• 2
    kendisinde gerçekten affedersiniz ama sağlam billur var. her seferinde yöneticilere, saçma sapan karar alanlara, teknik direktörlere! bildiği ne doğrusu varsa çıkıp söylüyor. kendisi eski bursaspor da baş scoutlarından. yani bir iş kaygısı olmadan çıkıp anlatıyor veya sisteme hoş görünmeye çalışmadan çıkıp söylüyor.

    ılgaz abi doğruları konuşan birisi, onu diğerlerinden ayıran her zaman doğruları konuşan birisi olması. türk spor medyasında kendisinin bilginliği, tecrübesi ve üslubu ile karşılaştırabileceğim birisi yok. ayrıca galatasaraylı ve bizim sözlükten olması da ayrı bir gurur vericidir.

    edit : bahsedilen konuşma
    https://twitter.com/.../1283520784988766209
  • 3
    muhteşem konuşan spor yorumcusu.

    benim asıl dikkatimi çeken nihat özdemir ve iş adamı tayfasına geçirirken mustafa göksu'nun bakışı.

    ilgili videonun 1.10 dakikasında mustafa göksu eyvah cumhurbaşkanının sağ koluna karadeniz yolları üzerinden geçirecek şimdi diyerek içine doğru sıçmış resmen. ilahi ılgaz çınar adamlara soğuk terler döktürttün.

    https://twitter.com/...520784988766209?s=21
  • 5
    göte göt demek diye bir tabir vardır ya cuk oturuyor açıklamaları.

    milletin ağzını açmaya korktuğu ortamda, üç düşünüp yarım cümle kurduğu sistemde herkesin anlayacağı basit bir dille anlatmış.

    helal olsun sultani24 abi. duygularımıza tercüman olduğun için teşekkürler. sadece sarı kırmızı renklere gönül vermiş insanların değil, futbol izleyen futbolla yatıp kalkan kesimin %95'i şu videoyu izlerken helal olsun dedi eminim.

    helal olsun abi!

    https://twitter.com/.../1283520784988766209
  • 6
    15 temmuz 2020 tarihli son sayfa programında 2020-2021 sezonu itibarı ile uygulanmaya başlayacak olan yabancı sınırı hakkında çok sağlam ve altı dolu eleştirilerde bulunmuş olan abimiz.

    https://www.youtube.com/watch?v=HAFQ88tdmnE

    bir sürü arızanın hepsine değinmeyi başarmış ve bütünlüklü bir sistem eleştirisine imza atmış. bunu da gayet sakin sakin, sesini yükseltme gereği bile duymadan yapmış. şenol güneş ve nihat özdemir'e laf çaktığı için bayağı bir etkileşim almış. ancak bizim sistemimiz artık sistemsizliğin de bir tık ötesine geçmiş durumda.

    planlar yapılıyor, öneriler sunuluyor, hatta kararlar alınıyor. ama hangi karar 5 yıl, hatta 2 yıl bile yürürlülükte kalabiliyor? hiçbiri kalamıyor çünkü anlık ego tatminleri ya da kısa vadeli başka kazançlar için alınıyorlar. ve konuyu bilenler ya da kuralı uygulayacak olanlar değil, sadece karar verme yetkisine sahip olanlarla bu kuralı uygulamak zorunda kalmayacak olanlar belirliyor alınacak kararları. bu da hem maddi manevi zarara, hem de kısa bir süre içinde sil baştan yeni kuralların "sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer" refleksiyle çıkarılmasına sebep oluyor...

