette günümüz ekonomisinde reali psgyi geçtim lyon benfica gibi takımlarla bile makas açıldı ama bu oynanılan futbolla kapatılmayacağı anlamına gelmiyor. makasın açılma nedeni ekonomik faktörler. bunu öne atıp oynanılan aciz futbola bahane üretmeye çalışmak ise taraftarı kandırmaktan başka bir şey değil.
  • 312
    2000'de uefa kupası aldığımızda da açıktı makas, barcelona'dan miadini dolduran hagi, popescu, avrupa da transferine rağbet olmayan taffarel, adı sanı bilinmez capone, marcio,ve yerli futbolcularımız.. arsenal'in kadrosu milan'in kadrosu leeds'in kadrosu kağıt üzerinde iyiydi bizden.. makas hiç kapalı olmadı maalesef ekonomik anlamda.. ama o zaman başımızda fatih terim vardı, genetiğimize uygun bir taktiğimiz, ruhumuz vardı. makas hiç kapanmadı, hiç de kapanmayacak.. ama o zaman başımızda fatih terim vardı. keşke hocam 2000'deki gibi yine başımızda olsa..2000'deki gibi..inat etmese artık. keşke...

    edit: bu entry o dönemdeki hiç bir futbolcuya saygısızlık içermemektedir. bir çoğu hayatımın sonuna kadar kahramanım olarak kalacaktır.
  • 313
    şampiyonlar liginde gruptan çıkabilmek için makas açıldı söylemine gerek yok ancak hatrı sayılır başarı elde edebilmek adına gerçekten uefa'nın da katkılarıyla açılan makastır. makas çeyrek final itibariyle görülmektedir. ispatı aşağıdadır.

    ayrıca makasa son direnen takım galatasaray olmuş tabloyu yazarken farkettim.*

    şampiyonlar ligi format gereği ilk başladığı yıllarda farklı ülkelerin şampiyonlarına katılımlarda daha çok yer tanınıyordu. gittikçe büyük liglerin katılım sayısı arttı ve seviye olarak geride olan ligler ön elemelerde hem birbirleriyle hem buyuk liglerin 3. , 4.leri ile çarpıştırılarak daha şampiyonlar ligi başlamadan yolları kapatıldı.*

    makası yalnızca ücret olarak düşünmemek gerekli. futbol kültürü ve seviyesi olarak da orta ve doğu avrupa takımları batı avrupaya göre sığ bir anlayışa ve kültüre sahip. uefa organizasyonları ile elde edilen bu güzel kazanımları da maalesef uefa yönetimleri son yıllarda büyük liglerin önünü açmak için mahvetti.

    az sonra vereceğim tabloda*, şampiyonlar liginin en az 16 takımlı olduğu yıldan itibaren* çeyrek final başarısı göstermiş ülkeleri göreceksiniz.

    94/95 1 alman,ispanyol,italyan,fransız,hırvat, isveç, portekiz, hollanda
    95/96 1 alman,polonyalı, yunan, italyan, fransız, ispanyol, rus, italyan
    96/97 1 ingiliz,hollanda, italyan,alman,ispanyol,fransız,portekiz,norveç
    97/98 3 alman, 1 ingiliz, fransız, ispanyol, italyan, ukrayna
    98/99 2 alman, italyan 1 ingiliz,ispanyol, yunan, ukrayna
    99/00 3 ispanyol 2 ingiliz 1 alman,italyan,portekiz
    00/01 3 ingiliz, ispanyol 1 alman, türk
    01/02 3 ispanyol, 2 alman,ingiliz 1 yunan
    02/03 3 ispanyol, 3 italyan, 1 ingiliz, hollanda
    03/04 2 ingiliz,fransız,ispanyol 1 italyan,portekiz
    04/05 3 italyan, 2 ingiliz 1 alman,fransız,hollanda
    05/06 3 italyan, 2 ispanyol, 1 ingiliz,fransız,portekiz
    06/07 3 ingiliz, 2 italyan 1 ispanyol,alman,hollanda
    07/08 4 ingiliz 1 alman, italyan, ispanyol, türk
    08/09 4 ingiliz, 2 ispanyol 1 alman,portekiz
    09/10 2 ingiliz, 2 fransız 1 alman,italyan,ispanyol, rus
    10/11 3 ingiliz, 2 ispanyol 1 italyan,alman,ukrayna
    11/12 2 ispanyol, 1 ingiliz,fransız,italyan,alman,portekiz,kıbrıs
    12/13 3 ispanyol, 2 alman, 1 italyan,fransız,türk
    13/14 3 ispanyol, 2 alman,ingiliz 1 fransız
    14/15 3 ispanyol 2 fransız 1 alman, italyan, portekiz
    15/16 3 ispanyol 2 alman 1 ingiliz, fransız, portekiz
    16/17 3 ispanyol 2 alman 1 ingiliz,italyan, fransız
    17/18 3 ispanyol 2 ingiliz,italyan 1 alman, italyan
    18/19 4 ingiliz 1 ispanyol,italyan, hollanda, portekiz
    19/20 2 alman, ispanyol,fransız 1 ingiliz,italyan
    20/21 3 ingiliz 2 alman 1 fransız,ispanyol,portekiz

