• 23
    öncelikle bu tamlamanın özünü inceleyelim.

    kredi nedir? neden verilir?
    fransızca kökenli bir kelime. bizi ilgilendiren anlamı ise güven, saygınlık, itibar kısmı. http://www.tdk.gov.tr/...1a2c9184092.98600831
    türediği anlama baktığınızda bir malı veya parayı karşıya güvenerek verme anlamı taşır. temel manası bu. yine önemli kısım güvenmek...

    peki neden verilir kısmına bakalım.
    güvendiniz tamam da neden kredi verirsiniz? karşı taraf ihtiyaçlarını gidersin, gereksinimlerini karşılasın ve daha sonra misliyle geri versin. amaç bu değil mi?

    o zaman burada iki türlü durum devreye giriyor.

    1- güvenmek.
    2- gereksinimlerini karşılaması ve geri ödemesi.

    şimdi siz ilk olanı yapmayınca zaten kredi vermiş olmuyorsunuz. dolayısıyla kredisi tükenmiş filan değil, bildiğin hiç olmamış oluyor. kendisinin gelişine hep karşı olanlar, alt yapı hocası diye aşağılayanlar filan zaten kredi vermediler. yani onların kötü skorda hocayı topa tutmasına gerek yok zaten baştan beri tutuyorlar. en fazla başlığına gelip ben demiştim derler. sonuç ne olursa olsun baştaki düşünceleri değişmeyecek zaten. bu tercih meselesidir.

    asıl mesele ikinci durumda. şimdi bir şekilde hocaya güvendiniz ve kredi açtınız. o zaman kusura bakmayın da bir zahmet gereksinimlerini karşılamasına izin vereceksiniz. kendini bir toparlayacak. ihtiyaçlarını karşılayacak. ondan sonra geri öder zaten. ödemezse asarsınız.

    geri ödemeyi hemen isterseniz, ihtiyaçları için verdiğiniz krediyi gereksinimlerini karşılamasını beklemeden tahsil etmeye kalkarsanız, o kredi olmaz.

    onun adı tefeciliktir...
  • 16
    (bkz: #2042731)

    ön gördüğümüz üzere 2 maçta bitirilebilen kredi. bende bitmemiştir. bu sezona ya da bu sezonun şampiyonluğuna bakmıyorum. bakmayacağım.

    ne olacak bu sene beşiktaş şampiyon olsa? bize mi yetişecek?
    ne olacak başakşehir şampiyon olsa? dünya başımıza mı yıkılacak?
    ne olacak fenerbahçe şampiyon olsa? bizle eşitleyince gözümüz mü kararacak, şikeci kimliği mi silinecek?

    riekerink'in yapmaya çalıştıklarını, amaçladıklarını görüyor, hissediyorum.
    daha farklı bir hoca daha farklı sonuçlar mı getirecek? şu takım terim'de olsa farklı bir sonuç mu olacak?

    kabuk değiştiriyoruz, kimlik değiştiriyoruz, üzerimizde ölü toprağı var görmek istemeseniz de, onları atmaya uğraşıyoruz.

    -"3'üncü sıraya düştük, başakşehir'e ve trabzonspor'a evimizde yenildik, liderden 6, ikinciden 4 puan gerideyiz, öldük bittik" mi dememi bekliyorsunuz.

    umurumda değil. yavaş yavaş, sindire sindire olsun, ama başarılı olsun hoca... henüz hiçbir şey bitmiş değil, her şey yeni başlıyor, olur da sezon ortası takviyelerle falan bu sene bu takım şampiyon olursa, kaç tane riekerink entry'si silinmiş hesap yapacaksınız. yapmayın...