    aslında anlatmaya çalıştığı ve alınması gereken asıl mesaj budur.
  • 11
    https://twitter.com/.../1283520784988766209

    yabancı sınırı denilen çağ dışı uygulamaya hiç çekinmeden ve haklı olarak biraz da sinirli bir şekilde dan dan diye eleştri getiren güzide yorumcu. yorumunun muhatabı olsam unatırdım. o derece cevap bile verilemeyecek güzel argümanlar sundu. yalnız moderatörün bir anlık şimdi yan basacaz korkusu da gözlerden kaçmadı değil.*
  • 13
    https://twitter.com/...259113326882818?s=09

    bu fikir tff yöneticilerinin veya spor kulübü profesyonellerinin aklına gelmiş midir çok merak ediyorum. 18-22 yaş aralığındaki oyuncuların maliyetleri harcama limitlerine dahil edilmesin ki kulüpler yaşı yüksek veya sırf ucuz diye kalitesiz oyuncu transferi yapmasınlar. aynı zamanda gelişime açık, daha sonra bonservis geliri getirebilecek potansiyeli olan oyuncuları takımlara kazandırabilmenin yolu açılsın.
  • 14
    https://twitter.com/...259113326882818?s=09

    gerçekten harika bir fikir keşke futbolla ilgili kararları keko iş adamları yerine bu tarz kişiler alsa. ayrıca televizyonda futbolla alakalı insanların da bu seviyeye yakın olması gerekiyor. öyle evren turhan, okan koç veya güvenç kurtar gibi futbolun içinden gelip oyuncu veya oyundaki yenilikleri araştırmaya üşenen tembel yorumcular da en az o futbolu yöneten keko işadamları kadar bu oyuna zarar veriyorlar.
  • 16
    https://twitter.com/.../1302005638961205248

    çok doğru bir noktaya değinmiş, kanımca emre özcan ile birlikte günümüzün en iyi 2 futbol yorumcusundan biri. insanlar fatih hoca'yı gençler konusunda eleştirirken, altyapımızda bu kadar umut vaat eden oyuncuya sahip olmamızın hocanın 3. döneminde başlattığı altyapı hamlesi sayesinde olduğunu maalesef unutuyor. elbette fatih hocanın hak ettiği şansı veremediği oyuncularımız olmuştur, neticede hoca da insan. ancak hocanın gençleri unuttuğunu, onlara değer vermediğini iddia etmek, hocaya ciddi manada haksızlık olur düşüncesindeyim.
  • 17
    https://twitter.com/.../1302005638961205248

    nedense oyuncuların doğru geri bildirimi verdiği tek zaman dilimi, yerine oynayabilecek oyuncuların aynı anda sakatlanması gibi doğaüstu olaylara tekabul ediyor.

    tam buna tesadüftür diyip devam edecekken aklıma birden 4-0 hezimetle biten 1 eylül 2018 trabzonspor galatasaray maçında sakat serdar aziz yerine ozan'la değil, ahmet çalık'la çıktığımız geldi mesela. ozan kabak başlığında okuduğum ''ahmet'ten de kötüyse altyapıyı kapatalım'' entryleri geldi. 6-0'lık alanya maçında bile, ozanı sadece son 4 dakika aldığımız geldi. 4 dakika yine iyiymiş, şimdilerde son 4 dakika kala formayı giydirip yine de almayabiliyoruz.

    demek ki ozan doğru geri bildirimi verememiş, ahmet'ten daha iyi stoper performansı vereceğine inandıramamış. yine terim'lik bir durum yok tabi ki. keza ahmet'le çıktık ve kaybettik. peki ahmet de sakat olsaydı? işte o zaman da ozan kabak doğru geri bildirimi vermiş ve artık 11'de yer alma zamanı çok gelmiş olacaktı. terim zaten forma adaleti olan bir hoca. nasıl da kesti ama maicon'u?

    neyse bir tesadüftür gidiyor, bir hafta önce ahmet çalık'tan iyi bildirim veremeyen ozan, bu hezimetin ardından hemen doğru bildirimi vermiş olacak ki kasımpaşa maçına ilk 11'de başladı. şimdi insan düşünüyor, ya trabzon maçını ahmet çalık'la kazanmış olsaydık? bir sonraki hafta iyileşen serdar aziz'in eşi maicon veya ahmet değil de 4 dk önlibero oynatılmış ozan olma imkani cidden var mı?