    başlardaki çeşitlilik dediğim gibi format gereği. ancak bizim de fosladığımız 2013 sonrası yıllarda ilk 5 büyük lig dışında sadece portekiz ve hollanda temsilci bırakabilmiş çeyrek finale. onlar da zaten porto, benfica ve ajax. yani belirli bir ekolün takımı. ayrıca batı avrupa takımları.

    doğu avrupa takımları olarak, sadece bizler değil her ülke başarıya hasret kaldı şampiyonlar liginde. ukrayna, rusya, yunanistan vs.

    makasa son direnen de galatasaray olmuş. ondan sonra 1 tane doğu ve orta avrupa takımı çeyrek final görememiş. zaten tam da o yıllarda büyük ligler direkt olarak dörder dörder takım yolladılar şampiyonlar ligine. şampiyon olan doğu avrupa takımlarından ziyade başaltı büyük lig takımları gelir, tecrübe, prestijkazanmaya başladılar. (90'lar sonu 2000'li yıllarda başaltı italyan ispanyol takımları olympiakos, dinamo kiev ve galatasaray gibi takımların altında yer alırdı.)

    ayrıca uefa kupasını alan doğu avrupa takımları da bir elin parmaklarını geçmez. zenit, galatasaray, shaktar donetsk, cska moskova. çok geçmişe* gitmek gerekli ki göteborg falan görebilelim.
  • 314
    avrupa kupalarında her süpriz sonuçta kapandığı iddia edilen makas. adı üstünde süpriz sonuç zaten. her sezon oluyor bunlar.

    biz niye süpriz sonuç alamıyoruz deniyor? yoo aldık işte lazio maçı. lazio bizden her anlamda üstün takım. ekonomik olarak da oyuncu kadrosu olarak da tesis, altyapı, cazibe merkezi olarak da acayip üstünler. bir tane genç oyuncuya aynı parayı hem biz hem lazio verse adam lazio'ya gider. 2 sene önce real madrid'i de yenebilirdik 19-20 sezonu şampiyonlar liginde. adamların beceriksizliği tutardı, sende girdiğin 3-4 pozisyonun 1-2 tanesini gole çevirirdin kazanırdın. bu mudur yani? bu kadar mı skor taraftarısınız? skor taraftarı olsa gene neyse, 18 ve 19'da şampiyon olurken takım top oynamıyor diye veryansın eden gene aynı gürühtu. geçen sezon averajla şampiyon olamadık desen burun kıvırır.

    bir de bu süpriz sonuçları sistem, taktik, hocaların ders çalışmasına bağlayan bir grup var. geçen sezon 20-21 sezonunda slavia prag avrupa liginde baya iyi sonuçlar alırken bakın makas kapanıyormuş falan dendi. bu sezon baktım slavia prag'a, hocaları değişmemiş aynı adam. önce şampiyonlar ligi ön elemesinde ferençvaroş'a elenmişler, arkasından avrupa ligi ön elemesinde legia varşova'ya da elenip konferans ligine düşmüşler. peki ne oldu? bu s. prag hocası 3-4 ay içinde bildiği taktiği mi unuttu? yoksa önceki sezon dersine iyi çalışıyordu, bu sene sular kesildği için dersine çalışamamış da o yüzden mi elenmişler? bu işler bu kadar hocaya endeksli ya. iyi hocalar makası kapatıyormuş. bu slavi prag hocası geçen sezon kapatmış makası. bu sezon kapatamamış.