    ben not ediyorum:

    jan olde riekerink başlığındaki son entry tarihi - saati: 8 kasım 2016 - 10:30
    jan olde riekerink başlığındaki son entry'nin sayısı: 2224
    ilgili entry'nin entry kodu: (bkz: #2059647)

    geri dönüp baktığımızda o gün bakalım bu entry kaçıncı sırada olacak, ya da orada olacak mı? hep birlikte göreceğiz.
  • 31
    taraftar nezdinde sahip oldugu krediye bakınca acımasız davranıldığını düşünüyorum.

    geniş kapsamlı yaklaşmak lazım olaya. bir defa ligin başından beri kadrosu sakatlıklar dolayısıyla müthiş dardı. yani değişikliklerde geç kaldığı eleştirisine pek katılamıyorum.

    linnes'e daha fazla şans vermesi gerektiği kanısındayım. keza selçuk ve sabriye de daha az. ama sezon boyunca tolga, de jong ikilisinin aynı anda sağlıklı ve kondisyon sorunu yaşamadıkları tek maç denk geldi. onda da selçuk yedek kaldı.

    üstelik hem yüksek kontratları ve yaşanan ödeme güçlüğü nedeniyle kimi yerli oyuncuların yönetimi gecikmelere gösterdikleri anlayış karşısında baskı altına aldığına inanıyorum, hem de bu futbolcuların basındaki lobilerinden korkan yöneticiler olduğunu düşünüyorum. tüm bunlar karşısında riekerink'in de ne kadar özgür olduğunu siz değerlendirin.

    yahu bir kere adamın birlikte çalışmak zorunda kaldığı ve bağlı olduğü isimler mehmet özbek, levent nazifoğlu ve dursun başkan. üçünü topla, bana göre bi abdürrahim albayrak etmezler. ki onu da hiç sevmem...

    bu nedenlerle bende o kadar da az olmayan kredidir. başarı için emek ve sabır gerekiyor. ben riekerink bey'e o sabrı taraftar olarak kendi adıma veriyorum.
  • 11
    azdır, ve az olması normaldir. bakın, takımın başına jose mourinho kariyerinde bir hoca getirirsiniz yahut tuchel gibi tüm dünyaca potansiyeli dikkat çeken bir hoca getirirsiniz, o zaman rezil sonuçları geçtim rezil futbola karşın iki senelik kredi verilir hocaya. ama maalesef jor hocamızın cv'si iki seneyi kaldırmaz.

    ben her halükarda sene sonuna dek kalması taraftarıyım, ama oyunda bir gelişme olmazsa bende kredisi tükenir hocanın.
  • 33
    hatalari coktur ama sezon sonuna kadar kredisi vardir. iyisi ve kotusu ile takimi buraya kadar getirdi bir sekilde. umarim hatalarindan ders cikarip oyuncu degisiklik haklari ve oyun kontrolu konusundaki hatalarini tekrar etmez.

    ama garip bir milletiz ki 15 sene ulkeyi her anlamda copluge dondurunlere kredisi bir turlu bitmez bu yetmemis gibi belki 2 ay sonra acik cek verir birilerine ulkeyi daha fazla bitirsin diye.

    keske futbol kadar, takimimiz kadar ulkeyi ve gelecegini dusunsek fena olmaz.

    bu olayi da siyasete baglamayi basarmakta benim herhalde basarimdir:)
  • 1
    yanlış anlaşılmasın, riekerink hocanın ne zaman gönderileceğine, kendisine ne kadar tahammül edebileceğimize dair bir öngörü yapmak amacında değilim. aksine, riekerink'in şu ana kadar yaptıkları ve yapmaya çalıştıkları üzerinden;

    - kendisinin kredisinin ne kadar fazla olması gerektiğini

    sözlük bünyesindeki arkadaşları da dahil ederek bir bilinç oluşturmak çabam...

    bugünler güzel günler... galatasarayımız yine layık olduğu konuma doğru ilerliyor, kazanıyor, kaybetmiyor, yapılanmaya çalışıyor, gençleşmeye çalışıyor, sistemli bir yapı oluşturmaya çalışıyor, futbol takımı oturmaya başlarken yönetim de bu takımı oluşturma aşamasında finansal açıdan tasarrufları uyguluyor, bir yandan elimizdeki değerleri nakite dönüştürme çabası ile borçlarımızı azaltmaya, sıfırlamaya çalışıyor.

    galatasaray bu günlerde güzel bir sinerji yakaladı...