    bundesliga'da hakimi, reiss nelson, n'dicka gibi oyuncuları geçip yılın çaylağı seçilen adam, burda baya baya ahmet'i geçemeyecekti ya siz neyden bahsediyorsunuz? bu adam'ın ödülü elinden kaptığı n'dicka'nın dortmund maçına çıktığı gün, biz "5 gol oldu artik al ozan'ı neyi bekliyorsun" diye veryansın ediyorduk da son 4 dk kala sahaya almak aklımıza geldi. ne kadar trajik bir durum değil mi? bence hem trajik, hem de hiç değil!

    bahsini ettiği süleyman luş hakkında da hiç bir fikrim yok, kimsenin yok, altyapı oyuncumuz diye tahmin ediyoruz. ama milli takımda süleyman'ın yedeği olan rıdvan yılmaz'la ilgili bi fikrimiz var mesela. ligde 4-5 maçını izledik çünkü. neler yapabildiğini gördük. biz bu maçları izledikten sonra da, ne tesadüftür ki süleyman luş rıdvan'ın yedeği oldu. artık öyle de kalacak muhtemelen.

    bazı şeyleri çabuk unutuyoruz bence. özünde 25'lik taylan'ı genç diye oynatmayarak(?) taraftara yedirtmeyen, gençler daha fazla oynasın diye donk'un çıkarken depar atmak zorunda kaldığı bir takımız. fazlası değil.
  • 18
    https://twitter.com/.../1302005638961205248

    ne yazık ki bu görüşüne çok katılmıyorum kendisinin. biz altyapımızdaki gençleri a takımın içinde göremedik ki bir ışık saçıp saçmadığına ya da geri bildirim verip vermediğine karar verebilelim. hazırlık maçında bile atalayın 5 dakika oynamadığı, yürüyecek hali olmayan feghouli sahada kalırken yerine sekidika veya yunusun girmediği bir takımız ne yazık ki. bu gençler alt milli takımlarda sürekli oynayan gençler, yani lütfen kimse yok fiziği kötü, yok yetersiz argümanıyla gelmesin. bu çocuklar oynaya oynaya pişecek, kulübede otura otura değil.

    kendisi çok saygı duyduğum birisi ama gençlerin uzun yıllardır bu takımda oynamadığını hatırlatmak istiyorum.
  • 19
    https://twitter.com/.../1302005638961205248

    öncelikle ılgaz bey severek takip ettiğim, çok saygı duyduğum bir yorumcu. ancak bu ifadesinden oyuncuları çıkaran, yani geliştiren, fatih terim; ancak geri bildirim verememeleri oyuncuların kabahati gibi bir anlam çıkıyor. yani işin başarılı kısmı hoca'ya, başarısızlık oyuncuya.

    o halde mesele oyuncu gelişimsel açıdan belirli bir aşama kaydederken (çıkarıldıklarına göre), neden bu gelişimi sürdüremediği? ya da ılgaz bey'in tabiri ile "doğru" geri bildirim verememelerinin, gelişimlerinin durma nedeni. sanırım bu noktada önemli sorumluluk fatih hoca'ya düşüyor.

    kaldı ki gelişimde tarafların etkileşimi bu kadar kesin çizgilerle ayrık değildir. gelişim bir potansiyele ulaştırma sürecidir. bu süreçte en az oyuncu kadar ona yardımcı olacak kişinin rehberliği de belirleyicidir.

    bir de "geri bildirim vermek" ifadesini tam anlayamadım. geri bildirim yapılan bir iş ya da performansın etkililiğine dair bilgi vermek, istenen düzeyde performansa ulaştırmada yol göstermek için kullanılır. yani oyuncu ancak fatih hoca'nın kendisine verdiği eğitim ve yaptığı uygulamaların etkililiği konusunda ona geri bildirim verebilir. keza hoca oyunculara performanslarının etkililiği, istenen düzeyde olup olmadığı doğrultusunda bilgi verebilir. eğitim alanında ve gelişimsel anlamdaki kullanımı daha çok bunu ifade etmektir. tabii naçizane görüşüm. saygılarla.