    biz bu slavia prag'ın hocasını getirelim o zaman. makas kapatan türden hoca. veya sheriff tiraspol hocası gelsin. iyi para verirsen gelir bence. inşallah başarılı olurlar. bugüne kadar büyük çoğunluğu başarılı olmadı gerçi. başarılı olmayınca da medyadan, taraftara, floryadaki çaycılara kadar herkesi suçlayıp; o hocayı ve kendilerini aklamaya çalışıyorlar. ''bu ülke zaten böyle burda başarılı olamaz böyle adamlar'' diye edebiyata girişiliyor. böyle ülkeyse böyle ülke abi ne yapayım. git bayern münih'i tut o zaman. zorla takım tutturuyoruz adama sanki. mesele salt taktik olsa bu ülkeye şampiyonlar ligi kazanan hocalar da geldi gitti.

    yav bana kalsa zaten bu bakış açısına sahip adamların fatih terim'i de eleştirmemesi lazım. ismail çipe galatasaray'ın 1. kalecisi olsa ismail çipe'yi mi eleştirmek lazım yoksa ismail'i 1. kaleci yapan teknik heyet ve yönetimi mi eleştirmek gerekir? ismail 1. kaleci olmak yetersiz olduğu ayan beyan belli bir şey. bunların mantığına göre fatih terim aşırı yetersiz. 4 senedir top mop oynatmıyor, saçma sapan pas futbolu oynatmaya çalışıyor, modern futboldan uzak, adam kayırıyor, evlatçılık var falan. böyle rezil(!) birini görevde tutan zihniyet her kimse onu eleştirmeleri lazım ama yok yani. adamın zaten sözleşmesi 2021 yazında bitmişti. kovmakla uğraşmazdınız.

    sherrif tiraspol hocasını real madrid zaferi için tebrik ederim. dersine iyi çalışarak makası kapatmış. 2 maç sonra kaybederse demek ki dersine çalışmamış olacak. veya real madrid'i mağlup eden üstün taktik bilgisini kullanmayacak heralde. bu kafa buraya götürüyor bizi. real madrid maçını hoca aldıysa kaybettiğinde de hocayla kaybediiyor. ne kadar kolay bu işler ya.
  • 315
    bizim gibi maaş bütçesi avrupa ortalamasının çok üzerinde olan bir takım için gündem olmaması gereken konu. hayır sanki şampiyonalar ligi yari finalinden bahsediyoruz. he konu orasıysa, yani cl’de ilk 8takım arasına girmekten filan bahsediyorsak oraların kotası dolu olabilir.

    ama tutup da bizi 28 eylül 2021 real madrid fc sherrif maçıüzerinden sherrif gibi takımlar ile kıyaslamayın bi zahmet. bizim madara edildiğimiz psv bizim yarı maaş bütçemize kurulmuştu. 10milyon euro’luk sheriff ile kendimizi bir tutup “abi onlarınki sezonluk performans işte, gelecek sene kimse hatırlamayacak” mu diyeceğiz?

    sen sürekli oralarda dolanan hollanda, belçika takımlarına baksan yeter aslında, sanki biz ciddi paralar harcamıyormuşuz gibi ağlaşmayı keselim. olur da 10 milyon euro maaş bütçesine düşeriz o zaman makas filan ağlamaya başlayabiliriz.

    itiraf edelim ki biz senelerdir cl’de top8 mücadelesi vermesi gereken takımlar kurup, turnuvanın en kişiliksiz oyunlarını oynadık, üstelik etrafta senin yarı bütçenle birileri baba takımlara kafa tutarken, e bu tabloda makas filan dersen bi zahmet birileri de tepki versin buna.

    edit: sözlük yönetimin “son cümledeki” adaba aykırı bulduğu kısım çıkartıldı.
  • 317
    sheriff türk takımı olmadığına ve şimdilik sadece günlük başarı kazandığına göre makasın açılmadığını ispatlayamaz. türk takımları ile yabancı takımlar arasında makas dağlar kadar. sheriff seneye olacak mı bakalım, yoksa günlük başarılar mı ? günlük başarıları türk takımları da yapıyor. bjk grubundan namağlup çıkmıştı. 80 senedir bununla övünüyor adamlar. sheriff de övünür durur biz real'i yenmiştik milattan önce diye anlatır senelerce. bu takımların kaderi bu. makas böyle kapanmaz, hala anlamadılar ki sürekli başlığı hortluyor.
  • 318
    sheriff'in real madrid'i yenmesinin ornek olmadigi, hocamizin bu son bes yil icinde kendisini kurtarmak icin buldugu 200+ bahaneden taraftarin nedense kabul etmedigi belki de tek olanidir. aslinda hicbirisi kabul edilmemeliyken...