    - hocamız riekerink'in hem a takımı sistemli biçimde kurgulaması hem de altyapıya verdiği önemle geleceğin galatasaray'ını oluşturma çabası
    - levent nazifoğlu ve ekibinin takımdaki çöplerden arındırma, takıma uzun vadeli katkı yapacak isimleri kazandırma çabası
    - dursun özbek ve ekibinin mali açıdan kulübü düzlüğe çıkaracak girişimlerde bulunması
    - taraftarın takıma ve camiaya inancının yeniden yükselmesi, taraftar desteğinin futbol başta olmak üzere tüm branşlarda hissedilmesi
    - ergin ataman hocamız önderliğinde euroleague hazırlıkları ve sezona artırılmış bütçe ve güçlü bir takımla girilmesi çabası

    tüm bunlar göz önüne alındığında içinde bulunduğumuz günün tadını çıkardığımız söylenebilir.

    ancak ya işler tersine dönerse?
    birşeyler yapmaya çalışan, çabalayan, iyi sonuçlar ve galatasaray bekası için emek sarf eden kişilere karşı sabrımız ne düzeyde?

    eğri oturup doğru konuşalım, galatasaray taraftarı olarak türkiye'de bir topluluğun verebileceği en büyük itici gücü sağladığımız, taraftarlık yapma ve ateşleme hususunda ne kadar güçlü olduğumuz bilinen bir gerçek. ancak bununla birlikte bilinen bir yanımız daha var; kötü günde asıp kesmeye, harcamaya, günah keçisi bulup onun kellesini almaya çok meraklıyız.

    bu biziz...
    kendimizi reddetmenin manası yok...
    çok güçlüyüz ve bu güç her zaman iyi yönde kullandığımız bir özellik değil...
    2-3 yıl boyunca bizleri kendine taptıran insanları 2-3 ayda beklentileri karşılayamadığı için asıp kesebiliyoruz.
    biz buyuz...
    bunu yapıyoruz.
    yapmıyoruz diyen dürüst değildir arkadaşlar, öz eleştiri yapmıyordur...

    şimdi gelelim bu özelliklerimiz çerçevesinde; bizlere kendini belki de uzun zamandır kimsenin sevdirmediği kadar sevdiren canımız hocamız jan olde riekerink'in geleceğini konuşmaya...

    şu sorulara cevabımız ne olur?

    - jan olde riekerink'in kaç maç kaybetmelik kredisi var?
    - jan olde riekerink'in kaç puan kaybetmelik kredisi var?
    - jan olde riekerink'in kaç şampiyonluk kaybetme kredisi var?
    - jan olde riekerink bir sistem oluşturmak, geleceği planlamak ve tıpkı ajax'ta yaptığı gibi "kendisini besleyen galatasaray kurmak" planı için çabalıyor, bunları yapabilmesi için ona - başarısız olsa bile - kaç sene tahammül edebiliriz?

    ben sizlerden, sözlük arkadaşlarımdan bu soruların cevabını talep ediyorum. beni sözlükte tanıyan arkadaşlarım galatasaraylılığımın ne düzeyde olduğunu, bu renklere ne seviyede bir aşkla bağlı olduğumu biliyorlar. bu aşkın neticesinde de tabii ki aşkla bağlı olduğum mutluluk kaynağım galatasaray'dan başarılar talep ediyorum.

    ancak; bir galatasaraylı ve bir türk futbolseveri olarak artık günü birlik planlamalardan ve dar zamana yayılmış başarı politikalarından sıkıldım.
    senelerdir, kendi bünyesinden yetiştirdiği futbolcuların (yerli - yabancı farketmez) başarılarıyla avrupa'da ses getiren, diğer kulüplerin imrenerek baktığı bir galatasaray izleme arzusuyla yanıp tutuşuyorum.