    edit: link düzenlendi.
  • 20
    https://twitter.com/.../1302005638961205248

    alp pehlivan'vari bir yorum olacak ama bence hem haklı, hem de çok haksız. :(

    fatih terim'in bir sözü var, "genç oyuncu formayı aldı mı tam alacak ve bir daha bırakmayacak" diye. haklıdır muhakkak; yalnız gelişimi adım adım ilerleyen ve en tepeye çıkan birçok örnek de var dünya futbolunda -hatta dünya basketbolunda da-, fatih hoca da ılgaz çınar da bunu benden daha iyi bilir. her genç oyuncunun aynı prototipte olmasını beklemek bence oyuncuya haksızlık. en yakın iki örnek emre kılınç'ımızla mert hakan yandaş; yavaş yavaş piştiler ve yeni yeni oldular. ozan muhammed kabak örneği ise istisna zira ozan gibi kaliteli kumaşlar nadide parçalardır, kırk yılda bir denk gelir işte bizim gibi bazı şeyleri rastgeleye, şansa bırakan futbol iklimlerinde.

    geri bildirim olayı iki yönlü bir şey, futbolcu yeteri kadar ikna edici değilse teknik adam futbolcuyu ikna edebilmeli, etmeli. hele ki bahsini ettiğimiz adam fatih hocaysa bizlerin kendisinden bir şeyler bekliyor olmamız gayet doğal. hoca dördüncü döneminin dördüncü sezonuna giriyor ve bu süreç içerisinde altyapıdan ozan dışından bir ismi rotasyon oyuncusu olarak dahi kadroya dahil edemedi, etmedi.

    alttan gelen oyuncular yetersiz ise neden pişmeleri için belli kulüplere kiralamıyoruz bu oyuncuları?
    alttan gelen oyuncular florya'da tutulacak kadar yeterli ise neden değerlendirmiyoruz?

    bence bu noktada bir paradoks, bir tutarsızlık var.

    fatih hocanın son sezonunun çok başarısız olduğunu, kendisinde genç oyuncuları takıma dahil etme motivasyonunun olmadığını düşünüyorum. emre taşdemir'den ne bekliyoruz da süleyman luş'a yönelmiyoruz? sahada kaldığı 10 dakikada dili dışarı fırlayan selçuk inan'ın yerine başka genç isimlere şans vermemiş oluşumuz yalnızca genç oyuncuların hocaya geri bildirimiyle açıklanabilir mi? gören de "marcao'nun yerine niye emin bayram'ı oynatmazsın hocam" diyoruz sanacak icabında. :(

    ılgaz çınar'ın ifadesiyle "bir saf" entry'si de burada biter.
  • 21
    https://twitter.com/.../1302005638961205248

    çok güzel bir noktaya parmak basmış spor yorumcusu. şu son 10 yılda fm etkisiyle beraber kimi taraftarda altyapı futbolcusu fetişi başladı. şu çocuk böyle iyi şu çocuk böyle süperlerden geçilmiyor. sorsak acaba kaç altyapı maçı izlemiş, orası muğlak. gerçi bu söylediğim sadece maç, bunun daha antremanına ve psikolojisine gelmedik.

    cafercan aksu entrylerine gidip bakarsak ve oyuncunun şimdiki oynadığı takıma baksak bir fikir verebilir diye düşünüyorum.

    yanlış hatırlamıyorsam mustafa kapı genç yaşta a takıma çıktıktan sonra oynamadığı dönemde psikolojik sıkıntı çektiğini belirtmişti.

    alt kategorilerde iyi diye a takım’da oynayacak diye bir kural yok. ilgili oyuncunun altına galatasaray seviyesinde değil diye yazmadan önce fatih hoca bunu görüyordur diye düşünüyorum.

    madem bu kadar iyi oyuncu bu çocuklar, neden süper lig’de veya avrupa’da görmüyoruz bunları? önümüzde burak yılmaz örneği var. adam bjk ve fb’den daha alt ekiplere gidip tekrar geri gelmesini bildi. demek ki herşey hoca’da bitmiyor. alt kategoriler ile üst kategoriler arasında demek ki fark var.