    sheriff degil buradaki ornek. dinamo zagreb de degil.
    bunu daha once de defalarca yazdim, tekrarlayayim; ornek olan kulup club brugge kv.

    adamlar galatasarayimiz yillar boyu aptalca saga sola para sacmamis olsa aslinda her yil harcayabilecegi paralari harcayarak yillardan beri kendi seviyelerinde domine ediyorlar ortaligi. simdi baktim, son 7 yilda 4 sampiyonluk 3 ikincilik. sampiyonlar liginde son 3 yildan beri ilk 16'ya kaliyorlar.

    sen hicbir zaman bir atletico veya arsenal veya dortmund olamayacaksin zaten, ulken musait degil ona en az 40 yil daha, ama neymis? ortada inkar edilemeyecek bir beceriksizlik, yanlis planlama, yanlis taktik, yanlis oyun, yanlis yonetim varmis.
    bahane varmis.
  • 319
    futbol dünyası ile alakalı en gerçekçi önermedir. bu önermeyi yapan kişiyi sevmiyor olmanız bu gerçeği ortadan kaldırmaz. arada sürpriz yapan takımlar bu açılan makası elinde tutanlar tarafından parçalanmıştır.

    makası kapatabilmek için önce açılmış olduğunu kabul etmek gerekir. buna göre önlemleri almak, planlamayı yapmak gerekir. öncelikle gelirleri arttırmak gerekmekte. bu ligin şampiyonunun 40-45 milyon euro bandında gelir elde ettiği gerçeği en büyük problemimiz. bu gelirleri elde etmek içinde sportif olarak başarılı bir takıma sahip olmak gerekiyor.

    bir diğer gelir kanalı sponsorlar. burada da karşımıza ülkenin mevcut ekonomik durumu duvar gibi çıkmaktadır. uluslararası arenada da hem ülkemize yönelik bakış açısı hem yurt dışındaki marka değerimiz dışarıdan bir sponsor bulmamızı zorlaştırıyor.

    oyuncu satışı ise önemli bir gelir kaynağı. burada da dikkat edilmesi gereken genç, potansiyelli ve yetenekli oyuncuları kadroya katmak. bunların gelişimini sağlamak. bu gelişim sırasında sportif olarak başarılı olup bu oyuncuların pazarlanmasına yardımcı olmak. son olarak bir plan dahilinde bu oyuncuları elden çıkartıp yerlerine yenilerini monte etmek. bu şekilde gelir elde etmiş olmakla birlikte son durak transferlerin bütçe üzerinde oluşturdukları büyük açığı engellemiş oluruz.

    bu sirkülasyon sağlandığı gelirlerde yaşanan artış yapılan yatırımların bir üst seviyeye çıkmasına imkan sağlar.

    bu sebeple başta da söylediğim gibi makasın açıldığını kabul etmek gerekir.

    düzeltme:imla
  • 320
    sheriff'in real madrid'i yenmesi ile alakası olmayan önerme. uzun vaadede sheriff real madrid'le baş edemeyeceği için aynı kulvarda değil. 100 maç yapılsa belki 1ini kazanacak. 1den fazla kazansa bile sürdürülebilir değil çünkü bütçeler, gelirler arasında uçurum var. bu sebeple makas 20 sene öncesine göre çok daha açık. bir türk takımı ya da doğu avrupa takımı hiçbir zaman real madrid olamayacak. bu takımların hedefi ajaxi club brugge gibi takımlar olmalıdır. ajax olmak bile çok büyük bir altyapı yatırımı gerektiriyor.
  • 321
    içinde birçok etken barındıran gerçek.

    bi kere birinci etken euro kuru. senin gelirlerin tl, giderlerin euro bi kere. şampiyonlar ligine gitmek bu yüzden çok önemli. hele çeyrek falan görürsen tek kalemde 500 milyon tl falan giriyor kasana. hele chelsea falan, adamın 5000 tl ye sattığı bileti sen 300 liraya satınca pahalı satmış oluyosun, sen hesapla adamın ekonomik olarak tek maçta sana koyduğu farkı.