    ajax'ın 20-30 yıl önce yaptığına benzer bir "kendi kaynaklarından devinim yaratma" projesi hayata geçecekse bunu türkiye'de yapabilecek tek kulüp ve camia galatasaray... bunu hepimiz çok iyi biliyoruz.

    işte bunu başarabilmek için, bunu yapma potansiyeli olan kişilere çok büyük bir güvenle ve sabırla yaklaşmalıyız. jan olde riekerink, ajax efsanesinin sürdürülebilir olması aşamasında çok büyük emek sahibi bir isim. bugün hayranlıkla izlediğiniz ajax mahsulü futbolcuların çok büyük bir bölümünü çocukken keşfedip yetiştiren bir insan...

    işte bu adamın, hazır hollanda futbolu çöküşteyken umut beslediği, potansiyel arz eden türk gencinde ışık görerek kollarını sıvadığı dönemde biz galatasaray taraftarının desteğine çok ihtiyacı var.

    1-2 maç hatta 5-6 maç kaybederse diye, ligi 3-4-5 sıralarda bitirirse diye, kupasız sezon kapatırsa diye, yönetim değişirse diye korkarak bir proje takımı olmamız mümkün değil...

    işte bu yüzden; hazır türk futbol tarihinin en başarılı takımı unvanını 15-20 senedir açık ara ele almışken, 20 şampiyonluk, 4 yıldız, en fazla şampiyonluk, en fazla avrupa başarısı gibi kıstaslarla yerimizi sağlamlaştırmışken, kendimizi kanıtlamış ve açlığımızı bir nebze bastırmışken,

    *bir süre başarısız olmayı bile göze alarak, galatasaray'a samimi duygularla ve istekle dahil olmuş, elinden gelenin çok daha fazlasını yapmakta olan, gözlerindeki ışıkla bizleri kendisine hayran bırakan, iyi niyetinden şüphe duymadığımız, futbol bilgisini türlü şekillerde kanıtlamış olan sayın teknik direktörümüz jan olde riekerink'e sizlerden destek bekliyorum.

    öyle bu ara olduğu gibi "başarıya endeksli bir destek" değil...
    uzun ömürlü ve "ne olursa olsun" şeklinde bir destek...
    kendisine güven verecek uzun ömürlü bir destek...

    ve kendisinin kredisinin çok olmasını arzuluyorum. taraftar nezdinde kredisi yüksek olan bir riekerink'in herkesin gözünde kredisi yüksek olacaktır çünkü... biz sahip çıkarsak gerisi gelir...

    başarılarının devamı için dua ediyorum hocam...

    (bkz: riekerink bey diyeceksiniz)
  • 15
    iki maçta tükenmemiştir, sezona başlanması bile yanlış olan bir altyapı hocasına(aşağılamak için söylemiyorum kesinlikle) geçtiğimiz sezonun sonu hariç, sezon başı kampıyla birlikte verilen 10 hafta gayet yeterli bir süredir. bazı kardeşlerimiz ne yazık ki anlama güçlüğü çekiyorlar. bu adam cruyft değil, heynckes değil, klopp değil, derwall değil, kalli değil size sistem getirtecek adam değil. 2 mağlubiyet nedeniyle konuşmuyor kimse. takımın sezon başı performansından 10.haftaya kadar geçen periyotta futbolcuların gitgide düşen kondisyon ve form durumlarından belliydi yetersiz oluşu. sezon başında takımdaki iyi oyuncuların bireysel performansları ve sezon başı hırsı sayesinde toplanan puanlarla gaza geldi genç kardeşlerimizin bir çoğu. 2-2'lik beşiktaş maçıyla riekerink'in olmayacağı aşağı yukarı belli olmuştu.
App Store'dan indirin Google Play'den alın