    hoca’yı eleştirebilecek appiah örneği var mesela. adam denemelerde beğenilmedi, juventus’a kadar gitti. gerçi iş etiği olmadığından çabuk kayboldu maalesef.
  • 23
    https://twitter.com/.../1302005638961205248
    söylediklerine kısmen katıldığım usta yorumcudur. bence de geri bildirim alamıyor hoca. ya da aldığı geri bildirim onlardan beklediği şeyin çok altında. sonuçta çocukları izleyip aldıran kendisiydi. ulaşabilecekleri potansiyeli hepimizden daha iyi biliyordu ama kendi yaş gruplarında oynadıkları sürede yeterli gelişimi gösteremediler demek ki.
  • 24
    https://twitter.com/.../1302005638961205248

    söyledikleri bir yere kadar doğrudur. bakış açısını anlıyorum, ''bu rekabetçi ve kaotik ligde süre almak istiyorlarsa hazır olduklarını göstermeleri gerek'' diyor bir bakıma. fakat şöyle bir ayrıntıya dikkat çekmek istiyorum: bu konuştuğumuz oyuncuların yerlerine tercih edilen isimlerin rezil performansı, altyapıdan gelen gençleri görme isteğimizi daha çok arttırıyor.

    birkaç isme bakarsak mesela:

    - emre taşdemir. cidden bu dümdüz arkadaşın yerinde süleyman luş oynasa ne kadar kötü olabilir ki? süleyman'ı hiç izlemeyen biri bile ''yav bir görelim şu çocuğu'' der yani. 2-3 maç süre alır, yavaştan alışır. alışmazsa da deriz ki tamam bu çocuk seviye atlayamaz. emre taşdemir gibi garabetlere para yedirmek zorunda kalmayız.

    - misal ahmet çalık. 5 metre önüne pas atmaktan aciz, geniş alanda savunma yapabilme kapasitesi sıfırın altında olan yeteneksiz bir arkadaşımız. emin bayram, şu gelişmemiş fiziği ve yavaşlığıya dahi ahmet'ten daha parlak maçlar çıkardı. 17 yaşında bu çocuk, bir stoper için genç bir yaş. 1-2 sene fizik yükleme ile çok iyi bir yedek olur ilk etapta, bu görüldü.

    - kanatta jesse, jimmy gibi hiçbir şey vermeden maaşı cebine koyan adamların yerine ali yavuz kol gibi geçen sene tff 2. lig'de kendini kanıtlamış, fizik olarak gayet diri ve gelişmeye açık bir çocuğu denememenin hiçbir bahanesi yok bence.

    burada rezalet transfer politikası da gün yüzüne çıkıyor. ya iyi yedekler bulunacak, taraftar ''yav altyapıdan çocukları görelim bu garabetler yerine'' kızgınlığına getirilmeyecek. bomboş adamlara para verilince taraftar tabii ki ali yavuz'u, süleyman'ı görmek ister.
  • 25
    https://twitter.com/.../1302005638961205248

    saygıdeğer bir galatasaraylı ve futbol insanı olan ılgaz çınar'ın yorumunda isimlere mi, ana fikre mi odaklanmak gerek? burada bir nüans var. isimler arasında emin bayram yok -ki "20-30 yıldır bilinçli izleyip hayatımın merkezine koyduğum spor hakkında fikrim yok, terim ne derse o" zihniyetindeki arkadaşlarımızın bile artık kabul etmek zorunda olduğu üzere, emin galatasaray rotasyonunda olmayı hak ediyor. eğer ana fikir "herhangi bir genç oyuncu, terim tarafından oynatılmıyorsa sorun oyuncudadır"sa, emin'i bilen hiçkimsenin buna katılması mümkün değil.

    buna karşılık isimler özelinden gideceksek, yunus da, atalay da, süleyman da bahsettiğim rotasyonda olacak seviyede değiller.

    tamamını görmek lazım bu yorumun bence.
App Store'dan indirin Google Play'den alın