    ikinci en önemli etken gerçek hayatta fm oynamak isteyen über zengin tipler. abramovich denen adamdan bu furyayı başlattığı için tiksiniyorum. arab’ın biri gelip basıyor parasını, messi’yi, neymar’ı, mbappe’yi aynı takıma toplayabiliyor. e adamların para derdi olmadığı için, rekabet arttıkça rakamlar garipleşiyor. mesela senin senelerini kurtaracak olan ndiaye transferi, adam için deneyip çöpe atsa da farketmeyecek bir transfer. biz de hala luyindama’ya verdiğimiz 8 milyon euro, üstelik biz az da olsa luyindama’dan faydalanmış olmamıza karşın, çöpe gitti diye ağlıyoruz.

    daha üstüne antrenman teknikleri muhabbeti var. bizim taraftarın anlamadığı, bu teknikler bedava değil. yani adamların tek olayı, stoperler faul yapmasın diye antrenmanda ellerine limon falan vermek değil. örneğin bayer leverkusen şu an bir app üzerinden futbolcunun maçtaki vücut hareketlerine göre futbolcunun ne kadar kaliteli olduğunun çıkarımını yapıyor. adam topun durumuna göre kafasını hangi tarafa çevirmiş, ayağının durumu ne falan ordan anlıyor ki bu futbolcu olacak transfer edelim. anlamıyor da app söylüyor zaten ona. ya da kendi futbolcusu için diyor ki şunu öğretmemiz gerek.

    peki bunlar bedava mı? tabii ki değil. sen daha alt yapına saha yapamayacak durumdasın. stadın zemini bakım yapmadığın için balçığa dönüyor, koltuklarını boyamak için 10 sene bekliyorsun, futbolcu maaşları diye bi konun falan var yani. hani diyebilirsin ki bu app’i yaptırmak ne kadar pahalı olabilir. ya da başka biri der ki bayern’in kullandığı o pas şiddeti ayarlama cihazını (adını hatırlayamadım) almak ne kadar zor olabilir. ama bu bi paket işte. senin total bir yatırıma ihtiyacın var. her tarafı dökülen alt yapına app yaptırsan ne olacak, 11 yaşında messi keşfetsen eğitebilecek misin çocuğu?

    işin kötüsü bu iş burada durmayacak. sınırsız şekilde para üreten bir sektör burası. bu kadar sınırsız para akıtılan ve herkesin gözünü daha çok paraya diktiği bir sektörde, elbette her geçen gün yatırımlar artmaya devam edecek. liverpool haaland’ı alınca city mbappe’ye gözünü dikecek, chelsea futbolcuların gücünü arttıracak bir cihazı özel olarak yaptırdığında united yapay zekaya iyi teknik direktörün kim olduğunu belirleyecek bir yazılım yaptıracak falan.

    makas açıldı mı, açıldı. elbette bunları bahane olarak sunup da şampiyonlar ligi’nde en azından üçüncü olamamayı normalleştirmemek gerek. burada yapılabileceğin en iyisi yapılmalı ve gelirler arttırılıp borçlar bitirilmeli, ve yapılan saçma transferlerden ders alınmalı, bu en önemlisi. şu an liverpool sublimotion (ibiza’daki dünyanın en pahalı restoranı) ise sen dördüncü levent’teki kardeşler kebap’sın ve aynı müşteri kitlesini etkilemeye çalışıyorsun. olmaz yani, o adam gelmez sana. sen önce şu dükkanın borçlarını bitir, kendini çevirebilecek hale gel, sonra birkaç lüks dokunuş yaparsın ekonomin rahatladığında istersen, sandalyeleri falan değiştirirsin, adım adım. ülkede en başta var olan sorun değişmedikçe asla sublimotion olamazsın ama orda da umudumuz var en azından.

    makasın açıldığını söylemek günah değil. hepimiz biliyoruz ki bu fatih terim’e sallamak için kullanılan yöntemlerden biri haline geldi. bence de fatih hoca bunu real madrid’den 6 yiyince falan söylemeseydi daha iyi olurdu. hani bi söz vardır her doğru her yerde söylenmez diye, bunu bahane gibi söyleyince hoş olmadı, ama söylediği şey bir gerçek. futbolda sürpriz sonuçlar olabilir fakat bizim real madrid’e, psg’ye yenilmemiz kadar doğal bir şey yok. 6 yememiz bile doğal, hiç sürpriz değil. ancak adamlar çok kasmazsa, sen acayip gaz durumdaysan, biraz da şanslıysan kazanabilirsin ya da 5 falan yemezsin.

    bunun teknik taktikle ilgisi elbette var da, senin teknik-taktik üreten ekibine sağladığın destek ve yatırımla adamınki aynı değil, burası da hayvan gibi fark içeren bi alan. yoksa futbolda milyonlarca sistem yok, herkes tarafından bilinen gerçekler var, şöyle oynayan takımı şöyle savunursun falan. fakat tekniği taktiği veren adamlardan birisi onu mbappe’ye veriyor, ötekisi garry rodrigues’e. hiçbir taktik hata yapmayan iki teknik direktör bu iki takımı karşılaştırsa, robotik bir oyundan bahsediyorsak, senin takımının o takımı yenme ihtimali yok.

    bu yüzden bizim daha çok ihtiyacımız olan şey robotik olanın dışına çıkmak. motivasyon mesela, elbette taktiğin iyi olacak ama hedeflerin yoksa o taktik bi boka yaramaz.

    neyse, uzadı entry. bu makasın açılması konusu doğru. umuyorum bunu hem tek bir insanın üstüne yükleyip, hem hiç yatırım yapmayıp, hem ondan düzeltmesini bekleyip, hem de makas açıldı dedi diye taşak geçmekten vazgeçeriz artık.

    edit: gelen bir mesaj üzerine edit yapmak ihtiyacı doğdu. söylediğim gibi bunun bir bahane olarak kullanılması doğru değil, hoş da değil. keşke fatih hoca bunu yapmasaydı ama o dönemki hayal kırıklığına bağlanabilir bu. neden bu gerçek üzerinden analiz yapılmamalı, çünkü futbol tam anlamıyla robotik bir oyun değil. benim nezdimde o dönemki maçlar normalden farklı sonuçlar değildi. senin kadrona doldurduğun üç beş kiralık oyuncuyla kurdum zannettiğin rüya takımın elemanlarını, evet seri’den, nzonzi’den falan bahsediyorum, psg istese parmağını şıklatır gibi satın alır, sonra da onları bırak 11’e, yedeklere bile yazmaz tribüne oturtur, bari taraftar olun der.

    bizim o psg’yi yenmemiz için sürprize ihtiyacımız vardı, şansa ihtiyacımız vardı, motivasyonumuzun yüksek olması gerekiyordu falan. yani futbolun robotik olmayan taraflarını güçlü tutmamız gerekiyordu.

    türk futbol tarihi boyunca da bu böyle oldu. düşünün, bu ülkenin futbolda elde ettiği en büyük başarı uefa kupası. ama o kupayı alırken elimizde 10 tane kaliteli yabancı falan yoktu ki bizim. kaliteli türk oyuncularımız vardı, fatih hoca onları güzelce harmanladı, üstüne hagi, popescu, taffarel gibi yıldızları serpiştirdi. fakat o kupadaki ana konu robotik olmayan unsurlardı, çaba, inanç, vesaire idi.

    işte futbol robotik olmadığı için biz gelip burada ankaragücü’ne de yenilebiliyoruz mesela. mesela bizim o 6 yediğimiz neymar’lı, mbappe’li psg fransa ligi’nde yine bizim yüzüne bakmadığımız burak yılmaz’ın taşıdığı lille takımına şampiyonluk kaybedebiliyor. demek ki olabiliyor bunlar. biz real madrid’i sürpriz yapıp yenebiliyoruz, ankaragücü de bizi sürpriz yapıp yenebiliyor. psg fransa ligi şampiyonluğunu kaçırabiliyor, biz de türkiye ligi şampiyonluğunu. psg’den bu kadar bahsetmişken, geçenlerde bir yazar arkadaşımız lampard da takım yeni diyordu, bak o gitti yeni teknik adam geldi chelsea şampiyonlar ligi şampiyonu oldu demişti. o yeni teknik adam dediği de lille’e şampiyonluk kaybedilmesinde en büyük emeği olan ve kovulan eski psg teknik direktörü, thomas tuchel. :)

    konuya dönersek, 8/10 gibi kolay kolay başarılamayacak bir şampiyonluk oranı yakalamış, avrupa’da seni bütün yukarıda anlattıklarıma karşın hatırı sayılır yerlere taşımış bir teknik adamı, kendisinin inancı varken ve eline yepyeni ve gencecik bir takım vermişken, takımın henüz uyumu gerçekleşmediği ve yeterli tecrübesi de olmadığı barizken, 5-6 maç kötü futbol var diye kovmak, ya da o teknik adamın istifasını istemek komik bile değil. dünyada herhangi birine sorsan güler yani sana. azıcık sabrediverelim her noktada adamla taşak geçme çabasına girmeden evvel.
App Store'dan indirin Google Play'den alın